Sosyal bir hayvan türü olduğumuz için, çocuklarımızı nasıl eğittiğimiz, türümüzün gidişatı ve geleceği için gerçekten çok önemlidir. Çocuklar, neredeyse doğdukları andan itibaren etraflarını durmaksızın analiz edip, en sık tekrar eden davranışları kopyalama yoluyla öğrenen makinalar gibidir. Dolayısıyla çocukların ortamındaki davranışlar, genlerinde bulunan bilgilerle birlikte, o çocuğun düşünsel dünyasını ve davranış repertuvarını inşa edecektir.
Bunun en net örneğini, çocuklara sosyal normları öğretme sırasında görüyoruz: sofra adabı, toplumdaki diğer insanlarla iletişimde dikkat edilmesi gerekenler, vücut sıvılarıyla ilgili kurallar... Örneğin neredeyse tüm toplumlarda burun karıştırma ve sümükle oynama gibi davranışlar "kabul edilemez" veya "ayıplı" davranışlardır. Benzer şekilde, birkaç istisna haricinde tüm toplumlarda "yüksek sesle geğirme" davranışı istenmeyen davranışlar arasındadır.