Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

Biyolojik Saatin Tersine Çevrilmesiyle Yaşlı Farelerde Görüşü İyileştirmek Mümkün!

Biyolojik Saatin Tersine Çevrilmesiyle Yaşlı Farelerde Görüşü İyileştirmek Mümkün! Wired
Biyolojik Saat
5 dakika
2,354
Tarihi Geçmiş Haber

Bu haber 3 yıl öncesine aittir. Haber güncelliğini yitirmiş olabilir; ancak arşivsel değeri ve bilimsel gelişme/ilerleme anlamındaki önemi dolayısıyla yayında tutulmaktadır. Ayrıca konuyla ilgili gelişmeler yaşandıkça bu içerik de güncellenebilir.

Tüm Reklamları Kapat

Araştırmacılar, DNA’nın yaşlanması sonucu ortaya çıkan binlerce kimyasal belirteçten bazılarını sıfırlayarak yaşlı farelerde ve retinal sinirlerinde hasar olan diğer farelerde görüşü yenileyebildi. 2 Aralık’ta Nature’de yayımlanan araştırma, bazı hücreleri daha genç bir hale sokarak hasar onarım mekanizmalarında yaşlanmaya bağlı görülen gerilemelerin önüne geçmeyi hedefliyor.[1]

Araştırmada yer almayan, Kaliforniya Biyolojik Bilimler Salk Enstitüsü’nden (İng: "Salk Institute for Biological Studies") bir gelişim biyoloğu olan Juan Carlos Izpisua Belmonte, bu konuda şöyle diyor:

Bu, büyük bir dönüm noktası. Bu sonuçlar memelilerdeki doku rejenerasyonunun geliştirilebileceğini açık bir şekilde ortaya koyuyor.

Fakat araştırmacılar şu ana kadar sadece farelerle çalışıldığının göz önünde bulundurulması gerektiğini söylüyor. Bu uygulamanın başka dokularda ve organlarda veya insanlarda yapılıp yapılamayacağı belli değil.

Tüm Reklamları Kapat

Retinalarında hasar olan farelerin görüşleri hücrelerin yeniden programlanması ile yenilenebiliyor.
Retinalarında hasar olan farelerin görüşleri hücrelerin yeniden programlanması ile yenilenebiliyor.
Nature

İlerici Yaklaşım

Yaşlanma, vücudu birçok yönden etkiliyor. Bunlara örnek olarak DNA üzerindeki metil gruplarının eklenmesi, çıkarılması ve değiştirilmesi verilebilir. Bu "epigenetik" değişiklikler yaşlanmayla birlikte birikiyor ve bazı araştırmacılar bu değişikliklerin takip edilerek biyolojik yaşı ölçebilecek bir moleküler saatin ayarlanabileceğini düşünüyor. Bu yöntemle biyolojik aşınma ve yıpranmayı hesaba katan kronolojik yaştan farklı bir değerlendirme yapılabilir.

Bu durum, epigenetik değişimlerin yaşlanmada etkili olabileceğini gösteriyor. Çalışmanın eş yazarlarından Harvard Tıp Fakültesi, Boston, Massachusetts’ten genetik bilimci David Sinclair şöyle belirtiyor:

İşe bir soruyla başladık: Epigenetik değişimler yaşlanmanın itici gücüyse bu gücü sıfırlamak mümkün mü? Saati geri çevirebilir miyiz?

Bu yaklaşımın işe yarayacağını gösteren bazı ipuçları vardı: 2016’da Belmonte ve çalışma arkadaşları, daha erken yaşlanacak şekilde genetiği değiştirilmiş farelerde dört tane genin ekspresyonunun etkisini raporladı.[2] Bu genlerin tetiklenmesinin hücrelerin gelişimsel kimliklerini (deri hücrelerinin deri hücresi özelliğini göstermesi gibi) kaybetmesi açısından etkili olduğu önceden de biliniyordu. Hücrelerdeki bu kimlik kaybı onların kök hücre benzeri bir yapıya dönüşmesine neden oluyor. Belmonte’un ekibi bu genleri (tamamıyla aktive edip o şekilde bırakmaktansa) sadece birkaç günlüğüne aktive edip sonra kapatarak bu hücrelerin kimliklerini kaybetmeden daha genç bir hale geçebileceğini umdular.

