Vitamin haplarının "gereksiz" olarak nitelendirilmesinin birçok sebebi var.
Örneğin balık hapını düşünelim. Piyasadaki balık haplarının neredeyse çoğu sığır jelatini veya domuz jelatiniyle satılıyor. Bu tarz jelatinlerin yapılarını bilirsiniz; yumuşak ve esnektir. Bu sebeple de içerisindeki balık yağını %100 korur nitelikte değildir. Biz biliyoruz ki havayla temas eden Omega-3 yağ asitleri okside olur ve yapıları bozulur. O hâlde bir Omega-3 takviyesinin hava sızdırmazlık garantisi olmalıdır. Maalesef çoğu marka bu garantiye sahip değildir. Bazı markalar ise sert balık jelatini kullanarak hava sızdırmazlık garantisini belli kurumlardan almıştır.
Ayrıca bir vitamin hapının GDO ve ağır metaller içermedikleri üretici tarafından garanti altına alınmış olması gerekir. Aksi hâlde o vitamin hapının yarardan çok zararlarıyla karşı karşıya kalırız. Bu gibi tüketicinin sağlığı açısından ciddi etmenleri düşünecek olursak vitamin ihtiyaçlarımızı haplardan almak büyük risk taşır.
Peki hiç işini iyi yapan marka yok mu? Elbette vardır. Markaların tüketiciler tarafından detaylı bir şekilde analiz edilmesi, araştırılması gerekir. Bir vitamin markasına güvenmek ve onu hayatınızın "bir parçası" hâline getirmek uzun bir süreç ister. Bizim milletimiz bu konuları araştırmada sözüm meclisten dışarı birazcık "tembel" olduğu için ve bir vitamin hapını alırken ambalaj tasarımına bakmaktan başka bir şey bilmemesi çoğu doktorumuzun vitamin haplarını tavsiye etmemesinin güçlü bir nedenidir.
dipnot: İyi bir marka, iyi bir bütçe gerektirir.
Sağlıklı bir beslenme düzenine sahip olmak, düzenli uyku alışkanlığı edinmek, vitamin hapları tüketmekten çok daha iyidir.
Kaynaklar
- Dr. Ü. Aktaş. Omega-3 Takviyesi Seçerken Nelere Dikkat Edilmeli?. (23 Mayıs 2021). Alındığı Tarih: 23 Mayıs 2021. Alındığı Yer: Ümit Aktaş | Arşiv Bağlantısı
- Arş. Gör. N. A. Tek, et al. Besin Destekleri Kullanılmalı Mı?. (23 Mayıs 2021). Alındığı Tarih: 23 Mayıs 2021. Alındığı Yer: SBU Sağlık | Arşiv Bağlantısı