Canlılarda en etkin güdü üreme içgüdüsü genlerinde vardır. Doğanın cinsel ilişkide verdiği haz üremeyi kamçılamaktadır. Yani neslini sürdürmeyi teşvik edici bir durum.
Bir başka araştırma ise, seksten alınan zevkin cinsiyetten ziyade, cinsel oryantasyonla ilgili olduğunu ortaya koymuş.
Orgazm esnasında yapılan PET taramaları göstermiş ki, kadınlarda ve erkeklerde beynin tam olarak aynı korteksleri ve bölgeleri uyarılıyor.
Ayrıca orgazm esnasında beynin mantıktan sorumlu bölgesi, iki cinsiyette de kendini kapatıyor.
Bu da orgazm esnasında iki tarafın da yaptığı mantıksız hareketlere getirilebilecek mükemmel bir açıklama!
Benzerlikler bunlarla sınırlı değil. Orgazm sonrası, iki cinse de ağırlık çöküyor.
Zira orgazm sonrası vücut, uyku hormonu olan Prolaktin salgılamaya başlıyor. Yine tuhaf bir şekilde, bu hormon cinsel birliktelik sonrası, masturbasyona oranla 4 kat daha fazla salgılanıyor. Aklınızda bulunsun!
Şu ana kadar yalnızca istatistik paylaşmış gibi olduk ama devamı var. Mesela orgazmın aslında tekil bir eylem olmadığını biliyor muydunuz?
Nasıl ki üzgün birini gördüğümüzde, istemsiz olarak üzülüyorsak, aynısı sekste de geçerli.
Zirveye ulaştığını deneyimlediğiniz partnerinizle birlikte siz de onun seviyesine çıkabilirsiniz. Üstelik, fizyolojik anlamda vücudunuz orgazm tepkilerini vermemiş olsa bile. Buna, kuru orgazm deniyor. Boşalmadan olunca işte...
Yine de her şeyi pür fizyolojiyle, katı kurallarla, sayılarla açıklamanın pek yerinde olmadığını söylemek gerek.
Fizyoloji, anatomi ve psikoloji denen üç başlı ejderhanın tüm bu meselelerle büyük bir rol oynadığını bilmek ve bunun bilincinde olmak önemli.
Keyifli bir yaşam dileğiyle...