Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Ece Müker
Ece Müker
548.0K UP
1 gün önce
The Guardian’da yayımlanan yeni bir araştırmaya göre, ahtapotlar sekiz kolunun hepsiyle aynı hareketleri yapabilmesine rağmen, belirli görevlerde farklı kolları daha sık kullanıyor.

Araştırma, 2007-2015 arasında İspanya’dan Cayman Adaları’na kadar altı farklı habitatta çekilen 25 videoyla yapıldı.

Toplamda 15 davranış ve 12 kol hareketi sınıflandırıldı. Ön kollar, nesne alma, kaldırma ve kıvırma gibi görevlerde %61 oranında tercih edildi.

Arka kollar ise gövdeyi yukarı kaldırmak (stilte) veya kolu konveyör bant gibi kullanmak (roll) gibi hareketlerde öne çıktı.

Bulgular, ahtapotların görev bazlı kol tercihlerinin sinirbilim ve yumuşak robotik tasarımları için ilham kaynağı olabileceğini gösteriyor.

Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 17 Ekim 2013 10 dk.

Evrimsel biyologlar ve paleontologların hummalı çalışmaları sayesinde, bugün bildiğimiz ve keşfettiğimiz türlerin istisnasız tamamının çeşitli evrimsel süreçlerden geçerek bugüne geldiklerini net olarak biliyoruz. Tekil olarak bazı türlerde elbette soru işaretleri, bilinmeyenler, gizemler bulunuyor. Ancak zaten bunlar da olmasaydı, bilimin ilerlemesi mümkün olmazdı. Fakat bu bilinmezlerin hiçbiri evrimsel biyoloji ile uyumsuz, evrimin gerçekliğine şüphe düşüren, evrim teorisini çürütebilecek nitelik ve nicelikte olan unsurlar değildirler. Zaten artık bu şekilde tekil örneklerle evrim teorisini çürütmek de olanaksızdır. Evrimin ise zaten çürütülemez bir doğa yasası olduğunu, evrim ile evrim teorisinin farklı konular olduğunu şuradaki yazımızda detaylıca ele almıştık; meraklı okurlarımız o yazıya göz atabilirler.

Bu hummalı çalışmalar sayesinde yapılan keşifler, bazı ilginç gerçekleri de ortaya çıkarmıştır. Bazı türlerin, bir vücutsal bütünlük olarak, eş zamanlı bir biçimde, tüm özelliklerinin aynı anda değişimiyle evrimleşmediği, bazı parçalarının farklı zamanlarda evrimleşerek, farklı nitelikler kazandığı anlaşılmıştır. İşte bu şekilde, türlerin farklı vücut parçalarının ya da görevlerinin, farklı hızlarda ve zaman dilimlerinde, her birinin ayrı ayrı, binlerce nesilde evrimleşmesine mozaik evrim veya modüler evrim adı verilir. Bu şekilde evrimleşen türlere ise mozaik türler veya modüler türler denir.

82
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Veli Sarıgül
Veli Sarıgül
153.8K UP
Yazar 5 gün önce 14 dk.

Bir zamanlar evrimsel biyolojinin temel yaklaşımlarından biri olarak kabul edilen Lamarkçılık, modern bilimin ilerleyişiyle birlikte uzun süre gözden düşmüş ve Darwinci evrim anlayışı tarafından gölgede bırakılmıştı. Ancak 21. yüzyılda epigenetik alanındaki hızlı ve şaşırtıcı gelişmeler, Lamarkçı düşüncenin yeniden gündeme gelmesini sağladı. Çevresel faktörlerin canlılar üzerindeki etkilerinin, gen ifadesini düzenleyen epigenetik mekanizmalar yoluyla nesilden nesile aktarılabileceği fikri, Lamarkçılığın çağdaş bir yorumla yeniden değer kazanmasına yol açtı.

