Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 2 Şubat 2022 23 dk.

Özel Görelilik Teorisi (veya İzafiyet Teorisi), Evren'i oluşturan uzay-zaman dokusunun doğasına yönelik bir teoridir ve uzay ve zaman arasındaki ilişkiyi açıklar. Özel Görelilik Teorisi, Albert Einstein tarafından 1905 yılında yayınlanan On the Electrodynamics of Moving Bodies başlıklı makalede ileri sürülmüştür.[1]

Özel Görelilik Teorisi, 2 temel postülat üzerine kuruludur:

308
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Çağrı Mert Bakırcı
Uyarlayan 18 Aralık 2019 30 dk.

Evren'deki her şeyin, ama her şeyin nereden geldiği sorusu, binlerce yıldır insanların sormakta olduğu ve halen tam olarak yanıtlanamamış bir sorudur. Antik Yunan'dan, hatta öncesinden beri birçok düşünür, bu soruya çeşitli yanıtlar aramıştır.

Bu yanıtların en meşhuru, kuşkusuz ki yaratıcı bir süpergücün her şeyi belli bir plana veya isteğe göre yaratmış olmasıdır. Eğer her şey, o "her şey"den üstün ve onların var olmasını arzu eden bir yaratıcı gücün eseri ise, her şeyin var olması son derece beklendiktir. Bu durumda insanlara düşen, her şeyin nasıl var olduğu sorusuna değil, neden var olduğu sorusuna kafa yormak olacaktır. Yani var oluşun süreçleri ve mekanizmaları üzerine kafa yormak (bilimin yaptığı) bir "hobi" olarak keyifli olabilir; ancak aslolan, bizim bu çerçevede/resimde var oluş sebebimizdir.

394
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Sabri Küsüroğlu
Yazar 5 Ağustos 6 dk.

Vitaminler, vücudun normal işleyişini sürdürebilmesi için gerekli olan organik bileşiklerdir. Bu bileşikler, vücut tarafından yeterli miktarda sentezlenemediğinden diyet yoluyla alınmalıdır. Vitaminler büyüme, gelişme, bağışıklık fonksiyonları ve enerji üretimi gibi birçok biyokimyasal süreçte hayati rol oynar. Bu makalede vitaminlerin uçuculuğu, besinlerdeki vitamin değerlerinin zamanla nasıl değiştiği ve vitamin kayıplarını engellemek için yapılması gerekenler ele alınacaktır.[1]

Vitaminlerin uçuculuğu, kimyasal yapılarına ve fiziksel özelliklerine bağlı olarak değişkenlik gösterir. Genel olarak vitaminler uçucu değildir; ancak, bazı vitaminler ışığa, oksijene, sıcaklığa ve neme karşı hassas olup bu faktörlere maruz kaldıklarında bozulabilirler.

19
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yusuf Yazar
Yusuf Yazar
85K UP
Uyarlayan 10 Ağustos 2021 5 dk.

Yıkıcı etkileriyle bilinen bir tarım zararlısı olan beyaz sineğin (Bemisia tabaci), bu kötü ününü, milyonlarca yıl önce konuk olduğu bitkilerden çaldığı, BtPMaT1 adı verilen ve fenolik glikozit malonil transferaz (enzimini) sentezlemeyi sağlayan bir bitki genini çalmasına borçlu olduğu ortaya çıktı.

Cell Dergisinde yayınlanan bir çalışmada elde edilen bulgular bir bitkiden bir böceğe doğal yollarla gerçekleşen gen transferinin (yatay gen transferi) bugüne kadar tespit edilebilen ilk örneğini sunuyor. Bulgular ayrıca beyaz sineğin (Bemisia tabaci) bitkileri besin kaynağı olarak kullanmaktaki becerisinin nedenlerinden birini de ortaya koyuyor: Bitkilerin kendilerini böceklere karşı savunmak amacıyla ürettikleri bir zehiri, bitkilerden çalınmış bir genle etkisiz hale getiriyor.

