Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Yeni Soru Sor
Paylaşım Yap
Sorulara Dön
Mitek Papilio
Mitek Papilio
108K UP
Üye 5 Kasım 2019
20

Zeka ne kadar genetik?

32,891 görüntülenme
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Soruyu Takip Et
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Tüm Reklamları Kapat
12 Cevap
Onder Uysal
Onder Uysal
21K UP
onder uysal 30 Kasım 2019

bu işin bir genetiği var bu konuda çok bilgili değilim zekanın ne olduğunu bilmek gerekir pek çok iddia var benim en çok katıldığın zekanın uyum yeteneği olduğu böylelikle hayatta kalabiliriz çok zeki olmayan ebevenlerden çok zeki çocuklar olabilir önemli olan çeşitliliktir.

1,939 görüntülenme
4
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Ceyhun Irmak
Ceyhun Irmak
23K UP
Tıp Öğrencisi 15 Haziran 2019
Orijinal Soru: Çocukların zekalarını anneden aldığına/aktarıldığına dair bir haber okudum. Doğruluğunu merak ediyorum. Zeka X kromozomu ile mi aktarılıyor?

Zeka gelişiminde çevre ve genetiğin etkili olduğu biliniyor. Zekaya yönelik aile içi, özellikle de ikiz ve evlatlık çalışmalarıyla genetiğin zekaya etkisinin P civarı olduğu da gösterilmiş ancak hangi kromozomun veya hangi genlerin zeka gelişimine etkisinin ne kadar olduğuna dair henüz kesin bir sonuç yok.

Sizin okuduğunuz gazete yazısının kaynağı olan blog yazısında gösterilmiş kaynakların geçersizliği ve iddianın kaynağının yüksek sayıda takipçisi olan bir Facebook hesabı olduğu bir Forbes yazısında gösterilmiş. İddianın ortaya atılma sebebi X kromozomu olmadığında hücrenin yaşayamayacağı olabilir ancak bu da böyle bir iddiayı doğrulamaz.

Tüm Reklamları Kapat

8,813 görüntülenme

Kaynaklar

  1. Yazar Yok. National Library Of Medicine. (15 Haziran 2019). Alındığı Tarih: 15 Haziran 2019. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı
  2. Yazar Yok. Forbes. (15 Haziran 2019). Alındığı Tarih: 15 Haziran 2019. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı
Bu cevap, soru sahibi tarafından en iyi cevap seçilmiştir. Ancak bu, cevabın doğru olduğunu garanti etmez.
11
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Ersals Krononot
Ersals Krononot
309K UP
Krononot⁸ 26 Şubat 2021
Orijinal Soru: Doğumumdan itibaren genlerle verilen zeka ile mi yetinmek zorundayım?

Otörler, zekanın genetik anlamda - potansiyel olarak anne ve babanın ortalamasıdır diye tanımlamakta. Ancak bu, gelişimi için özel çaba sarfedilmemiş, potansiyel olarak yapılmış bir tanımdır. Oysa biliyoruz ki, prenatal dönemde annenin yaşadıklarının embriyo üzerine etkisi kaçınılmazdır. Bu bile zekayı bireyden bireye değiştirecek bir faktör. Epigenetik, yaşam koşullarının gen ekspresyonunu ON ya da OFF olarak değiştirdiği için, sahip olunan genetik mirastan çok, bireyin yaşamla kurduğu etkileşim bütün olarak daha belirleyici role sahiptir. Olumsuz genlerle doğduğu teorik olarak düşünülen birey, çok iyi yaşam koşullarında iyi bir yaşam sürebileceği gibi, güçlü gen yapısı ile doğduğu teorik olarak düşünülen bir birey, olumsuz yaşam koşulları nedeniyle olumsuz bir yaşam sürebilir. (Bu da bireyden bireye değişir. Burada OLASILIK ARTAR anlamında ifade ediyoruz).

