Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

Gökyüzündeki Nehirler: Ormansızlaşma, Küresel Su Döngülerini Nasıl Etkiliyor?

10 dakika
500
Gökyüzündeki Nehirler: Ormansızlaşma, Küresel Su Döngülerini Nasıl Etkiliyor?
Tüm Reklamları Kapat

Ormandaki her ağaç bir fıskiyedir; kökleri aracılığıyla topraktan su emer ve yapraklarındaki gözenekler aracılığıyla atmosfere su buharı salar. Milyarlarcası havada dev su nehirleri yaratır - ki bunlar, bulutları oluşturan ve yüzlerce hatta binlerce mil ötede yağış yaratan nehirlerdir.

Ancak gezegeni ağaçlardan arındırdıkça, bu "hava nehirleri"ni ve yağmur için onlara bağımlı olan toprakları kurutma riskiyle karşı karşıya kalıyoruz. Giderek artan sayıda araştırma, ormansızlaşmanın şimdiye kadar ihmal edilen bu etkisinin birçok kıta iç bölgesinde küresel iklim değişikliğinin etkilerini gölgede bırakabileceğini gösteriyor: Nil'i kurutabilir, Asya musonunu sekteye uğratabilir ve Arjantin'den Orta Batı Amerika Birleşik Devletleri'ne kadar tarlaları kurutabilir.

Yakın zamana kadar bu tür uyarıları içeren veri kırıntıları bölük pörçüktü ve genellikle küçük bilimsel dergilerde kalıyordu. Ancak artan endişeler, geçtiğimiz haftalarda Birleşmiş Milletler ve Norveç hükümeti tarafından düzenlenen iki orman forumunda sunulan raporlarda ön plana çıktı.

Tüm Reklamları Kapat

Norveç'te, ABD'li düşünce kuruluşu Forest Climate Analytics'ten Michael Wolosin ve Dünya Kaynakları Enstitüsü'nden Nancy Harris, "tropikal orman kaybının iklim üzerinde genel olarak anlaşılandan daha büyük bir etkisi olduğu" sonucuna varan bir çalışma yayınladı. Dünyanın üç büyük tropik orman bölgesinden herhangi birinde (Afrika'nın Kongo havzası, güneydoğu Asya ve özellikle Amazon) büyük ölçekli ormansızlaşmanın su döngüsünü "ABD, Hindistan ve Çin'in bazı bölgelerinde dünyanın yarısındaki önemli ekmek sepetlerinde tarım için önemli bir risk oluşturacak kadar" bozabileceği konusunda uyardılar.

Ormansızlaşma Dünya'yı Isıtıyor!

Uppsala'daki İsveç Tarım Bilimleri Üniversitesi'nden David Ellison, BM etkinliği için hazırladığı bir arka plan raporunda, "orman örtüsünün geniş kıtasal karasal yüzey boyunca su mevcudiyeti üzerindeki potansiyel etkisini" değerlendiren "giderek daha sofistike hale gelen literatür" hakkında bilgi verdi.

Ormansızlaşmadan kaynaklanan karbondioksit emisyonlarının, dünya ormanlarının atmosferden çektiği CO2 miktarını azaltarak küresel ısınmaya %10 kadar katkıda bulunduğu iyi bilinmektedir. Ancak her iki makalenin yazarları, ormansızlaşmanın küresel etkilerine ilişkin bu anlayışın, yerel ve bölgesel ölçeklerde yoğun olarak ortaya çıkabilecek diğer "karbon dışı" iklimsel etkilere ilişkin bulguları gölgede bırakma eğiliminde olduğunu söylüyor.

