Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Ahmet Özkaya
Yazar 23 Ocak 2021 2 dk.

Kırmızı Çatı Yayınları'ndan İnsanın İsyanı adıyla çıkan kitap, güç eleştirisine odaklanmıştır. Zıtlıklar yüzyılı olan 20. yüzyıl, büyük bilimsel buluşlardan büyük yıkımlara kadar birçok olaylara sahne olmuştur. Fransız devriminin özgürlük, eşitlik sloganlarıyla ortaya çıkması ve ardından gelen Aydınlanma Çağı büyük umutları da beraberinde getirmiştir. Ancak ilerleyen süreçte gücünü aydınlanma düşüncesine dayandıran ideoloji ve teoriler, bu büyük yıkımda büyük role sahip olmuşlardır.

Kitapta Aydınlanma Çağı'nın başlangıcından sonra ortaya çıkan geçmişe karşı büyük mitleri ele almakta ve geçmişin tarih yazımında modern algının hatalarını eleştirmektedir.

20
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Bilimler Köyü
Etkinliği Ekleyen 3 hafta önce İzmir₺9.000,0022 Haziran
Dağıtık Sistemler, Güvenlik Problemleri ve Dayanıklılık
22 Haziran 2025 15:00 tarihinden 29 Haziran 2025 12:00 tarihine kadar.

Kritik bilgi altyapıları ve siber-fiziksel sistemler, sağlık ve finansal veriler, uydular ve enerji şebekesi gibi hassas varlıkları korur. Bu tür sistemlerin saldırılara ve arızalara karşı dayanıklı olmasını, kesintiye uğramadan ayakta kalmasını ve çalışmasını sağlamak kritik onem tasmaktadir.

Bu etkinlik suresinde modüler, dağıtılmış ve gömülü bilgi işlemde sağlamlık ve dayanıklılık ilgili temel kavramlari sistemler teorisi çerçevesinde tartisacagiz ve uygulama alanlarini gözden geçireceğiz.

Devamını Göster
0
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Gizem Gün
Gizem Gün
3,215 UP
Çeviren 13 Ağustos 2018 5 dk.

Siber taksonomi nedir ve ekoloji alanını nasıl geliştirecek?

Taksonomiyi ekologlar için daha da güvenilir bir bilgi kaynağı yapacak olan devrim niteliğindeki bir taksonomik uygulama üzerine çalışmalar devam etmektedir. Taksonomik bilginin nasıl oluşturulduğu, test edildiği, ona nasıl ulaşıldığı, üstüne nasıl düşünüldüğü ve kullanıldığı siber taksonominin ortaya çıkışıyla büyük ölçüde değişmektedir.

43
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yağızhan Atmaca
Yazar 1 Aralık 2019 28 dk.

Bu yazımızda, “DeepFake” kavramı ve uygulamaları üzerine düşüneceğiz ve odaklanmaya çalışacağız. “DeepFake” kavramı altında hem kitlesel algı yönetimi ve toplum mühendisliğine hem de internet kullanıcılarına yönelik kişiselleştirilmiş saldırılara zemin hazırlayacak yeni bir teknoloji uygulamasından söz edeceğiz. “DeepFake” kavramını “siber savaş” dediğimiz ve elektronik bilgi sistemlerine zarar verme, veri, bilgi ve kimlik hırsızlığı odaklı saldırı yöntemleri temelli olgunun “yapay zeka” desteğinde kazandığı yeni bir boyut olarak ele alacağız. 

Yazının devamında öncelikle bilişsel sibernetik sistemlerin ve artık elektronik sistemlerin de temelindeki veri (İng: "data"), anlamlı bilgi (İng: "information"), yararlı bilgi (İng: "knowledge") ve uygulanmış bilgi (İng: "wisdom") piramidine dair hatırlatıcılar vereceğiz. Bu hiyerarşiyle bağıntılı olarak, “DeepFake” kavramının sizin üzerinizde, hayatı, olguları, olayları algılamanız, duygu ve düşüncelerinizin günümüz internet iletişim kanalları ile nasıl yönetilebileceği, kandırılabileceği ve sizden başlamak üzere, bir toplumun nasıl yönetilebileceği ya da yine sizden başlamak üzere, kişilerin internet üzerinden topluma karşı nasıl istismar edilebileceği, kandırılabileceğine değineceğiz.