Kişinin zihinsel gelişim için özel eğitim alıyor olması, kişisel olarak çaba gösteriyor olması, genetik mirastan çok daha önemli. Biliyoruz ki, beynin plastisite özelliği, her an sürekli olarak DEĞİŞİYOR olması nedeniyle bu anlamda sınırlandırılmış olarak görülmemeli. Kendi mesleği gereği sürekli yapmaktan dolayı, diğer insanlara göre çok zor hesapları - işleri kolayca yapan bireylerin durumu da buna bir örnektir. Kimse bunu deha olduğu için yapabiliyor değil. Yeterli nöral yolakları oluşturacak kadar çaba gösterdiğimizde artık beyin daha hızlı ve öğrenmiş olarak gerçekleştirecektir spesifik çaba gösterdiğimiz konuyu.

Öğrenilmiş çaresizlik, konuları bilemeyeceğimize dair kanı o kadar güçlü yapılandırıyor ki bizi, bunun etkisinde yetişkinliğe ulaşıyoruz. Herkes böyle düşündüğü için düşünce anlamında bir NORM gibi görülüyor. Bunun farkındalığına mümkün olduğu kadar erken varıp, yapamayacaklarına ikna olmak yerine, yapabileceklerine odaklanıp bunun için FAALİYETE GEÇMEK gerekir.

Tüm Reklamları Kapat

Düşünce ile yapılabileceklerin bir sınırının olup olmadığı bile belli değil iken, genetik faktörüne bağlı sınırlılık düşüncesini beslememek gerekir. Eğer biyolojik gereksinimlerimize uygun bir yaşam dizayn etmek için elimizden geleni yaparsak (ekstra olarak gelişim çağında -BİREY- eğitimi alabilecek bir bakımverene sahip isek), bir konuda uzmanlaşma çabası çok daha rahat ve plastisite aracılığı ile verimli bir nöral aktivite elde ederiz.

1,911 görüntülenme
Bu cevap, soru sahibi tarafından en iyi cevap seçilmiştir. Ancak bu, cevabın doğru olduğunu garanti etmez.
6
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Ersals Krononot
Ersals Krononot
309K UP
Krononot 30 Kasım 2019

Zekâ genetik olarak aktarılır.

Bunun nedeni, anne ve babadan gelen genlerin crossing over denen, oyun kartlarının karilmasi gibi bir işlemle çocuğu oluşturması dir. Bu yöntemle anne ve Baba nin zekasının ortalaması olur çocuk yaklaşık olarak. Otörler bu şekilde açıklıyor. Ve her yeni nesilde (zekayı tam olarak olcmedigi bilinse de), iq nun arttığı bilinmekte epigenetigin de etkisiyle.

Ancak yine de anne babanin ortalaması durumu potansiyele dair bir kombinasyon şekli. Kişi çaba ile anne ve babasının çok ötesine geçebilir ya da onlara yaklasamayabilir. Rnalar in sonradan edinilen özellikleri taşıdığı konusu da bu zeka nin genetik aktarımında soru işaretleri doğurmakta.

Tüm Reklamları Kapat

Zeki insanlar soylarını devam ettiremediği bir senaryo düşünürsek, teorik olarak zeki olmayan kişilerin ortalamaları olacaktır yeni nesiller. Ancak entropi ve kişisel bir sürü nedenle bu mutlak olarak işlemez. Zekâ seviyesi yüksek insanlar hem evrimsel hem entropik hem de bireysel nedenlerle bu şartlarda da oluşur.

Asıl sorun, içinde bulunduğumuz sosyal işleyişin mantık rasyonalite analiz gibi zihinsel süreçlere ihtiyaç duyulmayan bur yapıda olması. Herşeyin otomatiklesmesi ve siradanlasmasi, homosaoiens in yapısıyla uyumlu değil kesinlikle. Çoktan 5 duyu dışındaki duyularımızı unuttuk. Oysa onlar doğada hayatta kalmamızı sağlıyordu.