Ormansızlaşmanın yağışlar üzerindeki etkisi en önemli karbon dışı etkilerden biridir. Ancak başkaları da var. Örneğin, İngiltere'deki Leeds Üniversitesi'nden Dominick Spracklen, sağlıklı ormanların, çoğunlukla gelen güneş enerjisini engelleyerek "iklimimiz üzerinde genel bir soğutma etkisi olan" bir dizi uçucu organik bileşik saldığını söylüyor. Spracklen ve uluslararası bir ekip, 2018'de yayınlanan bir çalışmada, ormanların ortadan kaldırılmasının bu soğutma etkisini ortadan kaldırdığı ve ısınmaya katkıda bulunduğu sonucuna vardı.[1]

Tüm Reklamları Kapat

Bu arada, kaybedilen ormanların yerini genellikle kendi emisyonlarını üreten tarım alıyor. Wolosin ve Harris, bu etkiler de eklendiğinde ormansızlaşmanın 1850'den bu yana küresel iklim ısınmasına gerçek katkısının yüzde 40 kadar olduğu sonucuna varıyor. Cornell Üniversitesi'nden Natalie Mahowald'ın hesaplamalarına göre, bu oranla tropikal ormansızlaşma 2100 yılına kadar küresel sıcaklıklara 1,5 santigrat derece ekleyebilir - fosil yakıt emisyonlarını yarın durdursak bile![2]

Dünyanın en kötü ormansızlaşma oranlarından birine sahip olan Endonezya'nın Sumatra adasında, 2000 yılından bu yana ağaç kesilen bölgelerdeki sıcaklıklar ortalama 1,05 santigrat derece artmıştır.
Dünyanın en kötü ormansızlaşma oranlarından birine sahip olan Endonezya'nın Sumatra adasında, 2000 yılından bu yana ağaç kesilen bölgelerdeki sıcaklıklar ortalama 1,05 santigrat derece artmıştır.
Aulia Erlangga

Ancak bunların yerel etkileri de vardır. Ormanlar, yerel çevrelerini serin tutarak yerel iklimi ılımlı hale getirir. Bunu kısmen araziyi gölgeleyerek, ama aynı zamanda yapraklarından nem salgılayarak yaparlar. Terleme adı verilen bu süreç enerji gerektirir ve bu enerji çevredeki havadan çekilerek havayı soğutur. Tek bir ağaç bir günde yüzlerce litre su terletebilir. Ellison, her yüz litrenin bir gün boyunca iki ev tipi klimaya eşdeğer bir soğutma etkisine sahip olduğunu hesaplıyor.[3]

Tropik bölgelerin hızla ormansızlaşan bölgelerinin izlenmesi, son zamanlarda bu ağaçsı iklimlendirmeyi kaybetmenin etkisini göstermiştir. Endonezya'nın Sumatra adası, palmiye yağı ekimi için ormanlarını gezegendeki hemen her yerden daha hızlı kaybetmektedir. Geçen yıl yapılan bir araştırma, 2000 yılından bu yana buradaki yüzey sıcaklıklarının ortalama 1,05 santigrat derece arttığını, buna karşılık ormanlık bölgelerde bu artışın 0,45 derece olduğunu ortaya koydu. Almanya'daki Göttingen Üniversitesi'nden Clifton Sabajo, Sumatra'nın bazı bölgelerinde ormanlık ve açık araziler arasında 10 santigrat dereceye varan sıcaklık farkları bulmuştur.[4]

Bu arada Amazon'da, Woods Hole Araştırma Merkezi'nden Michael Coe yakın zamanda ormanlık Xingu yerli parkının serinliği ile çevredeki ekili alanlar ve otlaklar arasında 3 santigrat derece fark olduğunu bildirmiştir.[5]

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.

Kreosus

Kreosus'ta her 10₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.

Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.

Patreon

Patreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.

Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.

YouTube

YouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.

Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.

Diğer Platformlar

Bu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.

Giriş yapmayı unutmayın!

Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.

Ormanları Yitirmek, Çok Uzak Şehirlere Kuraklığı Nasıl Getiriyor?

Ancak sıcaklık, sadece başlangıç. Kuraklık da var - sadece eski ormanlık alanların içinde ve çevresinde değil, çok uzaklarda da. Ve bir dizi yeni çalışma, yağmurun tam olarak neden yağdığının yeniden değerlendirilmesini zorunlu kılıyor.

