Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Fatma Nur İnakçı
Aktaran 5 gün önce 3 dk.

Panama kıyılarındaki Jicarón Adası'nda ilginç ve bir o kadar da endişe verici bir olay yaşanıyor. Araştırmacıların 19 Mayıs'ta Current Biology'de yayınladıkları rapora göre, Jicarón Adası'nda yaşayan beş genç kapuçin maymunundan oluşan bir çete, uluyan maymunların yavrularını kaçırmaya başladı.[1] Bu olayın nedeni net olarak bilinmiyor olsa da kaçırılanlar için genellikle ölümcül oluyor. Almanya'nın Konstanz kentindeki Max Planck Hayvan Davranışları Enstitüsü'nde evrimsel davranış ekolojisti olan Brendan Barrett şöyle diyor:

Primatlar arasında bebek kaçırma olayları nadir değildir. Bilim insanları daha önce de makakların birbirlerinden bebek çaldığını ve genç erkek kapuçinlerin bazen bebek bakıcılığı yapmak için gruplarındaki bebekleri kaçırdığını gözlemledi. Çalışmada yer almayan Kaliforniya Üniversitesi evrimsel antropoloğu Susan Perry şu sözleri söylüyor:

16
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Evrim Ağacı
Yazar 5 gün önce 5 dk.

Üniversite eğitiminin özgür düşünce, yaratıcılık ve eleştirel analiz gibi temel nitelikleriyle bilgi üretim merkezi olmaktan uzaklaşmaya başladığını görüyoruz. Öğrenciler kalabalık amfilerde, hızla kendilerine aktarılan müfredat içinde sık sık kaybolurken, akademisyenler de üniversitelerin performans baskısı altında gerçek entelektüel üretimden, tartışma ortamından kopuyor, ofislerine, laboratuvarlarına sıkışıyor. 

Kampüsler heyecanlı tartışma mecraları olmaktan çıkıp adeta diploma fabrikalarına dönüşüyor. Bu süreçte yeni kolektif öğrenme, araştırma, tartışma alanlarına duyulan ihtiyaç büyüyor. 

12
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
Aktaran 5 gün önce 3 dk.

Kuzey Kutbu'nda bahar gelince milyonlarca kuş yavrularını büyütmek için bir araya geliyor. Bu dönemde her yerde yavru kuşların cıvıltıları duyulur ve tüylerle kaplı minik yavruları her yerde görebilirsiniz. Bu durum, 73 milyon yıl önce de aynıydı. Bu hafta Science dergisinin kapağında yer alan bir makale, kuşların kutup bölgelerinde yuva yapmasına dair bilinen en eski örneği belgeliyor.[1] Makalenin baş yazarı ve Princeton Üniversitesi'nde doktora öğrencisi olan Lauren Wilson, şöyle anlatıyor.

Wilson, bu makalenin Alaska Fairbanks Üniversitesi’ndeki yüksek lisans tez çalışması sonucunda ortaya çıktığını belirtiyor. Alaska'daki bir kazı alanından toplanan düzinelerce minik fosilleşmiş kemik ve dişi inceleyen Wilson ve ekibi, dinozorların da bu topraklarda dolaştığı dönemde Kuzey Kutbu'nda üreyen farklı kuş türlerini tespit etti. Bunlar arasında dalgıç kuşlar, martı ve ördek ve kaz gibi kuşlara benzeyen birkaç kuş türü vardı. Makalenin yazarlarından Alaska Üniversitesi Kuzey Müzesi direktörü ve Wilson'ın yüksek lisans tez danışmanı Pat Druckenmiller, çalışmayı şöyle özetliyor:

11
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 13 Temmuz 2021 23 dk.

