Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Tüm Reklamları Kapat
İnceleme
Furkan Arduç
İnceleyen7 25 Temmuz 2023
Hikâyenin gelişimi açısından değilde aksiyonun gelişimi açısından öne çıkan bir yapım olmuş. Aksiyonu önceki filmlere nazaran aşırı başarılı. Sinemada izleme fırsatım olmuştu ve her darbeyi, filmin başındaki kısımları hissetmek çok güzel bir deneyimdi. Yine de bu deneyimi TV'den veya başka bir cihazdan izleyerek de alabileceğinizi düşünüyorum.
9.4/10
(38 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : John Wick: Chapter 3 - Parabellum
Yönetmen: Chad Stahelski
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
11
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Hasan Ayer
Hasan Ayer
3,495 UP
Çeviren 26 Aralık 2019 19 dk.

Bu metnin mizahi dili, okuyucuyu eğlendirebilir. Fakat bu mizahi dilin amacı meselenin ehemmiyetini gizlemektir. Medawark bu görüşlerini 1960’ların ekonomik açıdan gösterişli günlerinde dile getirmiştir. İngilizlerde bilime ayrılan bütçe, o dönemde her beş yılda bir %10 artış gösteriyordu. Daha düşük bir oranla olsa da, bu büyüme 1970’lere kadar devam etti. Ancak 1980’lerde şiddetli bir değişim meydana geldi. 1980’lerin ilk 5 yılında, Britanya’da bilim için yapılan kamu harcamaları %10 azaldı ve bütün göstergeler bu kesintinin devam edeceği yönündeydi. Fakat İngiliz bilim insanları da bu konuda uyarılmadıkları hususunda sitemde bulunamazlar. Dönemin parlamento üyesi ve daha sonra eğitim ve bilim bakanlığı yapmış olan Shirley Williams 1971’de açık bir uyarıda bulundu:

Bilim için yapılan kamu harcamaları diğer ülkelerde de azalma gösterdi. Britanya’ya özgü bir takım sebeplerin birleşimi, Britanya’nın durumunu gelişmiş ülkeler arasında belki de en kötüsü haline getirdi. Buradaki amacımız bütün bu sebepleri burada tartışmak değildir. Buradaki amacımız yalnızca Britanya’da değil, tüm dünyada, günümüzde bilimin düştüğü kötü durumun en temel ve aynı zamanda en az fark edilen sebebini tanımlamak ve ona savaş açmaktır. 1986’da İngiliz bilim insanları bu kesintilere “Save British Science” (İngiliz Bilimini Kurtar) adında bir kampanya başlatarak karşılık verdi. Kampanyanın belirtilen amaçları şunlardı:

99
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Simay Aladağ
Çeviren 20 Eylül
Eylül ayının dolunayı, Kuzey Yarımküre'de yaşayan insanlar arasında “Hasat Dolunayı” (İng: "Harvest Moon") olarak anılır. 18 Eylül sabahının erken saatlerinde, o sırada güneş ışığı ile aydınlanmakta olan, yani dolunay evresinde bulunan Ay'ın, yakındaki yüzeyi gölgede kalacak şekilde Dünya'nın “gölgeli alan” (Lat: "umbra") adı verilen karanlık ve merkezî gölge konisini sıyırarak geçmesi nedeniyle bir kısmi Ay tutulması meydana geldi. Bu puslu sabahı süsleyen Hasat Dolunayı ve onun kısmi tutulmasının ön plana çıktığı bu manzaraysa, Doğu Slovakya'daki Spiš Kalesi yakınlarında tripoda sabitlenmiş bir kameranın şafaktan önceki iki buçuk saat boyunca gerçekleştirdiği çoklu pozlamayla elde edildi. Birçok festival, hikâye ve şarkıya konu olan Hasat Dolunayı, sonbahar ekinoksuna yakın gerçekleşen dolunayın geleneksel adıdır. Bu adın ortaya çıkışıyla ilgili anlatılan hikâyelerde çiftçilerin, büyüme mevsiminin sona ermesiyle birlikte gün ışığının da azalmış olmasına rağmen dolunay ışığından faydalanarak akşam karanlığından şafak vaktine kadar ürünlerini hasat edebildikleri söylenir. Bu bağlamda düşünülürse, “Hasat Dolunayı” isminin son derece anlamlı olduğunu söylemek mümkün. Eylül ayında gerçekleşen bu Hasat Dolunayı'nın halk arasındaki bir diğer adı olan “süper Ay” ise zamanla yerberi (İng: "perigee") noktasına yakın gerçekleşen dolunaylar için kullanılan geleneksel bir isim haline gelmiştir.
3
0 Yorum
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Eda Alparslan
Aktaran 5 gün önce 2 dk.

