Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat
Sorulara Dön
1

Ben neden benim de başka biri değilim?

Şuanda hissettiğim ben neden 100 yıl önce doğmadıda doğduğum yıl olan 1990 da doğdu yada milyarlarca beden içinden neden kendi bedenimin içindeyim. Yoksa her beyin kendi gerçekliğinimi yaratıyor? Ama öyle olsa nasıl olurda bütün insanlar mavi renge mavi diyebiliyorlar yada kırmızıya kırmızı?
4,886 görüntülenme
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Soruyu Takip Et
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Tüm Reklamları Kapat
4 Cevap
Ceyhun Köroğlu
Ceyhun Köroğlu
4,087 UP
Ceyhun

Benlik meselesinde bizi aldatan şey, yüzyıllardır yanlış bir varsayıma inandırılmış olmamız. Düalizm ( beden ve ruh ) düşüncesi. Bu fikre karşı olan filozoflarda çıktı fakat düalizm inançla bir çok ortak nokta paylaştığı için daha baskın geldi. Varoluşumuzu idrak ederken, bunu bedenimizin haricinde herhangi bir ruh ya da ruhani bir varlık aracılığıyla yapmayız. Doğrudan doğruya bedenimizle yaparız bunu. Monist felsefe ışığında bu ikilemleri yaşamayacağını düşünüyorum.

Örneğin: neden kendi bedenimin içindeyim diye sormuşsun! Demek istediğim; zaten bedeninin haricinde bir benliğin yok. 

Tüm Reklamları Kapat

Ruh diye bize öğretilen hayaletimsi varlık bir hayalürünü. Insanların ruh zannettiği şey aslında zihin dediğimiz şey. Zihin ise; mesela spinozaya göre, " Bedenin kendi fikridir" 

851 görüntülenme
3
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Berat Mutluhan Seferoğlu
Felsefe Genel Editörü

Merhabalar.

Sorduğunuz ilk soruyu yani "Ben neden benim de başka biri değilim?" sorusunu anlamamızın en az iki farklı yolu var. İlk yolu sizin neden başka bir kişi olarak doğmadığınız sorusu ve bu sorunun oldukça basit bir cevabı var. Eğer siz başka biri olsaydınız o kişi siz olmazdınız. Dolayısıyla soruyu anlamanın ilk yoluna göre sizin sizden başka bir kişi olarak doğmanız imkansız. Başka biri olsaydınız ona siz diyemezdik.

Tüm Reklamları Kapat

Soruyu anlamanın ikinci yoluysa "Neden farklı tarihsel koşullar altında doğmadım?" şeklinde. Şimdi bu soruya verilebilecek yine birden fazla cevap. Cevaplardan biri tam olarak bu tarihte ve bu koşullarda doğmasaydınız o kişinin siz olamayacağı. Yani başka bir zamanda, başka koşullar altında ve başka ebeveynlerden doğmanız mümkün değil bu cevaba göre. O yüzden doğmuş olduğunuz koşullarda doğmanız zorunlu. Bu cevap çoğumuza makul gelmez. Farklı bir zamanda doğmamızın mümkün olduğunu düşünürüz genelde. Eğer bu mümkünse, neden 100 yıl önce değil de doğduğunuz zamanda doğdunuz sorusunun cevabı tarihsel tesadüflerin sonucu böyle olmasıymış gibi görünüyor. Başka bir zamanda ve başka koşullarda doğmamanızın sebebi evrenimizin tarihinin şans eseri bu şekilde olmamasıymış gibi görünüyor.

1,749 görüntülenme
Bu cevabın içeriği ve doğruluğu, Evrim Ağacı editörleri tarafından kontrol edilmiş ve onaylanmıştır.
6
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Koralp Erin
Koralp Erin
209K UP
Astrofizik meraklısı...

Herkesin eninde sonunda kendine sorduğu bir soru olmuştur bu. 

