Varoluşu ilahi kaynaklı yorumlayan, ve felsefi bakış açısını bu şekilde deklare eden kişilerin bu platformda daha çok kendini ifade etmesi gerektiğini düşünüyorum. Yorum yaptığı için kendisine teşekkür ediyorum.
Görüldüğü üzere, felsefi anlamda tasarımcı ile, kanun - sebepler arasında bir kopukluk oldukça net ilahiyat açısından. Sebepler, sonucu oluşturacak güce sahip değildir, sonucu oluşturan tasarımcıdır. Tasarımcı, kanunları, sonucu oluşturamayacak nitelikte dizayn etmiştir. Sürekli kendisi müdahele ederek sonucu oluşturmak zorundadır.
Ayrıca nedenselliğin bir tasarımcıyı ortaya koyması öngörüsü, mantık açısından açıklanabilir değil. Bir işleyişte, olayların sırasının hiyerarşiye neden olamayacağı düşüncesinin sonucu dizayn edene getirme çabası, daha derin analizlerin ihtiyacını ortaya koymakta.
Gerçek anlamda varoluşu tasarımcı üzerinden yorumlayan biri için, bunların hiçbirinin olumsuz bir rolü yoktur. Kanun ve sebeplerin varlığı asla tasarımcı argümanı ile çelişmez. Nedenselliğin mutlak olmaması, bir dizayn edicinin olmadığını göstermez.
Varoluşu yorumlama biçimleri farklı olan kişilerin kültürel birikimleri yaklaşık olduğu için, sonuca varmada kullandıkları metodlar da birbirine yakın. Bu nedenle neye inanıp inanmadıklarının önemi yok aslında. Özleri aynı. Mantıkları özdeş. Kendini rasyonel bilgi zeminini sağlamlaştırıp, onun üzerine bir varlık yorumu oluşturma çabasına sokmadığı için, sonuç temelli bir felsefe üzerinden gitmek istiyor bireyler. Bu da, en temel şey olan süreci geri plana atmakta.
İlahiyat, bilimi dışlayan, semavi metinden başka hiçbir şeyi önemsemeyin diyen bir yaklaşım değil. Bu tamamen gelenek kültür yaklaşımı. Bilim rasyonalite olmadan din de olmaz. Olamaz. Akla hitab etmeden, felsefeye, varlık yorumuna gidemeyiz.
Yani dizayn eden bir kuşu gökte tutuyor ise ve biz dizayn ediciyi değil, onun kuşu gökyüzünde tutma kanunlarını analiz edebiliyorsak, belki de o, kendisine varmamız için önce aklınızı kullanıp evrene koyduğum bilim mektubunu okuyun ki benim farkıma varın, sonra da fizik evrene koyduğum bilimle size gönderdiğim semavi mektubumu birleştirin. İnsanı bunları birleştirsin diye dizayn etmiştim, siz ya sadece fizik evrene takılmış gidiyorsunuz, ya da sadece şifrelerini çözün diye gönderdiğim mektubumu anlamadan okumaya çalışıyorsunuz. O mektubu, rasyonel bilim olmadan okuyamazsınız, ikisi birbirinin anahtarı hala akletmiyor musunuz? hala anlamayacak mısınız? sizin aklınıza hitab etmek için koyduğum bilimi anlamadan benim hakkımda ne anlayabileceğinizi zannediyorsunuz. Nefsini bilen niye rabbini bilsin o zaman. Azıcık da olsa akletmeyecek misiniz ? diyor olabilir mi acaba.