Hayır, böyle bir anlam çıkmaz. Bunu anlamak için ilk önce Tanrı'yı bu şekilde tanımlayanların söylediklerini iyi anlamak gerekir, yoksa bu sorunun kabul edilen cevabını yazdığımız için kendimizi doğru zannedebiliriz.
Öncelikle ben dinler arasından eğitimini aldığım İslam'ın bakış açısıyla size bu konuyu anlatabilirim, diğer dinlerin bu konudaki fikirlerine vakıf değilim. İslami olarak Tanrı'yı her olayın faili yapmak demek O'nun aslında her an bir yaratma eyleminde olduğunu iddia etmek demektir. İslam inancında insana tercih etme özelliği verilmiştir ancak insan bir şeyi tercih ettiğinde onu gerçekleştiren yine Allah'tır. Evrende gerçekleşen her olayın faili İslam inancında Allah'tır. Bu evrende O'nun dışında bir şey yapmaya güç yetiren başka hiçbir varlık yoktur. Yani bu evrende olan olaylar Tanrı'dan ayrı olarak gerçekleşip O'nun yalnızca izlediği ve kontrol ettiği şeyler değildir. Bu fiilleri gerçekleştiren bizzat O'dur. Bu konuyla alakalı olarak ayette şöyle geçer: "Üstlerinde kanat çırparak uçan kuşlara bakmazlar mı? Onları (havada) ancak Rahmân tutuyor. Şüphesiz O, her şeyi hakkıyla görendir." (67-19) Yani o kuşları havada tutan birtakım kurallar değil, bu fiili o şekilde gerçekleştirmeyi murad eden bir Tanrı'dır deniliyor. Bunun dışında herhangi bir fiil ifade edildiği zaman bunu "Yaptık" şeklinde bir hitapla ifade etmesi de bunu gösterir (50-6, 57-25, 31-10) Bu da zaten çok basit bir örnekle anlaşılabilir. "Ali topu tut" cümlesini Türkçe kuralları yazamaz, Türkçe kurallarıyla o cümle yazılır.
Sorduğunuz soruyu cevapladıktan sonra bu konuda biraz daha devam etmek istiyorum. Türkçe kuralları örneğinden devam edersek, mesela bir yaprak yere düştüğünde o yaprağı düşüren nedir diye sorduğumuzda bize "yerçekimi kanunudur" denilirse bu aynı örnek üzerinden çok saçma bir iddia olur. Oysa ki İslam'ın bu konudaki açıklaması o yaprağın düşmesi eyleminin yerçekimi kanunu denilen kuralı düşürmeyi murad eden bir Tanrı tarafından yapıldığıdır. Çünkü kurallar eylemleri gerçekleştiremez, o kurallar ile eylemler gerçekleştirilir. Ressam tabloda her seferinde aynı fırça hareketini yaparak bir resim çiziyorsa onun fırçasını ne şekilde hareket ettirdiği hesap edilip isimlendirilse ve "Bu tablodaki resmi bu yaptığımız hesap yapıyor" denilse bu çok absürt olur. Aynı şekilde yaprağın düşmesini her seferinde aynı şekilde yapmayı murad eden Tanrı'nın yaptığı eylemi ince ince hesap ederek daha sonra "Bu yaprağı düşüren bu kuraldır" denilemez. Kurallar iş yapamaz.
Evrendeki bütün maddeler -bilimin de kabul ettiği şekilde- bir takım kurallara uyar. Dünyadaki bir hidrojen atomunun bir milyar ışık yılı uzaklıkta bile bu kurallara uyacağı önkabulü/varsayımıyla bilim yapılır. (Bkz. Kaynakça) Maddelerin neden kurallara uyduğu ve bu kuralların her zaman devam edip etmeyeceği günümüz naturalist bilimiyle anlaşılamaz. Sadece bu konuda "böyle geldi böyle gider herhalde" şeklinde varsayımlar ortaya atılabilir ancak kesin şekilde bu sorular cevaplanamaz. Ancak bu mantıksal çıkarımlarla bir failin olması gerektiğini kendimize kanıtladıktan sonra evreni bize bu şekilde açıklayan İslam'ın kurallılık hakkındaki açıklamasına bakalım. İslam bu konuda evrende fiiller gerçekleştirilirken bir takım kurallara uyularak bunların gerçekleştirildiği ve bu kurallarda bir değişmenin olmayacağı açık bir şekilde ifade edilir. (17-77, 35-43, 48-23)
Başka bir konu olan korelasyona gelecek olursak, korelasyonlar bir işi gerçekleştiremez. Yağmur yağdıktan sonra her seferinde çiçek açıyorsa bu çiçeğin açmak zorunda olduğuna nasıl delil olabilir? Madde bu şekilde hareket etmek zorunda mıdır? Zorunda olduğuna dair tek bir deliliniz veya dayanağınız var mı? Bir çiçek yağmur yağınca açmak zorunda ise o zaman bu zorunluluğu bana delilleriyle göstermeniz lazım. "Korelasyon nedensellik değildir" bir şey her seferinde aynı şekilde ard arda geliyorsa bu onun nedeni olamaz. Bu mantıklı bir delillendirme değil. Bu konuda dayanak olarak İslam'ı alırsak İslam bize evrendeki bütün varlıkların Tanrı'nın muradının dışına çıkamadığını söyler. (Önceki geçen ayetler)
Bu konuda akla şu gelmesin, insanlar bir şeyi isteyince Allah istediği için mi oluyor? Allah insana diğer hiçbir varlığa vermediği cüz'i iradeyi verdi ve bu iradeyle insan bir şeyleri tercih eder ancak yine o fiili Allah-u Teala gerçekleştirir. Mesela bacakları tutmayan bir insan her ne kadar bacaklarını hareket ettirmeyi istese de bu gerçekleşmez. Bu da insanın iradesinin mutlak irade karşısında etkisiz olduğunun göstergesidir.
Konuyu biraz uzatmış ve aynı örnekleri farklı şekillerde fazlaca vermiş olabilirim kusura bakmayın. Bunu konu daha iyi anlaşılsın diye yaptım umarım sıkılmanıza sebep olmamıştır. Bu arada elimden geldiğince söylediklerimin kaynaklarını göstermeye çalıştım. Lütfen bu gibi konularda kaynak göstermeyen kişilere karşı daha katı olmaya çalışalım çünkü adına konuştukları insanların inancını değil kendilerinin onların inandığını zannettiği şeyleri anlatıyorlar. Teşekkürler...
Kaynaklar
- Yazar Yok. Evrim Ağacı - Bilimin Temel Varsayımları - 3.Madde. (1 Haziran 2020). Alındığı Tarih: 1 Haziran 2020. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı