Din, sadece kitapta yazan teorik bir bilgiden ibaret değil. Bir insanın 24 saatine müdahil olan, nasıl giyeneceğinden, nasıl evlenceği, ne yiyeceğine kadar karışan yaşamımızın büyük bir parçasını işgal ediyor.
Senin durumda olan onbinlerce insan var. Derinlemesine ve objektif bir şekilde araştırınca tüm dinlerin insan beyninin ürünü olduğu çok net anlaşılıyor. Bir dine bağlı olmak iyi hissediyorsa inanmakta bir mahsur yok. Bu biraz kişisel tercihe kalmış. Eğer amacın hazır bulduğunla yetinmekten çok daha derinlemesine araştırmaksa (gerçeklere ulaşmaksa) bu yöndede ilerleyebilirsin. Bizim gibi toplumlarda bir dine inanmamak aileneden ve toplumdan dışlanmak, aşağılanmak, ikinci sınıf olmak gibi riskler içeriyor. Bu yüzden kendi bulgularını sınırlı şekilde dışarı ile paylaşman uzun vadede yararına olucaktır. Toplumların yönelimleri ve inançları çok yavaş değişir. Bizim yaşam süremizde olmasada yüzlerce yıl sonra dünyadaki hiç bir toplumda dinin bir etkisi kalmayacak. Bu neden böyle olacağını eğitim seviyesi yükselen toplumlardan bakarak önceden tahmin edebiliyoruz. Eğer dini şüphelere düşmek istemiyorsan araştırma yapmamalısın. Araştırırsan eninde sonunda gerçeğe erişirsin.