Amerikan Ordusu, Dünya'yı, 140 Ülkenin Toplamından Daha Fazla Kirletiyor!
Bu haber 2 yıl öncesine aittir. Haber güncelliğini yitirmiş olabilir; ancak arşivsel değeri ve bilimsel gelişme/ilerleme anlamındaki önemi dolayısıyla yayında tutulmaktadır. Ayrıca konuyla ilgili gelişmeler yaşandıkça bu içerik de güncellenebilir.
Amerikan ordusunun karbon "bot izi" gerçekten devasa! Tıpkı şirketlere ait tedarik zincirleri gibi, Amerikan ordusu da operasyonlarını sürdürebilmek için akıl almaz bir gemi, kamyon ve kargo uçağı ağına ihtiyaç duyuyor. Bu taşıtlar Dünya'nın her yerine bombalardan insani yardıma ve hidrokarbon yakıtlara kadar birçok şey taşıyor. Transactions of the Institute of British Geographers dergisinde yayınlanan yeni bir çalışma, bu karmakarışık altyapının iklim değişimine etkisini hesapladı.[1]
Sera gazı emisyonları genellikle sivillerin enerji ve yakıt kullanımına odaklanır. Ama yakın tarihli çalışmalar, ABD ordusunun insanlık tarihindeki en büyük kirleticilerden birini olduğunu gösteriyor. Amerikan ordusu, tek başına, orta büyüklükteki ülkelerin çoğundan daha fazla sıvı yakıt tüketiyor ve daha iklim değiştirici gazlar salıyor. Eğer Amerikan ordusu kendi başına bir ülke olsaydı, sadece yakıt tüketimi bile orduyu Dünya'nın en büyük 47. sera gazı salıcısı yapardı ve bu miktar, Peru ve Portekiz'in sera gazı salımının arasında yer alırdı.
2017 yılında Amerikan ordusu her gün 269.230 varil petrol satın aldı ve bu yakıtları yakarak 25.000 kilotondan fazla karbondioksit saçtı. Amerikan Hava Kuvvetleri 4.9 milyar dolar, Deniz Kuvvetleri 2.8 milyar dolar, Kara Kuvvetleri 947 milyon dolar, Deniz Piyadeleri ise 36 milyon dolar değerinde yakıt satın aldı.
ABD askeri emisyonlarının iklim değişikliği araştırmalarında genellikle göz ardı edilmesi tesadüf değil. Pentagon'dan ve ABD'nin devlet dairelerinden tutarlı veri elde etmek çok zor. Öyle ki Amerika Birleşik Devletleri, 1997 Kyoto Protokolü çerçevesinde askeri emisyonların raporlanmasından muaf olma konusunda ısrarcı oldu ve istediğini aldı.[2] Amerika istedi diye yaratılan bu boşluk, Paris Anlaşması ile kapatıldı (Trump yönetiminin 2020'de anlaşmadan çekilmesi nedeniyle bu boşluk kısa bir süreliğine de olsa geri döndü).[3], [4]
Amerikan ordusunun karbon ayakizini belirlemek isteyen uzmanlar, ABD ordusunun hidrokarbon yakıt alımları ve dağıtımı da dahil olmak üzere tedarik zincirini yönetmekle görevli devasa bir bürokratik kurum olan ABD Savunma Lojistik Ajansı'na çok sayıda Bilgi Edinme Özgürlüğü Yasası talebi gönderdi. Araştırma, bu talebe verilen resmî devlet yanıtlarına dayanıyor.
ABD ordusu, iklim değişikliğinin potansiyel sonuçlarından muaf olmadığını uzun zamandır kabul ediyor ve iklim krizini, ulus savunmasıyla ilgili diğer riskleri artırabilecek bir "tehdit çarpanı" olarak görüyor.[5] Hepsi olmasa da çoğu Amerikan askeri üssü, iklim değişikliğinin deniz seviyesinin yükselmesi gibi etkilerine hazırlık yapıyor.[6] Aslında Amerikan ordusu, iklim krizi sorununa kendisinin de katkı sağladığının farkında: Daha önceki çalışmaların ortaya koyduğu üzere, Amerikan ordusu, biyoyakıtlar gibi alternatif enerji kaynakları geliştirmeye yatırımlar yaptı; ancak bu yatırımlar, ABD ordusunun yakıt harcamalarının yalnızca küçük bir kısmını oluşturuyor.[7]
Amerikan ordusunun iklim politikasıysa çelişkili olmaya devam ediyor: Üslerde yenilenebilir elektrik üretimini artırarak, ordu faaliyetlerinin daha "yeşil" yönleri geliştirilmeye çalışıldı; ancak Amerikan ordusu dünyanın en büyük kurumsal hidrokarbon tüketicisi olmaya devam ediyor.[7], [8] Ayrıca, uzun soluklu operasyonlar için elde mevcut olan uçaklara ve savaş gemilerine sırtını dayayan bir ordu inşa ettiği için, kendisini gelecek yıllarda da hidrokarbon tabanlı silah sistemler kullanmaya mahkum hâle getirdi.
