Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Söz
Zəhra Əzizova
Alıntıyı Ekleyen 6 gün önce
İnsan, ne olduğunu değil, ne olmayı seçtiğini tanır.
Kaynak: Jean-Paul Sartre – Varlık ve Hiçlik (L'Être et le Néant, 1943) Sartre bu eserinde, insanın özünün doğuştan değil, yaptığı seçimlerle şekillendiğini savunur. Varoluşun özden önce geldiğini, insanın ne olduğunu değil, ne olmayı seçtiğini vurgular.
6
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Zəhra Əzizova
Öğrenmeye meraklı biri 6 gün önce Sen de Cevap Ver
Bu soru, anonim bir üye tarafından sorulmuştur.

Öncelikle, dil becerilerinizin iyi olması, özellikle sözel derslerde okuma ve anlamada sorun yaşamayacağınız anlamına gelmeyebilir. Eğitim sosyolojisi gibi teorik ve kavramsal ağırlığı yüksek derslerde, özellikle slayt üzerinden çalışırken zorlanmak gayet normaldir.

Çünkü birçok öğrenci bilgiyi yazarken daha iyi kavrar; yazmak aktif bir süreçtir, okuyup göz gezdirmek ise pasif kalabilir. Bu durum ADHD gibi dikkat sorunlarında daha belirgin hale gelir. Beyin, uzun süre aynı şekilde pasif okumaya odaklanmakta zorlanır.

Bunun yanında, sözel ve teorik derslerde kavramlar soyut olduğu için, sadece okumak yeterince anlamlandırma sağlamaz. Kavramları somutlaştırmak, örneklerle ilişkilendirmek veya farklı duyularla desteklemek gerekir.

Tüm Reklamları Kapat

Birkaç öneri:

~Slaytları okurken kısa notlar alın, ama kendi cümlelerinizle yazın.

~Pomodoro yöntemiyle, yani 25 dakikalık odaklanma sonrası 5 dakika ara vererek çalışın.

~Slaytları sesli okuyup kendi sesinizi dinlemek faydalı olabilir.

Tüm Reklamları Kapat

~Konuyla ilgili kısa videolar izleyip, sonra slayta dönmek bilgiyi pekiştirir.

~Okumaya başlamadan önce slayttaki başlıklara göz atıp kendinize sorular hazırlayın; okurken bu sorulara yanıt arayın.

Bu cevap, soru sahibi tarafından en iyi cevap seçilmiştir. Ancak bu, cevabın doğru olduğunu garanti etmez.
1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 2 Şubat 2022 23 dk.

Özel Görelilik Teorisi (veya İzafiyet Teorisi), Evren'i oluşturan uzay-zaman dokusunun doğasına yönelik bir teoridir ve uzay ve zaman arasındaki ilişkiyi açıklar. Özel Görelilik Teorisi, Albert Einstein tarafından 1905 yılında yayınlanan On the Electrodynamics of Moving Bodies başlıklı makalede ileri sürülmüştür.[1]

Özel Görelilik Teorisi, 2 temel postülat üzerine kuruludur:

311
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Berkay Kalaycık
Yazar 14 Ocak 2021 10 dk.

Dünya’da yaşamış ve yaşayan en büyük canlı formları her zaman ağaçlar olmuştur. Öyle ki, günümüzde yaşayan Sahil Sekoyaları (Sequoia sempervirens) 100 metreyi aşan boylarıyla buna bir örnek teşkil etmektedir. Öyleyse, onları böylesine büyük boyutlara ulaştıran etken veya etkenler nelerdi? Diğer birçok bitki türü onlara kıyasla daha mütevazı boyutlarda kalırken "ağaç" dediğimiz bu bitki türlerinin onlardan farkı nedir?

