Bilinç Yoluyla Algıladığımız Gerçeklik, Kontrollü Bir Halüsinasyon Olabilir mi?
Bilinci anlamak, bilimin ve felsefenin kutsal kâsesidir ve yalnızca kişisel deneyiminizin değil, her bir sosyal girişimin temelini oluşturur. Biz, insanız ve bilinçliyiz. Fakat bilinç nedir ve nasıl ortaya çıkar?
Nörobilimci Dr. Anil Seth'in, bilinç dediğimiz şeyin nasıl olduğunu açıklamada ilginç bir yaklaşımı var. Dr. Seth, aşağıda izleyebileceğiniz bilgilendirici bir videosunda, beynimizin algıladığımız her şeyi ''halüsinasyon'' gördüğünü ve bilincin de buradan geldiğini öne sürüyor.
Bu fikir, hararetle tartışılan bir konudur ve bilinç anlayışımızın kompleksliğini daha da artırır niteliktedir. Bu konuda aşina olmamız gereken ilk kavram, "kualia"dır. Kualia; deneyimlerimizin öznel olan, yani algılayan özneye özgü olarak deneyimlenen özellikleridir. Kualiaya örnek olarak lezzetli bir pizzanın tadını, ayak parmağınızı sehpaya vurduğunuzdaki acıyı veya gökyüzünün maviliğini verebiliriz. Bu örnekler bize, bilinç durumunun öznelliğini de yansıtır, çünkü hiçbirimiz, bir başkasının bunları nasıl deneyimlediğini bilemeyiz. Bir pizzanın tadının veya ayak parmağınızın acısının neye benzediğini, sadece ve sadece kendi deneyimlerinizle bilebilirsiniz. Dolayısıyla algıladığımız şeyler, bir yerde, beynimizin yarattığı kontrollü halüsinasyonlardır.
Dr. Kai Hamburger ve Katharina Graben'in daha önceden Perception dergisinde yayınlanan bir makalelerinde, yanılsama (İng: "illusion"), halüsinasyon ve bilinç arasındaki benzerlik ve farklılıklar ele alınmaktadır.[1] Bu makaleye göre, fiziksel uyaranlar birebir aynı olsa bile bilinci ve kendimizi algılama biçimimizin bireyler arası farklılık göstermesi durumu, bilincin bir yanılsama olabileceği düşüncesini ortaya koymaktadır. Descartes'in "Düşünüyorum, öyleyse varım." (Lat: "Cogito, ergo sum.") sözünden, Lana ve Lilly Wachowski'nin Matrix filmine kadar, gerçeklik sorgusu yapan yapıtlarda bile bilincimizin ve benlik fikrinin gerçekliği tartışmasızdır. Örneğin Descartes, emin olabileceği tek şeyin kendi deneyimleri olduğunu ve bu nedenle kendi varlığından emin olabileceğini söylüyordu. Ancak belki de gerçekliğin geri kalanı, sadece başkalarıyla paylaştığımız bir halüsinasyondur?
Dr. Seth'in yaklaşımı, tam da yanılsama ve halüsinasyon kavramlarının tanımıyla başlıyor ve konuyu sadece algımızın sınırlandırılmasıyla kısıtlamıyor. Kualia dediğimiz şey, en nihayetinde duyu organlarımızdan sinir sistemlerimize kadar uzanan bir elektriksel dürtüden ibarettir. Eğer bilincimizin yattığı yerin beyin olduğunu düşünürsek, deneyimlerimiz doğrudan değildir. Vücudumuz, biyolojik süreçler sayesinde bu deneyimleri yaratır. Dr. Seth, 2017'deki TED konuşmasında şöyle açıklıyor:
Algı, beynin bu duyu sinyallerini, o sinyallerin oluşmasına yol açan, dünyayla ilgili önceki beklentileri ya da inançları ile harmanladığı, bilinçli bir varsayım süreci olmalıdır. Beyin, sesi duymaz veya ışığı görmez. Algıladığımız şey, dünyada ne olduğuna dair beynin yaptığı en güçlü tahmindir.
Dr. Seth, neyin gerçek olduğunu gerçekten sorgulamamıza sebep olan birçok duyusal yanılsama gösteriyor. Fakat aynı zamanda, bize beynimizin nasıl işlediğine dair bir fikir veriyor. Beynin bir şekilde bilinçli gerçekliğinizi "halüsinasyon" gördüğü fikri de buradan geliyor. Seth, kontrollü halüsinasyon düşüncesini şu şekilde öne sürüyor:
Eğer halüsinasyon, bir tür kontrol edilemeyen algıysa, o halde tam burada ve şu andaki algımız da bir tür halüsinasyon demek oluyor. Beynin, çevreden edinilen duyu bilgilerine bağlı olarak tahminlerini dizginlediği, kontrollü bir halüsinasyon...
