Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Tüm Reklamları Kapat
Mehmet Emre Demir
Çeviren 16 Kasım
Bu gölgeli sahne, Plüton'un karanlık tarafını gözler önüne seriyor. Uzaydan çekilen bu göz alıcı perspektifte Güneş, soluk ve uzak gezegenin 4.9 milyar kilometre (4.5 ışık saati) gerisinde yer alıyor. Bu görüntü, New Horizons uzay aracı tarafından Temmuz 2015'te; Plüton'a en yakın geçişinden 19 dakika sonra, Plüton'a yaklaşık 21,000 kilometre mesafeden yakalandı. Kuiper Kuşağı’nın bir üyesi olarak etkileyici bir silüet halinde görülen bu görüntü, aynı zamanda Plüton'un ince ve beklenmedik şekilde karmaşık katmanlardan oluşan sisli atmosferini de ortaya koyuyor. Görselin üst kısmında, hilal şeklindeki alacakaranlık manzarası dikkat çekiyor. Bu manzara, artık resmi olarak Sputnik Planitia adı verilen güneydeki azot buzu ovalarını ve sulu buzdan oluşan Norgay Montes'in engebeli dağlarını açığa çıkarıyor.
0
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 19 Eylül 2022 4 dk.

2011 yılında yaşanan bir deprem ve tsunami nedeniyle tetiklenen Fukushima Nükleer Santrali Kazası, 165.000 kişinin radyasyon maruziyeti sebebiyle zorla göç etmesine sebep oldu ve Dünya'daki birçok ülke için bir uyarı görevi gördü: Her ne kadar bu kaza sonucunda hiçbir ölüm yaşanmamış olsa da (raporlanan 1 ölümün de nükleer sızıntı nedeniyle olup olmadığı halen tartışmalıdır), Japonya gibi teknolojik olarak üstün bir ülkede bile nükleer santral kazası yaşanabiliyor olması, halihazırda Çernobil gibi vakalardan ötürü nükleer santrallere karşı mesafeli bir tavır sergileyen insanların, nükleer enerjiden daha da uzaklaşmasına sebep olmuştu. Bu trendin bir parçası olarak bazı ülkeler nükleer yatırımlarını kesmiş veya azaltmış, bazıları nükleer santral sayılarını azaltma veya yenilerini inşa etmeme kararı almıştı.

Ta ki COVID-19 tarafından tetiklenen ekonomik kriz ve hemen sonrasında başlayan Ukrayna-Rusya Savaşı ile birlikte enerji fiyatlarında derin bir yarığın oluşmasına sebep olana dek... Dünya genelinde petrol ve doğalgaza erişimin hızla azalması, enerji piyasasını adeta baştan yaratarak, fosil yakıt fiyatlarını katlayarak artırdı. Geçtiğimiz haftalarda Rusya'nın Avrupa'ya doğalgaz akışını tamamen kesme tehdidi sonrasında Avrupa'daki enerji fiyatları 10 kata kadar artarak, kıta genelinde yaşanacak soğuk bir kışa hazırlanma yarışına sebep oldu. İşte tüm bu gelişmeler, ülkelerin nükleer enerjiye bakış açılarını yeniden değerlendirmelerine sebep oluyor.

68
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ayşe Sezin Keskin
5 dakika önce
Artık birbirimizle konuşmuyorduk ve o yalnızlıkta ikimizi de yutan bir boşluk büyüyordu.
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 8 Mayıs 2019 48 dk.

Uyku, birçok hayvan türünde ortak olarak paylaşılan bir özelliktir. 2012 itibariyle Türkiye’de doğan bebeklerin ömür uzunluğu beklentisi ortalamada 75 yıl civarıdır. Bu kadar yaşayacak insanların ortalamada 25 yıllarını gözleri ve algıları kapalı bir şekilde, uyku halinde geçireceklerini düşünürsek, uykunun türümüz için ne kadar önemli olduğunu fark etmek mümkündür. Sadece türümüz için de değil… Neredeyse beynin ilk evrimleştiği zamanlardan beri çeşitli uyku formları da canlılara eşlik etmiştir. Bu durumda, eğer ki evrimsel tarihimizi aydınlatmak, beyinlerimizin nasıl çalıştığını anlamak ve kendimizi daha iyi tanımak için uykunun nasıl evrimleştiğini ve neden var olduğunu anlamamız gerekmektedir. Günümüzde uykunun hem evrimine, hem de canlılardaki işlevine yönelik çok kapsamlı ve çok yönlü birçok araştırma yürütülmektedir. Bu yazıda, güncel uyku araştırmalardan bazı örnekler ve sonuçlar sunarak sizlere sadece uykuyu, evrimini ve hayatımızdaki yerini anlatmakla kalmayacağız; aynı zamanda uykuyla yakından ilişkilendirilen birçok ilginç konuyu (örneğin rüyaları, uyku sırasındaki düşme hissinin neden yaşandığını, vb.) en temel düzeyde ve basit bir dille anlatmaya çalışacağız. Umarım faydalı olacaktır.