Sonuç olarak daha geç yaşlanan farelerin genç hayvanlarınkine benzeyen epigenetik belirteçlere sahip olduğu gözlemlendi. Fakat bu yöntemin bazı olumsuz yönleri de vardı. Önceki çalışmalar bu genlerin fazla kopyalarının bulunmasının veya çok uzun süre aktif kalmasının bazı farelerde tümörlere neden olabileceğini gösteriyordu.

Tüm Reklamları Kapat

Genetik Şalter

Sinclair’in laboratuvarından genetik bilimci Yuancheng Lu hücreleri gençleştirmek için daha güvenli bir yol aradı. Belmonte’un kullandığı dört genden kanser ile ilişkili olanı çıkararak üç genle çalıştı. Bu üç geni bir virüse aktararak bu genlerin hücrelere gönderilmesini sağladı. Ayrıca, farelere gerektiğinde bir çeşit ilaç katılmış su vererek bu genlerin aktif hale gelmesini sağladı. Genleri tekrar pasif hale getirmesi gerektiğinde ise ilacı kesti.

Memeliler merkezi sinir sisteminin bileşenlerini yenileme yeteneklerini gelişimlerinin erken bir döneminde kaybederler. Lu ve çalışma arkadaşları, yaklaşımlarını bu noktada test etmeye karar verdiler ve bu iş için gözdeki retinal sinirleri seçtiler. Öncelikle virüsü göze enjekte ederek hedeflenen bu üç genin ifadesinin farelerde hasar görmüş sinirlerin yenilenmesini sağlayıp sağlayamayacağına baktılar. Daha önceki hiçbir tedavi böyle bir şeyi başaramamıştı. Lu hasarlı göz hücrelerinden bir sinirin yenilenmesini gördüğünde hayretler içerisinde kaldı. Lu, bu süreci hasarlı bir bölgeden büyüyen "bir deniz anasına" benzetiyor.

Ekip bu sistemin farelerde yaşlanmaya veya gözdeki tansiyon artışıyla nitelenen glokom hastalığına bağlı görüş kaybının düzelmesini sağlayabileceğini göstermek için çalışmalarına devam etti. Bu yaklaşım, aynı zamanda, laboratuvarda büyütülmüş fare ve insan hücrelerindeki epigenetik örüntüleri sıfırlıyor ve bu hücrelerin daha genç bir hale dönmesini sağlıyor. Sinclair, hücrelerde daha genç bir epigenetik durumun nasıl hafızada tutulduğu konusunun hala anlaşılmış olmadığını ve çalışma arkadaşlarıyla beraber bu konuyu araştırmaya devam edeceklerini belirtiyor.

Glokom hastalığı
Glokom hastalığı
Optometry Times

Klinik Çalışmalara Doğru

Bu sırada, Harvard bu teknolojinin lisansını Bostonlı şirket Life Biosciences’a verdi. Sinclair şirketin klinik öncesi çalışmalar yaparak bu teknolojinin insanlarda kullanılabilecek hale getirmeye çalıştığını söylüyor. İsviçre, Basel’den Moleküler ve Klinik Oftalmoloji Enstitüsü’nün (the Institute of Molecular and Clinical Ophthalmology) Başkanı Botond Roska, görüş kaybının tedavisinde kullanılabilecek yenilikçi bir yaklaşım olduğunu fakat insanlarda güvenli bir şekilde uygulanmadan önce dikkatli bir incelemeye ihtiyaç duyulduğunu belirtiyor.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Yaşlanma araştırmalarının tarihi, yerine getirilememiş gençlik çeşmeleri vaatleriyle doludur. On yıldan daha uzun bir süre önce Sinclair, sirtuinler adı verilen proteinleri aktive eden bileşiklerin (kırmızı şarapta bulunanlar da dahil olmak üzere) ortalama ömrü daha fazla uzatabileceğini söyleyerek bir heyecan yarattı. Sinclair ve diğerleri, mayada gözlemlenen sirtuinler ile yaşlanma arasındaki bağlantıları incelemeye devam etseler de bu tür bileşiklerin insan ömrünü uzatmak için kullanılabileceği fikri henüz doğrulanmadı ve bu fikir tartışmalı durumunu halen koruyor.