Epigenetik araştırmalar, genetik materyalin yapısını değiştirmeden, çevresel uyaranların genlerin işleyişini etkileyebileceğini ve bu değişikliklerin kalıtılabileceğini göstermektedir. Bu durum, Lamark’ın, çevreye uyum sağlama sürecinde edinilen özelliklerin bir sonraki kuşağa aktarılabileceği yönündeki iddialarını hatırlatıyor. Geçmişte “kullan ya da kaybet” prensibiyle tanımlanan Lamarkçı mekanizmalar, artık moleküler düzeyde çok daha ince elenip sık dokunulmakta ve çevresel etkilerin genetik ifadeyi nasıl kalıcı bir şekilde şekillendirebileceği üzerine yoğunlaşılmaktadır.

13
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ada Tiran
Ada Tiran
50.8K UP
Öğrenciyim. 2 saat önce Sen de Cevap Ver

Merhabalar.

Sorunuzda bahsettiğiniz enerji birkaç yönden ele alınabilir ancak en basit şekilde cevaplamak gerekirse hayır, karanlık madde veya enerji girmez. Dünyadan getirdiğiniz hava dolu kavanozu uzayda açtığınızda, kavanozun içindeki hava aniden dışarı çıkacaktır. Dolaştırıp kapattığınızda ise içinde sadece vakum olan bir kavanoz elde edersiniz. Uzay bir boşluk olduğundan içine herhangi bir gaz da girmeyecektir.

Karanlık madde dediğimiz şey uzaydaki maddenin yaklaşık %80'inden fazlasını oluşturan görünmez, ışığı emmeyen veya yansıtmayan gizemli bir maddedir. Varlığı doğrultusunda kesin bir bilgi yoktur ancak her yerde olduğu varsayıldığı için, siz açmadan önce de kavanozun içinde zaten karanlık madde vardı.

Tüm Reklamları Kapat

Enerjiye gelecek olursak; karanlık enerjiden bahsettiğinizi varsayarak (evrenin zaman içinde daha hızlı genişlemesine neden olan enerji olarak tanımlanır), aynı şekilde onun da zaten varolduğunu ve açıp kapattığınızda yine havanın dışarı çıkmasından başka bir şey elde edemeyeceğinizi söylemek isterim.

Teşekkürler.

1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Uyarlayan 19 Kasım 2016 5 dk.

21. yüzyılın (ve tarihin) en etkili genom düzenleme tekniği olduğu düşünülen CRISPR/Cas9 yönteminin en kilit noktalarından birisi, tek bir düzenleme yapmanın ne kadar zor ve zaman alıcı bir iş olduğudur. Ne yazık ki ikinci sınıf popüler bilim sayfaları ve medya kaynakları bu çok önemli gerçeği göz ardı etmekte, CRISPR/Cas9 ile oturduğumuz yerden dilediğimiz gen dizilerini değiştirebileceğimiz gibi bir algı yaratmaktadırlar.

CRISPR/Cas9 yönteminin son derece başarılı olmasına rağmen ne kadar zor bir yöntem olduğunu anlamak için, şunu öğrenebilirsiniz: Sadece 1000 baz çiftini, yani insan genomunun milyonda birini değiştirmek için, az sonra sözünü edeceğimiz 3 ayrı (ve zorlu) olayın aynı anda meydana gelmesi, ancak bunlar meydana gelirken bir dizi başka olayın asla yaşanmaması gerekmektedir. Yani CRISPR/Cas9 yöntemiyle genom değiştirmek, sanılanın aksine son derece zor bir iştir.

34
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 6 Ağustos 2016 2 dk.

Sağduyumuz, sıcak nesnelere daha yakın olan cisimlerin daha yüksek yüzey sıcaklıklarına sahip olmasını bekler. Örneğin, bir kamp ateşi etrafında duran insanlardan ateşe daha yakın olanların yüzleri ve elleri daha fazla ısınacaktır. Aynı durum, devasa bir kamp ateşi olan (ancak yanma yerine çekirdek tepkimeleri dolayısıyla ısı yayan) Güneş ve etrafında dönen gezegenler için de geçerlidir. Ancak önemli bir farkla: Güneş'e en yakın gezegen Merkür'ün yüzey sıcaklığı (ortalamada 427 santigrat derece), ikinci en yakın gezegen olan Venüs'ün sıcaklığından (ortalamada 462 santigrat derece) daha düşüktür! Yani daha uzaktaki gezegen, daha yakındaki gezegenden daha sıcaktır! Bu neden olur?