Eğer ki uykuyu anlamak istiyorsak, öncelikle onu tanımlamamız gerekmektedir. Ancak biz insanlar da dâhil olmak üzere binlerce farklı hayvan türünün her gün saatlerce yaptığı bu davranışı tanımlamanın çok da kolay olmadığı görülecektir. Merriam-Webster sözlüğü uykuyu “gözlerinizin ve bilincinizin kapalı olduğu doğal dinlenme hali” olarak tanımlamaktadır. Bu daha ziyade halka yönelik ve bilimselliğe pek de ağırlık vermeyen bir tanımdır. Türk Dil Kurumu ise bu olguyu “Dış uyaranlara karşı bilincin, bütünüyle veya bir bölümünün yittiği, tepki gücünün zayıfladığı ve her türlü etkinliğin büyük ölçüde azaldığı dinlenme durumu” olarak tanımlamaktadır. Bu tanımın özellikle “her türlü etkinliğin büyük ölçüde azaldığı” kısmının aslında bir yanılgı ve hata olduğunu yazının ilerleyen kısımlarında göreceğiz. Bu hatadan biraz daha arındırılmış ve biraz daha bilimsel bir tanım, Macmillian tarafından basılan Öğrenciler İçin Sözlük’te bulunabilir: “Uyku, bilinç düzeyinin değiştiği, duyusal aktivitenin ve neredeyse tüm istemli kasların baskılandığı doğal olarak kendini tekrar eden bir durumdur.”

355
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Şafak Tok
Seslendiren 25 Aralık 2021 18:21
Kriyojenik beden dondurma veya "Cryonics", insan bedenlerini gelecekte bir gün yeniden canlandırmak umuduyla aşırı düşük sıcaklıklarda koruma uygulamasıdır....
43
Ayşegül Şenyiğit Özdil
Yazar 14 Eylül 2017 14 dk.

Darwin’den itibaren pek çok filozof ve bilim insanı genel olarak insana atfedilen bir özellik olan ahlak kavramının evrimsel bir kökene sahip olduğunu düşünmüş ve onun birtakım evrimsel süreçlerin birlikteliğinden doğan bir ürün olduğunu ortaya koymuşlardır. Bazı yönlerden ahlakın dolaysız bir şekilde biyolojik evrimsel süreçlerin etkisi altında şekillendiğini söyleyebilmemize rağmen bazı yönlerden de belli başlı bazı ahlak kurallarının tamamıyla dolaysız bir şekilde biyolojik evrimimizle açıklanamayacak kadar karmaşık oluşu ahlak kavramını açıklama çabasını oldukça zorlu ama bir o kadar da gizemli kılmaktadır.

Yazımız boyunca ahlak kavramını 3 bölüm halinde inceleyerek masaya yatıracağız.

94
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Discord
İnceleme
Osman Yiğithan Yılmaz
İnceleyen8 1 gün önce
Kitabı okumaya cürret ederseniz uzun uğraşlar sonucunda Schopenhauer'in aslında insanları analiz etme konusunda ne denli başarılı bir insan olduğunu görmüş olursunuz. Belki de yaşadığı dönemde toplumdan soyutlanmasının bir sebebi de budur diye düşünmüyorum değil.
Bu kitapla beraber fark edeceğiniz bir diğer şey günlük hayatta aslında tartışmak bir kenara, sıradan sohbetlerin bile aslında ne kadar kolay bir şekilde rayından çıkabileceği. Günden güne birbirimizden soyutlandığımız şu dünyada karşımızdaki kişiyle anlaşmak yerine kağıt üstünde bakılınca çok basite indirgenen ancak ciddi bir inceleme altında kompleks bir şekilde iç içe girmiş davranışlar bütünlerini birbirimizi bastırmak için kullanıyoruz. Bu davranışları zamanla refleks haline getiriyor ve günden güne konuşmalarımızı daha da bayağılaştırmak için kullanıyoruz, aslında doğruyu veya yanlışı bulmak için yapılan fikir alışverişleri zamanla düşüncelerimizi vatan toprağı gibi savunmaya dönüyor.