Bu sorulara yanıt aramak için elbette evrimsel biyolojiye başvurmamız gerekmektedir. Fakat evrimsel biyolojiye başvururken dikkat edeceğimiz şey; karşımıza hiçbir zaman tek bir “neden” çıkamayacağıdır. Bundan dolayı, nihayetinde her bir olası etkeni inceleyebilmek adına, tarihsel sırayı bozmadan; öncelikle bitkilerin, denizlerden kurtulup karaya çıkmaları, sonrasında karaya adapte olurken geçirdikleri değişimler ve nihayetinde belirli bir zaman aralığında durup uygun ortamı hazırladığımızdan emin olduğumuzda ise bitkilerin “ağaçlara” nasıl evrimleştiğini detaylı bir şekilde incelemeye koyulacağız. Ancak bunu yaparak evrimin, o oldukça karmaşık ve girift yapısından doğru sonuçları çıkarmayı başarabiliriz. Fakat hepsinden önce, ilk olarak, hangi bitkileri “ağaç” olarak belirlediğimizi bilmemiz gerekiyor.

30
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
Aktaran 1 gün önce 3 dk.

Kuzey Kutbu'nda bahar gelince milyonlarca kuş yavrularını büyütmek için bir araya geliyor. Bu dönemde her yerde yavru kuşların cıvıltıları duyulur ve tüylerle kaplı minik yavruları her yerde görebilirsiniz. Bu durum, 73 milyon yıl önce de aynıydı. Bu hafta Science dergisinin kapağında yer alan bir makale, kuşların kutup bölgelerinde yuva yapmasına dair bilinen en eski örneği belgeliyor.[1] Makalenin baş yazarı ve Princeton Üniversitesi'nde doktora öğrencisi olan Lauren Wilson, şöyle anlatıyor.

Wilson, bu makalenin Alaska Fairbanks Üniversitesi’ndeki yüksek lisans tez çalışması sonucunda ortaya çıktığını belirtiyor. Alaska'daki bir kazı alanından toplanan düzinelerce minik fosilleşmiş kemik ve dişi inceleyen Wilson ve ekibi, dinozorların da bu topraklarda dolaştığı dönemde Kuzey Kutbu'nda üreyen farklı kuş türlerini tespit etti. Bunlar arasında dalgıç kuşlar, martı ve ördek ve kaz gibi kuşlara benzeyen birkaç kuş türü vardı. Makalenin yazarlarından Alaska Üniversitesi Kuzey Müzesi direktörü ve Wilson'ın yüksek lisans tez danışmanı Pat Druckenmiller, çalışmayı şöyle özetliyor:

5
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
Aktaran 1 Temmuz 4 dk.

Son 50.000 yıl içinde Dünya'dan kaybolan birçok büyük memeli, kuş ve sürüngen türünün neslinin tükenmesine insanlar mı yoksa iklim değişikliği mi neden oldu? Bu tartışma, on yıllardır sürüyor.

"Büyük" derken, megafauna olarak bilinen en az 45 kilogram ağırlığındaki hayvanlardan bahsediyoruz. Bu dönemde en az 161 memeli türünün soyu tükendi.

19
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Bilim ve bilimseverler sıkıcı değildir! Evrim Ağacı Etkinlik Platformu'nu kullanarak bulunduğun şehirde veya internet üzerinde toplantılar, etkinlikler, buluşmalar düzenleyebilir, diğerlerinin düzenlediği etkinliklere katılabilirsin. Ayrıca eğer bilimle ilgili bir iş, staj, burs veya eğitim arıyorsan veya bu pozisyonları dolduracak bilimseverler, bilim insanları ve öğrenciler arıyorsan, Evrim Ağacı İlan Platformu'nu kullanarak Türkiye'deki ve Dünya'nın her yanındaki bilimseverlerin oluşturduğu ağa katılabilir, bu ağa güç katabilirsin!

Tüm Reklamları Kapat
Elif Helvacı
Elif Helvacı
14K UP
Uyarlayan 25 Eylül 2011 15 dk.

Hieronymus Bosch'un üç kanatlı, ünlü tablosunda (The Garden of Earthly Delights; Dünyevi Zevkler Bahçesi) âlem yapan çıplak figürler, cennetvâri masumiyete bir methiye, bir övgü gibidir. Bu tablo, püriten uzmanlarca sıklıkla ileri sürülen "ahlakın çöküşü" ve "günah tasviri" olarak yorumlanabilmesi için bana kalırsa fazla mutlu ve huzurlu görünmektedir. Daha ziyade, insanoğlunun dünyaya düşmeden önceki utanç ve suçluluk duygularından muaf halini temsil etmektedir. Benim gibi primatologlar için, çıplaklık (cinsellik ve doğurganlığa referansla), kuşların ve meyvelerin bolluğu ve gruplar halinde hareket etmek oldukça tanıdıktır ve dini ya da ahlaki yorumlamaları gerektirmez. Bosch, insanlığı en doğal haliyle tasvir etmiş görünmekle birlikte, kendi ahlaki bakış açısını da üç kanatlı tablonun orta kısmında resmettiği eğlenen insanların değil de, en sağdaki kısmında rahiplerin, rahibelerin, açgözlü oburların, kumarbazların, savaşçıların ve ayyaşların cezalandırılması resmederek gösterir.