Autonomous University of Barcelona'dan araştırmacıların Chemosphere dergisinde yayınladığı çalışma, polimerlerden üretilen poşet çayların demlenirken milyarlarca nanoplastik ve mikroplastik saldığını detaylarıyla açıklıyor. Çalışma bu salınımın insan bağırsak hücrelerinde emilebildiğini ve bunun sonucunda kan akışına karışarak tüm vücuda yayıldığını gösteren ilk çalışma niteliğinde.

Günümüzde plastik atıkların sebep olduğu kirlilik, gelecek nesillerin sağlık ve refahını her geçen gün daha çok etkileyen ciddi çevresel sorunlara yol açmakta. Gıda paketlemesi, nano ve mikroplastiklerin sebep olduğu kirliliğin ve bu parçacıkların insanlar tarafından solunmasının ve sindirilmesinin temel kaynaklarından birisi.

14
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Ömer Görür
İnceleyen10 5 gün önce
She-Ra, renkli bir çizgi dizi.

Öncelikle, bu She-Ra'da -ATLA'dakiler gibi- sizi ekrana kilitleyecek kadar kaliteli aksiyon sekansları yok, görsellik zaman zaman etkileyici olsa da Love, Death and Robots'takiler gibi şaheser değil. Dünya inşası ve sihir sistemi de "iyii" ile kalitesiz arasında seyrediyor.
Ama ben bu diziye bayıldım. Hatta en sevdiğim çizgi dizi olmayı başardı, diğerlerine karşı duyduğum tüm nostaljiye rağmen.

Çünkü She-Ra, renkli bir dizi.

Şimdi bununla ne kast ettiğime gelmeden önce, karakterlerine değinmek istiyorum. She-Ra'da dümdüz diyebileceğimiz bir karakter bulunmamakta, her bir karakter farklı geçmişte, farklı travmalara, iyi ve kötü yanlara sahip gerçek kişiler. Özellikle ana karakterimiz Adora ve onun baş düşmanı Catra. İlk bakışta aslında özellikle Adora "klişe" bir iyi karakter gibi hissettirse de, ilerleyen sezonlarda neden "klişe" hissettirdiğini ve aslında çok daha fazlası olduğunu öğreniyoruz. Catra ise... spoiler vermek istemediğimden şöyle anlatayım: Hayır, Zuko gibi değil.
Yan karakterlerde en az ana karakterlerimiz kadar iyi yazılmış. Yani "renkler" haricinde izlemek için yine de bir neden var: Karakterler.

Şimdi renklere gelelim.
She-Ra'nın yaratıcısı ND Stevenson, bu dizidekilerde dahil yarattığı tüm karakterler için şunu diyor: Aksi belirtilmediği sürece herkes eşcinseldir. Evet... Tabii ki dizide bu denli LGBTQ+ karakter var diye en sevdiğim dizi oldu demiyorum. Şöyle ki, bu dizide ne toksik cis erkekler var, ne o "klişe" gey erkekler var. Mesela Bow karakterine bakalım. Bow, neredeyse hiç bir "toksik erkek" davranışı sergilemiyor, giydiği kıyafetler oldukça feminen, zaman zaman erkeklere yürüdüğü oluyor. Ama maskülen denebilecek davranışlar sergiliyor. Kızlardan hoşlandığını da görüyoruz. Anlatmak istediğim, Bow bir "Cis" veya "Gey" değil. Bow, Bow. Queer kimliği onu tanımlamıyor.
Kabul en azından cinsel yönelim bakımından bunu yapan dizileri artık görüyoruz ama cinsiyet kimliği konusunda hala pek alışagelmiş değil. Dahası She-Ra'nın geçtiği evrende muhtemelen böyle terimler yok. Yani geleneksel kadın veya erkek rolleri yok. Heteroseksüel veya eşcinsel gibi terimler yok. Herkes, olduğu kişi. Bir kalıba sığdırılmadan.
Ve bu tarz "renkli" bir toplumu görmek benim için oldukça tatlıydı.
10.0/10
(2 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : She-Ra and the Princesses of Power
Yönetmen: ND Stevenson
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Mücahid Köse
Çeviren 21 Nisan 2021 10 dk.