Schopenhauer, kitapta bu konulara kitabın geri kalanına nazaran çok yüzeysel kalacak şekilde değiniyor ve açıkçası ilk başta zor gelen bu yazılar -ki bu zorlukta çevirmenin de payı çok büyük- biraz düşününce ve kitapta geçen cümleleri kendi hayatınızla özdeşleştirince son derece yalın bir anlama bürünüyor.

Dürüst olmam gerekirse bana göre bu kitap bir "tartışmayı öğrenme rehberi"nden daha ziyade günlük hayatta iki insan arasında geçen konuşmalardaki karşıtlıkları olabildiğince basite indirgemekle ilgili. Elbetteki kitabın amacı karşındaki insanı sohbet düzleminde yenmek ve size bu konuda hayli hayli yardımcı olabilir ama kitabın size sunduğu perspektifin dışına çıktığınızda özellikle öz eleştiri yapma konusunda sizlere yazılma amacının dışında çokça katkı sunabilir. Kağıt kalem eşliğinde güzelce okunabilir.

Kitapla ilgili tek sorunum çevirinin pek kaliteli olduğunu düşünmemem. Benim de cahilliğim olabilir, öyleyse üzgünüm ama bazı cümlelerdeki kelime tercihleri çok yanlış gibi geldi ve sayfa aralarına sıkıştırılan notların bir kısmı o sayfada yazılanlardan çok daha kafa karıştırıcı. Notlar üzerine kafa yorduğumda sayfadaki ilgili cümlelerle çoğu zaman pek bağlantı kuramadım. Dediğim gibi benim cahilliğim de olabilir ama benim gibi standartın çok da üstünde olmayan bir okuyucu için yorucuydu.
8.0/10
(1 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Die Welt als Wille und Vorstellung Bd. II, Parerga und Paralipomena Bd. II.
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Erdal Kozan
Erdal Kozan
143.7K UP
Yazar 9 Mayıs 2022 7 dk.

Çocuk sahibi olmak hayatımız boyunca karşılaşabileceğimiz en büyük sorumluluklardan birisi. Çocuk büyütmek, hayatta tutmak ve belki de en önemlisi, o çocuğu hayata hazırlamak… Elbette mükemmel olmamız mümkün değil ama elimizden gelenin en iyisini yaptığımızdan da emin olmalıyız.

Bu süreçte kimi konuları çocuğumuzla konuşmak çok kolay ve eğlenceliyken, kimi konuları konuşmak ise bizler için daha zor ve kaygı verici olabilir. Daha önceden çocuklara cinselliği nasıl anlatmanız gerektiğinden söz etmiştik; bu yazıda, bu zor ve kaygılı konulardan birisi olan ölümden söz edeceğiz.

104
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

İnceleme
Sonya Demirboğa
Sonya Demirboğa
62.6K UP
İnceleyen10 1 gün önce
“Bütün mutlu aileler birbirine benzer; her mutsuz aileninse kendine has bir mutsuzluğu vardır.” Cümlesiyle başlar Tolstoy dünyaca ünlü romanı Anna Karenina'ya.
Roman, birbiriyle mükemmel bir şekilde bütünleşmiş üç paralel hikâyeyi tasvir eder. Önde gelen karakterlerin gerçek ve dürüst aşkı arayışı roman boyunca tasvir edilir. Anna Karenina, aşkta gerçek ve dürüstlük arayışının kurbanı olur ve bu onu içine çeken etik dışı bir bataklığa sürükler.
Romanın meşhur giriş cümlesinde belirtildiği gibi, mutlu ve birbirine benzeyen ailelere örnek olarak Levin ile Kiti, mutsuz ve kendine özgü mutsuzluğu olan ailelere örnek olarak Anna ile Alexis Karenina verilmiştir.
Anna Karenina sosyetenin içinde ,genç ve güzel olan evli bir kadındır. Ama evliliğinde ve kocasında aradığı mutluluğu bulamaz bu da onu Vronski'ye doğru götürür ve bir süre sonra Anna'nın evli olmasına rağmen aralarında bir ilişki başlar. Ama Anna kocasından bu ilişkiyi saklamaz hatta tam tersi Vronski'ye olan aşkını her seferinde kocasının yüzüne vurur. Bu süreçte toplumun, ‘yüksek sosyetenin’ Anna’ya bakışı yansıtılır. Kadınlar onu ‘ahlaksızlıkla’ suçlarken aslında içten içe onu kıskanırlar. Çünkü Anna herkesi karşısına alarak, yüreklilikle, yaşadığı hayatı değiştirmek için bir adım atmıştır. Yüksek sosyetedeki diğer kadınlar gibi kocasının gözünün içine baka baka aldatmaz onu, ikiyüzlülük yapmaz. Hayatının mahvolacağını, oğlundan ayrı kalacağını bile bile kocasına ilişkisini söyler ve ayrılır ondan. Gerçi Anna Vronski’de de bulamaz aradığı mutluluğu. Çünkü Vronski aristokrasinin içinde yozlaşmış bir tiptir. Kadınlarla ciddi ilişkiler kuramayan, havai bir adamdır. Anna’nın aradığı aşk, sevgi daha çıkarsızdır. Bu yüzden ne kocasının gösterdiği sevgi ne de Vronski’nin gösterdiği sevgi onu tatmin etmez. Romanın başından sonuna kadar hep oğlunu araması belki de aradığı o saf sevgiyi temsil eder.
Anna Karenina ilk bakışta 19.yüzyılda Rusya'da geçen bir aşk hikayesi gibi görünse de derinlemesine incelendiğinde Rus aristokrasisinin çöküşünü, değişen dünyada Rusya'nın konumunu, Rus toplumunun zamana göre değişimini de anlattığı görülecektir. Tolstoy Anna Karenina ile dönemin Rus toplumunun dinamiklerini bütün çıplaklığıyla gözler önüne seriyor. Tolstoy eserinde aynı zamanda toplumun kadın ve erkek ayrımına da değiniyor. Anna'yı ahlaksızlıkla suçlayan onu ayıplayan toplum aynı hatayı yapan bir erkeğe ise hoşgörü ile yaklaşabiliyor. Romandaki erkek karakterler; toplumun bir “adamdan” beklentisini doğrularcasına sosyetenin içerisinde daha faal bir biçimde yer almaktadır.
9.3/10
(4 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Анна Каренина
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
5
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Moderatör Uyarısı
Yanlış Komünite 1 moderatör tarafından eklendi
Sorularınızı Soru & Cevap Platformu'na sorunuz.
0
İsmail Tokat
7 Kasım 2023
Stres beyne zara verirmi
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
''Blackhole: Karadelik'' T-Shirt