Beş yüzyıl sonra, hala dinin toplumdaki rolünün ne olduğu ile ilgili tartışmaya devam ediyoruz. Tıpkı Bosch'un yaşadığı dönemde de olduğu gibi, ana temamız "ahlak". Tanrısız bir dünya öngörebilir miyiz? Böyle bir dünya "iyi" olur muydu? Bir dakikalığına günümüzde biyoloji ile köktendincilik arasındaki savaşı bir kenara bırakalım. Günümüzde, evrimden şüphe etmek için kanıtlara karşı oldukça dirençli olmak gerekmektedir; bu yüzden de evrimden şüphe duyanları ikna etmek amacıyla hazırlanan kitaplar ve belgeseller, aslında boşa emek kaybıdır! Bu materyaller dinlemeye hazır olanlara yardımcı olabilir;ancak esas hedef kitleye ulaşmada başarısızdır. Tartışma gerçeğin ne olduğundan ziyade, bu gerçekle nasıl baş edeceğimizle ilgilidir. Ahlakın doğrudan yaratıcı Tanrı'dan geldiğine inananlar için, evrimi kabul etmek ahlaki bir cehenneme açılan kapı gibidir.

133
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Deha Kaykı
Deha Kaykı
199K UP
Aktaran 5 gün önce 3 dk.

ArXiv'de ön baskı olarak yayımlanan yeni bir çalışma, karanlık maddenin evrenin ilk yıldızlarında yalnızca kütle çekimsel değil, kimyasal evrimsel süreçlerde de etkili olabileceğini öne sürüyor. Lina Yıldız ve Deha Kaykı tarafından, GTIIT’te (Guangdong Technion – İsrail Teknoloji Enstitüsü) görev yapan fizikçi Prof. Dr. Marcelo F. Ciappina danışmanlığında yürütülen bu çalışma; yıldız içi termodinamik yapılar ve nükleer tepkimelerin karanlık madde kaynaklı enerji enjeksiyonu ve istatistiksel dağılım değişimleri ile nasıl dönüştürülebileceğini kapsamlı bir model üzerinden ele alıyor. Bu yaklaşım, karbon ve nitrojen gibi biyojenik elementlerin üretiminde artışa, oksijen sentezinde ise azalmaya yol açan bir nükleosentez senaryosunu simüle ederek özellikle karbon açısından zengin ve metal bakımından yoksul (CEMP) yıldızların gözlemsel spektrumlarıyla yüksek uyum gösteriyor.

Araştırma, klasik yıldız evrimi modellerinin açıklamakta yetersiz kaldığı CEMP-no yıldızlarının anomalik C/O oranlarını karanlık madde etkisi ile açıklamayı hedef almaktadır. Bu bağlamda, karanlık maddenin yalnızca kütleçekimsel etkilerle değil, aynı zamanda termodinamik yapılar üzerindeki etkileriyle de erken yıldızlarda nükleer tepkime dengelerini değiştirebileceği varsayımı öne çıkarılmıştır. Özellikle zayıf etkileşimli kütleli parçacıkların yıldız çekirdeklerinde termalleşerek çift yok oluş süreçleri aracılığıyla ısı enjekte edebileceği fikri, çalışmanın hesaplamalı temelini oluşturmaktadır.

13
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Uyarlayan 18 Aralık 2019 30 dk.

Evren'deki her şeyin, ama her şeyin nereden geldiği sorusu, binlerce yıldır insanların sormakta olduğu ve halen tam olarak yanıtlanamamış bir sorudur. Antik Yunan'dan, hatta öncesinden beri birçok düşünür, bu soruya çeşitli yanıtlar aramıştır.