35
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Söz
Halis Gönül
Alıntıyı Ekleyen 6 gün önce
Yarayla alay eder, yaralanmamış olan.
Kaynak: Romeo ve Juliet
10
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Selçuk Kandemir
Seslendiren 15 Ekim 2023 3:59
Uykumuzda örümcek yutmamız imkânsız değildir. Fakat hem insanların hem de örümceklerin biyolojisi gereği gerçekleşme ihtimali sıfıra yakın olan bir durumdur.Smithsonian...
64
İnceleme
Evin Çiftçi
Evin Çiftçi
71K UP
İnceleyen 19 saat önce
Bu filmi izlemek için uygun bir zaman bulamıyordum ama geçen gün merakım baskın geldi ve izlemek için boş bir zamanda izledim ve gerçekten hiç bu kadar etkileneceğimi düşünmüyordum . Konu beni filme o kadar bağladı ki ne ara bitti anlamadım. Bir kadının yaşadıkları , çektiği onca acıya rağmen hayatta tutunması ve filmin sonunun böyle biteceğini beklemiyordum . Kesinlikle izleyin ve izlettirin . İzlediğinize pişman olmayacaksınız.
9.0/10
(12 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 3 Şubat 2019
Deneyim, bilimlerin anasıdır.
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
20
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Ömer Can Mutlu
Gözlemi Yapan 5 gün önce Türkiye, İzmir
Yetişkin dişi. Taş altında, ağ ve topraktan oluşmuş küçük yuvasında yumurta kesesi ile bulundu.
Enlem: 38.4099949871
Boylam: 27.1861098334
Tarih: 5 May 2024
Saat: 16:23 (GMT +3)
Dış Bağlantılar:
https://www.inaturalist.org/observations/213757704
1
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
7 saat önce
Kanadalı-Amerikalı moleküler biyolog Sidney Altman 7 Mayıs 1939'da doğdu. RNA'nın katalitik özellikleri üzerine araştırmalar yürüttü; Yale Üniversitesi'nde Moleküler, Hücresel ve Gelişimsel Biyoloji ile Kimya alanlarında Sterling Profesörü olarak görev yaptı. 1989'da Thomas R. Cech ile Nobel Kimya Ödülü'nü paylaştı; bu çalışma RNA'nın enzim benzeri işlevlerini ortaya koydu.
Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Türü
Alper Kaan Selçukoğlu
Türü Ekleyen 4 gün önce
Titanoboa cerrejonensis, soyu tükenmiş dev bir yılan türüdür. İlk fosilleri 2009 yılında Kolombiya'nın Cerrejón kömür madeninde bulunmuştur. Bu tür yaklaşık 60 milyon yıl önce tropikal Güney Amerika'da yaşamıştır.
1
Sherlock Holmes - Ölüm Döşeğinde

DÜNYANIN EN ÜNLÜ DEDEKTİFİ SHERLOCK HOLMES İLE EV ARKADAŞI DR. WATSON’IN MACERALARI DEVAM EDİYOR!

“Watson, bana KÖTÜ bir şeyler oldu,” dedi Holmes.

“Anlaşılan ben de YOK EDİLEMEZ değilmişim.”

Watson’ın en büyük korkusu gerçek oldu: En yakın arkadaşı Sherlock Holmes ölüyor!

Watson yardım etmek için can atıyor, ancak Holmes her zamanki gibi inatçı davranıyor ve doktora görünmeyi reddediyor. Ancak ölümcül tuzaklar, gizemli cinayet planları ve kurnaz bir kahve plantasyonu sahibiyle başa çıkmak zorunda kalan Watson, her şeyin göründüğü gibi olup olmadığını merak etmeye başlıyor…

Devamını Göster
₺120.00
Sherlock Holmes - Ölüm Döşeğinde
Yaşam Ağacı Gözlemi
Deha Kaykı
Deha Kaykı
196K UP
Gözlemi Yapan 28 Ocak 2024 Türkiye, Edirne
Edirne'nin Keşan ilçesinde bulunan Cennet Parkı içerisinde fotoğrafladığım mavi baştankara (Cyanistes caeruleus).
10
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Burak Albayrak
Ekleyen 4 Haziran 2022 20 dk.