"Yeşil Ordu" Değil, Daha Az Ordu!
İklim değişikliği, 2020 cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik kampanyalara da damgasını vurmuştu.[9] Senatör Elizabeth Warren gibi önde gelen Demokratlar ve Alexandria Ocasio-Cortez gibi Kongre üyeleri, Yeşil Yeni Anlaşma gibi büyük iklim girişimleri çağrısında bulunmaya devam ediyor.[10], [11], [12] Bunlardan herhangi birinin etkili olması için, ABD ordusunun karbon ayakizinin iç politika ve uluslararası iklim anlaşmalarında ele alınması gerekiyor.
Yapılan güncel çalışmaların ortaya koyduğu açık: İklim değişikliğine yönelik anlamlı adımlar atılacaks,a askeri endüstrinin bölümlerinin çoğunun kapatılmasını gerekiyor. Dünya üzerinde çevresel felakete yol açma açısından savaş kadar zararlı olan çok az faaliyet var. Pentagon'un bütçesinde yapılacak önemli azaltmalar ve savaş kapasitesinin küçültülmesi, dünyanın en büyük sıvı yakıt tüketicisinden gelen talepte büyük bir düşüşe neden olacaktır.
Savaş makinesinin çevreye olan yıkıcı etkisinin etrafından dolaşmak hiç de iyi bir şey değil. "Amerikan İmparatorluğu" boyunca yakıt tedarik etmek ve dağıtmak için harcanan para, bunun yerine, ne şekilde olursa olsun Yeşil Yeni Anlaşma'nın finanse edilmesine yardımcı olan bir barış temettü olarak harcanabilir. Finansman artışına ihtiyaç duyan politika öncelikleri konusunda hiçbir eksik yok. Bu seçeneklerden herhangi birini fonlamak, insanlık tarihinin en büyük askeri güçlerinden birini beslemekten daha iyi bir seçenek olurdu.[13]
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 17
- 7
- 3
- 3
- 3
- 2
- 2
- 1
- 1
- 1
- 1
- 1
- Çeviri Kaynağı: Quartz | Arşiv Bağlantısı
- ^ O. Belcher, et al. (2019). Hidden Carbon Costs Of The “Everywhere War”: Logistics, Geopolitical Ecology, And The Carbon Boot‐Print Of The Us Military. Wiley, sf: 65-80. doi: 10.1111/tran.12319. | Arşiv Bağlantısı
- ^ A. Neslen. Under The Cop21 Paris Deal, The U.s. Military Isn&Apos;T Exempt From Carbon-Emissions Cuts. (15 Aralık 2015). Alındığı Yer: The Atlantic | Arşiv Bağlantısı
- ^ A. Neslen. The U.s. Military Loses Its Emissions Exemption In The Paris Climate Deal. (14 Aralık 2015). Alındığı Yer: The New Republic | Arşiv Bağlantısı
- ^ M. Adams. Trump's Climate Policy May Backfire, As He Unwittingly Plays An Old Psychologists' Trick. (7 Haziran 2017). Alındığı Yer: The Conversation | Arşiv Bağlantısı
- ^ Z. Colman. Pentagon: Climate Change Threatens Military Installations. (18 Ocak 2019). Alındığı Yer: POLITICO | Arşiv Bağlantısı
- ^ M. K. Matthews. Not All Military Bases Plan For Warming, Watchdog Finds. (14 Haziran 2019). Alındığı Yer: Scientific American | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b P. Bigger, et al. (2017). Weaponizing Nature: The Geopolitical Ecology Of The Us Navy’s Biofuel Program. Political Geography, sf: 13-22. doi: 10.1016/j.polgeo.2017.03.007. | Arşiv Bağlantısı
- ^ T. Gardner. U.s. Military Marches Forward On Green Energy, Despite Trump. (1 Mart 2017). Alındığı Yer: Reuters | Arşiv Bağlantısı
- ^ J. Sharman. Two-Fifths Of Americans Say Climate Change Will Influence Their Vote In 2020 Election, According To Poll. (17 Mayıs 2019). Alındığı Yer: The Independent | Arşiv Bağlantısı
- ^ A. C. Kaufman. Elizabeth Warren's Newest Climate Proposal Is Based On A Wwii Global Aid Package. (7 Haziran 2019). Alındığı Yer: Grist | Arşiv Bağlantısı
- ^ R. Willis. The Green New Deal Is Already Changing The Terms Of The Climate Action Debate. (28 Şubat 2019). Alındığı Yer: The Conversation | Arşiv Bağlantısı
- ^ J. Marley, et al. National Service For The Environment And A Green New Deal To Fight Climate Chang. (28 Mart 2019). Alındığı Yer: The Conversation | Arşiv Bağlantısı
- ^ K. K. R. Lai, et al. Is America’s Military Big Enough?. (22 Mart 2017). Alındığı Yer: The New York Times | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 13:39:43 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/11698
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in Quartz. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.