Bu yanıtların en meşhuru, kuşkusuz ki yaratıcı bir süpergücün her şeyi belli bir plana veya isteğe göre yaratmış olmasıdır. Eğer her şey, o "her şey"den üstün ve onların var olmasını arzu eden bir yaratıcı gücün eseri ise, her şeyin var olması son derece beklendiktir. Bu durumda insanlara düşen, her şeyin nasıl var olduğu sorusuna değil, neden var olduğu sorusuna kafa yormak olacaktır. Yani var oluşun süreçleri ve mekanizmaları üzerine kafa yormak (bilimin yaptığı) bir "hobi" olarak keyifli olabilir; ancak aslolan, bizim bu çerçevede/resimde var oluş sebebimizdir.

395
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Hüseyin Güngör
İnceleyen10 6 gün önce
Bir önceki film bana biraz yorucu ve buruk gelince açıkçası herhalde durağanlık çizgisine geldi diye düşünüp beklentimi azaltmıştım. Bir de Ilsa'nın yerine Grace karakterini oturtamamış olmamın da etkisi var. Bu sefer temposu çok daha güzeldi ve yormadı. Biraz daha olsa izlettirirdi. Normalde nostaljik hatırlatma için kullanılan eski sahneleri direkt kesit olarak sunmayı hiç samimi bulmazdım ama aşırı olmamış ve göz ardı edebildim. Hikayenin bazı kısımlarına hiç gerçekçi değil ve sulandırılmış derdim ama çok göze batmıyor ve dramatizasyonda gerekli duruyor. Ve her şeyden önemlisi bu seri ve özellikle bu film için çok güzel bir şeye hizmet ediyor derim. Tam bir maskülenite şiiri olmuş. Derslerde okutulmalı.

Modernitede özellikle erkeklerin bu kadar kirlilik arasında rol model eksikliği yaşıyor olmasını da göz önünde tutarsak muazzam bir film olmuş. Ethan Hunt ve ekibi, tüm karakteristik özellikleri ve en önemlisi "seçimleriyle" bize doğru ve yararlı olmayı öğretiyor. Bir erkek davasına ve insanlığa sadık olmalı. Bir erkek içsel ve fiziksel tüm gücünü, tüm iradesini sevdikleri için kullanmalı ve fedakar olmalı. Bir erkek saygılı ama her şeyden önce tehlikeli olmalı. Bir erkek sevginin, dostluğun ve medeniyet inşa etmenin ne olduğunu bilir çünkü tam olarak kendi doğasını temsil eder. Bir erkek donanımlı, şartları sonuna kadar zorlayan ve aranılan adam olmalı. Aksi iddialar yaygınlaşan erkek düşmanlığı ve köleleştirmesi diskurudur. Ayrıca çok da entelektüel bir gerilim filmi olmuş. Füzelerin arasında yüzme sahnesini başka şekilde tarif edemem. Mission Impossible benim favori casus ve aksiyon serimdir. Utandırmadı.
8.3/10
(3 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Mission: Impossible - The Final Reckoning
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Ayşe Yılmaz
Ayşe Yılmaz
10K UP
Gözlemi Yapan 4 gün önce Türkiye, Çankırı
Yapraklı İlçesi
0
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Altay Kenger
Seslendiren 26 Kasım 2019 8:38
Ateş, insanın evriminde çok büyük bir öneme sahiptir. Öncelikle sizlerle ateşin geçmişine bir göz atalım:Şimdiye kadar keşfedilmiş olan en eski ateş kalıntısı...
28
Tayfun Türkmen
Etkinliği Ekleyen 6 saat önce ÇevrimiçiÜcretsiz4 Haziran
MİNTEK Konferansları: Sağlıkta Yapay Zeka ve Giyilebilir Teknolojiler
04 Haziran 2025 21:00 tarihinden 04 Haziran 2025 22:00 tarihine kadar.

Yapay zeka destekli sistemler ve giyilebilir teknolojiler, sağlık hizmetlerini kökten dönüştürüyor. Bu dönüşümün arka planını, bilimsel verilerle öğrenmeye hazır mısınız?