İlk olarak şunu söyleyeyim ki; senin "sen" olman bir sonuçtur. Doğduğundan beri gördüğün, duyduğun, hissettiğin, tattığın her şey, yani çevrende olup biten olayların tümü, seni "sen" yapan girdilerin, sana özgü şekilde yorumlanmasıdır. Biyolojik olarak insan beyninde, karar ile eylem arasında çok fazla bağlantı bulunur, zeki olmamız bu bağlantıların fazla olmasının bir yan ürünüdür. Bütün seçenekleri gözden geçirip, kısa sürede eyleme geçebilmemiz için, çok fazla nöron ve beyin hücremiz bulunur. Sürekli seçenekleri gözden geçiren bir mekanizma (yeni seçenekler sürekli eklenir) ister istemez zekileşir. Bilinç ise, sıfırdan kurulmuş bu mekanizmanın tümüdür. 

Tüm Reklamları Kapat

Bizi biz yapan her şey beyinde yer aldığına ve onun bir organ olduğunu bilmemize rağmen, kimse "ben aslında bir organım" demez. Açıkça göz ardı ettiğimiz bu gerçeği kabullenmeyip, daha ulu bir varlık olduğumuzu düşünme eğilimine gireriz. Beyni vücuttan çıkartıp bir kavanoza koysak, masada yatan beyni olmayan vücut mu biziz, yoksa kavanozdaki kimyasal çorba mı biziz? 

Görüldüğü gibi, etkileşime girdiğin çevrenin, doğup bu ana gelene kadar geçen zamanda, beynindeki bağlantıları sana özgü şekilde biçimleyen kimyasal ve biyolojik yapının tamamının sonucu "sen"sin. Yani bilincin sen doğmadan önce yoktu, sen öldükten sonra da olmayacak. Şu anda bilincin olduğu için, bütün dünya tarihi boyunca yaşamış gibi hissetmen ve neden bu zaman aralığına denk geldim demen normal. Oysa sen bu zaman aralığına denk gelmedin, bilinçlendikçe bu zaman aralığında yaşadığının farkına vardın. Bu gayet doğal.

Tüm Reklamları Kapat

Görme konusuna gelirsek, görme optik bir olaydır. 

Renkler ışığın dalga boyunun, gözdeki ışığı algılayabilen yapılar tarafından algılanmasıyla görülür. Gözde çubuk ve koni adı verilen ve ışığı algılayabilen iki tür hücre grubu vardır. Çubuk hücreler ışığa karşı daha hassas olmalarına rağmen renkler koni hücreler sayesinde algılanır. Üç tür koni hücresi vardır ve bunların her biri ışığa karşı duyarlılığı farklı olan pigmentler içerir. Mavi koni hücrelerinin en yüksek hassasiyet gösterdiği ışığın dalga boyu yaklaşık 430 nanometreyken, yeşil koni hücrelerinin 530 nanometre, kırmızı koni hücrelerinin ise yaklaşık 560 nanometredir. 

Farklı dalga boylarındaki ışık koni hücrelerini farklı derecelerde uyarır. Örneğin dalga boyu 580 nanometre olan ışık göze ulaştığında hem kırmızı hem de yeşil koni hücreleri uyarılır. Bazı dalga boylarında üç koni hücresi de uyarılabilir. Beyin bu hücrelerden gelen sinyalleri birleştirerek farklı dalga boylarındaki ışınların farklı şekilde algılanmasını sağlar. Eğer beyinde bir hasar yoksa, türümüzün tamamı renkleri aynı şekilde görür. Göz yapısında bozukluk veya beyinde hasar; kimyasal ve mekanik yapıyı etkileyeceği için algılama da farklılaşır. 

1,392 görüntülenme
4
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Görkem Çanak
Evrim Ağacı Kullanıcısı

Evet, bu her zaman benim de aklıma gelen bir soru oldu. Şu an bu bilinç bana ait ve ben bu yüzden bu şekilde konuşabiliyorum. Şu anki benliğim başka bir bedende olsa şuanki  gibi davranmayacaktı. O zaman benim benliğim farkında olmadan bir bitkiye veya başka bir insanın vücuduna mı giriyor? Her canlının benliği aynı ama farklı mı düşünüyor? Belki de hepimiz aynı benliğe sahip olduğumuzdan maviye mavi kırmızıya kırmızı diyoruz. Belki de hepimiz ilk mikro canlının benliğini taşıyoruz. Belki de benliğimiz aktarımı sayesinde kalıtsal olaylar gerçekleşebiliyor.

606 görüntülenme
1
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close