Martin-Bell Sendromu olarak da bilinen Frajil X Sendromu, öğrenme güçlükleri ve bilişsel bozulma dahil olmak üzere bir dizi gelişimsel soruna neden olan genetik bir durumdur. Genellikle bu rahatsızlıktan erkekler, kadınlardan daha şiddetli etkilenir.

Frajil X Sendromuna sahip bireylerin yaklaşık üçte biri, iletişimi ve sosyal etkileşimi etkileyen otizm spektrum bozukluğu özelliklerine sahiptir. Erkeklerin çoğunda hafif ila orta düzeyde zihinsel engel bulunurken etkilenen kadınların yaklaşık üçte biri zihinsel engellidir. Sendromdan etkilenen çocuklar genellikle 2 yaşına kadar konuşma ve dil gelişimini geciktirir. Ayrıca, yerinde duramama veya dürtüsel eylemler gibi hiperaktif davranışlara sahip olabilir.

53
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Eser
Mitek Papilio
Mitek Papilio
146K UP
Eseri Ekleyen 6 gün önce Kitap
Puan Ver
İnsanlığın Müthiş Tarihinden Hikâyeler
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

İnceleme
Silinmiş Üye
Silinmiş Üye İnceleyen10 24 Mart 2022
Yapımcının hayal gücü oldukça geniş olmalı. Benim en çok ilgimi çeken şey dizinin çoklu evrenin bu kadar üstünde durması oldu. Ayrıca Rick'in karşı çıktığı alışıldık düzen hakkındaki düşünceleri de oldukça sorgulatıcı. Bence her tarafından mükemmel bir dizi. İzlerken sıkılmayacağınızdan emin olabilirsiniz çünkü herhangi bir şeyden 15 dakikada sıkılan ben dizinin 5 sezonunu da aynı heyecanla izlemiş bulunmaktayım.
9.7/10
(277 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Rick and Morty
Yönetmen: Wesley Archer
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Sudaki Gezegen Çizgileri

Bu çizgilere sebep olan şey ne? Gökyüzündeki nesneler kimi zaman su üzerinde çizgiler oluşturacak şekilde yansırlar. Peki ama neden? Eğer su yüzeyi pürüzsüzse yansıyan nesneler de kendi görüntülerine benzer şekilde noktalar hâlinde görünürler. Ancak su dalgalı ise bu nesnelerden gelen ışığın su yüzeyinden yansıyarak size ulaşacağı birçok farklı yer var demektir ve bu yansımalar da nihayetinde bir araya gelerek genellikle bir çizgi oluştururlar. Bu fenomen, Güneş'in doğuşundan hemen sonraki ve batışından hemen önceki anlarda sıkça gözlemlenmektedir. 25 Nisan 2025'te İspanya'nın İbiza kentinden çekilen bu fotoğrafta, batmakta olan Ay ile onun yukarısındaki Venüs ve sağındaki hayli soluk Satürn'ün hem doğrudan hem de Akdeniz'den yansıyan çizgiler hâlinde bir araya gelerek oluşturdukları manzarayı görüyoruz. Sağ taraftaki diğer çizgiyse bir kayanın üzerinden saçtığı parlak ışığıyla geçen gemileri uyaran bir deniz fenerine ait.

