Tarihte birçok kez, farklı görsel, işitsel sanatsal üretimler, yöntemler, tarzlar dışlanmış, eleştirilmiş hatta yasaklanmıştır. 1800'lerde Modern Sanat akımlarına duyulan şüpheden 50'li yıllarda çizgiromanlara tutturulan bakışa, 20'li yıllar Hollywood'unun Hays Yasaklarından Hitler Almanyasının ya da Komünist Sovyetlerin sinemacılara uyguladığı baskılara, pornografik içeriklerin tüm dünyada hâlen yasak olmasından Yeraltı edebiyatının farklı zamanlarda dışlanmasına kadar birçok örneği var. Ve tüm bu örneklerin tek ortak noktası, hiç birinin başarılı olamaması ya da başarılarının pek kısa vadede olmasıdır. Metal müzik ya da atası rock müzik de ortaya çıktığı ilk günden (Elvis Presley ile ortaya çıktığı ya da popülerleşip dünyaya yayıldığı kabul edilebilir) eleştirilmiştir. Çünkü metal, rock ve türevleri yüksek duygular içeren, eleştirel, biraz düşünsel ve üreticilerinin genelde hâkim eğilim ve kabullere karşı duran kişilikler olmaları sonucu belirli biçimlere ve içeriklere sahip bir türdür. Ve söz konusu hâkim eğilim ve kabullere sarılmış olan muhafazakâr kitle de haliyle bu eğilimleri eleştirir ve gücü yeterse engeller. Bu yaklaşımları da kabul görsün diye yalan söyleyerek "bunlar zararlı" derler.
Herhangi bir sanatsal üretimin ya da müzik türünün, insan sağlığına zararlı olduğuna dair bir bilimsel çalışmanın var olduğunu hiç sanmıyorum, hiç duymadım, görmedim. Bu aslında evrimi yasaklamak gibi bir şey. İnsanların belirli gerçekleri, fikirleri, yaklaşımları fark etmemelerini sağlamakla eş değer. Çeşitli yönetim sistemlerinin sorunları var, bu sorunlar şaşılası ölçekte aleni ve tekrarlanmış durumda ama hiç kimse bir şey yapmıyor, siz bunları sanatınızla dile getiriyorsunuz ve bunu da belirli birikimlerin doğurduğu taşkın duygularla donattığınızda ortaya metal müzik çıkıyor. Daniel Dennett'in bir söylemi var: İnsanlara, hayatlarını yanlış değerler üzerine kurduklarını nazikçe söyleyemezsiniz" diye. İşte bu söz aslında tam olarak metal müziğin tanımı. Metal müzik, söyleyeceklerini haykırarak söyler. Çünkü ilgilendiği konular, haykırarak söylenecek niteliktedir. Yemyeşil bir bayırda, çiçeklerin arasına uzanıp öpüşen çiftlerin hissettiklerini anlatmaz metalciler. Orada tecavüze uğrayan kadının fahişe olduğunda yaşadıklarını anlatır. Ve o kadını bu hale düşüren sistemi anlatırken de haliyle öfkelidir. Dinleyenlerde öfkeli duyguların uyandırdığı doğru olabilir ama bunun insan sağlığı açısından zararlı olduğunu iddia etmek pek ikna edici değil.
Dediğim gibi, hiç bir sanat dalının direk olarak insan sağlığını etkilediği üzerine bilimsel bir araştırma görmedim. Çünkü yalan söyleniyor. "Çizgi roman çocuklarımızı zehirliyor" dendikten 50 yıl sonra çizgiroman uyarlamaları sinemada kral oldu. Cinsel pornografi tüm dünyada yasak ama internet trafiğinin 1/3'ü sadece pornografik paylaşımlardan oluşuyor. Hiç bir görsel-işitsel-metinsel üretim baskılanamaz. Baskılansa da başarılı olunamaz ya da elde edilen başarılar kısıtlı ve kısa vadeli olur. Tarihte hep böyle oldu. Ve kitlelerin sağlığını bozan şey sanat dalları değil, o sanat dallarını ortaya çıkaran sorunlardır.