92
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 1 Kasım 2014 1 dk.

Fotoğraftaki akvaryumların ikisinde de birebir aynı kaynaktan alınmış sular bulunmaktaydı. Ancak sol taraftakinde istiridye yokken, sağ taraftakinde istiridyeler bulunuyordu. Suyu birkaç gün öylece açık havada beklettiğinizde, sol taraftakinde hızla bakteri ve alg oluşumu görülmektedir. Sağ taraftakinde ise bu olmaz. Daha doğrusu olur, ancak oluşan bu organizmaları ve bunların oluşturdukları kolonileri istiridyeler filtreleyerek yerler. Bu sayede su çok daha temiz ve berrak gözükür. Bu, istiridyelerin ekosistemdeki önemini göstermek bakımından önemli bir deneydir (ve ilkokul-ortaokul düzeyinde bilim fuarlarında güzel bir deney olarak sunulabilir). 

Gerçekten de, istiridyelerin ekosistem içindeki bu rolleri, gerçek yaşamda da gözlenerek doğrulanmıştır. Bir zamanlar Amerika'nın Chesapeake Körfezi'ndeki nehirlerde bol miktarda istiridye bulunmaktaydı ve bu nehirlerin suları son derece berraktı. Ancak bu istiridyelerin tutundukları kayalar, nehirlerden geçen gemiler için tehlike oluşturuyor bahanesiyle söküldü ve yok edildi. Sadece birkaç on yıl içerisinde, nehirlerde geri döndürülemez bir şekilde bakteri oluşumu gözlendi. Hastalık yapıcı bakterilerin sayısı arttı, suyun tuzluluk oranı hızla azaldı. Var olan istiridyeler de hızla ölmeye başladılar. Şu anda, o zamanlardakinin %1'inden daha az istiridye bu sularda yaşamını sürdürebiliyor.

32
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Müker
Ece Müker
512K UP
5 gün önce
NASA'nın Chandra X-ray Gözlemevi'ni kullanan gökbilimciler, evrenin "kozmik öğlen" olarak adlandırılan ve Büyük Patlama'dan sadece üç milyar yıl sonraki bir dönemine ait, beklenmedik derecede güçlü bir kara delik jeti keşfettiler. Karl G. Jansky Çok Büyük Dizi (VLA) teleskobu ile yapılan ortak gözlemler sonucunda, Dünya'dan yaklaşık 11.7 milyar ışık yılı uzaklıkta bulunan bu devasa kara delik ve onun 300.000 ışık yılı uzunluğundaki jeti incelendi.

Bu keşif, evrenin o erken dönemindeki Kozmik Mikrodalga Arka Plan Işıması'nın (CMB) daha yoğun olması sayesinde mümkün oldu. Chandra'nın keskin X-ray görüşü, jetin bu arka plan ışımasını nasıl güçlendirdiğini tespit ederek, bu kadar uzaktaki bir yapıdan gelen zayıf sinyallerin bile algılanmasını sağladı. Bu bulgu, evrenin ilk dönemlerindeki süper kütleli kara deliklerin ne kadar hızlı büyüdüğü ve çevrelerini nasıl etkilediği konusunda önemli bilgiler sunuyor.

Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Markarian Zinciri

Başak Galaksi Kümesi‘nin kalbine yakın bir yerde, Markarian Zinciri olarak bilinen galaksi dizisi, bu derin teleskop görüntüsünde uzanıyor. Merceksi galaksiler M84 (altta) ve M86, alt merkezdeki kareye demirlenmiş. Zinciri yukarı ve sağa doğru izleyebilirsiniz. Merkeze yakın yerde, NGC 4438 ve NGC 4435 olarak isimlendirilmiş etkileşim halindeki galaksileri görebilirsiniz. Bunlar bazıları tarafından Markarian’ın Gözleri olarak bilinir. Merkezi, tahmini olarak 50 milyon ışık yılı uzaklıkta olan Başak Kümesi, en yakın galaksi kümesidir. Yaklaşık 2000 üye galaksiye sahip olduğundan, kendi Yerel Galaksi Grubu‘muz üzerinde önemli bir kütle çekim etkisine sahiptir. Başak Kümesi içinde, Markarian Zinciri’ndeki en az yedi galaksi tutarlı bir şekilde hareket ediyor gibi görünüyor. Ancak diğerleri zincirin şans eseri bir parçası olmuş gibi durmakta.

22 Mayıs 2021 Günün Astronomi Fotoğrafı (NASA APOD)

📸 Kaynaklar ve Katkıda Bulunanlar:
Görsel Kaynağı & Telif Hakkı: Ginge Anvik
Çeviren: Seda Baştürk
Çeviri Editörü: Eda Alparslan

🔗 Tüm APOD içeriklerini görmek için:
https://evrimagaci.org/apod
Tuana Tatlı
Konu üzerinde özel bir yetkinliğim yok. 1 gün önce Sen de Cevap Ver
Bu soru, Emre Başaran tarafından sorulmuştur.

Isının iletimi 3 farklı şekilde olur: Taşınım (Sobanın odayı ısıtması gibi: Yani soba havayı ısıtır, hava da yükselerek odayı), Işınım (Güneşin yaydığı ısının uzayda ışınlarla iletilmesi), İletim (Doğrudan ısı yayan nesneye değerek). Isı, ışınım yolu ile güneşten dünyaya ulaşır. Havaya temas eder. Hava bu enerjinin çok küçük bir kısmını alarak ısınır. Kalan kısım yere kadar ulaşır ve yerin ısınmasını sağlar. Isınan yer zeminin üzerindeki hava katmanının da ısınmasını sağlar. Isınan hava yükselir. Bu noktada yüksek yerlerin soğuk olmasının sebebi ısınan havanın yükselirken bir yandan soğumasıdır. Ayrıca yükseklere çıkıldıkça basınç ile birlikte hava yoğunluğu da azalır. [1] (Yüksek yerlerde oksijenin azalmasına bağlı olarak kanımızdaki hemoglobin seviyesinin artmasının nedeni de bu.)

Kaynaklar

  1. Hasan Şahin Kızılcık. Yükseklere Çıkıldıkça Hava Neden Soğur?. Alındığı Tarih: 14 Haziran 2025. Alındığı Yer: Prof. Dr. Hasan Şahin Kızılcık | Arşiv Bağlantısı
0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Büşra İlcay Ve Meriç Öztürk
Büşra İlcay Ve Meriç Öztürk Seslendiren 1 saat önce 41:05
LGS geçti, şimdi sıra YKS'de! Son bir haftada öğreniler ne yapmalı, aileler ne yapmamalı? Sınav sırasında gelen stres nasıl bertaraf edilir? Peki ya sınavdan...
0
Utku Derin
Utku Derin
366K UP
Aktaran 6 gün önce 3 dk.

Fosillerin keşfedilmesini konu alan filmlerde ya da hikayelerde genellikle birilerinin arka bahçesinde bütün bir dinozor kemiği bulduğu gösterilse de paleontologlar gerçekte, çoğunlukla bir iskeletin ufak tefek parçalarıyla uğraşır. Bu resim çoğu zaman eksik olsa bile, küçücük bir kemik parçası dahi yepyeni bilgiler ortaya çıkarabilir.