2013 yılında, Amerika'nın Oregon eyaletinde polis, Curtis W. Croft adlı bir adamın arka bahçesinde yasadışı olarak kenevir yetiştirdiğine dair bir ihbar aldı. Polisler, ilk olarak Google Earth'ü kontrol etti. Gerçekten de, dört aylık uydu görüntüsü, Croft'un arazisinde büyüyen düzenli ve sıralı marihuana bitkilerini gösteriyordu. Polisler, Croft'un evine baskın yaptı ve 94 adet Cannabis bitkisi ele geçirdi. 2018'de ise Brezilya'nın Amapá eyaletinde polisler, ağaçların kesildiği bölgeleri tespit etmek için gerçek zamanlı uydu görüntülerini kullandı ve bir bölgedeki ağaçların yasadışı olarak odun kömürü üretmek için kullanıldığını fark etti. Sonrasında polisler, olayla bağlantılı olan sekiz kişiyi tutukladı.

Uydu görüntüleri, her yıl daha net bir hale geliyor. 2008 yılında yörüngede 150 Dünya gözlem uydusu bulunurken günümüzde bu sayının en az 768 olduğu biliniyor. Uydu şirketleri, aldatıcı bir şekilde, her ne kadar 24 saat gerçek zamanlı izleme sunmadıklarını iddia etseler de durum tam tersini gösteriyor. Amerika özelinde gizlilik savunucuları, uydu görüntülerindeki yenilik hızının, ABD hükümetinin teknolojiyi düzenleme kabiliyetini geride bıraktığı konusunda uyarılarda bulunuyor. Şimdi daha katı sınırlar uygulamaya konmazsa, bir gün suç örgütlerinden reklam şirketlerine ve hatta bireysel kullanıma kadar herkes, devlet kurumları için ayrılmış gözetleme araçlarına erişebilecek. Bu, şu anlama geliyor: Herhangi bir kişinin, herhangi bir anda başkası tarafından izlenebilmesi mümkün olacaktır.

32
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
EtkinlikKonferans
Veysel Aksu
Veysel Aksu
76K UP
Etkinliği Ekleyen 10 saat önce KayseriÜcretsiz22 Mayıs
Yurtdışında Yüksek Lisans ve Doktora Eğitimi Paneli
22 Mayıs 2025 16:00 tarihinden 22 Mayıs 2025 17:30 tarihine kadar.

🎓 Yurtdışında Yüksek Lisans & Doktora Eğitimi Paneli! 🌍

Yurtdışında Yüksek Lisans veya Doktora mı düşünüyorsun? Öyleyse seni panelimize bekliyoruz!

💬 Deneyimlerini paylaşacak, sorularınızı yanıtlayacak konuşmacılar:

🔹 Prof. Dr. M. Serdar Önses – ERNAM Müdürü, University of Wisconsin-Madison

🔹 Prof. Dr. Filiz Dadaşer Çelik – University of Minnesota

🔹 Doç. Dr. Emrah Tıraş – Fermilab & CERN, University of Iowa

🔹 Doç. Dr. Ömer Aydın – University of Michigan & NIH

🔹 Doç. Dr. Hülya Taflı Düzgün – University of Cambridge

🔹 Dr. Öğr. Üyesi Kevser Şahin Tıraş – University of Iowa

🎯 Ne kazanacaksın?
✅ Yurtdışına çıkma yollarını öğreneceksin
✅ Gerçek deneyimleri dinleyeceksin
✅ Aklındaki tüm soruları sorabileceksin

📍 Yer: İİBF Konferans Salonu (ATM’ler yanı – Tıp karşısı)

🗓 Tarih: 22 Mayıs Perşembe
⏰ Saat: 16.00

🎟 Etkinlik ücretsizdir, kayıt zorunludur!

Devamını Göster
0
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 8 Ağustos 2021 14 dk.

Işık, 1 saniyede 299.792.458 metre yol alabilir.[1][2][3] Yani kabaca 1 saniyede 300 milyon metre... Saatte 1 milyar kilometre. Bu, Dünya etrafında 1 saniyede 7 tura karşılık gelir! Dolayısıyla ışığın 32 santimetre uzunluğundaki 2 litrelik bir kola şişesinin bir ucundan diğerine ulaşması 1 nanosaniye sürer. 1 saniyenin milyarda biri...