En temel sebebi, bilimde sağduyuların yanılgıya fazlasıyla açık olmasıdır. Zira sağduyu, genellikle en basit ve bariz açıklamayı doğru kabul etmeye meyillidir. Bu özünde kötü bir şey değildir ve çoğu zaman isabetli yargılara varmanıza katkı sağlayabilir. Fakat aynı zamanda, aslen çok daha karmaşık olan konuları gereğinden fazla basitleştirmenize ve hatalı varsayımlarda bulunmanıza da neden olabilir. Örneğin, kamp ateşi örneğimizde mesafe ile sıcaklığı ilişkilendirirken cisimlerin yapısal özelliklerini göz ardı ettik. Sadece "insan bedeni" olarak düşündük. Halbuki kıyasladığınız şeyler odun ile metal gibi farklı yapılı, farklı ısıl katsayılara sahip malzemelerse, kamp ateşinden daha uzakta olsa bile metal odundan daha hızlı ve fazla ısınabilecektir! 

28
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Filiz Oluz
Filiz Oluz
50.1K UP
Üye 3 gün önce Henüz cevap yok.
Bir bilim projesi hakkında çalışıyorum ve manyetik enerji ile elektrik enerjisi üretmeyi amaçlıyoruz ama bunun için manyetik enerji hakkında bilgi almam lazım
1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Nazmi Efe Armutcu
İnceleyen7 6 gün önce
Sona doğru zayıflasa da güzel bir bilim kurgu dizisi. Orijinal ve klişe taraflarını eşit tutmaya çalışmışlar. Sırf orijinal kısımları çok keyifli oldığu için izleyebilirsiniz.
8.2/10
(32 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 19 Mart 2014 12 dk.

Evrim, halk arasında son derece sınırlı bir ölçekte bilinmektedir. Bunun birçok sebebi vardır. En temeli, bilindiği üzere biyolojinin sahalarından biri olarak doğan; ancak sonradan bilimin her bir köşesine ulaşacak kadar güçlenen evrimsel biyolojinin sadece şahsi inançlarla ilgili kısmında tartışmaların süregeliyor olmasıdır. Birçokları, evrimin detaylarını merak etmez; kendi düşünceleriyle ters düşmediğine kendini ikna edecek kadar diğerleriyle tartışmaya girmesi, bu kişiler için yeterlidir. Kısaca evrimle ilgileniyormuş gibi gözüken birçok kişi için evrim, bir masabaşı muhabbetinden, internette stres atmak için tartışma gruplarında kullanılan bir araçtan ibarettir. Ancak ortalama Evrim Ağacı okuyucusunun bu sığ düzeyden çok daha ötede olduğunu düşünüyor ve umuyoruz. Bu sebeple, bu yazı dizimizde ilk defa Türkçe ve detaylı olarak evrimin matematiğini anlatmaya çalışacağız.

İlk etapta bu satırları okuyan birinin aklına gelecek ilk soru, sanıyoruz ki "Evrimin matematikle ne alakası var ki?" sorusu olacaktır. Bu oldukça doğaldır ve sebebi yukarıda açıkladığımız gibidir: birçokları, evrimi sadece bir tartışma konusundan ibaret görmektedir. O tartışmalarda sıklıkla evrimin pratik geçmişinin 150 yılı, teorik geçmişinin ise 2000 yılı aşkın bir geçmişe sahip olduğundan bahsedilir; ancak bu sayıların önemi ve uzunluğu üzerinde pek durulmaz. Haydi teorik geçmişini bir kenara bırakalım ve Darwin'in Türlerin Kökeni'ni yazmasından sonraki evrimsel biyolojinin gelişim dönemine odaklanalım. Bu 150 yıl bile, modern bilimin birçok dalı için oldukça fazla bir sayıdır. Bir diğer deyişle, bilimin yaygın sahaları haline gelmiş birçok alan, evrimsel biyolojiye kıyasla günümüze çok daha yakın zamanlarda keşfedilmiş, geliştirilmiştir. 