Bilim insanları bu parçaların nereden geldiğini anlamak için fosil içinde korunmuş antik kemikleri incelemek için kullanılan görece yeni bir yöntem olan palaeoproteomik yöntemini kullanıyor. Frontiers in Mammal Science dergisinde yayınlanan bir çalışma, bu tekniğin Avustralya’nın nesli tükenmiş keseli dev hayvanlarına (İng: "Megafauna") ait kemiklerde ilk kez başarıyla kullanıldığını ortaya koyuyor.[1] Bu türler, günümüz Avustralya keseli hayvanlarının dev ataları olarak biliniyor.

8
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'na katkı sağlamanın bir yolu, Agora Bilim Pazarı'na uğrayarak, burada bilimseverlerle buluşturduğumuz bilim kitapları, ders kitapları, hediyelik eşyalar ve diğer ürünlerden satın almak. Bir göz atın, hoşunuza giden bir şeyler bulacağınıza hiç kuşkumuz yok!

Melih Tuzla
Melih Tuzla
132K UP
Yazar 19 Mayıs 2021 14 dk.

1907'de tanımlanan ve şu ana dek 7 bireyin fosili bulunan Scleromochlus taylori, sahip olduğu özellikleriyle birçok bilim insanının aklını karıştırmıştı. Tanımlanmasının üzerinden bir asırdan fazla zaman geçmesine rağmen hala Scleromochlus hakkında bildiklerimiz kesin bilgiler değil. Ancak şu ana kadarki en güncel ve detaylı çalışma 2020'de S. Christopher Bennett tarafından yayınlandı ve Scleromochlus hakkında önceden kabul görmüş (Scleromochlus'un terozorların atası/kardeş türü olması, Scleromochlus'un koşucu olması, vb. gibi) bazı fikirler yeniden tartışıldı. Ne yazık ki Scleromochlus cinsi üzerine Türkçe bir yazı henüz yazılmamış. Biz bu yazımızda, Bennett'in makalesinde sunduğu yeni bulguları paylaşacağız ve Scleromochlus hakkında kapsamlı bilgiler sunacağız.

Fakat öncelikle, Scleromochlus cinsi nedir?

70
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Meriç Öztürk
Meriç Öztürk
321K UP
Yazar 7 Ocak 2023 20 dk.

Kök hücreler, çok hücreli canlıların vücudunda bulunan, tüm doku ve organlarının temelini oluşturan, farklı hücre tiplerine dönüşebilen, kendini yenileyebilen, değişik yapı ve gelişim aşamalarındaki hücrelerdir. Daha basit bir şekilde ifade etmek gerekirse kök hücreler, vücutta bulunan ve gelişme ve büyüme esnasında birden fazla hücre tipine dönüşme potansiyeli olan hücrelerdir. Embriyonik gelişim esnasında en önemli rolü bu hücreler üstlenirken, büyüme esnasında dokuların gelişimine, vücut yetişkin olduğunda ise dokuların kendilerini yenilemelerine yardımcı olur.

Kök hücreler, diğer hücre tiplerinden bazı özellikleri ile farklılık gösterir. Örneğin bu hücreler özelleşmemiştir ve hücre bölünmesi geçirerek kendilerini yenileyebilirler. Ayrıca doğal veya laboratuvar ortamında özel sinyaller ile özelleşmemiş hücreler "özelleşmiş doku veya organ hücrelerine" dönüştürülebilirler. Diğer hücre tiplerinden bir diğer farkı ise kök hücrelerin bazı doku ve organlarda devamlı olarak bölünüp ortamın devamlılığını sağlaması, bazı doku ve organlarda ise özel durumlar haricinde hiçbir zaman bölünmemesidir.

