Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 11 Eylül 2020 3 dk.

Bu başlıkları çok sık atar olduk. Daha sadece 5 sene önce, 2015 yılında yazdığımız bir haberin başlığı şöyleydi: "40 Yılda Okyanus Yaşamının %49'unu Yok Ettik." Zaten bilim insanları, yine 2015 yılında duyurduğumuz gibi, Dünya tarihindeki altıncı kitlesel yok oluş içerisinde olduğumuzdan kuşkulanıyorlar ve ilk defa bir yok oluş, doğrudan insan kaynaklı bir şekilde yaşanıyor. Bunun ayak sesleri, yeni yayınlanan kitlesel yok oluş araştırmalarıyla hissedilmeye devam ediyor.

Şimdi, Dünya Vahşiyaşam Fonu (WWF) tarafından hazırlanan bir rapora göre, 1970 senesinden beri, yani son 50 senede, insan-kaynaklı sebeplerle tüm biyoçeşitliliğin %68 kadarı yok oldu![1] Amerikan tropiklerinde (Karayipler ve Latin Amerika da dahil olmak üzere) bu yok oluş oranı %94'lere kadar ulaştı!

45
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
İnceleme
Abdullah Şahin
İnceleyen10 31 Ağustos 2022
“Bilimi popülerleştirmek istememin başka bir nedeni daha var:bilimin özünde bir düşünce biçimi olması. Çocuklarımın ve torunlarımın gelecekte yaşayacakları ülke hakkında ciddi endişeler taşıyorum….ve ne olduğunun farkına bile varmadan yeniden batıl inançların karanlığına gömüleceğimizden endişeleniyorum” s53-54
10.0/10
(35 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : The Demon - Haunted World: Science as a Candle in The Dark
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
14
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 27 Ocak 2013 25 dk.

Onu görürsünüz... Gözlerine baktığınızda, kokusunu duyduğunuzda, tenine dokunduğunuzda içiniz içinize sığmaz. Kalp atışlarınız hızlanır, yüzünüz pembeleşir, göğüs kafesiniz üzerinde bir yumru hissedersiniz, karnınızın burulduğunu, içerisinde "kelebeklerin uçuştuğunu" hissedersiniz. Eğer etki yeterince güçlüyse dizleriniz zayıflar ve ağırlığınızı taşıyamamaya başlar. 

Sadece bu kadar değil! Terlersiniz, göz bebekleriniz büyür. Koltuk altlarınızdan ve cinsel organından etrafa, ter kokunuz ile karışacak şekilde düşük miktarda koku hormonları (feromonlar) saçmaya başlarsınız. Bunların miktarı, etkilendiğiniz kişinin çevresinde kalmayı sürdürdüğünüz müddetçe gidere artar. Bu sırada iştahınız kapanır ve mideniz ile bağırsaklarınız daha yavaş çalışmaya başlar, ağzınız kurur. Çünkü vücut hayatta kalmaya yönelik fonksiyonlardan, üremeye (sekse) yönelik fonksiyonlara yönelir. Erkekseniz penisiniz sertleşir, dişiyseniz vajinanız ıslanır ve kabarır. Beyninizin aktivitesi artar, vücut, var olma amacını gerçekleştirmek üzere hazır hale getirilir. 

381
3
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Zəhra Əzizova
Öğrenmeye meraklı biri 3 gün önce Sen de Cevap Ver
Bu soru, isimsiz adam tarafından sorulmuştur.

Senin yaşadığın şey, yani “ne kadın ne erkek gibi hissetmemek” durumu, aslında psikolojide kimlik diffüzyonu ya da bazen cinsiyet boşluğu olarak adlandırılır. Bu şu anlama gelir: Zihnin, bedeninle veya toplumun sunduğu cinsiyet kimliklerinden biriyle özdeşleşmiyor. Senin durumun “non-binary” tanımlarına bile uymuyor çünkü sen sadece ikili sistemin dışına çıkmıyorsun, tam anlamıyla hiçbir şey hissetmiyorsun. Bu, kendiliğinden gelişmiş bir kopukluk hissidir. Ve evet, bu oldukça rahatsız edici olabilir.

Bu durumun birkaç temel nedeni olabilir:

Beyin ve beden uyumsuzluğu: Nörolojik olarak, bazı insanların beyin yapısı doğduğu biyolojik cinsiyetle tam uyumlu olmayabilir. Bu, bilinçli bir tercih değil, doğrudan biyolojik ve nöropsikolojik bir durumdur.

Tüm Reklamları Kapat

Toplumsal kalıplara yabancılaşma: Belki de seni tanımlayan herhangi bir “erkeklik” ya da “kadınlık” modeli olmadı hayatında. Ve çevrenden gördüğün maskülen-feminen davranışların hiçbiri içinden gelmedi. Bu da seni “hiçbiri” haline getirdi.

