DNA ve genlerdeki bilgi yaşamın şifresini oluşturan ve bu bilgiyi taşıyan organik temelli kodlardır. Bu kodlama biyometaryal üzerine yazılmıştır. Daha doğrusu bu alfebeyi oluşturan parçalar biyometaryallerden oluşuyor. Bu şekilde canlıdan canlıya aktarılan yaşamın bu bilgileri diğer biyolojik metaryalleri kullanarak kodların taşıdığı bilgiye göre canlıyı inşa ediyor. Yani bu kod bilgileri okunuyor ve kodların ifade ettiği şeyler canlının bedeninde gerekli inşa sürecini sağlıyor. DNA ve genetik metaryal yaşamın kitabıdır ve yaşamın bilgilerini ve formüllerini içerir. Tohum, çekirdek, tane adına ne derseniz deyin bu bilgiyi taşır. Bu bilgi örneğin su ve topraktan alınan gerekli metaryallerle kabuğu yarar ve filizlenir. Dişi ve erkek yolu ile olan üremede de bir çekirdeğin (yumurta) içine giren dölleyici unsurun gerekli filizlenmeyi başlatacak biometaryali enjekte etmesi ile bu süreç benzer bir biçimde başlar. Böylece yaşamın kodlarına göre inşa süreci başlamış olur. Canlılar çevreden topladıklarını bünyelerine katarak büyürler. Vücudumuza giren bütün besinler toprak temellidir. Yani toprakta yetişenlere dayanır. Bu da topraktan alınan minerallerin aslında canlılığın temel yapı taşlarından olduğunu gösterir. Ölünce de toprak aynı mineralleri çözer doğaya katar. Yaşam bu nedenle aslında önce bir toplanma ve sonra dağılma sürecidir. Evrenin kendisi de dağılma halindedir ve dağılma süreci devam ederken canlılık bu sürece bir direnç göstererek var olmaktadır Entopi denen şey de tam budur. Evrenin tamamı açısından devam eden dağılmada toplanan düzenler ve yeniden dağılan düzenler. . Evrim budur özünde.