Algofobi-acı duyma fobisi
Algofobi nedir? Nedenleri neler olabilir? Belirtileri nelerdir?

- Blog Yazısı
Bu içerik tıp ve sağlık ile ilişkilidir. Sadece bilgi amaçlı olarak hazırlanmıştır. Bireysel bir tıbbi tavsiye olarak görülmemelidir. Evrim Ağacı'ndaki hiçbir içerik; profesyonel bir hekim tarafından verilen tıbbi tavsiyelerin, konulan bir teşhisin veya önerilen bir tedavinin yerini alacak biçimde kullanılmamalıdır.
[3][1]Algofobi, yani acı duyma fobisi bir anksiyete bozukluğudur. Algofobi hastaları kişide ağrıya veya acı hissiyatına sebebiyet verebilecek herhangi bir duruma karşı büyük ve abartılı bir kaygı duyarlar. Algofobi, uzun vadede kişide panik atak ve depresyon gibi oldukça ciddi psikolojik rahatsızlıklara yol açabilen bir anksiyete türüdür. Bazı kaynaklarda "ağrı anksiyetesi" olarak geçer.
Algofobi hastaların hayat kalitesine büyük ölçüde zarar verir. Kişinin günlük rutin işlerinde, sosyal veya özel hayatlarında - özetle genel hayat akışlarında zorluk çıkarır, ilerleyen zamanlarda ise mecburi bir takım kısıtlamalara sebep olabilir.
Genel anlamda insanların ağrıya karşı duyduğu hassasiyet kişiden kişiye farklılık gösterir. Bazılarımızın ağrı eşiği düşükken bazılarımızın ağrı eşiği yüksektir. Tabii bu da ağrı veya acı hissine karşı verdiğimiz tepkileri de farklı kılar. Hassas bünyeye sahip insanlara öylece algofobiye sahip demeyiz tabi, ancak bu kişiler diğerlerine göre belirtilen rahatsızlığa daha meyilli olabilir. Araştırmalara göre, özellikle kronik ağrıdan mustarip kişilerin büyük bir kısmında zamanla algofobi gelişmektedir.
Algofobik bireyler acı duyumuna gereğinden fazla tepkilidirler. Öyle ki, kişi günlük hayatında ağrı duyma ihtimaline veya potansiyel olarak ağrıya sebep olabilecek ancak henüz gerçekleşmemiş bir uyarana karşı bile çok duyarlıdır. Bu durumun teşhis edilebilmesi için algofobi kriterleri dikkatlice incelenmelidir.

Belirti ve Bulgular
Orantısız tepki - bize zararı dokunabilecek durumlara karşı temkinli ve tepkili olmamız doğamız gereği koruyucu mekanizmamızın bir ürünüdür. Normal durumlarda bu tepki duyulan acıya göre orantılıdır. Ancak böylesi durumlarda algofobik bireyler oldukça orantısız, yani gereğinden fazla bir tepki vermektedir.
Mantığa sığdıramama - kişi verdiği tepkinin orantısızlığını kendisi de anlamlandıramaz.
Kontrol edilemezlik - kişi durumun mantıksızlığını farkındadır ancak verdiği orantısız tepkileri bir türlü kontrol edemez.
Süreklilik - mevcut takıntı ve tepkiler zamandan veya yaşdan bağımsızdır. Tedavisiz kaldığı sürece tekrarlar ve devamlılığını korur.
Çevreye uyumsuzluk - tüm bu belirtiler kişinin hayat kalitesini düşürür ve sosyal çevresinde uyumsuzluğa neden olur.
Bu noktada otonom sinir sistemimizin sempatik aktivasyonu sonucu kişide bir takım fiziksel semptomlar kendini gösterir. Örneğin: aşırı terleme, kalp hızında belirgin artış, solunumun hızlanması, göz bebeğinde genişleme, kas gerginliği görülür.
Ek olarak baş ağrıları, baş dönmesi, mide krampları, bulantı, bayılma da görülebilir.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Bilişsel belirtiler kişide fiziksel belirtilere eşlik eden olumsuz düşünceler olarak kendini gösterir. Bu olumsuz düşünceler fobik uyarana yönelik olumsuz içeriklerle karakterizedir ve kişinin kontrolü dışında oluşur. Böylelikle kişi mevcut durumla baş edemeyeceği hissine kapılarak sahip olunduğu korkuları daha da tetikler.
Örneğin, markete gitmek gibi basit bir işi yapmalısınız. Ancak ya yolda size araba çarparsa? Veya düşüp başınızı kaldırıma çarparsanız? İşte algofobi tam olarak bu ihtimallere karşı oluşan aşırı panik ve anksiyete halidir. Beyinde sürekli böyle felaket senaryoları dönüp durur.