Bir lambanın düğmesine bastığınızda, odanızdaki ışık anında yanar. Bir lambanın düğmesine bastığınızda, Edison lambası (enkandesan lamba) gibi bir lambayı oluşturan bir filament, yani incecik bir iplik üzerinden geçen güçlü bir elektrik akımı, filamenti oluşturan maddenin atomlarını ısıtır ve ısınan filament etrafa fotonlar saçar. Bunun temellerini, ışık hızının nereden geldiğiyle ilgili yazılarımızda ve videomuzda anlatmıştık. Ama buradaki kritik soru şu: Filamenti ısıtan elektrik enerjisi nereden geliyor? Dahası, o yazımızda ışık hızının anında ışık hızına ulaştığını söylemiştik. Peki elektriğin hızı da ışık hızında mı? Eğer öyleyse, elektrik de anında ışık hızına mı ulaşıyor? Değilse, elektriğin hızı ne kadar, ne düzeyde?Sahi, elektrik dediğimiz şey ne? Bunca elektron nereden geliyor?

Eğer elektriğe dair kafanızda soru işaretleri varsa ve özellikle de okullarda öğretilenler nedeniyle elektriğin su gibi akan veya suyun akarken iş yapması gibi akarken iş yapan bir olgu olduğuna inandırıldıysanız, bu yazımızda insan medeniyetini mümkün kılan elektriği daha doğru tanıma imkanınız olacaktır.

92
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yunus Sahin
Seslendiren 5 gün önce 11:40
Albert Einstein, gelmiş geçmiş en büyük bilimsel dehalardan birisidir. Dolayısıyla Einstein'ın din ve tanrı hakkındaki görüşleri de, birçoklarının merak...
8
İnceleme
Eray Şeyhan
İnceleyen10 6 gün önce
La Mettrie, bu eserini 18. yüzyılda anonim olarak yayımlamasına rağmen, Makine İnsan yazıldığı günden itibaren yoğun eleştirilere maruz kalmıştır. “İnsan bir makinedir” görüşü, özellikle ruhun ölümsüzlüğüne ve tanrısal yaratılışa inananlar tarafından sert biçimde eleştirilmiştir. Zira bu düşünce, Tanrı’ya, ruhun varlığına ve özgür iradeye yer bırakmıyordu. Materyalist ve hazcı bir etiği savunduğu için, birçok kişi onun fikirlerinin ahlaki yozlaşmaya yol açacağını düşünmüştür. La Mettrie’ye göre erdem, acıdan kaçma ve haz alma ilkesine dayanıyordu. Bu yaklaşım, geleneksel ahlak anlayışıyla taban tabana zıttı. La Mettrie, bu radikal fikirlerini, kendisinden önceki düşünürlerin görüşlerini sentezleyerek temellendirir. Özellikle Descartes ve Locke’un etkisinden yola çıkarak, insanın ruhsuz bir makine gibi işlediğini ileri sürer. Bu iddialarını ise ampirik gözlemlerine dayandırır; çünkü kendisi her şeyden önce bir hekimdir. Makine İnsan’ın bazı bölümlerinde, insana yakın canlıların beyin yapılarından söz eder ve bunu oldukça anlaşılır, hatta yer yer dikkat çekici bir üslupla dile getirir. Bugün hâlâ önemini koruyan Makine İnsan, yalnızca 18. yüzyılın değil, günümüz düşünce dünyasının da etkili eserlerinden biridir. La Mettrie’nin insanı doğanın bir parçası olarak görmesi ve zihinsel süreçleri bedensel işlevlerle açıklaması; nörobilim, psikoloji ve evrimsel biyoloji gibi çağdaş bilim dallarının yaklaşımlarıyla örtüşmektedir. Günümüzde insan zihnini açıklamak için artık ruh kavramına ihtiyaç duyulmaması, La Mettrie’nin sezgisel olarak öne sürdüğü fikirleri doğrular niteliktedir. Her ne kadar döneminde dışlanmış olsa da, Makine İnsan fikri, insanı anlamamızda bilimsel düşüncenin önemine dikkat çeker.
Kitap
9.0/10
(2 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Man a Machine
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
8
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 27 Ekim 2014 12 dk.

Türev ve integral, matematiğin en önemli konseptlerinden ikisidir. Günümüzde okullarda (liselerde) bu ikili çok yüzeysel bir şekilde ve çoğunlukla tamamen ezbere dayalı olarak anlatılmaktadır. Özellikle de bu kavramların ne anlama geldiği öğrenciye anlatılmadan, sadece nasıl çözüleceği üzerinden anlatım yapılmaktadır. Örneğin türev için "sayının üssünü katsayı olarak önüne al ve üssü 1 azalt" denmekte, integrali anlatmak içinse "üssü 1 arttırıp, aynı sayıyı payda olarak sayının altına yaz" gibi kalıp halinde ve algılamanın imkansız olduğu bir biçimde anlatılmaktadır.

