Güneş işiğı uzayı aydınlatamaz.Çünki uzayda hava yok. Dünyadakı hava buz su gibi şeyler işığı kırar ve yayar. Dünyadakı renkler ise bu işığın farklı maddelerden farklı seviyelerde emilmesinden oluşur.
Güneş işiğı uzayı aydınlatamaz.Çünki uzayda hava yok. Dünyadakı hava buz su gibi şeyler işığı kırar ve yayar. Dünyadakı renkler ise bu işığın farklı maddelerden farklı seviyelerde emilmesinden oluşur.
Internette araştırdığın zaman bulabileceğin bir sürü örnek ve cevap var. Ama cevap vermek gerekirse bu olay ışık ve yansımasına bağlı. Uzayda ışığın kendini yansıtabileceği pek bir obje, gaz vb. materyaller bulunmadığı gibi(Ay gibi maddeler yansıtan obje oluyor, Dünya'da gaz ve madde dolu) ışığın çalışma prensibi de uzaydaki ışığı doğrudan görebilmemize olanak sağlamıyor.
Basit bir örnek Ay'ın parladığını görsen de ona gelen ışınları göremezsin.
Neden gelen ışınları göremediğin konusuna gelirsek, ışığın uzayda seyir ederken kendini yansıtabileceği bir gaz bulutu yok. Ve ışık doğrudan gözüne gelmediği için sadece siyah bir uzay boşluğu görüyorsun.
Işık çok ilginç bir konu öyleki ışığın açısı çok önemli çünkû kış ayları aslında Güneşin en yakın olduğu, yaz aylarında en uzak olduğu zaman oluyor. Yani uzaklık veya yakınlık söz konusu değil mevsimler için, uzayda güneşin ısısı değil sadece ışınları ulaşıyor.
Gerçekte ışığın kendisini göremezsiniz çünkü ışık bir cisimle etkileşime girer ve ondan bize yansıyarak görmemizi sağlar. Kısacası ışığın kendisi görülmez çünkü o görülmeyi sağlar. Işık gözünüze gelmediği sürece görme eylemi gerçekleşemez. Işık gözünüze geldiğinde ise mutlaka bir kaynaktan yansımak zorunda. (Örneğin güneşten çıkan ışınlar da çıkış kaynağı olarak güneşten yansımış olur ve bu şekilde güneşi görürüz) Bunu anlamak için örneğin size yansımayan şekilde iki cisim arasında ışığa bağlı bir etkileşim olsa siz dışardan bu duruma bakarken aradaki boşlukta ışık size yansımadığı sürece ışığı veya herhangi bir şeyi göremezsiniz. İnsanların bu durumu tam olarak kavrayamama nedeni 'görmekten' ne anladığını bağlı olarak değişir. Evrende görmek pasif bir süreç değil ışıkla etkileşime girmeyi gerektiren bir aktif ve etkin süreçtir. İnsanlardaki görmeye dair algı pasif bir gözlem süreci olduğu sanıldığı için bu konuda yanlış bir algı oluşur. Görmek evrende iki şeyin ışık yolu ile etkileşim kurmasını gerektirir. Bir başka deyişle ışık görüntü taşıyıcı bir durumdadır. Herhangi bir görüntü taşımıyorsa ışığın kendisi görülemez. Bunu da gündelik algıları yıkmak için başka bir biçimde ifade edersek ışık cisimleri sadece aydınlatan bir şey değil, onlarla etkileşime giren ve onlardan yansıyarak görüntü oluşturan (oluşmasına sebep olan) ve taşıyan şeydir.
Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.
Bilim ile ilgili bir etkinlik mi düzenliyorsunuz? Yoksa bilim insanlarını veya bilimseverleri ilgilendiren bir iş, staj, çalıştay, makale çağrısı vb. bir duyurunuz mu var? Etkinlik & İlan Platformumuzda paylaşın, milyonlarca bilimsevere ulaşsın.
Evrim Ağacı'nın birçok içeriğinin profesyonel ses sanatçıları tarafından seslendirildiğini biliyor muydunuz? Bunların hepsini Podcast Platformumuzda dinleyebilirsiniz. Ayrıca Spotify, iTunes, Google Podcast ve YouTube bağlantılarını da bir arada bulabilirsiniz.