Klasik fizikçi ve de materyalist olanların sandığının aksine evrende bizim önemsiz görüp dışladığımız çok küçük olasılıkların bile yeri ve önemi vardır. Kelebek etkisi de bunu ifade eder. Kelebek etkisi kavramı meteoroloji olaylarında virgülden sonraki 5, 6 ve hatta daha küçük basamaklı bizim önemsiz görerek 'yok' kabul ettiğimiz sayıların gerçekte diğer faktörlerle bir araya geldiğinde çok büyük etki ve sonuçları olacağını göstermiştir ki bu da evrende çok faktörlü, kollektif ve kümülatif ve çok kompleks ve hesaplanamaz bir neden sonuç ilişkisi ve süreci olduğunu gösteriyor. Hatırlayanlar bilir son durak film serisinde küçük bir detay domino taşı etkisiyle sonunda büyük bir sonuç olarak kişinin ölümüne neden olur. Filmdeki bu durum burada anlatmaya çalıştığımız şeydeki temel duruma uygundur. Ayrıca Kaos teorisinin temeli olan bu olgu aynı zamanda evrende düzensizliğin bile düzeni olduğunu ifade eder. Adının koas teorisi olmasından dolayı insanlar evrende kaos var gibi bir yanılgıya kapılıyorlar oysa buradaki 'kaos' ifadesi bizim hesaplanamazlık ve öngörülemezlik bakımdan acizliğimizi ve cehaletimizi ifade etmek için kullanılmış bir kavramdır. Ne yazık ki insanlar konunun aslını bilmeden ' evrende kaos var'' deyip geçerler. Oysa ki evrende gerçek bir kaos olsa yıkıcı olasılıklar her an gerçekleşir ve yaşama izin vermezdi. Kelebek etkisinin temsil ettiği durum meteorolojik hava olaylarında sayısal olarak ispatlanmış bir durumdur. Evrende herşey herşeyi etkiler bir zincirin halkaları gibi herşey diğer herşeye bağlıdır. Ve bir şeyin etkisinin küçük olması onu geçersiz, önemsiz veya yok kılmaz. Bu metaryalist olup çoğunlukçu ve genellemeci mantık hatası içinde bulunanların kabul ettiği bir durumdur. Daha önce ifade ettiğim gibi 'bütün kuğular beyazdır' önermesi milyon kere doğrulansa bile evrende tek bir siyah kuğu varsa (burada siyah kuğu kaos teorisinde yukarıda açıkladığımız düşük olasılığı temsil eder) bu önerme çöker. Bu nedenle ilk önermenin doğru ve mantık safsatalarından arınmış biçimi 'kuğular büyük oranda veya çoğunlukla beyazdır' olmalıdır ve böylece her olasılığa zihinsel bir açık kapı bırakılmalıdır. Aksi halde kişi mutlak kabul ettiği bu gibi mantık ve genelleme hatalarıyla verdiği hükümle gerçekte kendini mahkum etmiş olacaktır.
Özgür irade konusuna gelecek olursak beyninizin ürettiği düşünceler ve sesler çok büyük oranda önceki deneyimlere ve düşünülenlere dayanır. Beynimizde nöron bağlantıları (snapslar) arasında elektromanyetiksel arka plan çalkalanmaları (gürültüleri) vardır. Aniden gelen fikirler bu çalkalanmalara muhtemelen bağlıdır. Tabi bunlar da genelde deneyimsel bir zemine sahip çoğu zaman. Beynimiz daha önce yaşanılan veya düşünülen deneyimlere göre çoğu zaman düşünceleri, fikirleri bu ve benzeri şekilde kendiliğinden üretir. Bu fikirler ve düşünceler beynimizde bazen dışsal veya içsel başka bir tetikleyici unsur ile veya yukarıdaki çalkalanma gibi durumlarda bir anda beynimiz tarafından kendiliğinden türetilebilmesi mümkün. Şöyle düşünün düşündüğünüz her şeyin snapstik bir nöral ağ karşılığı var. Bu nedenle deneyimler söz konusu olduğunda sizin daha önceki düşündüğünüz veya deneyimlediğiniz şeylere dair snapslar ateşlenir. Böylece yeni deneyimler önceki deneyimler için tetikleyici olurlar. Şimdi biraz daha konuyu açalım. Daha önce hiç örneğin mavi renk görmemiş biri mavi rengi hayal edemez. Dolayısı ile onun beyninde mavi rengin deneyimi olmadığı için buna dair snaps bulunmayacaktır. Deneyimleyen kişi de ise bu Snaps deneyimlediği anda oluşacaktır. O halde küçüklükten beri deneyimlediğimiz şeyler bizim zihnimizde yer edinir. Mesela dünyanın bir yerindeki yöresel geleneksel yemekler bize hiç hoş gelmeyebilir ancak orada yetişip yaşayanlara bu oldukça lezzetli gelebiliyor. Bu gibi durumların beyinde çocukluktan beri oluşan o lezzetle ilgili snaptik bağlantılara bağlı olması oldukça mantıklıdır. Çünkü o yemek her yendiğinde önceki deneyimlere dair (buna iliskili anı deneyimleri de dahil) snapslar kompleks şekilde ateşlenebilir. Bir koku ile anı eşleşmesi durumunu düşünün. O koku ile birlikte eşleşen anıya dair snapslarda ateşlenmiş olur ki böylece sadece kokuya dair snaps değil aynı zamanda bir çok başka anıya dair snaps da beyinde ateşleme yapar.
Kısacası siyahi sevmenizin nedenleri çocukluğunuzdaki deneyimlere kadar takip edilebilir. Zevkler ve renkler meselesinde geçmişin ayak izleri vardır.