Aslına bakacak olursak zenon un hareketliliği inkar eden fikirlerini zamanla paradoksa dönüştürecek bir probleme dönüştürmesi müthiş bir ilerleme fakat bakış açımızı bizi paradoksa götüren yerden başka bir yöne çevirince içine düştüğümüz problemden kurtulabiliriz. Yaydan çıkmış okun birim zamanda katettiği mesafe göz önüne alındığında her bir "anda" farklı bir "noktada" olduğunu gözler önüne sermiş oluyoruz. Gerçekleşen olayı hareketsiz göstermek için zamanı durdurmak gerekmektedir. Bunu ise ultra ağır çekimli bir videoda videonun oynatma hızında değişiklik yaparak gözlemlememiz bizler adına en kullanışlı ve gündelik hayata uygun örnek olabilir. Videodaki ağır çekim / ultra ağır çekim gibi özellikler hızı düşürdüğünden sanki ok veya nesne tıpkı problemdekine yakınsayarak "belirli noktada kalmış" hissi uyandırıyor. Tam olarak hareketsiz kalmasının ise aslında iki yolu: Birincisi taşıdığı kinetik enerjinin sürtünme ve benzeri sebeplerle dönüşüme uğraması, ikincisi ise videolu örnekte olabilecek şekilde bizim videoyu durdurmamız. Fakat durmuş bir videoda bizim müdahalemiz harekete değil, zamana oluyor. Hareketlilik ve hız gibi kavramlar zamana bağlı değişkenlik gösterdiğinden zamana yapılan müdahale onların büyüklüğünü ve algılanma biçimini etkileyip bizlere bir paradoks gibi gelebiliyor.