Yağışları, okyanuslardan buharlaşan suyun nihai sonucu olarak düşünmeye alışkınız. Kıyı bölgelerinde durum büyük ölçüde böyledir. Ancak kıtaların iç kısımlarının yağışlarının çoğunu, yağmurla dışarı atılan ve rüzgarları takip eden bir yağış kademesinde birkaç kez havaya geri dönüştürülen sudan aldığı ortaya çıktı. İç kesimlere doğru gidildikçe, bu geri dönüşüm daha baskın hale gelir.

Geri dönüşümün bir kısmı göllerden, nehirlerden veya ıslak topraktan doğrudan buharlaşmadır. Ancak büyük bir kısmı bitkiler ve özellikle de ağaçlar tarafından hızlı bir şekilde gerçekleştirilir. Ağaç kökleri toprağın derinliklerindeki nemi çeker. Bu sirkülasyon sistemi, yapraklarından terleme yoluyla havaya nem salınmasıyla sağlanır.

Bir tahmine göre, gezegenin kara bitki örtüsü her gün 48 mil küp suyu geri dönüştürmektedir. Bunun onda biri sadece Amazon yağmur ormanları tarafından salınmaktadır - ki bu, Amazon Nehri'nin günlük debisinden çok daha fazladır!

Terleme, rüzgar yönünde yeni yağışların oluşması için çok önemlidir. Ve bu sürecin kalbi, terlemenin en yoğun olduğu hayatta kalan tropikal yağmur ormanlarında atmaktadır. Oslo yakınlarındaki Norveç Yaşam Bilimleri Üniversitesi'nden Doug Sheil şöyle diyor:[6]

Geleneksel olarak insanlar Kongo ve Amazon gibi bölgelerin yüksek yağış aldığını, çünkü dünyanın yüksek yağış alan bölgelerinde bulunduklarını söylerler. Ancak ormanlar yağışa neden oluyor ve eğer onlar olmasaydı bu kıtasal alanların iç kısımları çöl olurdu.

Spracklen, ormansızlaşma rüzgârının estiği tropikal bölgelerde yaptığı bir çalışmada, "önceki birkaç gün içinde yoğun bitki örtüsü üzerinden geçen havanın, az bitki örtüsü üzerinden geçen havaya göre en az iki kat daha fazla yağmur ürettiğini" tespit etti.[7] Spracklen, orman kaybının 2050 yılına kadar Amazon havzasındaki kurak mevsim yağışlarını %21 oranında azaltacağını öngörüyor.

Tüm Reklamları Kapat

Hollanda'daki Wageningen Üniversitesi'nden Arie Staal, 2018'de yaptığı çalışmada, Amazon havzasına düşen yağmurun üçte birinin, çoğunlukla transpirasyon yapan ağaçlar tarafından havza içinde üretilen nemden geldiğini bildirdi.[8] Bu bağımlılık, havzanın batısında, Atlantik Okyanusu'ndan daha uzakta, rüzgar yönünde en yüksek seviyededir. Amazon ormanlarının beşte birinin yok olmasıyla birlikte, bu bölgeler için kuraklık riski de artıyor.[8] Coe, Brezilya'nın Bolivya ile batı sınırındaki bir Amazon eyaleti olan Rondônia'da daha az yağış ve daha uzun bir kurak mevsim rapor etmiştir.[9]

Sadece Civardaki Ormanları Korumak Yetmez!

Columbia Üniversitesi'nden Daniel Ruiz, Kolombiya And Dağları'ndaki yağışların azalan nem ve daha az bulutla birlikte daha mevsimsel hale geldiğini söylüyor.[10] Bazı araştırmacılar kuraklığın güneye Arjantin'e ve kuzeye Karayipler üzerinden Kuzey Amerika'ya kadar uzanabileceğine inanıyor. Amazon'un, yağışlarının %50'sini karadan buharlaşan sudan alan Ortabatı Amerika'ya kadar nem sağladığı düşünülüyor.[11]

