Antibesin Nedir? Antibesinleri Yemekten Kaçınmalı mıyız?

- Özgün
- Beslenme Bilimi
Antibesinler; vücudun kalsiyum, demir, potasyum, magnezyum gibi temel besinleri emme veya kullanma kabiliyetini azaltan glukozinolat gibi herhangi bir bileşiği ifade etmek için kullanılan bilimsel bir terimdir. Bu terim, son dönemde çeşitli web siteleri, bloglar ve kitaplarda da sıkça yer almaya başladı. Ancak beslenme uzmanları, ismin yanlış algılara sebep olabileceğini ve bu maddelerin kötü şöhretlerini hak etmediğini söylüyorlar.
Antibesinler, bitkilerde; böceklere, parazitlere, bakterilere ve mantarlara karşı bir savunma mekanizması olarak evrimleşmiştir. Örneğin, bazı antibesinler, bir yiyeceğe acı tat vererek hayvanların onu yemesini engelleyebilir. Bazı antibesinler ise, yenen tohumların sindirimini engeller. Sindirilmemiş tohumlar, hayvanın dışkısından doğaya dağılır ve bu sayede yeni bitkiler çoğalmaya devam eder. Bu hayatta kalma taktiklerinin her ikisi de bitki türlerinin büyümesine ve yayılmasına yardımcı olur.
Fitik asit, lignanlar, saponinler, fitoöstrojenler, oksalatlar, fenolik bileşikler ve diğerlerini içeren antibesinler; türleri ve miktarları gıdadan gıdaya büyük ölçüde farklılık gösterse de, neredeyse tüm bitkilerde bulunur. Bu maddeler, büyüyen bitki dokusunu oluşturan karmaşık matrisin bir parçasıdır.

Antibesinler Gerçekten Zararlı mı?
Bu bileşikler, belirli minerallerin ve diğer faydalı bileşiklerin vücut tarafından emilimini bir dereceye kadar azaltsalar da, tamamen engellemezler. "Antibesin" kelimesi kulağa her ne kadar korkutucu gelse de, araştırmalar, antibesinlerin aşırı miktarlarda tüketilmedikçe endişe verici olmadığını, aksine sağlık açısından oldukça faydalı olduklarını gösteriyor. Bu yiyeceklerin beslenme durumunuz üzerinde önemli bir etkiye sahip olması için, antibesince zengin gıdalardan her gün, çok büyük miktarlarda yemeniz gerekir.
Birkaç sene öncesine kadar bilim insanları, lifin insanlar için kötü olduğunu düşünüyorlardı. Lif, besin maddelerine bağlanabildiği ve onları sindirim kanalından çekebildiği için, kaçınılması gereken bir şey gibi görünüyordu. Bu sorunu çözmek için, 1800'lerin sonlarında tahıllar işlenerek gıdalardaki lifler kaldırıldı. Ancak günümüzde bilim insanları, lifin inanılmaz derecede önemli olduğunu savunuyor ve tüketimini teşvik ediyor. Artık biliyoruz ki; bol miktarda lif tüketimi obezite, yüksek tansiyon, kalp hastalığı, felç, şeker hastalığı ve bazı gastrointestinal hastalık risklerini azaltıyor.
Aynı şekilde, kaçınılması gereken bir şeyden ziyade, pek çok antibesin, sayısız faydası sayesinde artık sağlığa faydalı olarak tanımlanan nutrasötikler ve fonksiyonel gıdalar arasında kabul edilmektedir.
Bazı Antibesinler
Saponinler
Baklagillerde yaygın olan saponinler, bağışıklık sistemini güçlendirir, kanser riskini azaltır, kolesterolü düşürür, daha az çürük oluşmasına yardım eder, böbrek taşı riskini azaltır ve kalp krizi ve felçlerde görülen kan pıhtılaşmasıyla mücadele eder.
Lektinler
Özellikle tahıllarda ve baklagillerde yaygın olan büyük bir protein ailesidir. Gıdalardaki lektinler karbonhidratlara bağlanarak glikoproteinler oluşturur. Bu glikoproteinler, vücutta bağışıklık sistemini düzenlemekten, kandaki protein seviyelerini kontrol altında tutmaya kadar birçok işlevi yerine getirir.
Tanenler
Genellikle çaylarda, kahvelerde ve işlenmiş etlerde ve peynirlerde bulunan tanenler; bakteri, virüs, mantar ve maya gelişimini engelleyebilen ve kolesterol seviyelerini ve kan basıncını düşürebilen antioksidanlardır.
Fitik Asitler (Fitat)
Buğday, arpa, pirinç ve mısırda bulunan fitatlar, artan bağışıklık fonksiyonu ve kanser hücresi ölümünün yanı sıra, kanser hücresi büyümesinin ve yayılmasının azalmasıyla ilişkilendirilir. Ayrıca antioksidan özelliklere sahiptir ve iltihapların azaltılmasına yardımcı olur.

