**“Bir insanın zekâsı sadece matematik başarısıyla mı ölçülür?”**
Bu çok sık sorulan ama oldukça yanlış anlaşılan bir sorudur. Hayır, zekâ yalnızca matematik becerisiyle ölçülmez. Howard Gardner’ın çoklu zekâ kuramına göre, insanlar farklı zekâ türlerine sahiptir: mantıksal-matematiksel zekâ bunlardan sadece biridir. Bir kişi biyolojide, kimyada veya fizikte derinlemesine düşünebiliyor, ilişkileri görebiliyor ve yaratıcı çözümler üretebiliyorsa, bu da yüksek düzeyde bilimsel zekânın göstergesidir.
Matematik bilim için önemli bir araçtır, evet; ama bu, matematikte zorlanan birinin bilim insanı ya da mühendis olamayacağı anlamına gelmez. Önemli olan, temel matematiksel düşünme yetisini zaman içinde geliştirmek ve onu bir araç olarak kullanabilmektir. Nikola Tesla, evet mükemmel bir teorisyendi ama aynı zamanda çok güçlü sezgisel zekâya sahipti. Einstein’ın bile matematikte zaman zaman zorlandığı, hatta bazı yeni matematiksel kavramları başka bilim insanlarının yardımıyla öğrendiği bilinir.
Bir astronot olmak mı? Evet, orada da matematik vardır. Ama astronotlar sadece sayısal zekâlarıyla değil; problem çözme becerileri, stres yönetimi, takım çalışması ve farklı bilim alanlarındaki bilgileriyle değerlendirilirler.
Kısacası, bir mühendis ya da bilim insanı olmak istiyorsan, evet, matematiği bir araç olarak kullanmayı öğrenmelisin ama bu senin zekânın ya da potansiyelinin tek ölçütü değildir. Matematikte zorlanmak, bu yolda ilerleyemeyeceğin anlamına gelmez. Asıl önemli olan merak, azim ve öğrenmeye açık olmaktır. Çünkü bilim, sadece formüllerle değil, iyi sorularla başlar.
---