Bilim İnsanları, Farelerde Yaşlanmayı Geri Çevirmeyi Başardı!
Avusturalyalı ve Amerikalı bilim insanları farelerde kas yaşlanmasının etkilerini geri çevirebilecek bir bileşik geliştirdiler ve bunun, insan yaşlanmasını geri çevirmek konusundaki anahtarlardan biri olduğunu söylediler.
Deneylerde, bu bileşik farelere daha fazla enerji verdi, iltihapları azalttı ve insülin direncine karşı ciddi gelişmeler sağladı. Bilim insanları bunun, yaşlanmayı sadece yavaşlatmadığını, aynı zamanda geriye çevirdiğini söylediler. Bir diğer deyişle bu değişimin, 60 yaşındaki bir bireyin 20 yaşında hissetmesi gibi olduğunu aktardılar. Üstelik, insan üzerindeki denemelerin sadece 1 yıl içerisinde başlayabileceğini belirttiler. Araştırma sonuçları 19 Aralık 2013'te Cell dergisinde yayımlandı. New South Wales Üniversitesinde görev alan ve Harvard Tıp Okulunda arkaplanı bulunan genetik bilimci Prof. Dr. David Sinclair şunları söylüyor:
20 yıldır moleküler düzeyde yaşlanma üzerine çalışmaktayım ve yaşlanmanın tersine çevrilebileceğini göreceğim bir günü yaşayabileceğimi hiç sanmıyordum. Biraz bile yavaşlatabilsek kendimizi şanslı sayarız diye düşünüyordum. [Deneydeki] fareler, daha fazla enerjiye sahip oldular, kasları sanki egzersiz yapmış gibi güçlendi ve diyet-egzersiz ikilisinin etkilerini sadece 1 hafta içerisinde elde ettik. Bunun, insanların daha uzun süreler sağlıklı kalmasını sağlayacağını ve yaşlanmadan kaynaklı hastalıklara yakalanmalarını önleyeceğini düşünüyoruz.
Araştırmacılar, yaşlı farelerdeki belli başlı hastalıkları da incelediler. Prof. Sinclair devam ediyor:
Diyabete, kas zayıflığına veya zaafiyetine, artirit gibi hastalıklara neden olan iltihaplanmalara da baktık. Yaşlanmanın tüm bu olumsuz etkileri tersine dönmüştü ve bu, oldukça çarpıcı bir sonuç.
Ekiplerinin, kas da dahil olmak üzere tüm kaslarda bulunan ve yaşlanmaya neden olan yeni bir sebebi keşfetiklerini belirtiyor ve şunları söylüyor:
Düşündüğümüz şu: vücudumuzda iki set kromozom bulunuyor. Kromozomların bildiğimiz kısımlarına genom diyoruz ama bir de üzerinde çok düşünmediğimiz diğer DNA'larımız var: annelerimizden aldığımız mitokondriyal DNA'larımız. Bulgularımıza göre, yaşlanma süresince bu iki genom veya kromozom, birbiriyle pek konuşmuyor. Bu tıpkı, evli çiftlerin ilk evlendiklerinde birbirleriyle konuşmaları ama aradan 20 yıl geçince, en azından bazı vakalarda, bu iletişimin sona ermesi gibi. Bundan yola çıkarak, biz yaşlandıkça giderek azalan bir kimyasal keşfettik. Kısa adı NAD olan bu kimyasalın uzun ismi Nikotinamid adenin dinükleotit. Biz gençken NAD seviyelerimiz oldukça yüksektir. Eğer egzersiz ve diyet uygularsak, bu seviye yüksek kalır. Ama tıpkı deneyimizdeki fareler gibi, bizler de yaşlandıkça, bu kimyasalın seviyesi %50 civarında azalır. İşte bu yüzden, geliştirdiğimiz ilacı vererek bu kimyasalın düzeyini arttırabiliriz.
Araştırmanın ikinci aşaması insan denekleri içeriyor ve muhtemelen önümüzdeki sene başlayacak. Prof. Sinclair bu kimyasalın kolayca erişilebilir hale ne zaman geleceğini tahmin etmek istemiyor; ancak bu süreci hızlandıracak bir firma kurduğunu belirtiyor. Son olarak şunları aktarıyor:
Eğer ki insanlarda denemeyi başarabilirsek, bu araştırmalar milyonlarca dolar tutacak ve bunları yapabilmemiz için, paraya ihtiyacımız var. Mekanizma bu.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 5
- 3
- 2
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: ABC | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 17:33:12 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/1791
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in ABC. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.