145
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Buğra Ünal
Seslendiren 24 Haziran 2024 19:49
Buğra Ünal & Meriç Öztürk - Apple Intelligence AB ülkelerinde olmayacak - Kaspersky ABD'de yasaklanıyor - TikTok'ta Hitler'in ayak sesleri
22
Aslıhan Niksarlı
Yazar 8 Ocak 2021 11 dk.

Şempanze fotoğraflarının bir kısmı Dr. Shinya Yamamoto tarafından Bossou’da saha araştırması esnasında çekilmiştir. Kendisi insan ve insan olmayan hayvanlarda sosyalliğin evrimi, bunun zeka ile ilişkisi, işbirliği, fedakarlık gibi konular üzerine çalışmaktadır. Şempanze fotoğraflarının diğer kısmı da Cüneyt Balıkçıoğlu tarafından Uganda gezisi süresinde Kibale Ormanı Ulusal Park'ta çekilmiştir. Dr. Shinya Yamamoto'nun çalışmalarına buradan ulaşabilirsiniz.

Şempanze (Pan troglodytes), Afrika'nın tropik bölgelerindeki savanalarda ve ormanlarda yaşayan, bölgeye endemik olan bir kuyruksuz maymun türüdür. Şempanze vücudu, siyah saçlarla (kıllarla) kaplıdır; ancak yüzlerinde, kulaklarında, parmaklarında, ellerinin içleri ve ayaklarının altlarında saç bulunmaz. Yaşlandıkça bu saçlar dökülür ve kimi bölgelerinde kel alanlar oluşur. Ayrıca özellikle çene bölgelerindeki saçları beyazlamaya başlar. Şempanze erkekleri 35-70 kilo arasındayken, dişiler 25-50 kilo arasında olurlar. Ayağa kalktıklarında boyları ortalama 150 cm civarındadır. Şempanzelerin kolları bacaklarından daha uzundur, neredeyse dizlerinin altına kadar uzanabilirler. Dört ayak üzerinde yürürler ve yürürken parmak eklemlerinden destek alırlar. Öne bakan gözleri ve küçük burunları vardır. Koku alma duyularından çok görme duyularına güvenirler. Doğada ortalama 50 yıl yaşarlar, esaret altında yaşayan bazı bireylerin 60 yaşına kadar yaşadığı gözlemlenmiştir.

55
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ahmet Kerem Algüzey
Yazar 11 Şubat 2020 23 dk.

İnsanlık bugüne kadar pek çok bilimsel atılım yapmış, tüm dünyayı küresel olarak etkileyen pek çok buluş gerçekleştirmiştir. Bilimsel atılımların ve insanlığın durmadan ilerleyişinin önündeki en büyük engellerden bir tanesi de enerji ve ham maddenin doğal kaynaklarla sınırlı olmasıdır. Siz değerli okurlarımıza bu sınırlamayı insanlık için büyük ölçüde kaldıran, hayatlarımızı hem iyi yönde hem de kötü yönde derinden etkileyen petrolü anlatmayı, bunu da olabildiğince geniş bir yönden ele almayı hedefliyoruz. İyi okumalar dileriz!

Yazımıza başlarken petrolün önce ne olduğunu açıklamak doğru olacaktır. Petrol çoğunlukla sıvı hâlde bulunan, çeşitli renklerde bulunabilen, yağ kıvamında bir maddedir. Yoğun, kolaylıkla alev alabilen petrol, yeryüzünde doğal olarak bulunan katı, sıvı ve gaz hâldeki hidrokarbonların bir karışımıdır. Petrol kelimesi Latince "petra" ve "oleum" kelimelerinden türemiştir. Petra, Latince "kaya" anlamına gelirken, oleum kelimesi de "yağ" anlamına gelir. Ham petrolün rengi çıkarıldığı yere göre farklılık gösterebilir. Petrolün renginin değişkenlik göstermesinin sebebi, içeriğinde bulunan hidrokarbonların çeşitleri ve karışım oranlarındaki farktır.