Bireysel olarak iyi yağlardan zengin beslenmek, sedanteryaşamdan uzak kalmak, yeni şeyler öğrenme kavrama çabası içinde olmak, insanî ahlakî ve vicdanî bir görevdir.

4,066 görüntülenme
9
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Mustafa Ozan
Mustafa Ozan
81K UP
Lise Öğrencisi 30 Kasım 2019

Attığınız Facebook gönderisini bulamadım. Ancak sorunuzun cevabına gelecek olursak insan zekasında birçok etmenin rol oynadığı söylenebilir. Bir hipoteze göre çocuğun zekasını belirleyen sadece anne genleriydi. Ancak bu hipotez bilim camiasında çok fazla tutmadı.

Zekanın gelişimi konusunda birçok etmen rol oynar. Anne ve Baba genleri bunların bir tanesidir. Ancak çocuklukta tüketilen besinler Omega 3 vitamini gibi birçok etmen de zeka konusunda rol oynamaktadır. Örneğin Omega 3 Vitamini zeka gelişimine destekler. Sağlıklı beslenmekte zeka gelişiminde çok fazla rol oynamaktadır. Sağlıksız besinler tükettiğimizde beynimiz çok iyi çalışmaz ve zeka gelişimimiz düşer. Ancak sağlıksız besinler yerine sağlıklı besinler tüketirsek hem beynimizi daha iyi kullanırız. Hemde zeka gelişimimize fayda sağlarız.

Bu nedenle zeki insanlar soylarını devam ettirmezse düşüncesi yanlıştır. Çünkü zeka gelişimini etkileyen birçok etmen de bulunmaktadır.

Tüm Reklamları Kapat

1,952 görüntülenme
4
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Ecem Kaya
Ecem Kaya
98K UP
Araştırmacı 18 Temmuz 2020
Orijinal Soru: Bir insanın genetik olarak diğer insanlardan zeki olma olasılığı var mıdır ?

Bilim insanları yüz yıldan fazla bir süredir bu sorunun cevabını araştırıyorlardı, cevap ise açık: İnsanların zekâ testlerinde elde ettikleri skorların farklılığı önemli oranda genetik farklılığın bir sonucu.

Gelin bunu biraz daha açalım. Herhangi birisinin zekâsı; örneğin, çocuklukta yaşanan bir hastalıktan kaynaklı genetik potansiyelini kaybedebilir. Burada genetik ile; DNA aracılığıyla bir nesilden bir sonraki nesile geçen farklılıkları kastediyoruz.  Fakat, hepimizde de 3 milyar DNA bazımızın %99.5'i ortaktır, bu yüzden yalnızca 15 milyon DNA farklılığı bizi genetik olarak diğer insanlardan ayırır. Ve hatırlatmakta fayda var ki; zekâ testleri; bilişsel yeti ve okullarda kazanılan bilginin çok çeşitli ölçümlerini içerir. Zekâ, daha uygun bir ifadeyle genel bilişsel yeti, bir kişinin çok çeşitli testlerdeki performansının yansımasıdır.

Genler azımsanmayacak farklılıklar oluşturur ancak hikâyenin tamamı bu değildir. Genler; insanlar arasındaki bütün zekâ farklılıklarının neredeyse yarısından sorumludur, dolayısıyla diğer yarısı genetik farklılıklardan değil, çevresel etmenlerden etkilenir. Bu %50'lik tahmin ise ikiz çocuk, evlat edinilen çocuk ve DNA çalışmalarının bir sonucudur. Evlat edinilen çocuklar ile evlat edinen ebeveynlerin zekâsal düzeyde birbirine benzemediklerini biliyoruz.

