Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat
Tüm Reklamları Kapat

Biyolojiyi Değiştiren Konferans: Merkezi Dogma, Biyolojiyi Nasıl Şekillendirdi?

Biyolojiyi Değiştiren Konferans: Merkezi Dogma, Biyolojiyi Nasıl Şekillendirdi? Cold Spring Harbor Laboratory
4 dakika
5,944
Tüm Reklamları Kapat

Ocak 1959’da en büyük İngiliz bilim insanlarından biri olan Francis Crick Londra'da, genlerin nasıl işlediğini doğru bir şekilde tahmin ettiği ve şu an içinden geçtiğimiz genetik devrimin seyrini belirleyen bir konferans verdi.

Sadece dört yıl öncesinde Crick ve genç Amerikalı Jim Watson, DNA’nın çifte sarmal yapısını, Rosalind Franklin tarafından elde edilen verileri kullanarak çözmüşlerdi. 41 yaşındayken Crick, bu çalışması için Nobel Ödülü'nü kazanmaktan hala 5 yıl uzaktaydı ancak güçlü ve bilge bir düşünür olarak ünlenmişti bile...

Tüm Reklamları Kapat

Crick; University College London'da, Deneysel Biyoloji Topluluğu için "Protein sentezi üzerine" bir sunum yapmıştı. Bu sunumda, genlerin “yaptıkları şeyi nasıl yaptıklarını” anlatmıştı. O zamanlar bu konu hala çok belirsizdi, hatta bazı bilim insanları genlerin DNA'dan yapıldığına dahi ikna olmuş değildi. Fakat Crick, genler ve onların vücutlarımızı inşa eden proteinlerle olan bağları hakkında dört öngörüde bulundu.

Ve bu fikirlerin her birinde haklıydı.

Tüm Reklamları Kapat

Kodu Çözmek

Crick, genlerin yaptığı temel şeyle başladı: Protein üretimini kontrol ediyorlardı. Crick’in çözdüğü problem, bir gendeki DNA'nın basitçe kimyasal bir kod olmasıydı, yani bazlar olarak adlandırılan A (Adenin), C (Cytosne), T, (Thymine) ve G (Guanine) diziliminden oluşan bir iplikçik... Crick şimdi hücrenin, DNA'daki bu tek boyutlu baz dizisinden, proteinlerin karmaşık üç boyutlu yapılarına nasıl ulaşabildiğini açıklamak zorundaydı. 

Şaşırtıcı olan şey, proteinlerin kendilerini neredeyse her şekle sokabildiği gerçeğiydi. Crick'in bu konuya yönelik cevabı basitti: Gendeki bazların sırası (kendisinin "genetik bilgi" olarak adlandırdığı şey), her bir proteini oluşturan amino asitlerin sırasına denk geliyordu, bundan fazlası değildi. Crick, gende kodlanan protein hakkında yapısal bilgi bulunmadığını iddia ediyordu. Buna “dizilim hipotezi” adını verdi.

Hücre bir şekilde gendeki bilgiyi "okuyor" ve amino asitleri bir ip üzerine dizilmiş boncuklar gibi bir araya getiriyordu. Bunun sonucunda protein kendini, kendiliğinden 3D (3 boyutlu) son şekline sokuyordu. 

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Hala bir proteinin yapısını, amino asitlerinin sıralanmasından kolayca tahmin edemiyoruz, ancak Crick'in dizilim hipotezi geçerliliğini koruyor.

Merkezi Dogma

Crick, hücrelerin proteinleri tam olarak nasıl birleştirdiğini açıklamak için; vücuttaki 20 farklı amino asitten her birini tanıyabilen ve onları doğru dizide bir proteine dönüştürülebilecekleri yerlere getirebilecek bazı küçük moleküllerin olması gerektiğini öngördü.

Crick Londra'da konuşmasını yaptığında, bu molekül bir Amerikan laboratuvarında gerçekten de tanımlanmak üzereydi: transfer RNA. Yani; hücrenin protein oluşturma fabrikasındaki genetik kodu okuyan ve "çeviren" biyolojik ulak...

Yine de konuşmanın en tartışmalı ve etkili kısmı, merkezi dogma denilen şeydi. Crick, proteinlerin sentezlendikçe, DNA molekülünden önce RNA’ya alınan bilgilerin, sonra bir protein yapmak için kullanıldığını açıkladı. Konuşmasından önce, ne demek istediğini anlatmak için küçük bir şema çizdi.

Merkezi Dogma: "Bilgi bir kez bir proteine girdiğinde, bir daha geri çıkamaz." Burada bilgi; amino asit kalıntılarının dizilimi veya onunla bağlantılı diğer dizilimler demektir.
Merkezi Dogma: "Bilgi bir kez bir proteine girdiğinde, bir daha geri çıkamaz." Burada bilgi; amino asit kalıntılarının dizilimi veya onunla bağlantılı diğer dizilimler demektir.
BBC

Oklar, Crick'in bilgi akışı olarak adlandırdığı ve DNA'dan RNA'ya ve sonra proteine gidişini göstermektedir. DNA ve RNA kendilerini de kopyalayabilirler, bu yüzden kendi kendilerine giden döngüsel oklar da var. Deneysel veriler net olmadığı için Crick, DNA'nın doğrudan protein üretimine vesile olmasının mümkün olabileceğini kabul etmişti, bu nedenle oraya da bir ok çizdi (günümüzde bunun doğru olmadığını biliyoruz).

