Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat
Sorulara Dön
Afk -
Üye
1

Tanrıyı evrene her an etki eder bir şekilde tanımlamak bu tanrı tasvirindeki tanrının yaratamadığı/yaratmadığı anlamına gelmez mi?

840 görüntülenme
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Soruyu Takip Et
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Tüm Reklamları Kapat
3 Cevap
Ersals Krononot
Ersals Krononot
239K UP
Krononot⁸

Hiçbirşeyin kendi kendine olmadığı, tasarımcı tarafından idare edildiği önermesi ile savunulan bir yaklaşim. Sebepler, sonucu oluşturmada acizdir, çünkü tasarımcı yaratmaktadır. Yani sebep sonuç zincirlerinin varlığını, yaradan i yüceltmek adına inkar anlamına gelmektedir. Onu kutsamak için gerçeği bile reddederim o kadar çok eminim yaradandan.

Elmayı toprak su hava var edemez, yaradan yapmaktadır önermesi örneğindeki gibi. Oysa, buradaki kurguda yaradan öyle çürük bir sistem kurmuştur ki, bir elma bile oluşturamaz, yaradan mudahele etmek zorundadır. Çelişki, kendini yanlislama ...

Tüm Reklamları Kapat

Aslında teorik olarak inancı ortaya koymada aciz kalarak, düz mantık ile kalan boşluğu acemi biçimde doldurma çabası bu. Eğer gerçekten yaradan yaratıyorsa, asıl o zaman neden sonuç zincirleri mükemmel olmalı. Yukarıdan sopa ile bir şeyler yapmaya çalışan tasarımcı modeli ilkel ve artık değişmesi gereken bir tasvir.

Kendini yaradan inancı ile tanımlayan kişilerin bilimsel açıdan yeterli düzeye gelmeleri mutlak düzeyde şart.

Tüm Reklamları Kapat

Aksi takdirde, sonuca gitmede kullandıkları metodun hatalı olması, sanki sahip oldukları inancın da hatalı olduğu gibi bir izlenim uyandırmakta. Inanmak için gerçeği feda etmek zorunda kalan kişi temelde aklı ile çelişmektedir. Aklı olmayanin din i de olmaz oysa.

Varoluşu yorumlama biçimimiz ne olursa olsun, teorik bosluklarimizi yapay çürük yöntemler ile kapamaya çalışmak yerine, detaylarıyla çözmeye çaba harcamamız gerekir. Hatta bize göre çok yanlış yaklaşımları detaylarıyla anlamadan iddialı konuşmamalı ve emin olmamalıyız.

449 görüntülenme
Bu cevap, soru sahibi tarafından en iyi cevap seçilmiştir. Ancak bu, cevabın doğru olduğunu garanti etmez.
1
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Muhammed Fatih Yılmaz
İslami İlimler Öğrencisi

Hayır, böyle bir anlam çıkmaz. Bunu anlamak için ilk önce Tanrı'yı bu şekilde tanımlayanların söylediklerini iyi anlamak gerekir, yoksa bu sorunun kabul edilen cevabını yazdığımız için kendimizi doğru zannedebiliriz.

Öncelikle ben dinler arasından eğitimini aldığım İslam'ın bakış açısıyla size bu konuyu anlatabilirim, diğer dinlerin bu konudaki fikirlerine vakıf değilim. İslami olarak Tanrı'yı her olayın faili yapmak demek O'nun aslında her an bir yaratma eyleminde olduğunu iddia etmek demektir. İslam inancında insana tercih etme özelliği verilmiştir ancak insan bir şeyi tercih ettiğinde onu gerçekleştiren yine Allah'tır. Evrende gerçekleşen her olayın faili İslam inancında Allah'tır. Bu evrende O'nun dışında bir şey yapmaya güç yetiren başka hiçbir varlık yoktur. Yani bu evrende olan olaylar Tanrı'dan ayrı olarak gerçekleşip O'nun yalnızca izlediği ve kontrol ettiği şeyler değildir. Bu fiilleri gerçekleştiren bizzat O'dur. Bu konuyla alakalı olarak ayette şöyle geçer: "Üstlerinde kanat çırparak uçan kuşlara bakmazlar mı? Onları (havada) ancak Rahmân tutuyor. Şüphesiz O, her şeyi hakkıyla görendir." (67-19) Yani o kuşları havada tutan birtakım kurallar değil, bu fiili o şekilde gerçekleştirmeyi murad eden bir Tanrı'dır deniliyor. Bunun dışında herhangi bir fiil ifade edildiği zaman bunu "Yaptık" şeklinde bir hitapla ifade etmesi de bunu gösterir (50-6, 57-25, 31-10) Bu da zaten çok basit bir örnekle anlaşılabilir. "Ali topu tut" cümlesini Türkçe kuralları yazamaz, Türkçe kurallarıyla o cümle yazılır.