138
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Serdar Çoban
2 gün önce
Çoğumuz yıllardır üstünde yaşadığımız toprak parçası olan vatanımızın adının nereden geldiğini dahi bilmiyoruz Öncelikle bizim vatanımıza Türkiye ismini biz vermedik.Bu ismi İtalyanlar vermiştir. İtalyanlar ülkemize, Türklerin yurdu manasına gelen ''Turchia'' veya ''Turcmenia'' derlermiş. Orta çağ Alman seyyahları da ülkemiz için ''Turkei ve Türkenland'' isimlerini kullanırmış. 
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Şafak Aki
Şafak Aki
116K UP
Alıntıyı Ekleyen 3 gün önce
Bir toprak parçasının etrafını çevirip, Burası benim, diyen ilk adam etrafında kendisine inanacak saf insanlar bulduğunda sivil toplumun temellerini atmış demektir. O zaman bir kişi ayağa kalkıp, Dikkat edin, bu dolandırıcıya inanmayın; dünyanın bütün meyvelerinin hepimizin olduğunu ve dünyanın kimseye ait olmadığını unuttuğunuzda günlerimiz sayılıdır, demiş olsaydı insanlığı ne çok felaketten ve savaştan kurtarmış olurdu.
Kaynak: Rutger Bregman / Çoğu İnsan İyidir
5
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Bilim ve bilimseverler sıkıcı değildir! Evrim Ağacı Etkinlik Platformu'nu kullanarak bulunduğun şehirde veya internet üzerinde toplantılar, etkinlikler, buluşmalar düzenleyebilir, diğerlerinin düzenlediği etkinliklere katılabilirsin. Ayrıca eğer bilimle ilgili bir iş, staj, burs veya eğitim arıyorsan veya bu pozisyonları dolduracak bilimseverler, bilim insanları ve öğrenciler arıyorsan, Evrim Ağacı İlan Platformu'nu kullanarak Türkiye'deki ve Dünya'nın her yanındaki bilimseverlerin oluşturduğu ağa katılabilir, bu ağa güç katabilirsin!

Yaşam Ağacı Gözlemi
Ayşe Yılmaz
Ayşe Yılmaz
16K UP
Gözlemi Yapan 5 gün önce Türkiye, Çankırı
Yapraklı İlçesi'nde gözlemlenmiştir.
0
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Bunu sadece Evrim Ağacı'nın eskileri bilir. 2010 yılında kurulan Evrim Ağacı'nın en önemli parçalarından biri, evrim ve ilgili konularda ürettiğimiz devasa Makale Arşivi'mizdi. Bu arşivimiz, her geçen gün daha da büyüyen şekilde yoluna devam ediyor. Nostalji yapmak isteyenlere önerilir!

Evrim Ağacı'na Destek Ol
Bilimler Köyü
Etkinliği Ekleyen 3 hafta önce İzmir₺9.000,0029 Haziran
Kuantum Açık Sistemlere Sezgisel Bir Bakış
29 Haziran 2025 15:00 tarihinden 06 Temmuz 2025 12:00 tarihine kadar.

Kuantum açık sistemleri, bir kuantum sisteminin çevreyle etkileşimini göz ününe alır. Genel olarak çevre, sisteme kuantum özelliklerini veren eşevrelilik ve dolaşıklık gibi kuantum etkilerin yitirilmesine sebep olur ancak çevreyi, sistemi ve aralarındaki ilişkiyi istediğimiz şekilde modelleyerek bunu tersine çevirmek mümkündür. Böylece sistemler kuantumluklarını (quantumness) koruyabilir, hatta yeni ilintiler üreterek geliştirebilirler. Açık sistemleri incelemekte kullanılan farklı yöntemleri karşılaştırdığımızda hesapsal ve kuramsal avantajlarıyla kuantum çarpışma modeli öne çıkar. Etkinlikte, kuantum çarpışma modeli kullanarak, kuantum nitelikler bağlamında sistemin düşmanı olarak gördüğümüz çevreyi sıkı bir dost haline nasıl getirebileceğimiz üzerine çalışacağız. Bu etkileşmeyi anlayabilmek için gerekli olan tüm bilgiler adım adım sunularak, hem sayısal hem analitik örneklerle pekiştirilecektir.

Devamını Göster
0
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı Akademi

Evrim Ağacı Akademi'yi kullanarak kendini Felsefe konusunda geliştirebilirsin.

Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close