Metal müziğin zararlı olup olmadığı bilimsel olarak nasıl ölçülür ya da ölçülebilir mi bilmiyorum. Çok dar bir kitleyle belirli bir sonuca ulaşmak üzere yapılan yanıltıcı ancak bilimsel olduğu iddia edilen psikolojik deneylerin böyle bir şeyi değil hiç bir şeyi kanıtlayamayacağı ortada. Ancak bu noktada metal müziğin zararlı olabileceği bir noktaya değinilebilir:
Pek çok çeşit müzik var ve bu müziği yapan insanlar da her yerde sürekli konserler veriyorlar. Bu konserler arasından en seslisinin, gürültülüsünün metal müzik konserleri olduğunu herkes bilir. Pek çok konsere gittim, festivallere katıldım ve kişisel tecrübem bunun gerçekten de böyle olduğu yönünde. Her çeşit müzik dinlediğim ve konserlerine de gittiğim için tecrübelerime de güveniyorum. Küçücük bir barda da olsa koca bir stadyumda da olsa metal müzik konserlerinde amfiler ve var olan tüm ses çıkaracak cihazlar oalbildiğince yüksek seste kullanılır. Bu metal müziğin doğası gereği böyle olmalıdır zaten. Sanayi devrimiyle birlikte yaşamlarımıza giren yeni sesleri (metal) kullanarak yine sanayi devrimiyle ve kapitalizmle birlikte ortaya çıkan toplumsal sorunları dikkat çekici bir yolla ve bir öfkeyle sunar. Dolayısıyla konserlerde de en azından 100Db ses şiddetinin üstüne çıkılır. Minik bir barda, gitaristin solosunu izlemek isteyen, müziği içinde hissetmek isteyen meraklı metal dinleyicileri de en ön safta 3 saatlik bir dizi konser sonrasında kulağında çınlamalarla karşılaşabilir. Konserden sonra yorgun düşüp uyuyacağınız için çok uzun süre rahatsız etmeyecektir ancak kulak sağlığı açısından bu şiddetteki zararlı olduğu söyleniyor. Ben bir şehir plancısı olarak kentlerin 40Db seviyesinde olması ve 100Db gibi bir ses seviyesinden koşarak kaçılması yönünde eğitim alıyorum. Ancak bu konserde en ön sırada olmama engel olmuyor :)