Otörler, zekanın genetik anlamda - potansiyel olarak anne ve babanın ortalamasıdır diye tanımlamakta. Ancak bu, gelişimi için özel çaba sarfedilmemiş, potansiyel olarak yapılmış bir tanımdır. Oysa biliyoruz ki, prenatal dönemde annenin yaşadıklarının embriyo üzerine etkisi kaçınılmazdır. Bu bile zekayı bireyden bireye değiştirecek bir faktör. Epigenetik, yaşam koşullarının gen ekspresyonunu ON ya da OFF olarak değiştirdiği için, sahip olunan genetik mirastan çok, bireyin yaşamla kurduğu etkileşim bütün olarak daha belirleyici role sahiptir. Olumsuz genlerle doğduğu teorik olarak düşünülen birey, çok iyi yaşam koşullarında iyi bir yaşam sürebileceği gibi, güçlü gen yapısı ile doğduğu teorik olarak düşünülen bir birey, olumsuz yaşam koşulları nedeniyle olumsuz bir yaşam sürebilir. (Bu da bireyden bireye değişir. Burada OLASILIK ARTAR anlamında ifade ediyoruz).
Kişinin zihinsel gelişim için özel eğitim alıyor olması, kişisel olarak çaba gösteriyor olması, genetik mirastan çok daha önemli. Biliyoruz ki, beynin plastisite özelliği, her an sürekli olarak DEĞİŞİYOR olması nedeniyle bu anlamda sınırlandırılmış olarak görülmemeli. Kendi mesleği gereği sürekli yapmaktan dolayı, diğer insanlara göre çok zor hesapları - işleri kolayca yapan bireylerin durumu da buna bir örnektir. Kimse bunu deha olduğu için yapabiliyor değil. Yeterli nöral yolakları oluşturacak kadar çaba gösterdiğimizde artık beyin daha hızlı ve öğrenmiş olarak gerçekleştirecektir spesifik çaba gösterdiğimiz konuyu.
Öğrenilmiş çaresizlik, konuları bilemeyeceğimize dair kanı o kadar güçlü yapılandırıyor ki bizi, bunun etkisinde yetişkinliğe ulaşıyoruz. Herkes böyle düşündüğü için düşünce anlamında bir NORM gibi görülüyor. Bunun farkındalığına mümkün olduğu kadar erken varıp, yapamayacaklarına ikna olmak yerine, yapabileceklerine odaklanıp bunun için FAALİYETE GEÇMEK gerekir.
Düşünce ile yapılabileceklerin bir sınırının olup olmadığı bile belli değil iken, genetik faktörüne bağlı sınırlılık düşüncesini beslememek gerekir. Eğer biyolojik gereksinimlerimize uygun bir yaşam dizayn etmek için elimizden geleni yaparsak (ekstra olarak gelişim çağında -BİREY- eğitimi alabilecek bir bakımverene sahip isek), bir konuda uzmanlaşma çabası çok daha rahat ve plastisite aracılığı ile verimli bir nöral aktivite elde ederiz.