93
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Poyraz Savaş
Poyraz Savaş
115.8K UP
Çeviren 5 gün önce 5 dk.

Michael Crichton 1990 yılında Jurassic Park romanını yayımladığında, kitapta parkın göletlerinden birinde geçen korkutucu bir kovalamacaya da yer verdi. Romanda Lex ve Tim adlı çocuklara bakan kurgusal paleontolog Alan Grant, uyuklayan bir Tyrannosaurus rex'in yanından gizlice geçip gölün karşısına geçmeye çalışır. T. rex, onları adeta dünyanın en büyük timsahıymış gibi takip eder. Sahne o kadar dikkat çekiciydi ki, serinin yeni filmi Jurassic World: Rebirth filmi için yeniden uyarlandı.[1] Peki tiranozorlar filmlerde ve kitaplarda yüzebiliyorken, gerçek hayatta yüzebilirler miydi?

Etçil dinozorlar genellikle iyi yüzücüler olarak düşünülmez. Aslında, 20. yüzyılın büyük bir bölümünde paleontologlar, otobur dinozorların T. rex, Allosaurus ve diğer yırtıcılardan kaçmak için nehirlere ve göllere yöneldiklerini yanlış bir şekilde varsaymışlardır. Bu tür etoburların yüzebildiğine dair doğrudan bir kanıt bulunmamaktaydı. Ancak, dünyanın çeşitli yerlerindeki fosil alanlarında bulunan dinozor yüzme izleri, T. rex, kuşlar ve bunların akrabalarını içeren teropod dinozorların, tahmin edilenden daha suya yatkın olduklarını ve hatta kendilerine has bir ''köpek stili'' yüzme tekniğine sahip olabileceklerini göstermiştir.

13
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Nazmi Efe Armutcu
İnceleyen10 6 gün önce
"ben istiyorum ki; film, siz sinema salonunu terk ettikten sonra başlasın."

Bu filmi izlerken uykuya daldım, filmi ikinci izleyişimdeyse sıkılıp kapattım. Yönetmen, biz bu filmi en az 3 kere izleyeyilm diye gizemli ve karmaşık bir anlatıma gitmiş. Gerçi, konu karmaşık olmadan Christopher Nolan dışında çekilebilir miydi bilmiyorum... Nolan fulleyip doyamayanlardansanız umarım ki bu film sizi doyuracaktır. Film, tam anlamıyla bir sanatsal eser. Üzerine kafa yorulan günleri senaryonun güzelliğine bakarak tahmin edebiliyorsunuz. Nolan ve Kubrick filmleri size göre değilse bu filmi izlemeyin. Çünkü bu filmin yönetmeni, bu filmde; ancak her iki yönetmenin birleşmesiyle ortaya çıkabilecek bir film çekmiş.
Film
9.2/10
(10 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Ali Koray Kaya
Ali Koray Kaya
124.1K UP
İnceleyen 30 Aralık
Bu kitabı yazma hikayem daha 13-14 yaşlarıma dayanır. O dönem kütüphanemde sadece 18 kitap vardı. Okumaya İlber Ortyalı, Sinan Meydan, Orhan Türkdoğan gibi yazarlardan başladım. Daha o kitapları okuduğumda karar vermiştim bir eser kaleme almaya ve 2023'de Cumhuriyetimizin 100. yılına yakışır bir biçimde İnternette yazdığım yazıları birleştirerek Bir Cumhuriyet Hikayesi'ni satışa sundum. Pek çok kişi tarafında ilgiyle karşılandı, okundu. Çeşitli yerlere imza vermeye gittim. Daha 16'sında kitap imzası için kuyruğa girenleri gördüm ve çok mutlu oldum. Bu sene 17 oldum. Bu yaşımda da yeni eser kaleme alıyorum. Amacım kimseye düşmanlık yapmak, hedef göstermek değil tarih gibi bir bilimin nasıl siyasî arenada çiğnendiğini gözler önüne sunmaktır. Bu yolda bana destek olan herkese çok teşekkür ediyorum.
7.0/10
(2 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Öne Çıkan EtkinlikBilim Buluşması
Evrim Ağacı Samsun Topluluğu
Etkinliği Ekleyen 1 hafta önce Samsun₺500,0015 Eylül
Evrim Ağacı Samsun Topluluğu Kitap Kulübü
15 Eylül 2025 19:00 tarihinden 15 Eylül 2025 22:00 tarihine kadar.

