Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

Biyomimikri Felsefesi Nedir? Mühendislik, Milyonlarca Yıldır Süren Evrimin Ürünü Olarak Görülebilir mi?

8 dakika
6,375
Biyomimikri Felsefesi Nedir? Mühendislik, Milyonlarca Yıldır Süren Evrimin Ürünü Olarak Görülebilir mi? Pixabay
Yalıçapkını kuşu
Tüm Reklamları Kapat

Bugüne kadar yapılmış en uzun süreli deney hangisidir? Hızlı bir araştırmayla bu sorunun cevabının "zift damlası deneyi" olduğunu düşünmek mümkündür, zira bu deney yüz sene önce başlamıştır ve bin seneden önce tamamlanması beklenmemektedir.

Fakat biyomimikri açısından bu yanıt yetersizdir; çünkü biyomimikri, süregelen en uzun deneyin doğanın kendisi olduğunu savunur. Bu da milyonlarca senedir sürmekte olan bir deneye işaret etmektedir: Doğa, milyonlarca defa denemiş, yanılmış, hatta bulgularını fosiller halinde bizlere bırakmıştır.

Biyomimikri (veya biyotaklit), doğadaki tasarımların uzun ve kapsamlı deneme-yanılma süreçlerine dayanarak ortaya çıktığını ve bu sebeple tasarım süreçlerinde doğanın esas alınması gerektiğini öngören bir yaklaşımdır. Milyonlarca yıllık evrimin bizlere sunduğu sonuçları bir deney sonucu gibi ele alır ve bu sonuçları taklit ederek en makul tasarımlara ulaşabileceğimizi iddia eder.

Tüm Reklamları Kapat

Örneğin, milyonlarca yıllık evrimin sonucunda yalıçapkını kuşu şu anki gagasına sahip olmuştur. Bu kuş, gagasının şekli sayesinde suyun direncini en aza indirerek suya dalabilmektedir. Yalıçapkını gagasını taklit ederek Japonya'da bir tren (mermi tren) yeniden tasarlanmıştır ve bu tren alternatif tasarımlara kıyasla çok daha verimli bir şekilde çalışmıştır.[1] Üzerinden otuz yıldan fazla zaman geçen bu olay, biyomimikri için verilebilecek en popüler örneklerden birisidir.

Reformed Perspective

Bugün dünyada yaygın olarak kullanılan güneş panelleri de biyomimikri için verilen çarpıcı örnekler arasında yer alıyor. Fotosentez sürecinden ilham alınarak güneş hücreleri geliştirilmiş ve bu tasarım elde edilmiştir.[2]

Peki ama Biyomimikri felsefesi tam olarak nedir? Bu örnekler bize ne ifade eder?

Biyomimikri Felsefesi

Biyomimikri, tasarımsal bir yaklaşım olmanın yanında felsefecilerin de ilgisini çekmiştir. Doğanın ne olduğu ve hangi şekillerde insan uğraşına dayanak olabileceği üzerine gelişen tartışmalar, biyomimikri felsefesini ortaya çıkarmıştır.

Tüm Reklamları Kapat

Teknoloji felsefesi, insanla teknoloji arasındaki ilişkiyi incelemekle birlikte (bilhassa erken dönemlerinde) insanla doğa arasındaki ilişkiyi de ele almıştır. Aristo'ya döndüğümüz zaman görebileceğimiz gibi, teknik uğraş zaten doğanın taklit edilmesi veya doğada yarım bırakılan işlerin tamamlanması olarak değerlendirilmiştir.

Fakat teknolojinin ilerlemesiyle birlikte doğa-insan-teknoloji üçlüsü çok daha görünür bir hal almış ve teknoloji felsefesi, bu ilişki ağının ikinci ayağına odaklanmıştır. İlk ayağı, yani doğa ile insanın ilişkisi ise (elbette belli bir kapsamda) biyomimetik felsefesi tartışmalarında ele alınmaya başlanmıştır.

İnsanın dış dünyayla kurduğu ilişki neredeyse tüm felsefi uğraşın konusu halindedir. Bu sebeple, burada doğa ile insanın ilişkisinden bahsederken aslında oldukça dar bir alana eğildiğimizi belirtmekte fayda var. Bu ilişki, esas olarak doğal fenomenlerin insan için nelere işaret ettiğine ve doğadaki bilgiden ne şekilde faydalanılabileceğine dair bir incelemeye tabidir.