Yağışlardaki değişiklikleri değişen arazi kullanımına bağlamak zordur. Ancak giderek artan sayıda araştırma, ormansızlaşmanın parmak izlerinin giderek daha görünür hale geldiğini ileri sürmektedir. Borneo'da dokuz su havzası üzerinde yapılan bir analiz, orman kaybının en fazla olduğu havzalarda yağış miktarının yaklaşık %15 oranında azaldığını ortaya koymuştur.[5] Hindistan'da, Mumbai'deki Hindistan Teknoloji Enstitüsü'nden Supantha Paul, Hindistan musonu sırasında azalan yağış örüntülerinin değişen orman örtüsüyle eşleştiğini buldu.[12]

Tüm Reklamları Kapat

İsveç'teki Stockholm Dayanıklılık Merkezi'nden Patrick Keys, ormansızlaşmanın rüzgar etkisinin tropik bölgelerle sınırlı olmadığını söylüyor. Yale Environment 360'a verdiği demeçte Keys şöyle diyor:

Çin, yağışlarının çok büyük bir kısmını karadaki buharlaşmadan geri dönüştürülen sudan alıyor. Doğu Avrupa ve Güneydoğu Asya'nın balta girmemiş ormanlarına kadar rüzgarın ters yönündeki arazi kullanım değişikliğinin neden olduğu yağış değişiklikleri için çok yüksek bir potansiyele sahip.

Bu durum, çiftçiler için olduğu kadar şehir sakinleri için de önemli. Keys, dünya çapında 29 megakent üzerinde yaptığı bir çalışmada, 19'unun topraktan buharlaşma ve terlemeye muhtaç olduğunu tespit etmiştir. Keys, Pakistan'daki Karaçi ile Çin'in Şangay, Wuhan ve Chongqing şehirlerini en savunmasız şehirler olarak belirlemiştir. Hindistan'daki Delhi ve Kolkata, İstanbul ve Moskova gibi diğer şehirler de çok geride değildi. 

Brezilya'nın kuzeyindeki Amazonas eyaletinde yer alan Pico da Neblina Ulusal Parkı'ndaki orman sisi.
Brezilya'nın kuzeyindeki Amazonas eyaletinde yer alan Pico da Neblina Ulusal Parkı'ndaki orman sisi.
Peter Van Der Sleen

Amerika kıtasında ise Brezilya'nın Rio de Janeiro ve Sao Paulo mega kentleri ile Arjantin'in Buenos Aires kentinin de yağışların büyük bölümünün ormanların ve otlakların yerini hızla mısır ve soya tarlalarına bıraktığı Mato Grosso bölgesinden kaynaklanması nedeniyle kırılgan hale gelebileceği uyarısında bulunuyor.

Peki ya dünyanın yağmurla beslenen tarıma en bağımlı bölgesi olan Afrika? Afrika'da kuraklık, ölüm anlamına gelebilir. Ancak Keys, Sahra altı yağışlarının %40 kadarının bitki örtüsü tarafından geri dönüştürülen nemden oluştuğunu tahmin ediyor.[13] Uluslararası Ormancılık Araştırma Merkezi'nden (CIFOR) Louis Verchot, kurak Sahel bölgesinde bu rakamın %90'a çıkabileceğini söylüyor.[14]

Tüm Reklamları Kapat

Agora Bilim Pazarı
Kısmi Diferensiyel Denklemler
  • Boyut: 16 X 24
  • Sayfa Sayısı: 560
  • Basım: 1
  • ISBN No: 9799758982195
Devamını Göster
₺430.00
Kısmi Diferensiyel Denklemler
  • Dış Sitelerde Paylaş

Son zamanlarda yapılan araştırmalar, ormansızlaşmanın dünyanın en uzun nehri olan Nil Nehri ve ona bağımlı 300 milyon insan için oluşturduğu tehdidin altını çiziyor. Nil Nehri'nin akışının çoğu, nehrin su toplama havzasının yağmurla ıslanan küçük bir bölümü olan Etiyopya dağlık bölgelerinde başlıyor. Ancak son araştırmalar, Etiyopya yaylalarındaki yağışların çoğunun Batı Afrika ormanları ve özellikle de kıtanın kalbindeki Kongo havzasının ormanları tarafından geri dönüştürülen nem sayesinde geldiğini gösteriyor. Ellison, şöyle diyor:

Bu yağmur ormanları, Etiyopya'nın dağlık bölgelerindeki yıllık toplam yağışın %30 ila 40'ını sağlayabiliyor.

