Devasa bir yanılgıdır. İnsanların büyük çoğunluğu ölümlü olduğu halde zamanını dolduracak, yapacak iş bulamıyor kendini. Çoğu insan mutsuz ve sıkılgan. Fakirinden zenginine, eğitimlisinden eğitimsizine bir sürü insan her gün aynı şeyleri yapmaktan sıkılıyor, kendine göre dertleri oluyor ve çözemiyorlar. Çok uzatmak istemiyorum ama özetle 50 yerine 250 yıl yaşasa da bütün hayatını yine vasat bir işte, 3 kuruş biriktirmek için yaşayan milyonlarca insan olacak. İstatistiklere bakmadım ama bakarsak eminim çok çok büyük bir çoğunluk yoksulluk seviyesi civarlarında yaşıyor. Bu insanların da büyük çoğunluğunun daha uzun bir hayattan umdukları kadar mutlu olmayacağını düşünüyorum.
Sınırlı zamanı olması belki sınırsız zamanı olsa deneyebileceklerinden kaçınmaya itiyor olabilir bazılarını. Ama zamanı sonsuz da yapsan, pek çok kişi yine maalesef bu düzende mutsuz olacaktır. Hee, herkesin refah içinde olduğu, parasız bir Star Trek evreni olsa 200 yıl sonra, o zaman bile ölümsüzlük daha mutlu etmez mi insanları derseniz ? En azından pek çok insanın 300 yıl bile yaşamak isteyebileceğini rahatlıkla söylerim, ama bu mutluluk parabolik olacaktır. Yani bir noktadan sonra düşmeye, artık yapacak yeni şeyler, öğrenecek veya ilgilenecek hobiler edinmek zorlaşacak belki bir noktada artık insan "evet ben ölmek istiyorum" diyecek ve hayatı ilgili kurumda sonlandırılacaktır. Yani yine pek çok kişinin ebediyen yaşamaktan eninde sonunda vazgeçebileceğine inancım çok yüksek. Bana da bugün sorsalar düşünmeden "evet sonsuza kadar yaşamak istiyorum" derim, yukarıda Görkem Bey'in yazdığı ve hatta yazmadığı binlerce sebebim de olur bunu istemek için. Fakat, bir noktada belki 200- 300 yıl sonra yaşamaya olan bağlılığımı ve isteğimi kaybetmeyeceğimi asla garanti edemem.
Ölümsüzlük diye bir şey olabileceğine de pek inanmıyorum açıkçası. Herşeyin bir başı ve sonu vardır. Evrenin bile. Yani ömürlerimizi 100 yıl bile uzatabiliriz belki ama ebedi varlıklar olamayacağımız kesin, en azından bildiğimiz, bilimin bize gösterebildiği evrende. İşin teolojik kısmına girmiyorum, yanlış anlaşılmasın. Yani burada ahiret inancını falan işin içine katmıyorum. Şuan içinde bulunduğumuz, fiziksel dünyada varolmaktan bahsediyorum.