Kimse karar vermiyor. Canlılar sıcak nedeniyle ölüyor, geriye o sıcağa dayanabilecek genetik kombinasyona sahip olanlar kalıyor (ve onlar çoğalıyor) ve biz dönüp baktığımızda "Sıcağa dayanıklı hale gelmeyenler yok oldu." diyoruz.
Evrim, var olan popülasyon bireylerinin değişmesi ile olmuyor. Evrim, var olan popülasyon bireylerinden arta kalabilenlerin üremesi ve çoğalması ile oluyor. Dolayısıyla var olanların karar vermesine gerek yok (veya karar verseler de bir şey olmuyor zaten). Önemli olan kim hayatta kaldı ve kim üredi (ve bunu belirleyen çevresel faktör neydi)?
Söylediğiniz üzerinden, hipotetik bir örnek: Sıcaklık ortalaması 20 derece olan bir bölgede yaşayan, 100 bireyden oluşan bir popülasyonun bireylerini düşünün:
- 70 tanesi 10-30 derece sıcaklıkta hayatta kalabiliyor.
- 10 tanesi 8-32 derece sıcaklıkta hayatta kalabiliyor.
- 10 tanesi 6-34 derece sıcaklıkta hayatta kalabiliyor.
- 10 tanesi 4-36 derece sıcaklıkta hayatta kalabiliyor.
İklim değişimine bağlı olarak yaşadıkları bölgede sıcaklık ortalaması yavaş yavaş artıyor olsun: 20, 25, 30... Buraya kadar sorun yok. 31, 32... olduğunda, türün eski bireylerinin çoğu elenmeye başlıyor. Bu hemen olmuyor, yavaş yavaş oluyor; ama daha geniş aralıkta hayatta kalabilecek genetik kombinasyona sahip olanlar daha kolay hayatta kalıyor ve daha çok ürüyorlar (çünkü diğerleri daha işin hayatta kalma kısmını doğru düzgün halledememeye başlıyor - ama unutmayın, ortam değişmeden önce "kral" onlardı; işler değişti).
Çevre sıcaklık ortalaması artık 34 derece ve bu şartlar altında aradan 100 nesil geçti. Şimdi popülasyona baktığınızda:
- 70 tanesi 6-34 derece sıcaklıkta hayatta kalabiliyor.
- 10 tanesi 4-36 derece sıcaklıkta hayatta kalabiliyor.
- 10 tanesi 10-35 derece sıcaklıkta hayatta kalabiliyor.
- 10 tanesi 5-38 derece sıcaklıkta hayatta kalabiliyor.
Bu, 1 özellikti. Çevre, bizim hemen her özelliğimizle, her an ve her nesilde etkileşiyor (ve "çevre", sadece fiziksel olarak "dışımızda" bulunan şeyler değil, mesela hücrelerimizin içinde organellerimizin çevresinde olan biten de onların "çevre"si, dolayısıyla onlar da o çevre ile sürekli sınanıyorlar). Her nesilde her bir özelliğimiz (ve dolayısıyla genel olarak organizmanın tamamı) değişen çevre şartlarıyla sınanıyor.
Çeşitlilik olmasa ya herkes mutlu mesut olacak ya da herkes yok olacak (mesela herkes birbirinin klonuysa ve çevre de o klonun özelliklerine hasbelkader uygunsa, sıkıntı yok; ama o klonun özelliklerine göre onu öldürebilen 1 virüs gelse, yani çevre değişse, tür yok oluyor). Ama çeşitlilik sayesinde, bazıları daha kolay hayatta kalıp ürüyor, bazıları daha zor (ve çevre de sürekli ufak, büyük, yavaş, hızlı değişiyor). Bu nedenle türlerin popülasyon ortalaması her nesilde biraz farklılaşıyor. Evrim bu... Evrim popülasyon içi gen/özellik dağılımlarının nesiller içinde değişmesi demek.
Bu evrimsel değişimler (1 tanesi değil de on binlercesi) nesiller boyunca biriktikçe de atasından bambaşka görünen, bambaşka davranan, bambaşka özellikleri olan popülasyonlara ulaşıyoruz (bu da "makroevrim" veya "türleşme"). Bundaki en kritik faktör, bir özellik (mesela "sıcağa direnme" bir yönde evrimleşirken, başka bir özellik (mesela "boy uzunluğu" veya "deri rengi" atasal formuna dönmek zorunda değil). Yani evrim, birikimli olarak ilerliyor.
Bu sürecin hiçbir noktasında tekil bir bireyin kararı, isteği, arzusu, "evrimleşmesi gerektiğini anlaması", "Sıcağa dayanıklı hale gelmezsek yok oluruz." demesi gerekmiyor. Tıpkı yere düşen bir cismin "Benim potansiyel enerjimi azaltmam gerekiyor." demesi veya demeyi bilmesi gerekmemesi gibi...
141 görüntülenme