Kimlik gelişiminde duraksama: Bazı insanlar için benlik (yani “ben kimim?” sorusunun cevabı) zamanla oturur. Ama senin gibi bireylerde bu süreç takılmış olabilir. Bu illa bir bozukluk değil. Bazen bu sadece, daha geç olgunlaşan, daha derin düşünen, daha fazla sorgulayan insanlarda olur.

Şunu net olarak söyleyebilirim:

Bu senin suçun değil. Bu bir eksiklik değil. Ve yalnız değilsin 😊

2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Ahmet Ensar Artun
İnceleyen8 6 gün önce
Deniz altında ve gökyüzünde geçen sahnelerde empati yeteneğimi sonuna kadar kullandığım için içim daraldı 😅 Ancak gerek prodüksiyon gerek oyunculum gerek senaryo olsun benden 7-8 arasında bir puan aldı. İzlenmesini kesinlikle tavsiye ediyorum.
6.0/10
(5 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Mission: Impossible - The Final Reckoning
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
hocamlarım herkese iyi forumlar biliyorsunuz yksye sayılı günler var ve yaşadığım bazı deneyimlerle ilgili bi sorum olacaktı neden hiçbir şey bilmiyormuş gibi hissedip aslında konu konu düşünce çok şeyi rahat yaptığımı görüyorum neden her seferinde sanki sıfırmış gibi hissediyorum
0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ege Özmeral
Ege Özmeral
179K UP
Yazar 10 Ocak 2021 14 dk.

Newton fiziğinde kütleyi nasıl ele aldığımızdan daha önce bahsetmiştik. Newton fiziği, her ne kadar günlük hayatımızda işimize yarasa da ışık hızına yaklaştıkça yanlış tahminlerde bulunmaktadır. Bu tarz durumlarda, Newton fiziğinin çok daha genel bir hali olan özel görelilik teorisini kullanmamız gerekir.

Özel görelilik teorisi, 1905 yılında Einstein tarafından ortaya atıldığında uzay ve zaman anlayışımız üzerinde devrimsel bir değişim yarattı. Uzay ve zaman dediğimiz kavramların, sezgilerimizin bize söylediğinin aksine, değişmeyen mutlak şeyler olarak değil; ama farklı hızlardaki gözlemciler tarafından farklı ölçülen kavramlar olduğu ortaya çıktı. Dahası görelilik, sadece uzay ve zaman hakkındaki sezgilerimizin değil, ama aynı zamanda kütle hakkındaki sezgilerimizin de yanlış olduğunu bize gösterdi.

103
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Baran Cudi Eker
6 gün önce
Bir çoğu kendinden olmayana, farklı olanlara şartlar el vermediği için zarar vermiyor farklılıklara saygı duydukları için falan değil mecburen birlikte yaşıyorlar
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Ayşe Yılmaz
Ayşe Yılmaz
12K UP
Gözlemi Yapan 4 gün önce Türkiye, Çankırı
Yapraklı İlçesi, Karacaözü Köyü'ndeki "Koca Meşe" (yerel ismi böyleymiş). Kendisi 550 yaşında..
1
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Utku Derin
Utku Derin
364K UP
Aktaran 5 gün önce 3 dk.

Neredeyse 200.000 kişiyi onlarca yıl boyunca takip eden yeni bir araştırma, kalp sağlığı söz konusu olduğunda, tüketilen yiyeceklerin kalitesinin düşük karbonhidratlı veya düşük yağlı bir diyet uygulamak kadar önemli olduğunu ortaya koydu. Sonuçlar, sağlıklı ve kaliteli yiyecekler seçmenin kalbi korumanın anahtarı olduğunu gösteriyor.

Son yirmi yılda, düşük karbonhidratlı ve düşük yağlı diyetler, kilo kontrolü, kan şekeri ve kolesterol seviyelerinin iyileştirilmesi gibi potansiyel sağlık faydaları nedeniyle revaçta olsa da bu durum, bu diyetlerin kalp hastalığı riskini azaltmadaki etkisi konusundaki tartışmaları sonlandıramadı. Harvard T.H. Chan Halk Sağlığı Okulu'ndan Qi Sun'ın laboratuvarında doktora sonrası araştırmacı olarak görev yapan Dr. Zhiyuan Wu şunları söylüyor:

9
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 17 Nisan 2011 22 dk.