Siz, modern bir videoyu en yüksek ayarlarda izlerseniz, genellikşe saniyede 60 tane fotoğraf karesi görürsünüz ("60 fps" denen kavram budur). Bu yüksek hızlı kare değişimini beyniniz fark edemez ve bu nedenle o fotoğraf karelerini, "akan bir video" gibi algılarsınız. Eğer saniyede 60 kare değil de, saniyede 1 milyar kare kaydeden bir kameramız olsaydı, bir ışık huzmesinin kola şişesinin bir ucundan girdiği ânı görebilirdik ama bir sonraki karede ışık çoktan diğer uca ulaşmış olurdu. Bu, az çok şöyle gözükürdü:

117
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Söz
Zəhra Əzizova
Alıntıyı Ekleyen 17 saat önce
İnsan kendi içine bakmadıkça evreni anlayamaz.
Kaynak: Fear and Trembling, 1843
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 12 Mayıs 2015 5 dk.

2 adet ebeveyniniz var: anne ve babanız. Onların da 2'şer tane ebeveyni var, dolayısıyla sizin 4 tane büyük-ebeveyniniz var: anneanneniz, babaanneniz, annenizin babası olan dedeniz ve babanızın babası olan dedeniz. Bu şekilde geriye gidecek olursanız, sadece 10 nesil önce 1000'den fazla, 20 nesil önce 1.000.000'dan fazla, 30 nesil önce 1 milyardan fazla atanız var demektir! Dünya'da şu anda 7 milyar insan var. Akrabalık ilişkilerini kenara bıraktığımızda 1 milyar özgün soy hattı olduğunu varsayalım. bunların her birinin sadece 30 nesil önce 1 milyar atası varsa, Dünya nüfusunun 1 kuintilyon (101810^{18}) veya 1.000.000.000.000.000.000) olması gerekirdi. Ancak bundan 30 nesil önce, yani kabaca 1000 sene önce Dünya nüfusu'nun sadece 300 milyon (300.000.000) olduğunu biliyoruz. Dahası, insan popülasyonunun günümüzde en fazla olduğunu ve tarihte hiçbir zaman bu sayının üzerine çıkılmadığını, dolayısıyla 7 milyardan büyük bir insan popülasyonunun tarihte hiçbir zaman yaşamadığı biliniyor. Bu durumda tüm bu insanların tüm bu ataları nerede?

Bu soru, evrimsel biyoloji hakkında fikri olmayanlar için kafa karıştırıcı; evrimsel biyolojiden anlayanlar içinse komik bir sorudur. Cevabı çok basit ve açıktır: tüm canlılarda olduğu gibi, insanların soy hatları da birbirinden bağımsız değildir. Her birimiz ortak atalardan geliyoruz ve bu ortak ataların torunlarıyız. Bir diğer deyişle, günümüzdeki 1 milyar bağımsız soy hattı, zamanda ve nesillerde geriye gittiğimizde çok hızlı bir şekilde birbiriyle kaynaşacaktır. Sadece birkaç yüz nesil geriye gittiğinizde, günümüz Meksikalıları ve Japonları gibi Anadolu'dan uzak medeniyetlerle bile soylarımız kesişecektir. Yaklaşık sadece 10.000 nesil geriye gittiğinizde, şu anda yaşayan bütün insanların Mezopotamya bölgesinde yaşadığını düşündüğümüz ortak atalarına varırız. Bu bir kadın ve bir erkektir. Ancak bu kadın ve erkek, muhtemelen aynı zamanda yaşamış insanlar değildir ve hatta birbiriyle eş bile değildir! Dahası, bu kadın ve erkek, kendi dönemlerinde yaşamış tek kadın ve tek erkek de değildir. Muhtemelen on binlerce insandan oluşan popülasyonların üyesidirler. Bu kadına, mitolojiye gönderme olarak "Mitokondriyal Havva", erkeğe ise "Y Kromozomu Ademi" adı verilir. Bu konudaki detayları buradaki yazımızda izah etmiştik, tekrar etmeyeceğiz.

123
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Yunus Sahin
Seslendiren 1 gün önce 5:04
2013 sayımlarına göre Çin'in nüfusu 1.357 milyar, Hindistan'ın nüfusu 1.252 milyardır. İkisinin toplam nüfusu, tüm Dünya'nın %35'inden fazlasına denk...
2
Avc1 _
Avc1 _
99K UP
Bilimsel kaynaklara dayanan simülasyon yazılımcısıyım 5 gün önce Sen de Cevap Ver
Bu soru, turan . tarafından sorulmuştur.
Yildirim toplari nedir nasil olusur?
Yildirim toplari nedir nasil olusur?
📌Doğruluğu şüpheli, kanıt niteliği taşımayan yıldırım topu görüntüsü.
📌Doğruluğu şüpheli, kanıt niteliği taşımayan yıldırım topu görüntüsü.