5 Mayıs 2025 Günün Astronomi Fotoğrafı (NASA APOD)

📸 Kaynaklar ve Katkıda Bulunanlar:
Görsel Kaynağı ve Telif Hakkı: Jose Antonio Hervas
Çeviren: Osman Akman
Çeviri Editörü: Tolunay Dündar

🔗 Tüm APOD içeriklerini görmek için:
https://evrimagaci.org/apod
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Blog Yazısı
Deha Kaykı
Deha Kaykı
196K UP
Blog Yazarı 4 dk.

O meşhur T.Rex kükremesini duymuşsunuzdur değil mi? Nerdeyse tüm popüler kültür kaynaklarında T.Rex başta olmak üzere pek çok etoburun ihtişamlı bir kükreyişi vardır. Buna bağlı olarak bugün günlük hayattaki pek çok kişinin de kafasına dinozorların genel olarak kükrediği fikri yerleşmiştir. Dinozor kelimesi akıllara geldiğinde o meşhur kükreme sesi ile aklımızda canlanmaktadır. Aslında yapılan çalışmalar, durumun pek de öyle olmadığını gösterdi. Hatta dinozorların kükreyemediğini bile söyleyebiliriz.

Dinozorların kükreyememesi pek çok kişi tarafından oldukça garip karşılanacaktır. Devamında ise şu soru akıllara gelecektir. Peki, bu canlılar nasıl sesler çıkarıyordu? Bu sorunun cevabı için Teksas Ünivetsitesinin bir grup araştırmacısı tarafından dinozorların sesleri üzerine bir araştırma yapıldı. Araştırmada materyal olarak günümüzde yaşayan dinozorlar olan kuşları ve onların en yakın akrabaları olarak düşünülen "crocodilianları" kullandılar. Crocodilianlar incelendiğinde tıslama ve homurtular dışında pek de ses çıkarmadıkları görülmüştür. Ancak evrimsel süreçte yaklaşık olarak bundan 250 milyon yıl kadar önce dinozorlardan ayrıldılar. Bu sebeple araştırmacılar, dinozorların direkt olarak kendileri olan kuşlara bakmaya karar verdiler. 66 - 68 milyon yıl önce Antarktika'da Vegavis iaai isimli antik bir kuş bulundu. 2013 yılına geldiğimizde Teksas Üniversitesinden Dr. Clarke, fosili yeninden analiz etti ve bu canlıda kuşlarda ötüşü sağladığı bilinen syrinx isimli yapının bulunduğuna dair kanıtlara rastladı. Syrinx yapısı, Avian dinozorlara bugünkü modern kuşlarda duyduğumuz biçimde ötüşler kazandırdı. Avian dinozorlarda syrinxi görebiliyoruz. Peki, bu durum non avian (kuş olmayan) dinozorlarda nasıldı? Non avian dinozorlarda syrinx yapısına henüz rastlamış durumda değiliz. Bu yüzden onların, mevcut ötücü kuşlar kadar çeşitli yapıda sesler çıkarmadıkları düşünülüyor. Kuşlar, ağzı açık ve yüksek perdeli melodisel ötümler yapmaktadır. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki, dinozorlar ise ağzı açık kükremeler yerine, ağzı kapalı seslendirmeler yaptılar. Hayvanlar ağzı kapalı sesleri yemek borularını ya da trakeal keselerini (nefes borularındaki keseleri) şişirerek çıkarır. Bu sesler, düşük perdelidir; ıslık sesi veya hırıltı ile karıştırılabilir. Günümüzdeki modern timsahların hırıltıları bu seslere örnek olarak verilebilir. Bu yönleriyle non avian dinozorların sesleri kuşlardan ayrılmaktadır. Sonuç olarak birçok dinozorun ağzı açık kükremeler yapamadıklarını bunun yerine ağzı kapalı homurtu ve tıslama benzeri sesler çıkardıklarını rahatlıkla söyleyebiliriz.

19
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Bilim haberlerimizi ve diğer yazılarımızı Google Haberler'de görmek için bizi takip etmeyi unutmayın.

Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close