Novato, California Buck Yaşlanma Araştırmaları Enstitüsü'nden (The Buck Institute For Research on Aging) bir hücre biyoloğu olan Judith Campisi yeniden programlama yaklaşımının sınanmasının, en nihayetinde, diğer laboratuvarların bu yaklaşımı oluşturmaya çalıştıklarında ve yaşlanmadan etkilenen diğer organlarda (kalp, akciğer ve böbrekler gibi) denediklerinde yapılacağını söylüyor. Campisi bu verilerin hızla ortaya çıkacağını tahmin ederek şöyle açıklıyor:

Şu anda yeniden programlama konseptini çalışan birçok laboratuvar var. Umutlu olmalıyız ama her şeyin olduğu gibi bu çalışmanın da tekrarlanması ve genişletilmesi gerekiyor.
Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
41
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Merak Uyandırıcı! 4
  • Tebrikler! 3
  • Bilim Budur! 3
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 2
  • İnanılmaz 1
  • Umut Verici! 1
  • Muhteşem! 0
  • Güldürdü 0
  • Üzücü! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
  1. Çeviri Kaynağı: Nature | Arşiv Bağlantısı
  • ^ Y. Lu, et al. (2020). Reprogramming To Recover Youthful Epigenetic Information And Restore Vision. Nature, sf: 124-129. doi: 10.1038/s41586-020-2975-4. | Arşiv Bağlantısı
  • ^ A. Ocampo, et al. (2016). In Vivo Amelioration Of Age-Associated Hallmarks By Partial Reprogramming. Cell, sf: 1719-1733.e12. doi: 10.1016/j.cell.2016.11.052. | Arşiv Bağlantısı
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 23/04/2024 10:36:22 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/9742

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Matematik
Gazetecilik
Diyabet
Aile
2019-Ncov
Zehir
Deniz
İklim Değişikliği
Kedigiller
Mikrobiyota
Popülasyon
Ekonomi
Malzeme
Evrimsel Tarih
Hayvanlar
Mavi
Hücreler
İspat
Köpekler
İnsan Sağlığı
Adaptasyon
Amerika Birleşik Devletleri
Yer
Kitap
Oksijen
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
H. Ledford, et al. Biyolojik Saatin Tersine Çevrilmesiyle Yaşlı Farelerde Görüşü İyileştirmek Mümkün!. (18 Aralık 2020). Alındığı Tarih: 23 Nisan 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/9742
Ledford, H., Özaydın, S. D., Özdil, A. Ş. (2020, December 18). Biyolojik Saatin Tersine Çevrilmesiyle Yaşlı Farelerde Görüşü İyileştirmek Mümkün!. Evrim Ağacı. Retrieved April 23, 2024. from https://evrimagaci.org/s/9742
H. Ledford, et al. “Biyolojik Saatin Tersine Çevrilmesiyle Yaşlı Farelerde Görüşü İyileştirmek Mümkün!.” Edited by Ayşegül Şenyiğit Özdil. Translated by Sığla Deniz Özaydın, Evrim Ağacı, 18 Dec. 2020, https://evrimagaci.org/s/9742.
Ledford, Heidi. Özaydın, Sığla Deniz. Özdil, Ayşegül Şenyiğit. “Biyolojik Saatin Tersine Çevrilmesiyle Yaşlı Farelerde Görüşü İyileştirmek Mümkün!.” Edited by Ayşegül Şenyiğit Özdil. Translated by Sığla Deniz Özaydın. Evrim Ağacı, December 18, 2020. https://evrimagaci.org/s/9742.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close