Tüm Reklamları Kapat

Sorduğunuz soruyu cevapladıktan sonra bu konuda biraz daha devam etmek istiyorum. Türkçe kuralları örneğinden devam edersek, mesela bir yaprak yere düştüğünde o yaprağı düşüren nedir diye sorduğumuzda bize "yerçekimi kanunudur" denilirse bu aynı örnek üzerinden çok saçma bir iddia olur. Oysa ki İslam'ın bu konudaki açıklaması o yaprağın düşmesi eyleminin yerçekimi kanunu denilen kuralı düşürmeyi murad eden bir Tanrı tarafından yapıldığıdır. Çünkü kurallar eylemleri gerçekleştiremez, o kurallar ile eylemler gerçekleştirilir. Ressam tabloda her seferinde aynı fırça hareketini yaparak bir resim çiziyorsa onun fırçasını ne şekilde hareket ettirdiği hesap edilip isimlendirilse ve "Bu tablodaki resmi bu yaptığımız hesap yapıyor" denilse bu çok absürt olur. Aynı şekilde yaprağın düşmesini her seferinde aynı şekilde yapmayı murad eden Tanrı'nın yaptığı eylemi ince ince hesap ederek daha sonra "Bu yaprağı düşüren bu kuraldır" denilemez. Kurallar iş yapamaz.

Evrendeki bütün maddeler -bilimin de kabul ettiği şekilde- bir takım kurallara uyar. Dünyadaki bir hidrojen atomunun bir milyar ışık yılı uzaklıkta bile bu kurallara uyacağı önkabulü/varsayımıyla bilim yapılır. (Bkz. Kaynakça) Maddelerin neden kurallara uyduğu ve bu kuralların her zaman devam edip etmeyeceği günümüz naturalist bilimiyle anlaşılamaz. Sadece bu konuda "böyle geldi böyle gider herhalde" şeklinde varsayımlar ortaya atılabilir ancak kesin şekilde bu sorular cevaplanamaz. Ancak bu mantıksal çıkarımlarla bir failin olması gerektiğini kendimize kanıtladıktan sonra evreni bize bu şekilde açıklayan İslam'ın kurallılık hakkındaki açıklamasına bakalım. İslam bu konuda evrende fiiller gerçekleştirilirken bir takım kurallara uyularak bunların gerçekleştirildiği ve bu kurallarda bir değişmenin olmayacağı açık bir şekilde ifade edilir. (17-77, 35-43, 48-23)

Tüm Reklamları Kapat

Başka bir konu olan korelasyona gelecek olursak, korelasyonlar bir işi gerçekleştiremez. Yağmur yağdıktan sonra her seferinde çiçek açıyorsa bu çiçeğin açmak zorunda olduğuna nasıl delil olabilir? Madde bu şekilde hareket etmek zorunda mıdır? Zorunda olduğuna dair tek bir deliliniz veya dayanağınız var mı? Bir çiçek yağmur yağınca açmak zorunda ise o zaman bu zorunluluğu bana delilleriyle göstermeniz lazım. "Korelasyon nedensellik değildir" bir şey her seferinde aynı şekilde ard arda geliyorsa bu onun nedeni olamaz. Bu mantıklı bir delillendirme değil. Bu konuda dayanak olarak İslam'ı alırsak İslam bize evrendeki bütün varlıkların Tanrı'nın muradının dışına çıkamadığını söyler. (Önceki geçen ayetler)

Bu konuda akla şu gelmesin, insanlar bir şeyi isteyince Allah istediği için mi oluyor? Allah insana diğer hiçbir varlığa vermediği cüz'i iradeyi verdi ve bu iradeyle insan bir şeyleri tercih eder ancak yine o fiili Allah-u Teala gerçekleştirir. Mesela bacakları tutmayan bir insan her ne kadar bacaklarını hareket ettirmeyi istese de bu gerçekleşmez. Bu da insanın iradesinin mutlak irade karşısında etkisiz olduğunun göstergesidir.