Biyomimikrinin Temel Prensipleri

Freya Mathews, biyomimikrinin iki temel prensip üzerine kurulduğunu iddia eder. Bunlardan ilki kendi kendini oluşturma/gerçekleştirme prensibidir. Bu prensibe göre tüm canlı varlıklar kendi varlıklarını sürdürme ve büyütme itkisiyle (veya istenciyle) hareket eder. İkinci prensip ise en az direnç prensibidir. Bu prensibe göre ise eğer mümkünse canlılar daha az enerji tüketen veya daha az engel barındıran yolları tercih ederler.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

Mathews'e göre, canlılara ve canlı sistemlerine dair ortaya konan bu varsayımlara göre biyomimikri tartışmaları ilerleyebilir. Mathews tarafından ortaya atılan bu iki prensip, esasında doğanın kendisini tanımlamaya yardımcı olabilecek prensiplerdir.

Henry Dicks ise biyomimikri felsefesinin dört temel inceleme alanı üzerinde yükseldiğini iddia eder. Bunlardan ilki doğanın ne olduğu üzerine yapılacak incelemedir. Mathews tarafından ortaya konan prensipler, biyomimikri felsefesi odağında bu incelemenin kapsamına girebilir.

İkinci inceleme alanı ise bir model olarak doğadır. Doğanın ortaya koyduklarının incelenerek tasarımsal açıdan taklit edilmesi ve doğanın bu konuda bir kaynak olarak kabul edilmesi, Dicks’e göre biyomimikri felsefesinin temel inceleme alanlarındandır.

Üçüncüsü ise ölçüt olarak doğadır. Doğal işleyişlerin sunduğu ölçütler ve sınırlamalar, inovasyon için bir etik standart olarak kabul edilebilir. Doğa neyin çalışıp neyin çalışmayacağını bizlere gösterebilir, dolayısıyla "doğru" inovasyon için doğayı ölçüt almak mümkündür.

Dicks'in bahsettiği dördüncü inceleme alanı ise mentor olarak doğadır. Bu açıdan doğa, bilginin esas kaynağı olarak ele alınabilir. Bilginin odağından insanı alıp doğayı yerleştirmek ve insanı doğadan öğrenen ve doğanın erdemini takip eden bir eyleyici olarak görmek de bu açıdan mümkün olabilir.

Doğaya Hükmeden İnsan - Doğadan Öğrenen İnsan İkiliği

Bu kısımda, yazımızda ele aldığımız zıtlığı, yani insanı doğayı kontrol etmeye çalışan bir varlık olarak ele alan görüşle biyomimikri felsefesi arasındaki zıtlığı netleştirmek adına karşıt örneklere, yani insanın doğaya hükmetmeye çalıştığı (ve başarılı olduğu) örneklere göz atacağız.

Tüm Reklamları Kapat

Hastalık, insan varlığını tehdit eden en büyük unsurlardan biridir. Bilhassa veba, kolera, grip ve COVID-19 gibi salgınlar, insan popülasyonu için ciddi tehlikeler arz etmiştir. İnsanlık uzun yıllar boyunca salgın hastalıkları yalnızca doğal akışında ve gündelik yaşamın elverdiği önlemlerle yenebilmiştir. Fakat 18. yüzyılın sonu itibarıyla aşılar geliştirildiği için doğanın en kuvvetli silahlarından biri zayıflatılmaya başlanmıştır. Başka bir deyişle, insanlık doğaya karşı zafer kazanmıştır.

Aynı şekilde, yüzyıllar boyunca insan yaşamını zorlaştıran iklimsel ve coğrafi unsurların da bir kısmı etkisiz hale getirilmiştir. Teknolojinin sağladığı imkânlar kullanılarak insan yaşamına elverişli olmayan iklimlerde yaşam sağlanmış, coğrafi engeller tünel ve benzeri yöntemlerle aşılmış, insanlık doğayı ciddi ölçülerde manipüle etme gücüne kavuşmuştur.

Az önce verdiğimiz örneklere onlarcası eklenebilir. Bu örneklerin bazılarında insanlık doğayı taklit etmiş de olabilir. Örneğin, ilk barajlar yapılırken (ki bu binlerce yıl öncesine işaret eder) insanlığın kunduzlardan ilham almış olması bir hayli olasıdır. Fakat eğer öyleyse bile, insanlık bu ilhamla doğaya hükmetmiş, kurak arazileri sulamış ve akarsuları manipüle etmiştir. Bu durumun biyomimikri felsefesi tarafından işaret edilen doğa-insan ilişkisine uygun olmadığını iddia etmek imkansız olmayacaktır.