Ortaya iki soru çıkıyor. İlki: Ellison'un meslektaşı, Almanya'daki Giessen Justus-Liebig Üniversitesi'nde araştırmacı olan Solomon Gebrehiwot'un öne sürdüğü gibi, 20. yüzyılın son çeyreğinde Etiyopya'da Nil'in akışında görülen azalmadan Batı Afrika'daki ormansızlaşma mı sorumlu?[15] İkincisi: Kongo ormanlarının gelecekteki kaybı nehri daha da boşaltabilir mi? Sheil, Gebrehiwot'un verilerinin Nil'in akışında %25'lik bir azalmanın daha gerçekçi bir tahmin olduğunu gösterdiğini söylüyor.

Hem Keys hem de Ellison, iklim bilimcilerin ve diplomatların bu konuları ele almaya başlamasının acil bir ihtiyaç olduğunu düşünüyor; böylece baskı noktaları belirlenebilir ve kritik yerlerdeki yağışları korumak için politikalar benimsenebilir. Uluslararası sınırları aşan nehirlerin çoğunda nehir akışlarını düzenleyen anlaşmalarımız olduğunu belirtiyorlar. Ancak atmosferdeki nem nehirleri nadiren ölçülüyor ve asla yönetilmiyor. 

Mısır ve Etiyopya Nil nehrindeki su akışının yönetimi konusunda bir anlaşmaya varmak için yıllarca çalıştılar. Ancak uzaktaki Kongo havzasındaki ormansızlaşma nedeniyle Etiyopya'nın dağlık bölgelerinde yağmurlar azalırsa suyun paylaşımına ilişkin bir anlaşma anlamsız olacaktır. Keys, sözlerini şöyle bitiriyor:

Antroposen'in insan egemenliğinde olan mevcut çağında, nem geri dönüşümü gibi süreçler yönetilebilir... ve yönetilmelidir!
Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
Özetini Oku
17
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Tebrikler! 2
  • Muhteşem! 1
  • Bilim Budur! 0
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 0
  • Güldürdü 0
  • İnanılmaz 0
  • Umut Verici! 0
  • Merak Uyandırıcı! 0
  • Üzücü! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
  1. Çeviri Kaynağı: Yale Environment 360 | Arşiv Bağlantısı
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 13:41:21 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/17494

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Eşey
Genler
Evrim Ağacı Duyurusu
Yeşil
Asteroid
Beslenme Bilimi
Kalıtım
Sendrom
Kanser
Dağılım
Ağrı
Nöronlar
Deniz
Sars
Ara Tür
Renk
Embriyo
Tür
Periyodik Tablo
Hukuk
Ortak Ata
Carl Sagan
Evrimsel Tarih
Hayatta Kalma
Kanser Tedavisi
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
F. Pearce, et al. Gökyüzündeki Nehirler: Ormansızlaşma, Küresel Su Döngülerini Nasıl Etkiliyor?. (3 Mayıs 2024). Alındığı Tarih: 21 Kasım 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/17494
Pearce, F., Bakırcı, Ç. M. (2024, May 03). Gökyüzündeki Nehirler: Ormansızlaşma, Küresel Su Döngülerini Nasıl Etkiliyor?. Evrim Ağacı. Retrieved November 21, 2024. from https://evrimagaci.org/s/17494
F. Pearce, et al. “Gökyüzündeki Nehirler: Ormansızlaşma, Küresel Su Döngülerini Nasıl Etkiliyor?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Translated by Çağrı Mert Bakırcı, Evrim Ağacı, 03 May. 2024, https://evrimagaci.org/s/17494.
Pearce, Fred. Bakırcı, Çağrı Mert. “Gökyüzündeki Nehirler: Ormansızlaşma, Küresel Su Döngülerini Nasıl Etkiliyor?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Translated by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, May 03, 2024. https://evrimagaci.org/s/17494.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close