Konuyu biraz uzatmış ve aynı örnekleri farklı şekillerde fazlaca vermiş olabilirim kusura bakmayın. Bunu konu daha iyi anlaşılsın diye yaptım umarım sıkılmanıza sebep olmamıştır. Bu arada elimden geldiğince söylediklerimin kaynaklarını göstermeye çalıştım. Lütfen bu gibi konularda kaynak göstermeyen kişilere karşı daha katı olmaya çalışalım çünkü adına konuştukları insanların inancını değil kendilerinin onların inandığını zannettiği şeyleri anlatıyorlar. Teşekkürler...

133 görüntülenme

Kaynaklar

  1. Yazar Yok. Evrim Ağacı - Bilimin Temel Varsayımları - 3.Madde. (1 Haziran 2020). Alındığı Tarih: 1 Haziran 2020. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı
2
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Ersals Krononot
Ersals Krononot
239K UP
Krononot⁸

Varoluşu ilahi kaynaklı yorumlayan, ve felsefi bakış açısını bu şekilde deklare eden kişilerin bu platformda daha çok kendini ifade etmesi gerektiğini düşünüyorum. Yorum yaptığı için kendisine teşekkür ediyorum.

Görüldüğü üzere, felsefi anlamda tasarımcı ile, kanun - sebepler arasında bir kopukluk oldukça net ilahiyat açısından. Sebepler, sonucu oluşturacak güce sahip değildir, sonucu oluşturan tasarımcıdır. Tasarımcı, kanunları, sonucu oluşturamayacak nitelikte dizayn etmiştir. Sürekli kendisi müdahele ederek sonucu oluşturmak zorundadır.

Tüm Reklamları Kapat

Ayrıca nedenselliğin bir tasarımcıyı ortaya koyması öngörüsü, mantık açısından açıklanabilir değil. Bir işleyişte, olayların sırasının hiyerarşiye neden olamayacağı düşüncesinin sonucu dizayn edene getirme çabası, daha derin analizlerin ihtiyacını ortaya koymakta.

Gerçek anlamda varoluşu tasarımcı üzerinden yorumlayan biri için, bunların hiçbirinin olumsuz bir rolü yoktur. Kanun ve sebeplerin varlığı asla tasarımcı argümanı ile çelişmez. Nedenselliğin mutlak olmaması, bir dizayn edicinin olmadığını göstermez.

Tüm Reklamları Kapat

Varoluşu yorumlama biçimleri farklı olan kişilerin kültürel birikimleri yaklaşık olduğu için, sonuca varmada kullandıkları metodlar da birbirine yakın. Bu nedenle neye inanıp inanmadıklarının önemi yok aslında. Özleri aynı. Mantıkları özdeş. Kendini rasyonel bilgi zeminini sağlamlaştırıp, onun üzerine bir varlık yorumu oluşturma çabasına sokmadığı için, sonuç temelli bir felsefe üzerinden gitmek istiyor bireyler. Bu da, en temel şey olan süreci geri plana atmakta.

İlahiyat, bilimi dışlayan, semavi metinden başka hiçbir şeyi önemsemeyin diyen bir yaklaşım değil. Bu tamamen gelenek kültür yaklaşımı. Bilim rasyonalite olmadan din de olmaz. Olamaz. Akla hitab etmeden, felsefeye, varlık yorumuna gidemeyiz.

Yani dizayn eden bir kuşu gökte tutuyor ise ve biz dizayn ediciyi değil, onun kuşu gökyüzünde tutma kanunlarını analiz edebiliyorsak, belki de o, kendisine varmamız için önce aklınızı kullanıp evrene koyduğum bilim mektubunu okuyun ki benim farkıma varın, sonra da fizik evrene koyduğum bilimle size gönderdiğim semavi mektubumu birleştirin. İnsanı bunları birleştirsin diye dizayn etmiştim, siz ya sadece fizik evrene takılmış gidiyorsunuz, ya da sadece şifrelerini çözün diye gönderdiğim mektubumu anlamadan okumaya çalışıyorsunuz. O mektubu, rasyonel bilim olmadan okuyamazsınız, ikisi birbirinin anahtarı hala akletmiyor musunuz? hala anlamayacak mısınız? sizin aklınıza hitab etmek için koyduğum bilimi anlamadan benim hakkımda ne anlayabileceğinizi zannediyorsunuz. Nefsini bilen niye rabbini bilsin o zaman. Azıcık da olsa akletmeyecek misiniz ? diyor olabilir mi acaba.

1
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Kafana takılan neler var?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close