Oluşan korku ağrı duymaktan ziyade ağrı duymaya yönelik öngörüler sebebiyledir. Tüm odak büyük veya küçük fark etmeksizin oluşabilecek herhangi bir acı duyumuna yönelmiştir ve bu durum hastaları günlük aktivitelerden bile alıkoyar.
Bu durum zamanla hastayı sosyal izolasyona mecbur kılar. Hatta zamanla durum öyle karmaşıklaşır ki, hasta hareket etmekten bile kaçınır hale gelir.
Hastalıkla İlişkili Genler, Etken Faktörler ve Risk Faktörleri
Evet, korku ve panik doğamız gereği bizi riskli durumlarda temkinli olmaya iter ve kendimizi korumak için oldukça önemli bir mekanizmadır. Ancak algofobik bireylerde koruma mekanizması olarak korku ve panik fazlasıyla aktive olmuştur.
Nedeni hakkında pek birşey söylemek zor. Çünki fobi tamamen kişisel deneyimlere dayanarak ortaya çıkan bir durumdur. Ancak net bir sebebi belli olmamakla beraber araştırmalar gösteriyor ki, kronik ağrı hastalığından muzdarip insanların yarısından fazlasında algofobi kendini gösterir. Kişi acı duyabileceği veya acıyı artırabileceğini düşündüğü pozisyon ve hareketlerden kaçınır.
Risk grubundaki hastalıklar şunlar olabilir: Uzun süren baş ağrıları, kanser ile ilişkili ağrı, artrit, nöromusküler ağrılar ve s.
Ek olarak uzun süre ağrı çeken insanlarla çalışmak, diğer bir fobiye sahip olmak, yakın aile bireylerini ağrı çekerken görmek ve durumdan etkilenmiş olmak, travmatik geçmişi olmak durumu tetikleyen faktörler olabilir.
Teşhis Yöntemleri
Mevcut belirtiler göz önünde bulundurularak doğru zamanda doğru teşhisin konulması oluşabilecek büyük etkilerin engellenmesinde önem taşır. Ancak elbette fiziksel boyutların çok dramatik olmadığı dönemlerde teşhis koymak oldukça zordur. Genelde teşhis terminal, yani son dönemde konur.
Tedaviler veya İdare Yöntemleri
Algofobi tedavisi kişiye özel belirlenir. Burada semptomların şiddeti ve kişiye olan etkileri göz önüne alınarak tedavi seçenekleri belirlenir.
Bilişsel davranışsal terapisi anksiyenin bilinen en etkili ve yaygın bir tedavi yöntemlerinden biridir. Tedavi sürecinde kişi kaygının beyindeki işleyişi, yani negatif his ve düşüncelerin sebep olduğu durum ve sonuçları konusunda konuşma terapileri ile eğitilir. Bu da kişinin korkularına bakış açısını değiştirerek kaygıyı yenme konusunda yardımcı olabilir.
Maruz kalma etkisi, adından da anlaşılacağı üzere tedavinin ana fikri kişiyi kaygı oluşturan etkene maruz bırakmaktır. Kişinin kaçındığı durum ne ise buna kontrol altında ve kademeli şekilde direkt , bazı durumlarda ise sadece hayal gücü ile maruz bırakılarak kaygı düzeyini en aza indirmek amaçlanır. Örneğin kişi geçirdiği herhangi bir kaza sonrası ayağına aldığı darbe sonucu iyileşmesine rağmen ayağını hareket ettirmekten kaçınır, çünki duyabileceği ağrı ihtimali kişide paniğe sebep olur. Bu durumda hastanın bacağı yavaşça hareket ettirilerek oluşan kaygı düzeyini minimize etmek mümkün.
Görülme Sıklığı ve Dağılımı (Epidemiyoloji)
İstatistiklere göre dünya üzerinde 20%-60% oranında insan kronik acı ile savaşıyor. Bunların 67% ise algofobiye sahip.
Önlem Yöntemleri
Vücudumuzda kaygı düzeyini arttırabilecek sigara, alkol, kafein ve uyuşturuculardan uzak durmak önem arz eder. Ayrıca sinir ve stresten de mümkün olduğu kadar uzak durmak gerekiyor.
Genel anlamda ise sağlıklı beslenme ve sağlıklı uyku gereksinimlerin başında gelir.
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- L.Ward. (2021). Algophobia: Symptoms, Causes And Treatments. Warbletoncouncil. | Arşiv Bağlantısı
- J.W.Barnhill. (2023). Specific Phobias. Merck Manual. | Arşiv Bağlantısı
- A. P. A. Dagnino, et al. (2022). Chronic Pain In The Elderly: Mechanisms And Perspectives. Frontiers in Human Neuroscience, sf: 736688. doi: 10.3389/fnhum.2022.736688. | Arşiv Bağlantısı
- S. D. Peuter, et al. (2011). Understanding Fear Of Pain In Chronic Pain: Interoceptive Fear Conditioning As A Novel Approach. Science Direct. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 13/08/2025 19:00:50 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/10436
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.