🎙️ Konuşmacı: Doç. Dr. Leyla Türker Şener
📍 İstanbul Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi & TETFİT CEO’su
🎙️ Moderatör: Prof. Dr. Ali Ayyıldız

📅 Tarih: 4 Haziran 2025, Çarşamba
🕘 Saat: 21:00 (TSİ)
🌐 Canlı Yayın Adresi: www.mintekder.com/tv
💡 Katılım: Ücretsiz

Bu konferans, sadece teknolojik bir güncelleme değil; sağlıkta çığır açan bir perspektif.
Kaçırmayın!

Devamını Göster
1
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Türü
Burak Burhan
Burak Burhan
113K UP
Türü Ekleyen 18 Şubat 2024
Buz dalgıcı (Gavia immer), dalgıç kuşugiller (Gaviidae) familyasına ait bir kuş türü. Erişkinler, 122-152 santimetre kanat açıklığında ve 61-100 santimetre uzunluğunda olup, benzer Gavia adamsii den ufakça daha küçüktür. Ağırlıkları 1.6–8 kg arasında değişir. Ortalama olarak bir buz dalgıcı, yaklaşık 81 cm uzunluğunda, 136 cm kanat açıklığında ve 4.1 kg ağırlığındadır. Üreme dönemi erişkinlerinin, siyah bir başı, beyaz alt parçaları ve karelerle kaplanan bir siyah ve beyaz örtüsü vardır. Üreme dönemi dışındaki kuş tüyü, çene ve ön boyundaki beyazla, kahverengimsidir. Gaga gri veya beyazımsıdır. Gaga rengi de, benzer olan Gavia adamsii türünden buz dalgıcını ayırır.
4
Tüm Reklamları Kapat
İnceleme
Yücel Aydın
Yücel Aydın
62K UP
İnceleyen10 8 Mayıs 2023
Her yaştan insanın okuması gereken bir başyapıt
9.6/10
(148 Kişi)
Puan Ver
The Little Prince
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
8
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Anıl Ağay
Anıl Ağay
103K UP
Alıntıyı Ekleyen 22 Mart 2023
Büyük gruplar halindeki aptal insanların gücünü hafife almayın.
Kaynak: Brain Droppings (Brain Droppings)
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
56
1 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yıldızlar, Gaz ve Manyetizmadaki Galaktik Merkez

Galaksimizin merkezinin yakınında neler oluyor? Bulmaya yardımcı olmak için, radyo ve X-ışığında galaktik düzlemin hemen üzerinde ve altında kalan bölgeleri araştıran ayrıntılı yeni bir panorama oluşturuldu. Yörüngedeki Chandra Gözlemevi tarafından toplanan X ışınları, turuncu (sıcak), yeşil (daha sıcak) ve mor (en sıcağı) renklerle görülüyor. X-ışınları, MeerKAT dizisi tarafından elde edilen ve gri renkle gösterilen radyo dalgaları ile üst üste bindirilmiştir. Etkileşimler çok sayıda ve karmaşıktır. Genişleyen süpernova kalıntıları gibi galaktik canavarlar, yeni oluşan yıldızlardan gelen sıcak rüzgarlar, son derece güçlü ve çarpışan manyetik alanlar ve merkezdeki süper kütleli kara deliğin hepsi sadece 1000 ışık yılı genişliğindeki uzayın bir bölümünde savaşıyorlar. İnce parlak şeritler, çarpışan bölgelerde bükülen ve yeni bağlanan manyetik alanlardan kaynaklanıyor gibi görünmekte. Bu şeritler, Güneş’imizin oluşturduğuna benzer, galaksinin içerisinde enerjik uzay havası oluşturuyorlar. Devam etmekte olan gözlemler ve çalışmalar, sadece kendi galaksimizin değil bütün galaksilerin tarihini ve evrimini anlamak için daha fazla ışık tutmanın sözünü veriyor.

2 Haziran 2021 Günün Astronomi Fotoğrafı (NASA APOD)

📸 Kaynaklar ve Katkıda Bulunanlar:
Görsel Kaynağı: X-Işığı: NASA/CXC/UMass/Q.D. Wang; Radyo: NRF/SARAO/MeerKAT
Çeviren: Seda Baştürk
Çeviri Editörü: Eda Alparslan

🔗 Tüm APOD içeriklerini görmek için:
https://evrimagaci.org/apod
Eser
Ece Müker
Ece Müker
508K UP
Eseri Ekleyen 5 gün önce Film
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close