Felsefeciler ve fizikçiler arasında b teorisi yaygın. En güncel teorilerden biri Block teorisi ve zamanın B serisine dayanıyor. Sonradan doğru hatırladığın üzere, Görelilik teorisinin en güncel sürümleri de zamanın B serisine dayanıyor. Genel Göreliliğin güncel yorumu Minkowski’nin uzay-zaman modeli ile birlikte yorumlanıyor. Buna göre uzam ve zaman ayrı ayrı var olabilen şeyler değiller. Ancak onların füzyonu anlamlı bir gerçeklik oluşturabiliyor. Bu da demek oluyor ki, zaman Big Bang’ten önce ya yoktu ya da tekilliğin içinde hapis durumdaydı. Mutlak zamanı reddeden ve evren genelinde bir eşanlılığın mümkün olmadığını söyleyen Genel Göreliliğin göreceli zaman iddiası gerek laboratuvarlarda ve gerekse alan gözlemlerinde defalarca kanıtlandı. Artık herkes için aynı hızda işleyen tek bir zaman yerine gözlemcinin zamanından söz ediyoruz. Bu bakış açısı determinist bir evreni zorunlu kılıyor çünkü geçmiş-şimdi-gelecek aynı anda yan yana varlar, derseniz, geleceğin de orada bir yerde durduğunu ve bizim henüz ona ulaşmadığımızı söylemiş olursunuz. Bu da ancak determinist bir evrende mümkündür. Kuantum kuramı ile Genel Göreliliğin çatıştığı noktalardan birisi de budur. Hatta QM ile GG kuramlarını birleştirmeye çalışırken ortaya çıkan Wheeler-DeWitt denklemlerine göre zaman diye bir şey yoktur. O, bizim uydurduğumuz hayali bir sabittir.
Stephen Hawking’in kamuoyuna mal ettiği düşlemsel zaman konseptine göre ise zaman farazi sayılarla temsil edilen bir niceliktir. Son zamanlarda Bell teoremine dayanan ve Retro nedenselliğe bağlı bir hipotezden söz ediliyor Kuantum Mekaniğinde. Buna göre gelecekteki olaylar bugünkü olaylara yol açıyor olabilir. Kuantum Dolanıklığı fenomeni bu hipotez ile açıklanabilir görünüyor. Zamanın neden hep geleceğe doğru akmak zorunda olduğunu somut bir şekilde gösteremediğimiz sürece, bu türden zamanı geriye de yürüten tuhaf varsayımlara garip bakmamak gerek. Yine Caltech’te GG ve QM kuramlarını birleştirme girişimleri esnasında ortaya çıkan matematik bir çalışmanın sonucuna göre uzay-zaman Kuantum dolanıklığının bir sonucu olarak ortaya çıkıyor olabilir. Bu görüş doğruysa, Uzay-zaman yaratılabileceği gibi yok edilebilir de. Yine bir başka fizikçi grubuna göre zaman termodinamik etkilerin görüngüsü olabilir.
Sezgilerim bana zamanın A kuramı doğru diyor ama ampirik gözlem A kuramından çok B kuramını doğruluyor. Zamanı henüz tam olarak anlamış değiliz. LQG kuramı zamanı ve uzamı da kuantize ederek bir açıklama getiriyor. Eğer LQG doğru çıkarsa zaman ve mekan denen şeyin aynı madde gibi ölçemeyeceğimiz kadar küçük temel parçacıklardan oluştuğunu anlamış olacağız. Şimdilik orada değiliz. Hala zamanın tam olarak ne olduğunu kavramaya çok yaklaşmadık. Ama gelecekte bir gün zaman muammasının çözüleceğine inanıyorum.