Bildiğiniz gibi 5 Kasım 2010 tarihinde kurulmuş bir ekip olarak, o günden bu yana sürekli Türkiye insanına, halkımıza, topluma, öğrencisine emeklisine, gencine yaşlısına Evrim Kuramı'nı ve daha genel olarak bilimsel bakış açısını ulaştırmaya çalışıyoruz. Bunun için Türkiye çapında konferanslara, kongrelere katılıp sunumlar yapıyoruz, Türkiye'nin dört bir yanına ulaşıp halka açık eğitimler veriyoruz, liselere ve üniversitelere gidiyoruz, halka açık bilim şenliklerine katılıyoruz ve bilimin gücünü tüm halkımıza ulaştırmaya, bilimin gücünden ufacık bir parça halkımıza tattırmaya çalışıyoruz. Fakat bize de ismini veren olgudan, "Evrim Ağacı"ndan bugüne kadar pek detaylı olarak bahsetmedik. Bu yazımızda sizlere çok önemli bir konu olan "Evrim Ağacı"ndan bahsedeceğiz. Adımızı neden Evrim Ağacı olarak seçtik, bu yazının sonunda anlayacağınızı umuyoruz. Ancak bizim için olan önemi bir yana, Evrim Ağaçları, ya da daha bilimsel adıyla Filogenetik Haritalar, bilim açısından da çok büyük öneme sahiptir. Şimdi bu konuya biraz değinelim:

Daha önce de açıkladığımız ve artık birçok insanın bildiği üzere, Dünya üzerinde yaşamış, yaşayan ve yaşayacak olan her tür birbirine evrim denen bir süreç ile, bu doğa yasası etkisi altında bağlıdır. Bu doğa yasası, her canlı üzerine, belli şekillerde ve mekanizmalarla etkir. Bu mekanizmaların ayrıntılarını başka yazılarımızda ele aldık.

93
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
Aktaran 5 gün önce 3 dk.

Kuzey Kutbu'nda bahar gelince milyonlarca kuş yavrularını büyütmek için bir araya geliyor. Bu dönemde her yerde yavru kuşların cıvıltıları duyulur ve tüylerle kaplı minik yavruları her yerde görebilirsiniz. Bu durum, 73 milyon yıl önce de aynıydı. Bu hafta Science dergisinin kapağında yer alan bir makale, kuşların kutup bölgelerinde yuva yapmasına dair bilinen en eski örneği belgeliyor.[1] Makalenin baş yazarı ve Princeton Üniversitesi'nde doktora öğrencisi olan Lauren Wilson, şöyle anlatıyor.

Wilson, bu makalenin Alaska Fairbanks Üniversitesi’ndeki yüksek lisans tez çalışması sonucunda ortaya çıktığını belirtiyor. Alaska'daki bir kazı alanından toplanan düzinelerce minik fosilleşmiş kemik ve dişi inceleyen Wilson ve ekibi, dinozorların da bu topraklarda dolaştığı dönemde Kuzey Kutbu'nda üreyen farklı kuş türlerini tespit etti. Bunlar arasında dalgıç kuşlar, martı ve ördek ve kaz gibi kuşlara benzeyen birkaç kuş türü vardı. Makalenin yazarlarından Alaska Üniversitesi Kuzey Müzesi direktörü ve Wilson'ın yüksek lisans tez danışmanı Pat Druckenmiller, çalışmayı şöyle özetliyor:

11
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Altay Kenger
Seslendiren 7 Nisan 2020 7:30
Teknolojinin gelişmesi ve şehirlerin kalabalıklaşmasıyla insanlığın eski bir düşmanı giderek güçleniyor. Kentleşmenin gitgide artmasıyla insanlar doğadan...
33
Gonca Çelik
Gonca Çelik
167K UP
Yazar 11 Haziran 2019 10 dk.

Escherichia coli (yazıda E. coli olarak kısaltılacaktır) ilk olarak 1885’te Dr. Theodor Escherich tarafından sıcakkanlı organizmaların sindirim sisteminde fekal kontaminasyonun indikatörü olarak tespit edilmiştir. Fekal kontaminasyon, gıda bilimi ve teknolojisinde ham maddenin veya son ürünün dışkı ile kirlenmesi demektir. Buradaki ham madde ve ürün süt ve yoğurt gibi besinler olabilir. E. coli’nin indikatör olarak kullanılmasının sebebi, kendisinin de dışkı kaynaklı bir mikroorganizma olmasıdır. Dolayısıyla bir gıdada, ham madde veya bir gıda araç-gerecinde E.coli’ye rastlanılması durumunda, doğrudan doğruya veya dolaylı olarak buralara dışkının bulaştığını anlarız.

Bir bakteriyi fekal indikatör olarak seçebilmemiz için kendisinin diğer bakterilere göre bazı farklı özelliklere sahip olması gerekmektedir. Öncelikle bağırsak kökenli olmalıdır. Dışkıdan izole edilebilmelidir, çevresel koşullara karşı dayanıklı olmalıdır ve gıdalarda çok düşük düzeylerde bulunsalar bile tespit edilebilir olmalıdırlar. 