Tüm Reklamları Kapat

Biyomimikri felsefesinin desteklediği bakış açısı, insanı hükmeden eyleyici konumundan çıkarıp doğadan öğrenen eyleyici konumuna yerleştirir. Dolayısıyla, doğadan ilham alınarak yapılan her tasarım bu görüşle uyumlu olmak zorunda değildir. Aynı şekilde, insanın doğadan öğrenen eyleyici konumuna geçmesi de hayatta kalma becerilerini geliştirmeyeceği anlamına gelmez.

Örneğin, insanlığın depremlerde yaşadığı zararı en aza indirmek için yapacağı hamleler (depreme dayanıklı bina tasarımları gibi) onun doğaya hükmettiği anlamına gelmek zorunda değildir. Aynı şekilde, bir önceki paragrafta verdiğimiz örnekte olduğu gibi akarsulara barajlar inşa eden insanlık zorunlu olarak doğaya hükmetme teşebbüsünde bulunmazlar. Gelgelelim, inşa ettiği barajlarla doğal hayata ciddi zararlar veren ve bunu zorunluluktan değil, yalnızca yapabildiği için yapan insanlığın doğaya hükmetme ve onu kendi kontrolü altında tutma teşebbüsünde bulunduğu makul bir şekilde iddia edilebilir.

Biyomimikri felsefesi bu farka işaret eder. Henry Dicks'in ortaya koyduğu inceleme alanları aynı şekilde birer prensip olarak ele alınabilir. Başka bir deyişle, biyomimikri felsefesinde doğa; insan eyleminin ilhamı, ölçütü ve akıl hocası olarak görülebilir. Bu sayede, doğanın çizdiği sınırları aşmadan ve milyonlarca yıl süren bir deneme - yanılma sürecinin sonunda elde edilmiş tasarımları kılavuz edinerek insanlık, çevresel uyumluluğu yüksek ve doğaya zarar vermeyen tasarımları çoğaltabilir. Şimdi bu örneklere değineceğiz.

Biyomimikri Uygulamaları

Büyük Beyaz Köpek Balığı Deridişçikleri

Köpekbalığı
Köpekbalığı
pixabay.com

Büyük beyaz köpek balıkları, denizlerde kendilerine büyük bir avantaj sağladığı anlaşılan pullu bir deriye sahiplerdir. Bu üçgen ve sert pullara deridişçik adı verilir. Deridişçikler sudaki sürtünmeyi azaltır ve balığın daha sessiz bir şekilde hareket etmesini sağlar. Yüzücüler için mayo tasarlayan insanlar da bu durumu gözlemlemiş ve büyük beyaz köpek balığı derisine benzer bir kumaş tasarlayarak yüzücülere büyük bir avantaj sağlamayı başarmışlardır.[6]

Tüm Reklamları Kapat

Agora Bilim Pazarı
Bak Şu Okyanusa & Bak Şu Gezegene (2 Kitap)

Haydi, muhteşem bir yolculuğa çıkalım, gökyüzünde parlayan GEZEGENLERLE tanışalım. Madem oralar arabayla gidemeyecek kadar uzak, biz de ROKETE atladığımız gibi uçarız, çabucak! Çok satan çocuk kitaplarının ödüllü yazarı Caryl Hart’tan, kafiyeli anlatımı ve göz alıcı çizimleriyle, geleceğin ASTRONOTLARI için MUHTEŞEM bir resimli kitap!

Haydi gelin, DENİZALTIMIZA atlayalım, OKYANUSLARIN ve DENİZLERİN derinliklerine dalalım, Gizemli su altı dünyasına müthiş bir yolculuğa çıkalım. Herkes gemiye! Kemerlerimizi bağlayalım! 1, 2, 3, 4, 5 vee DALIYORUZ! FOOOOOOOOOOŞ! Çok satan çocuk kitaplarının ödüllü yazarı Caryl Hart’tan, kafiyeli anlatımı ve göz alıcı çizimleriyle tüm OKYANUS ve DENİZ kâşifleri için MUHTEŞEM bir resimli kitap!