Tüm Reklamları Kapat

Crick'in dediği gibi en önemli nokta, bilgilerin DNA'dan bir kez proteine geçtikten sonra, artık DNA'nıza geri dönemeyeceği idi. Bir proteinin DNA diziliminizi değiştirecek biyokimyasal yolu yoktu. Crick, bilgilerin RNA’dan DNA’ya geçmesinin mümkün olabileceğini düşündü ve durumun böyle olduğu, bazı RNA virüslerinin DNA’mıza girebileceği keşfedildiği zaman ortaya çıktı. Ancak proteinden DNA’ya giden bir yol olması imkansızdı.

Bu merkezi dogma, DNA dizilimimizin proteinlerimiz tarafından değiştirilemeyeceğini vurgular. Son 60 yılda bunun doğru olduğu kanıtlandı. Genlerin çevre tarafından nasıl açılıp kapatılabileceğini açıklayan epigenetiği keşfetmemiz heyecan verici olsa da, epigenetik yöntemler bile gerçek DNA dizilimimizde hiçbir zaman değişikliğe yol açmaz. 

Yani Crick'in dogması kesinlikle doğruydu.

(Editör Notu: Bu dogmayı ihlâl etme olasılığı olan bazı biyokimyasal süreçler tespit edilmiştir)

Tüm Reklamları Kapat

Neden "Dogma"?

Crick sonradan bu ifadeyi ilk uydurduğunda, dogmanın ne olduğunu bilmediğini gülerek itiraf etmiştir. Asıl anlatmak istediği, bunun, genlerin nasıl çalıştığı hakkında temel bir varsayım olduğuydu. Adı ne olursa olsun, bugün hala bilim insanlarına yol göstermektedir.

Crick ve Evrim

Crick'in son dahice öngörüsü, gelecekteki biyologların, dizilim verilerini, farklı türlerin dizilimlerini karşılaştırma yoluyla evrimi anlamak için kullanabileceklerini önermek olmuştu. 1957'de Crick bunlardan bahsederken, protein dizilimleri sadece beş tür üstünden biliniyordu. DNA dizilimi ise bilimkurgu olarak görülüyordu.

Fakat Crick'in söyledikleri aynen gerçekleşti ve tam da Crick'in önerdiği gibi dizilimlerini karşılaştırarak bugün artık organizmaların nasıl evrimleştiğini daha önce görülmemiş bir detaylılıkta anlayabiliyoruz. 

Crick'in ertesi yıl yayınlanan konuşması, dünyanın her yerindeki bilim insanları tarafından okunmaya ve alıntılanmaya devam ediyor. 20. yüzyılın en büyük zihinlerinden birinin net ve keskin düşüncesinin bir eserdir. 

Tüm temel tahminlerinde Francis Crick haklıydı ve gerçekten de biyolojinin mantığını değiştirdi.

Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
99
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Tebrikler! 6
  • İnanılmaz 2
  • Muhteşem! 1
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 1
  • Güldürdü 1
  • Bilim Budur! 0
  • Umut Verici! 0
  • Merak Uyandırıcı! 0
  • Üzücü! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
  1. Türev İçerik Kaynağı: BBC | Arşiv Bağlantısı
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 19/03/2024 14:50:52 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/7548

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Tüm Reklamları Kapat
Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Bellek
Genel Görelilik
Maske Takmak
İklim Değişikliği
Bilim İnsanları
Kök Hücre
Antibiyotik
Mers
Araştırmacılar
Nükleer Enerji
Evrim Ağacı
Böcek Bilimi
Çekirdek
Siyah
Avcı
Temel
Gıda Güvenliği
Uterus
Çevre
Amerika Birleşik Devletleri
Çiçek
Film
Karar Verme
Kuş
Demir
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Kafana takılan neler var?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
M. Cobb, et al. Biyolojiyi Değiştiren Konferans: Merkezi Dogma, Biyolojiyi Nasıl Şekillendirdi?. (8 Ocak 2019). Alındığı Tarih: 19 Mart 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/7548
Cobb, M., Okutan, A., Bakırcı, Ç. M. (2019, January 08). Biyolojiyi Değiştiren Konferans: Merkezi Dogma, Biyolojiyi Nasıl Şekillendirdi?. Evrim Ağacı. Retrieved March 19, 2024. from https://evrimagaci.org/s/7548
M. Cobb, et al. “Biyolojiyi Değiştiren Konferans: Merkezi Dogma, Biyolojiyi Nasıl Şekillendirdi?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, 08 Jan. 2019, https://evrimagaci.org/s/7548.
Cobb, Matthew. Okutan, Aylin. Bakırcı, Çağrı Mert. “Biyolojiyi Değiştiren Konferans: Merkezi Dogma, Biyolojiyi Nasıl Şekillendirdi?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, January 08, 2019. https://evrimagaci.org/s/7548.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close