İyi, bu işlemleri yapalım da... Neden? Ne işe yarıyor? Ya da öğrencilerin daha sık sorduğu şekliyle: Gerçek hayatta ne işimize yarayacak?

396
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Mustafa Kandemir
İnceleyen 1 ay önce
Olsun…Yine Dene…Yine Yenil!

Ülkemizde bir birey doğduğu andan itibaren maddi odaklı bir maratonun içerisine düşer. Okuyan okuluna devam etmeli, okuyamayan sanayinin yolunu tutmalı. Hepsinde de beklenti hayatını idame ettirecek kadar belki de daha fazlasını kazanıp, ev araba sahip olup evlenip çocuk yapması. Her ne kadar duygusal bir toplum olduğumuz söylense de bunu hiç görmedim ben. Varsa yoksa maddiyattı önemli olan. ‘Bak çocuğum ona yardım etmeliyiz!’ mealinde sözler de bu maddiyat yolunda yol almamız için söylenmiştir hep. ‘Okumazsan, çalışmazsan böyle olursun’ demenin farklı bir şekli yani temelde.

Kişisel gelişim kitaplarından da kişisel gelişim uzmanlarında da haz etmem. Onların dediklerini uygulayınca başarılı olacağımızı farz etsek bile henüz dediklerini 2 yaşındayken oturup düşünüp hedefimizi belirlememiz gerekir. 2 yaşındaki bir çocuğa bakınca bunun ne kadar absürt olduğu da görülüyor.

Hocamız aslında bizi gaza getirme odaklı bu anlayışın hatalı olduğunu bilimsel bir dille anlatıyor. Kendine has esprili üslubuyla bilimsel verileri çok iyi yedirmiş. Ama gülücük işaretlerine gerek yoktu diye düşünüyorum. Oradaki ironiyi anlamayan da zaten kitaptan bir şey anlamayacaktır.
9.9/10
(9 Kişi)
Puan Ver
Hayatta Sana Anlatılmayan Gerçekler
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
8
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Gökalp Selamet
Uyarlayan 9 Kasım 2022 3 dk.

Şaşırıtcı düzeyde çeşitliliğe sahip çok sayıda ilişkiyi tanımlamak için "arkadaş" kelimesini kullanıyoruz. Birini "arkadaş" olarak adlandırmak, o kişiyi ne sıklıkta gördüğünüzle pek ilgili değildir; ama o kişiyi hayatınızda özel bir konuma yükselten bir yakınlık duygusu oluşturur.

Arkadaşlıkların, diğer ilişkilere kıyasla birçok yönden belirsiz sınırları vardır. Örneğin, iş arkadaşlarımızla olan ilişkimiz, işe alınmamızla başlar ve işten ayrılmamızla sona erer (tabii işten çıktıktan sonra arkadaşlığımıza devam etmiyorsak). Öte yandan akrabalarımız, doğduğumuz andan ölene kadar akrabamızdır.

38
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 3 Ocak 2014 6 dk.

Aşağıda göreceğiniz, evrimin nasıl işlediğini öğretmek amacıyla hazırladığımız bir metindir. Lütfen üşenmeden, baştan sona kadar okuyunuz. Ayrıca lütfen bu yazıyı okurken sitemizi Gece Modu'nda kullanmadığınızdan, yani sadece bu yazıya mahsus olmak üzere içeriği Gündüz Modu'nda okuduğunuzdan emin olunuz. Yan veya alt menülerimizi kullanarak gece/gündüz modunu değiştirebilirsiniz.