 

Devamını Göster
₺297.00
Bak Şu Okyanusa & Bak Şu Gezegene (2 Kitap)
  • Dış Sitelerde Paylaş

Kunduz Kürkü

kunduz
kunduz
pixabay.com

Kunduzların kürkleri kalındır. Bu kalın kürkün içinde bir miktar hava hapsolur. Bu sayede suyun içindeyken hem vücut ısılarını korurlar hem de kuru kalırlar. Mühendisler bu durumu gözlemlemiş ve kunduz kürküne benzer bir malzeme üretmeyi başarmışlardır. Bu malzeme kullanılarak üretilebilecek giysiler sayesinde insanlar da suyun içinde vücut ısılarını koruyabileceklerdir.

Dikenden Cırt Cırt

burdock
burdock
pixabay.com

George de Mestral, 1941 senesinde bir gün köpeğiyle dolaştıktan sonra köpeğinin tüylerine yapışan dikenli tohumları ayıklarken bu dikenlerin nasıl olup da bu kadar kuvvetli bir şekilde tüylere tutunabildiklerini merak edip araştırmış ve neticede bu tutunmanın dikenlerde bulunan mikroskobik boyutlardaki onlarca kanca tarafından mümkün kılındığını keşfetmiştir. Burdan ilham alarak da cırt cırt adını verdiğimiz tasarımı yapmıştır.

Sonuç

Biyomimikri, esasında çok sade bir düşünceye dayanır. Ancak felsefi açıdan oldukça karmaşık tartışmalara zemin hazırlayabileceği de gözler önündedir. Bunun yanında, biyomimikrinin çevresel açıdan faydalı bir yaklaşım olacağı da tartışılmaktadır. Doğal döngülere aykırı sistemler tasarlamak suretiyle doğaya zarar veren insanlık, biyomimikri ile doğa dostu tasarımları ön plana çıkarabilir.

Biyomimikri felsefesi ise her ne kadar 20 seneyi aşkın bir süredir tartışılsa da henüz kurulma aşamasındadır. Sorumlu araştırma ve tasarımın desteklendiği bugünlerde biyomimikri felsefesinin de ilerlemesi kaçınılmazdır. Bu şekilde belki de insanlığın doğa ile kurduğu ilişkiye dair daha derin sorgulamalar yapması ve doğadaki yerini daha net bir şekilde anlamlandırması mümkün olabilecektir.

Unutmayın, doğadaki en sıradan tasarım dahi binlerce senelik deneme-yanılma sürecinin ürünüdür!

Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
27
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Merak Uyandırıcı! 5
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 3
  • Tebrikler! 2
  • İnanılmaz 1
  • Umut Verici! 1
  • Muhteşem! 0
  • Bilim Budur! 0
  • Güldürdü 0
  • Üzücü! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 18/12/2024 16:54:56 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/11587

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Gebelik
Yumurta
Veri Bilimi
İspat Yükü
Işık Yılı
Ölüm
Çeviri
Diş Hekimliği
Dilbilim
Dinozorlar
Kanser Tedavisi
Kara Delik
Geometri
Taklit
Hayatta Kalma
Nörobiyoloji
Şempanzeler
Radyasyon
Burun
Arı
Depresyon
Atom
Primat
Sağlık Örgütü
Beslenme Davranışı
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
B. Ö. Nayır, et al. Biyomimikri Felsefesi Nedir? Mühendislik, Milyonlarca Yıldır Süren Evrimin Ürünü Olarak Görülebilir mi?. (6 Nisan 2022). Alındığı Tarih: 18 Aralık 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/11587
Nayır, B. Ö., Uçar, D. Ş. (2022, April 06). Biyomimikri Felsefesi Nedir? Mühendislik, Milyonlarca Yıldır Süren Evrimin Ürünü Olarak Görülebilir mi?. Evrim Ağacı. Retrieved December 18, 2024. from https://evrimagaci.org/s/11587
B. Ö. Nayır, et al. “Biyomimikri Felsefesi Nedir? Mühendislik, Milyonlarca Yıldır Süren Evrimin Ürünü Olarak Görülebilir mi?.” Edited by Damla Şahin Uçar. Evrim Ağacı, 06 Apr. 2022, https://evrimagaci.org/s/11587.
Nayır, Beşir Özgür. Uçar, Damla Şahin. “Biyomimikri Felsefesi Nedir? Mühendislik, Milyonlarca Yıldır Süren Evrimin Ürünü Olarak Görülebilir mi?.” Edited by Damla Şahin Uçar. Evrim Ağacı, April 06, 2022. https://evrimagaci.org/s/11587.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close