Tüm Reklamları Kapat

New York Üniversitesi'nden Richard Lewontin, genetik ve çevresel etmenlere ek olarak, hücresel süreçlerdeki rastgeleliğin de akılda tutulması gerektiğini vurguluyor:

Beyin gelişiminin günümüzdeki önde gelen kuramı olan seçilim kuramı, gelişim sırasında rastgele büyüme ile sinirlerin rastgele bağlantılar kurduğunu söyler. Sinirsel gelişim sırasında, dışsal bilgiler tarafından güçlendirilen bağlantılar kalıcılaştırılırken, diğerleri bozulur ve yiter. Ama bağlantılar, deneyim ile kalıcılaşmadan önce rastgele biçimde oluşacaklardır. Bu tür bir sinirsel gelişim, biyolojik ve anatomik olarak doğal olan, ancak genetik ya da çevresel olmayan anlama yetisi farklılıklarına yol açabilecektir. (...)

Büyümenin gerçekleştiği çevreyi belirlemeden, “Hangi genotip en iyi büyümeyi sağladı?” sorusunu sormak olanaksızdır. (…) Belirli bir genotipe sahip organizmaların fenotipini, çevrenin fonksiyonu olarak veren grafiklere “reaksiyon normları” denir. (…) Bir genotip, gelişimin eşsiz bir ürününü belirlemez; farklı çevrelerde farklı gelişim ürünleri örüntüsü veren bir reaksiyon normunu belirler.

Bir organizmanın ontogenisinin;

Tüm Reklamları Kapat

1. Taşıdığı genler arasındaki benzersiz etkileşimlerin,

2. Yaşamı boyunca içinden geçmekte olduğu dışsal çevrelerin zamansal sırasının,

3. Bireysel hücrelerdeki moleküler etkileşimlerin rastlantısal olaylarının bir sonucu olduğunu gösteren büyük bir kanıt birikimi vardır. (…) Bir organizmanın nasıl biçimlendiğinin doğru bir izahına dahil edilmesi gereken, işte bu etkileşimlerdir.

- Richard Lewontin (Üçlü Sarmal)

Artık araştırmacılar zekâya katkıda bulunan genleri arıyorlar. Birkaç yıl önce, oldukça fazla belkide binlerce genin küçük etkisinin olduğunu öğrenmiştik. Yüzbinlerce birey üzerine yapılan güncel çalışmalar ise; insanlar arasındaki zekâsal farklılıkların %5'inin genlerle açıklanabileceğini ortaya koyuyor. Bu iyi bir başlangıç, fakat %50 tahmininden hala çok uzak.

Bir başka ilginç bulgu ise; zekâ ölçümlerindeki genetik etkinin bebeklikte %20 iken, çocuklukta %40 ve yetişkinlikte %60'a kadar çıktığını gösteriyor. Bu durumun muhtemel bir açıklaması; çocukların genetik eğilimlerini tamamen geliştirmede deneyimler arıyor olması olabilir.

DNA'dan kaynaklanan bilişsel potansiyeli öngörme yetisi mükemmel bir fayda sağlayacaktır. Böylelikle; bilim insanları, gen, zekâ, beyin ve aklı birbirine bağlayan gelişim yollarının bir haritasını çıkarmayı deneyebilirler. Pratik sonuçları açısından bakarsak; Down Sendromu gibi zihinsel engelliliğe sebep olan kromozomal ve tek genle alakalı hastalıkların olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla, zihinsel engelin ortaya çıkmasına katkı sağlayan diğer genlere dair bulgular bu bilişsel zorlukları engelleme ya da en azından iyileştirme noktasında bizlere yardımcı olabilir.(Kaynak 2)

1,334 görüntülenme

Kaynaklar

  1. Yazar Yok. Evrim Ağacı. (18 Temmuz 2020). Alındığı Tarih: 18 Temmuz 2020. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı
  2. Yazar Yok. Bilimfili. (18 Temmuz 2020). Alındığı Tarih: 18 Temmuz 2020. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı
4
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close