“Gargantua kara deliği” tasarımı, yüksek kalite baskı işçiliği ile t-shirt üzerinde hayat buluyor. Özgün tasarımı ve kaliteli işçiliği ile öne çıkan bu t-shirt, hem kendiniz hem de sevdikleriniz için mükemmel bir hediye seçeneği. Bu özel parçayı giyerken, hem konforun hem de özgün bir tarzın tadını çıkaracaksınız.

Bilgiler ve Uyarılar:

  1. Renk Bilgileri: Tişört beyaz ve siyah olarak üretilebilmektedir.
  2. Beden Bilgileri: Stokta kalan ürünlerimiz arasından dilediğiniz bedeni seçebilirsiniz. Tişörtlerle ilgili beden bilgisi almak ve ölçüleri öğrenmek için buraya tıklayınız.
  3. Cinsiyet Bilgileri: Bu ürünümüz unisex üretilmektedir ve her cinsiyete uygundur.
  4. Kargo Bilgileri: Bu ürün sipariş alındıktan sonraki 2 iş günü içinde postalanacaktır. Kargo yöntemimiz hakkında daha fazla bilgiyi buradan alabilirsiniz.
  5. Kumaş Bilgileri: Bu ürün %100 pamuktur.
  6. Yıkama/Ütü Bilgileri: Tişörtler üzerindeki görsellerin korunması için tişörtlerin ters yüz edilerek yıkanması ve ütülenmesi tavsiye edilir. Siyah tişörtlerin en fazla 30 derecede yıkanması gerekmektedir.
  7. İade/Değişiklik Bilgileri: Lütfen sipariş vermeden önce iade ve ürün değişikliği ile ilgili bilgilendirmemizi okuyunuz.
Devamını Göster
₺600.00
''Blackhole: Karadelik'' T-Shirt
Tüm Reklamları Kapat
Melanargia larissa, Nymphalidae familyasına bağlı, genellikle kara ve beyaz desenli kanatlara sahip bir kelebek türüdür.

“Dama kelebeği” olarak da bilinir. Türkiye’de yaygın olarak step ve dağlık bölgelerde, özellikle 1000 m üzeri rakımlarda görülür.

Tırtılları buğdaygil familyasındaki bitkilerle beslenir. Kanatlarındaki göz benekleri ve dama desenleriyle kolayca tanınır.

Gözlemi Yapan: Pelin Yaşar

ℹ️ Bu içerik, Evrim Ağacı internet sitesinden derlenerek hazırlanmıştır. Derleme sırasında bazı önemli detaylar kaybolmuş olabilir. Konu hakkında eksiksiz bilgi almak ve kaynaklarımızı görmek için içeriği lütfen evrimagaci.org üzerinden okuyunuz.
Daha Fazla İçerik Göster
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close