54
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

İnceleme
Eray Şeyhan
İnceleyen10 6 gün önce
La Mettrie, bu eserini 18. yüzyılda anonim olarak yayımlamasına rağmen, Makine İnsan yazıldığı günden itibaren yoğun eleştirilere maruz kalmıştır. “İnsan bir makinedir” görüşü, özellikle ruhun ölümsüzlüğüne ve tanrısal yaratılışa inananlar tarafından sert biçimde eleştirilmiştir. Zira bu düşünce, Tanrı’ya, ruhun varlığına ve özgür iradeye yer bırakmıyordu. Materyalist ve hazcı bir etiği savunduğu için, birçok kişi onun fikirlerinin ahlaki yozlaşmaya yol açacağını düşünmüştür. La Mettrie’ye göre erdem, acıdan kaçma ve haz alma ilkesine dayanıyordu. Bu yaklaşım, geleneksel ahlak anlayışıyla taban tabana zıttı. La Mettrie, bu radikal fikirlerini, kendisinden önceki düşünürlerin görüşlerini sentezleyerek temellendirir. Özellikle Descartes ve Locke’un etkisinden yola çıkarak, insanın ruhsuz bir makine gibi işlediğini ileri sürer. Bu iddialarını ise ampirik gözlemlerine dayandırır; çünkü kendisi her şeyden önce bir hekimdir. Makine İnsan’ın bazı bölümlerinde, insana yakın canlıların beyin yapılarından söz eder ve bunu oldukça anlaşılır, hatta yer yer dikkat çekici bir üslupla dile getirir. Bugün hâlâ önemini koruyan Makine İnsan, yalnızca 18. yüzyılın değil, günümüz düşünce dünyasının da etkili eserlerinden biridir. La Mettrie’nin insanı doğanın bir parçası olarak görmesi ve zihinsel süreçleri bedensel işlevlerle açıklaması; nörobilim, psikoloji ve evrimsel biyoloji gibi çağdaş bilim dallarının yaklaşımlarıyla örtüşmektedir. Günümüzde insan zihnini açıklamak için artık ruh kavramına ihtiyaç duyulmaması, La Mettrie’nin sezgisel olarak öne sürdüğü fikirleri doğrular niteliktedir. Her ne kadar döneminde dışlanmış olsa da, Makine İnsan fikri, insanı anlamamızda bilimsel düşüncenin önemine dikkat çeker.
Kitap
9.0/10
(2 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Man a Machine
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
8
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Alper Öztürk
Alıntıyı Ekleyen 5 gün önce
İnsanlar arasında susuzluktan ölmek istemeyen, bütün bardaklardan içmeyi öğrenmelidir; insanlar arasında temiz kalmak isteyen, kirli suyla yıkanmayı dahi bilmelidir.
Kaynak: Böyle Buyurdu Zerdüşt
7
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Mimas: Büyük Kraterli Küçük Uydu

Mimas’a her ne çarptıysa, onu neredeyse yok ediyordu. Geriye kalan şey, Satürn’ün en küçük küresel uydularından birinin üzerindeki, en büyük çarpma kraterlerinden birisidir. Yapılan analizler, biraz daha büyük bir çarpışmanın, Mimas’ı tamamen yok edeceğini gösteriyor. Yaklaşık 130 kilometrelik bir alana yayılan ve görselde de görülebilen Herschel isimli devasa krater, adını 1789 yılında Mimas’ı keşfeden Sir William Herschel’den alıyor. Mimas’ın düşük kütlesi, küresel bir şekle sahip olmaya ancak yetecek kadar güçlü, ancak nispeten büyük yüzey şekillerini mümkün kılacak kadar da zayıf bir kütleçekimi oluşturmaktadır. Mimas, çoğunlukla su buzundan ve bir miktar kaya parçasından oluşur. Bu sebeple, büyük ve kirli bir kartopu olarak tanımlanır. Bu görüntü, 2010 yılında, Satürn’ün yörüngesindeki robotik uzay aracı Cassini tarafından, Mimas’a şimdiye kadarki en yakın geçiş gerçekleştirirken yakalandı.

31 Mayıs 2021 Günün Astronomi Fotoğrafı (NASA APOD)

📸 Kaynaklar ve Katkıda Bulunanlar:
Görsel Kaynağı ve Telif Hakkı: NASA, JPL-Caltech, Space Science Institute, Cassini
Çeviren: Ege Can Karanfil
Çeviri Editörü: Eda Alparslan

🔗 Tüm APOD içeriklerini görmek için:
https://evrimagaci.org/apod
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.

Kreosus

Kreosus'ta her 50₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.

Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.

Patreon

Patreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.

Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.

YouTube

YouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.

Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.

Diğer Platformlar

Bu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.

Giriş yapmayı unutmayın!

Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.

Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close