Eğer başta kıpkırmızı renkte bir metne sahipsek ve metnin rengini her harfte azıcık değiştirmeye karar verirsek, bu renk değişimi çok çok az fark edilebilir olabilir; ama bu, yine de ölçülebilir bir değişimdir! Örneğin, metindeki harflerin HEX kodlarına veya RGB değerlerine bakarak, istediğiniz iki harf arasındaki farkın ne kadar olduğunu tam olarak ölçebilirsiniz. Yazı renginin bu noktaya kadar halen kırmızı olduğunu düşünebiliriz; ancak ortada bir renk değişimi olduğu bellidir. Eğer yazmayı yeterli uzunlukta sürdürürsek, bu yazıya dışarıdan bakan biri tam olarak hangi harfte rengin kırmızı olmayı bırakıp, kahverengi olduğunu tespit edebilir miydi? Metin devam ettikçe, harf rengi de "mikroevrimleşmeye" devam ediyor; ancak göreceğiniz üzere, kırmızıyla tamamen alakasız bir renge ulaşacağız!

213
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İbrahim Uzun
Seslendiren 25 Mayıs 2023 12:52
Son yıllarda iş piyasasında birçok yeni kavramla karşılaşıyoruz. Bunların arasına "sessiz işten çıkarma" ve "sessiz istifa"dan sonra...
Bionluk Logo sponsorluğunda seslendirildi.
61
Bulutların Üzerinde Aurora

Auroralar genellikle bulutların üzerinde ortaya çıkar. Aurora parıltısı, Güneş’ten fırlatılan ve hızlı hareket eden parçacıkların Dünya manyetosferine çarpmasıyla oluşur. Bu yüklü parçacıklar Dünya‘nın manyetik alanı boyunca sarmal bir şekilde hareket ederek, Dünya atmosferinin yükseklerinde bulunan atomlara ve moleküllere çarpar. Örneğin bir oksijen atomu, bunun gibi bir çarpışmadan sonra enerji kazanarak, yaygın olarak auroralar tarafından yayılan yeşil renkte ışık saçacaktır. Bir auroranın en aşağıda bulunan kısmı genellikle atmosferin 100 kilometre yukarısında ortaya çıkarken, çoğu bulut yaklaşık 10 kilometrenin aşağısında oluşur. Bulutların ve auroraların göreceli yükseklikleri, 2015 yılında İzlanda‘nın Dyrholaey kentinde çekilen görselde açık bir biçimde görülmektedir. Orada azimli bir astrofotoğrafçı, bir deniz feneri üzerinde aurora yakalayabilmek için şiddetli rüzgarlara ve ilk başta bulutlu olan gökyüzüne karşı dayandı. En sonunda şans eseri ortaya çıkan uzun merceksi bulutları da gösteren bu kareyi yakaladı.

30 Mayıs 2021 Günün Astronomi Fotoğrafı (NASA APOD)

📸 Kaynaklar ve Katkıda Bulunanlar:
Görsel Kaynağı ve Telif Hakkı: Daniele Boffelli
Çeviren: Seda Baştürk
Çeviri Editörü: Eda Alparslan

🔗 Tüm APOD içeriklerini görmek için:
https://evrimagaci.org/apod
Rüya Ocak
Rüya Ocak
21K UP
Üye 3 gün önce Henüz cevap yok.
Down sendromu olan insanlar bildiğiniz gibi 47 kromozom yani tek sayı.Peki o halde 47 tane kromozom nasıl mayoz bölünmede yarıya iniyor?
3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Fatih Birinci
Yazar 11 Mart 2019 11 dk.

“Öf, canım sıkıldı”.

Günlük hayatımızda sıklıkla karşılaştığımız bir ifade bu. Bu cümleyi sarf etmişsek demek istediğimiz şey, o anda çevremizdeki şeylerin bizi yeterince eğlendirmediği, zihnimizin veya bedenimizin daha fazla meşguliyete ihtiyaç duyduğudur. Öyle ya, kimse bir kuyrukta yarım saat beklemek istemez. Ya da randevulaştığınız birinin geciktiğini düşünün. Bunlar sıkıcı durumlar. Ancak bazı insanlar, bizim sıkıcı olarak gördüğümüz şartların çok daha şiddetlisini yaşadılar. 

489
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Aysun Tekarabacı
Yaşanılan zamana göre açıklama isteği! 6 gün önce Sen de Cevap Ver
Bu soru, anonim bir üye tarafından sorulmuştur.