Tüm Reklamları KapatAslında hepimiz, her zaman halüsinasyon görüyoruz, şu anda bile! Sadece halüsinasyonlarımız hakkında fikir birliğine vardığımızda, buna 'gerçeklik' diyoruz.
Dr. Seth, konuşmasında aynı zamanda temel yaşam deneyimimizin getirdiği bütün bir birey olma durumunun, beynin hassas bir kurgusu olduğundan söz ediyor. Fiziksel varlığımızı ele alırsak, beyin, bedensel varlığını ve bir bedene sahip olma deneyimini nasıl oluşturuyor? Seth, bu soruyu bir nöroloji deneyi ile ele alıyor.
"Plastik el yanılsaması" (İng: "rubber hand illusion") deneyinde, katılımcıların gerçek ellerinin, bakış açılarına dahil edilmemesini sağlayan bir düzenek kuruluyor. Sahte olan plastik el ise görüş hizalarına yerleştiriliyor. Daha sonra, katılımcıların gizli ellerine ve diğer plastik ele fırça ile vuruluyor. Bir süre sonra insanlar, sahte elin vücutlarının bir parçası olduğu hissine kapılıyorlar.
Seth, plastik el yanılsaması deneyini şöyle açıklıyor:
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Bu, vücudu tanımlayan deneylerin bile beynin yürüttüğü en iyi tahminden ibaret olduğunu, beyin tarafından oluşturulmuş bir halüsinasyon olduğunu ortaya koyuyor.
Beynin benlik hakkında oluşturduğu tahminler, vücudumuzdan gelen birçok duyu sinyaline bağlı durumdadır. Şöyle devam ediyor:
Çevremizi oluşturan dünya deneyimi ile içinde bulunan biz düşüncesi; fırsat ve tehlikelerle dolu bu dünyada, bizleri hayatta tutabilmek için milyonlarca yıldır süregelen evrim sonucu şekillenmiş bir tür kontrollü halüsinasyondan ibarettir.
Seth'in yaklaşımına göre, en temel benlik algımız, vücut bulmuş organizma olma durumumuz büyük ölçüde biyolojik mekanizmalara dayanmaktadır ve bundan üç anlam çıkarabiliriz.
İlk olarak beynimizin tahmin etme mekanizmasında bir sıkıntı çıktığında, benliğimizi de yanlış algılama olasılığımız vardır. Bu, ''Düşünüyorum, öyleyse varım.'' sözünün sanıldığı kadar kusursuz olmadığını gösteriyor. Dış gerçeklik, beynimizdeki önyargılara bağlıysa, bizim iç dünyamız da önyargılarımızla şekillenmektedir.
İkinci olarak, bizler biyolojik mekanizmaların şekillendirdiği, bilinçli deneyimleri olan canlılarız. Bu açıdan biyolojiyi temel alırsak, beynimizi bir bilgisayara indirgeyemeyiz. Bu tür bir düşünceyi savunanların argümanlarını buradaki yazımızdan okuyabilirsiniz. Bu argümana karşı olanların argümanlarını ise buradan okuyabilirsiniz.
Son olarak, bilincimiz, bilincin gerçekte neye benzediğinin ve var olabilecek bilinç formlarının yalnızca küçük bir parçası olabilir. Dolayısıyla orada bir yerlerde çok farklı bilinç türleri bulunuyor olabilir. Benzer şekilde, diğer hayvanların bilincinin de bizimkiyle aynı olmasını beklemek hatalıdır. Bu konuda bir çalışmayı buradan okuyabilirsiniz.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
İçerikle İlgili Sorular
Soru & Cevap Platformuna Git- 25
- 13
- 7
- 6
- 5
- 2
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Türev İçerik Kaynağı: IFLS | Arşiv Bağlantısı
- ^ K. Hamburger, et al. (2016). Hallucination – Consciousness – Illusion:. Perception, sf: 645-649. doi: 10.1177/0301006616684906. | Arşiv Bağlantısı
- M. Tye. Qualia. (20 Ağustos 1997). Alındığı Tarih: 22 Ağustos 2021. Alındığı Yer: plato.stanford.edu | Arşiv Bağlantısı
- New Scientist. Body Illusions: Rubber Hand Illusion. (18 Mart 2009). Alındığı Tarih: 22 Ağustos 2021. Alındığı Yer: New Scientist | Arşiv Bağlantısı
- A. Seth. Your Brain Hallucinates Your Conscious Reality. Alındığı Tarih: 22 Ağustos 2021. Alındığı Yer: TED Talks | Arşiv Bağlantısı
- A. K. Seth. (2018). Consciousness: The Last 50 Years (And The Next):. Brain and Neuroscience Advances, sf: 239821281881601. doi: 10.1177/2398212818816019. | Arşiv Bağlantısı
- S. Mochaccinno. Our Reality Is Only Controlled Hallucination - Sweet Mochaccinno - Medium. (1 Nisan 2020). Alındığı Tarih: 22 Ağustos 2021. Alındığı Yer: Medium | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/12/2024 14:32:44 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/10882
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.