(Görsel akıllarda canlanması için konulmuştur. Kanıt niteliği taşımayan bir görüntüdür.)

Yıldırım topları, bilimsel olarak hâlâ ispatlanmamış ancak insanlık tarihinde güvenilir kaynaklarca gözlemlendiği bildirilen nadir bir doğa fenomenidir. Gerçek olduğu varsayılır, fakat oldukça seyrek görülmesi ve laboratuvar ortamında tekrar edilememesi nedeniyle sebepleri hâlâ net olarak bilinmemektedir. Ancak bir yıldırım atımının neden küre şeklinde davranan bir yapıya dönüştüğüne dair bazı olası teoriler mevcuttur: Plazma Teorisi, Silika Teorisi, ve Elektromanyetik Teori.[1]

  • Plazma Teorisi: Yıldırımın etkisiyle iyonize olan gazın havada kararlı ve küresel bir yapı oluşturmasıdır; bu yapı plazma formunda olabilir.
  • Silika Teorisi: Yıldırımın yere temas ettiği anda toprağın içeriğindeki silika gibi maddelerin buharlaşarak havada enerji yayan bir top oluşturduğu fikridir.
  • Elektromanyetik Teori: Yıldırımın oluşturduğu güçlü manyetik alanın, çevredeki enerjiyi küresel bir forma zorlayarak böyle bir yapı oluşturabileceği düşüncesidir.

Sonuç olarak, bu açıklamalar sadece teoridir ve yıldırım topları hâlâ bilimsel olarak tam anlamıyla gözlemlenememiş bir fenomendir.[2]

Tüm Reklamları Kapat

Kaynaklar

  1. cliffsnotes. The Strange Phenomenon Of Ball Lightning. Alındığı Tarih: 15 Mayıs 2025. Alındığı Yer: cliffsnotes | Arşiv Bağlantısı
  2. Wikipedia. Ball Lightning. Alındığı Tarih: 15 Mayıs 2025. Alındığı Yer: Wikipedia | Arşiv Bağlantısı
4
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Türü
Serdar Ölez
Serdar Ölez
109K UP
Türü Ekleyen 1 Ocak 2022
0
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Bilim ve bilimseverler sıkıcı değildir! Evrim Ağacı Etkinlik Platformu'nu kullanarak bulunduğun şehirde veya internet üzerinde toplantılar, etkinlikler, buluşmalar düzenleyebilir, diğerlerinin düzenlediği etkinliklere katılabilirsin. Ayrıca eğer bilimle ilgili bir iş, staj, burs veya eğitim arıyorsan veya bu pozisyonları dolduracak bilimseverler, bilim insanları ve öğrenciler arıyorsan, Evrim Ağacı İlan Platformu'nu kullanarak Türkiye'deki ve Dünya'nın her yanındaki bilimseverlerin oluşturduğu ağa katılabilir, bu ağa güç katabilirsin!

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

Canberk Çolak
Canberk Çolak
297K UP
Yazar 10 Eylül 2021 3 dk.

İnsanların büyük çoğunluğu, vücutlarının belli bir bölümündeki fazla yağlanmadan şikayetçidir; hatta bu yazıyı okuyorsanız, belki siz de bundan şikayetçisinizdir. Özellikle günümüzde sürdürülen düzensiz beslenme alışkanlıkları sonucunda, "Her şey iyi de şu göbeği nasıl eritebilirim?" ya da "Şu basenlerim gitse yeter!" gibi şikayetleri daha fazla duyar olduk. Peki gerçekten sadece spesifik bölgeleri hedef alarak zayıflamak mümkün müdür? Yani gerçekten "bölgesel zayıflama" diye bir şey var mı, yoksa zayıflama vücut genelinde olması gereken bir yıkım süreci mi?

Kısa cevap verecek olursak: Hayır, bölgesel zayıflama diye bir şey bilimsel olarak yoktur. Vücudumuzun sadece bir bölümünün yağ kaybetmesi ve istenilen şekle girmesi fikir olarak harika görünse de bilimsel çalışmaların kanıtları bu yargıyı pek desteklememektedir. Bunu daha iyi anlamak için yağların nasıl depolandığına, daha önemlisi nasıl yakıldığına bakmamız gerekir.

23
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close