Gıdalardaki "antibesin" tipi bileşiklerden kaçınmanın yararlı olacağı özel durumlar da bulunmaktadır. Örneğin, bünyesinde böbrek taşı, özellikle kalsiyum-oksalat taşları olan kişilerin, tekrarlama riskini azaltmak için yüksek oksalatlı yiyeceklerin tüketimini sınırlamaları tavsiye edilir. North Carolina Eyalet Üniversitesi'nde beslenme profesörü olan Sarah L. Ash, bu duruma istinaden şöyle diyor:
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Antibesinler, çok özel beslenme durumlarında sorun yaratabilir. Ancak bunlar genellikle yalnızca çok sınırlı veya çok kötü beslenme nedeniyle oluşan benzersiz bir duruma sahip olduğunuzda tehlikelidir.
Sonuç
Aslına bakarsanız, birçok gıda bileşeninin sağlıklı ve sağlıksız yönleri bulunmaktadır. Vücudumuzdaki her hücrenin suya ihtiyacı olduğu halde, çok kısa sürede çok fazla su içmek vücudumuzdaki elektrolitleri aşırı derecede seyreltebilir ve bizi öldürebilir. Sodyum da bu elektrolitlerden biridir; sağlıklı bir bünyenin sodyuma ihtiyacı olsa da, çok fazla miktarlarda yüksek tansiyona sebep olur. A vitamini (retinol) eksikliği dünya çapında körlüğün başlıca nedeniyken, aşırı tüketim söz konusu olduğunda oldukça toksiktir.
Sonuç olarak, besin açısından zengin, çeşitli bir beslenme şekliniz olduğu, aşırı tüketmediğiniz ve bağırsaklarınızın işini yapmasına izin verdiğiniz sürece, antibesinler sanıldığı gibi tehlikeli değildir.
Evrim Ağacı'nda tek bir hedefimiz var: Bilimsel gerçekleri en doğru, tarafsız ve kolay anlaşılır şekilde Türkiye'ye ulaştırmak. Ancak tahmin edebileceğiniz gibi Türkiye'de bilim anlatmak hiç kolay bir iş değil; hele ki bir yandan ekonomik bir hayatta kalma mücadelesi verirken...
O nedenle sizin desteklerinize ihtiyacımız var. Eğer yazılarımızı okuyanların %1'i bize bütçesinin elverdiği kadar destek olmayı seçseydi, bir daha tek bir reklam göstermeden Evrim Ağacı'nın bütün bilim iletişimi faaliyetlerini sürdürebilirdik. Bir düşünün: sadece %1'i...
O %1'i inşa etmemize yardım eder misiniz? Evrim Ağacı Premium üyesi olarak, ekibimizin size ve Türkiye'ye bilimi daha etkili ve profesyonel bir şekilde ulaştırmamızı mümkün kılmış olacaksınız. Ayrıca size olan minnetimizin bir ifadesi olarak, çok sayıda ayrıcalığa erişim sağlayacaksınız.
Makalelerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu makalemizle ilgili merak ettiğin bir şey mi var? Buraya tıklayarak sorabilirsin.
Soru & Cevap Platformuna Git- 19
- 12
- 9
- 9
- 7
- 4
- 2
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- Harvard T.H. Chan School of Public Health. Are Anti-Nutrients Harmful?. (18 Ocak 2021). Alındığı Tarih: 18 Ocak 2021. Alındığı Yer: Harvard University | Arşiv Bağlantısı
- M. J. DiLonardo. What Are Antinutrients And Do You Need To Worry About Them In Your Diet?. (7 Mart 2019). Alındığı Tarih: 18 Ocak 2021. Alındığı Yer: Tree Hugger | Arşiv Bağlantısı
- J. Joyce. What Are Anti-Nutrients? A Nutritionist Explains Why They're Part Of A Normal Diet. (13 Ocak 2021). Alındığı Tarih: 18 Ocak 2021. Alındığı Yer: | Arşiv Bağlantısı
- J. Sakimura. "Antinutrients" Are Nothing To Fear. (22 Ağustos 2016). Alındığı Tarih: 18 Ocak 2021. Alındığı Yer: | Arşiv Bağlantısı
- S. Astley. (2016). Nutrition And Health. Elsevier. doi: 10.1016/B978-0-08-100596-5.03425-9. | Arşiv Bağlantısı
- R. K. Price, et al. (2013). Cereal Grains. Academic Press, sf: 307-316. doi: 10.1016/B978-0-12-375083-9.00047-7. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 19/04/2025 14:49:08 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/9996
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.