Arkeologlar ve Paleontologlar Fosil Gibi Buluntuları Yalayarak Tespit Edebilir mi?
İddia
Hangisi, arkeologların buldukları şeyin fosil mi, yoksa sıradan bir taş mı olduğunu anlamak için kullandıkları yöntemlerden biridir? A- Saf suda bekletmek B- Köpeğe koklatmak C- Yalamak D- Üstüne idrar yapmak (Doğru Cevap C)
Gerçek mi?
İddianın Kökeni
24 Kasım 2018'de Kim Milyoner Olmak İster? yarışmasının 787. bölümünde sorulan sorulardan birisinin doğru cevabı, arkeologların buldukları taşların gerçekten fosil mi, yoksa sıradan bir taş mı olduğunu ayırt etmek için yalama yöntemini kullandıklarını söylemektedir.
Bilgiler
Öncelikle şu ayrımı yapmakta fayda var: Fosiller üzerinde çalışan bilim dalı arkeologlar değil, paleontologlardır. Arkeoloji insan kültürünün geride bıraktığı malzemeler üzerinden geçmişte yaşamış insanların faaliyetlerini araştıran bilim dalıdır. Paleontoloji ise, fosilleşmiş kemik ve iz kalıntıları üzerinden giderek biyolojik organizmaların tarihini araştıran bilim dalıdır. Fakat arkeologlar ve paleontologlar bir arada çalışabilirler ve zooarkeoloji gibi sahalar, çoğu zaman paleontolojinin tekniklerinden faydalanır ve onlara kendi bilgilerini ödünç verirler.
Her ne kadar soruda "fosiller" üzerinden sorulmuş olsa da, organik kalıntılara yönelik bulguların geneli üzerinden gitmemiz mümkündür. Bu durumda buluntuları "yalamak" nasıl bir işe yarar? Bu gerçekten işlevsel bir yöntem midir? Kısa cevap evet.
Eğer paleontoloji konusunda uzmansanız, bulduğunuz taşılları dilinize değdirerek veya yalayarak tatlarını test edebilirsiniz. Buna bağlı olarak da birçok temel bilgiyi edinmeniz mümkün olur. Genel bir kural olarak, eğer bir taşıl dilinize yapışıyorsa, muhtemelen organik yapılı bir varlığın fosilidir.
Bunun nedeni, farklı kimyasalların ve bunların oluşturduğu minerallerin farklı şekillerde davranmasıdır. Örneğin silvit minerali, halit mineraline çok benzer yapıdadır; ancak halite göre çok daha acı, çok daha tuzlu bir tadı vardır. Öte yandan krizokol ve kaolinit gibi mineraller tadından ötürü değil de, yüzey dokusundan ötürü ayırt edilebilir: Çünkü bunları dilinize götürdüğünüzde yapışırlar.
Eğer yaladığınız bir fosilse, bir taşa göre çok daha yapışkan olacaktır; çünkü kemikler delikli yapıdadır. Bu kemiklerin üzerini kaplayan organik malzeme, yani yağ, kaslar, vs. zamanla bozunurken, geriye inorganik malzeme kalır. Bunlar, kalsiyum yapılı kısımlardır ve dilinize yapışmaya meyillidirler.
Bu Güncel Bir Yöntem mi?
Elbette fosil veya arkeolojik buluntu analizi sadece yalayarak yapılmaz; bu sadece hızlı bir yöntemdir. Hatta güncel fosil ve buluntu tanı teknikleri o kadar gelişmiştir ki, bu yöntem deneyimli bir paleontolog veya arkeologun alet çantasındaki antik yöntemlerden sadece birisidir. Örneğin Dünya'nın en büyük bilim enstitülerinden Smithsonian Enstitüsü, şöyle diyor:
Eğer diğer tespit yöntemleri başarısız olursa, dil testi dediğimiz testi uygulayabilirsiniz. Fosil kemiklerin boşluklu yapısı, kalıntının dilinize birazcık yapışmasına neden olur. Ancak bunu deneyecek olursanız, yanınızda bir bardak su bulundurmanız faydalı olabilir.
Indianapolis Çocuk Müzesi ise konuyu şu şekilde hikayeleştirerek anlatır:
(...) Eğer bu yöntemler başarısız olursa, bir paleontolog size bulduğunuz taşı YALAMANIZI söyler. Bunun şaka olduğunu sanabilirsiniz; ancak paleontolog size şunları söyleyecektir: "Hepimiz bunu daha önceden yaptık, gerçekten! Neden mi? Çünkü fosilleşmiş kemik, etrafındaki kayalardan daha kurudur. Çünkü bu fosil, bir kemiğin kalıntılarıdır. Bak, nasıl da süngerimsi, öyle değil mi? Islak bir dil, kemiği kayadan ayırmanın en iyi yollarından birisidir. Eğer dilin buluntuya yapışıyorsa, elinde bir fosil var demektir. Eğer yapışmıyorsa, gerçek anlamıyla taştan bir şeker tattın demektir. Kaya tadında!
Gerçekte bir fosilin ne olduğuna yönelik analizler, buradaki yazımızda anlattığımız fazlasıyla kapsamlı ve teknik yöntemlerle yapılır.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 9
- 6
- 6
- 5
- 4
- 2
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- CM. Rocks: When To Lick, When Not To Lick. (15 Haziran 2015). Alındığı Tarih: 1 Aralık 2018. Alındığı Yer: The Earth Story | Arşiv Bağlantısı
- J. Faletto. One Way To Tell Between A Rock And A Fossil Is To Lick It. (6 Eylül 2017). Alındığı Tarih: 1 Aralık 2018. Alındığı Yer: Curiosity | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 02/11/2024 21:15:43 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/7477
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.