Bir psikiyatra gidiniz!

Sizin durumunuzu anlayabilmek için konusunda uzman olan birisi ile istişarede bulunmalısınız!

Bu arada bu 200 kelime ile cevap verme durumu çok mantıklı gelmiyor.

Tüm Reklamları Kapat

Bir cümle ile de kaliteli ve detaylı cevap verilebilir!

Ve şu an ben üstü tamamlamak için lafazanlık yapıyorum maalesef!

0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Eser
Ece Müker
Ece Müker
510K UP
Eseri Ekleyen 2 gün önce Film
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
Söz
Batuhan Aslan
Batuhan Aslan
20K UP
Alıntıyı Ekleyen 15 saat önce
Yıldızlar, keşifler için yola çıkan insanlara dostturlar. O çağlarda deniz adamlarının dostlarıydılar. Şimdi de uzay adamlarının.
Kaynak: Sayfa 27 (Altın Kitaplar Yayınevi)
Kitap
9.8/10
(143 Kişi)
Puan Ver
Evrenin ve Yaşamın Sırları
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Ufuk Derin
4 gün önce
Alman Kimyager Heinrich Otto Wieland, 4 Haziran 1877'de doğdu. 1901'de doktorasını tamamlayarak Münih Üniversitesi'nde çalışmaya başlayan Wieland, 1914'te doçent ve Münih Devlet Laboratuvarı Organik Bölümü müdürü olmuştur. Wieland, safra asitleri üzerine yaptığı araştırmalarla ise 1927 Nobel Kimya Ödülü'nü kazanmıştır.
Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Argümantatif Mantık Hatası
Yüklü Soru 1 moderatör tarafından eklendi
Argümana doğrulanmamış varsayım veya varsayımlar katmaktır.
  • 1. Öncül | Hatalı Öncül!
    Bir kişinin kişisel gözlemleri dünya popülasyonunun yaklaşık olarak yarısına genellenebilecek kadar nesneldir.
  • 2. Öncül | Belirsiz Öncül!
    Soru sahibi, kadınların sahtebilime daha çok ilgi duyduğunu gözlemlemiştir.
  • 1. Sonuç | Hatalı Sonuç!
    O halde soruda, kadınların sahtebilime daha çok ilgi duyup duymadığı sorgulanmaksızın, bu durumun nedenini sorgulanmalıdır.
Mantık Hatası Açıklaması
Soru, yeterli miktarda akademik veya güvenilir veri bulunmaksızın, kadınların sahtebilime daha çok inandığı yükü ile sorulmuştur. Aceleci genelleme mantık hatası da bulunmaktadır.
0
Mantık Hatasını Göster
Berkay Altun
Berkay Altun
1,110 UP
Üye 30 Ocak 2022 1 Cevap
Birçok sahtebilim konularında kadınların inanma oranının daha yüksek olduğunu gözlemledim. Bu konuda net bir bilgiye ulaşamadım. Sizin fikirlerinizi merak ediyorum
1,188 görüntülenme
11
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Ayşe Yılmaz
Ayşe Yılmaz
12K UP
Gözlemi Yapan 3 gün önce Türkiye, Çankırı
Yapraklı ilçe mezarlığında gözlemlenmiştir.
0
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Bilim ve bilimseverler sıkıcı değildir! Evrim Ağacı Etkinlik Platformu'nu kullanarak bulunduğun şehirde veya internet üzerinde toplantılar, etkinlikler, buluşmalar düzenleyebilir, diğerlerinin düzenlediği etkinliklere katılabilirsin. Ayrıca eğer bilimle ilgili bir iş, staj, burs veya eğitim arıyorsan veya bu pozisyonları dolduracak bilimseverler, bilim insanları ve öğrenciler arıyorsan, Evrim Ağacı İlan Platformu'nu kullanarak Türkiye'deki ve Dünya'nın her yanındaki bilimseverlerin oluşturduğu ağa katılabilir, bu ağa güç katabilirsin!

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nda yayınladığımız bilim haberlerini anlık olarak Bundle üzerinden de okuyabileceğinizi biliyor muydunuz?

Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close