Antik DNA, Çevresel Epigenetik Etkilerin İnsan Evrimindeki Yerini Aydınlatıyor!
Teksas Üniversitesi’nden antropologlar, ilk defa DNA üzerindeki epigenetik izleri, çok sayıda antik insan kalıntıları üzerinde tespit edebildiler. Bu da geçmiş dönemlerdeki kıtlık ve hastalık gibi durumların etkilerini anlamamız konusunda bizi ileriye taşıyabilir.
Epigenetik bilimi, DNA üzerindeki genlerin açığa vurulmasıyla (gen ekspresyonu) -veya açılıp kapanmasıyla- ortaya çıkan, epigenetik izler olarak da bilinen DNA üzerindeki kimyasal değişimleri (modifikasyonları) inceler. Bazı genetik izler, kişinin hayatı boyunca olduğu yerde kalır, fakat bazıları, diyet, hastalık ve iklim gibi çevresel faktörlere tepki olarak eklenmiş veya çıkarılmış olabilirler. Eğer bu kimyasal değişimler sperm veya yumurta yapımı sırasında da etkili olursa, bu değişiklikler bir sonraki nesile de aktarılabilir. Çalışmanın baş yazarı olan Texas Üniversitesi'nden antropolog Rick Smith şöyle diyor:
Epigenetik izlere bakarak, bir insanın hayatı süresince hangi genlerin açığa çıktığını ve nesiller boyunca ne çeşit çevresel baskıların fiziksel özellikleri ve sağlıklılığı şekillendirdiğini daha iyi anlayabiliriz.
İkinci Dünya Savaşı sırasında rahim içinde beslenme yetersizliği çekmiş olan insanların DNA'ları üzerinde yapılan çalışmalar, beslenmeyle büyümeyle ve metabolizmayla ilişkili , epigenetik değişimleri ortaya koymuştur. Benzer şekilde diğer modern DNA çalışmaları bazı epigenetik izlerin kanserle ilişkili olabildiği veya hastalığın gelişimine katkı sağladığını göstermiştir. Araştırıcılar, bu epigenetik izleri antik DNA'larda saptamaya çalışmanın antik toplumların sağlık durumlarını anlamamız konusunda yararlı olacağını söylüyorlar.
Smith, araştırmasında Texas Üniversitesi'nden antropoloji profesörü Deborah Bolnick ve Washington Eyalet Üniversitesi'nden antropolog Cara Monroe ile, sitozin metilasyonu olarak bilinen epigenetik izi, Kuzey Amerika'daki arkeolojik alanlarda bulunmuş olan 230 ila 4500 yıl öncesinde yaşamış olan 30 antik insan kalıntısında aradılar. Araştırıcılar, önceki çalışmalara göre büyük bir gelişme kaydederek 29 örnekte metilasyonu elde ettiler.
Bu çalışma öncesinde sitozin metilasyonu özellikle izole antik kalıntılarda saptanmıştı -Sibirya'dan 130,000 ila 50,000 yıl öncesine tarihlenen bir Neanderthal ve bir Denisovan, Grönland'dan 4000 yıllık bir Paleo-Eskimo ve Kanada'dan 26,000 yıllık bir bizon Ayrıca araştırıcılar metilasyonu Mısır'daki 200 ila 2800 yıl öncesine tarihlenmiş olan arpa örneklerinde de tespit etmişlerdi.
Önceki antik DNA çalışmalarından farklı olarak Smith, bisülfit dizilemesi adı verilen, modern DNA araştırmalarındaki "altın standart" metodu olarak metilasyon ölçmek için kullanılan ve daha kesin sonuçlar alınmasını sağlayan bir metot kullandı. Bir çok araştırıcı bozunmuş olan antik DNA'larda bu yöntemin verimli sonuç vermeyeceğini, çünkü bu yöntemin kendisinin de DNA'nın bozulmasına neden olacağını düşünmekteydi. Ancak, Smith, yöntemin daha yakın tarihli ve iyi korunmuş antik DNA'larda da başarılı olduğunu yaptıkları araştırmanın gösterdiğini söylüyor. Bolnick şöyle diyor:
Sadece izole örneklerde değil, arkeolojik topluluklardan elde edilen antik DNA'lar üzerinde metilasyonu çalışmak, bize geçmiş dönemlerdeki çevre koşullarının antik toplulukları nasıl etkilediği konusunda yeni bakış açıları kazandıracaktır. Gelecek dönemlerdeki antik epigenetik çalışmaları çok uzun süre önce yaşamış insanların yaşamlarına ve tecrübe ettikleri olaylara doğru bir pencere açacaktır.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 5
- 5
- 4
- 2
- 2
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: Phys.org | Arşiv Bağlantısı
- Rick W. A. Smith, et al. (2015). Detection Of Cytosine Methylation In Ancient Dna From Five Native American Populations Using Bisulfite Sequencing. PLOS One. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 13:48:19 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/7051
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in Phys.org. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.