15 Eylül 2025 Pazartesi günü başlayacak olan kitap kulübü buluşmalarımız, Eylül ayı boyunca her pazartesi aynı saatte gerçekleşecektir.

✨ İlk kitap: “50 Soruda Yapay Zeka” – Cem Say
✨ Okunacak diğer kitaplar kulüp üyelerinin oylamasıyla belirlenecektir.
✨ Her hafta bir kitap üzerine sohbet
✨ 3 saatlik buluşmalar
✨ 10 kişilik sınırlı kontenjan

Devamını Göster
4
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
''Nikola Tesla'' T-Shirt

Nikola Tesla’nın yenilikçi ruhunu yansıtan bu t-shirt, bilim ve teknolojinin gücünü simgeliyor. %100 pamuklu yapısıyla konfor sunarken, minimalist tasarımı sayesinde her kombine uyum sağlıyor. Bilimsel düşünceyi destekleyen bu ürün, Tesla’nın mirasına olan ilginizi yansıtmanın şık bir yolu.

Bilgiler ve Uyarılar:

  1. Renk Bilgileri: Tişört beyaz ve siyah olarak üretilebilmektedir.
  2. Beden Bilgileri: Stokta kalan ürünlerimiz arasından dilediğiniz bedeni seçebilirsiniz. Tişörtlerle ilgili beden bilgisi almak ve ölçüleri öğrenmek için buraya tıklayınız.
  3. Cinsiyet Bilgileri: Bu ürünümüz unisex üretilmektedir ve her cinsiyete uygundur.
  4. Kargo Bilgileri: Bu ürün sipariş alındıktan sonraki 2 iş günü içinde postalanacaktır. Kargo yöntemimiz hakkında daha fazla bilgiyi buradan alabilirsiniz.
  5. Kumaş Bilgileri: Bu ürün %100 pamuktur.
  6. Yıkama/Ütü Bilgileri: Tişörtler üzerindeki görsellerin korunması için tişörtlerin ters yüz edilerek yıkanması ve ütülenmesi tavsiye edilir. Siyah tişörtlerin en fazla 30 derecede yıkanması gerekmektedir.
  7. İade/Değişiklik Bilgileri: Lütfen sipariş vermeden önce iade ve ürün değişikliği ile ilgili bilgilendirmemizi okuyunuz.
Devamını Göster
₺600.00
''Nikola Tesla'' T-Shirt
Blog Yazısı
Ali Kerem Şenol
Ali Kerem Şenol
22.3K UP
Blog Yazarı 3 dk.

Betonarme! 150 yıldır dünyamıza hükmeden ve muhtemelen, yakın geleceğimizde de hayatımızın ayrılmaz bir parçası olacak, beton ve çeliğin, yani zıtlığın muazzam uyumu. Doğanın gücüne karşı mücadele etmek, aslında onu isteklerimiz doğrultusunda yönlendirmek, 60 bin yıllık Homo Sapiens tarihinin hep bir parçası oldu. Bir akarsuyun doğal yönünü değiştirerek barajları doldurmak veya denizleri doldurarak muazzam dalgalara karşı göğüs germek. İşte tüm bunları mümkün kılan, günümüzde malzeme biliminin bizlere armağanı olan beton ve çeliktir. Peki neden beton ve çeliği bir arada kullanırız?

Malzeme bilimcilerinin ve İnşaat Mühendislerinin meşhur laflarından biri şudur: ‘’Bir malzemenin belirli bir özelliği çok iyiyse, mutlaka bir özelliği çok kötüdür’’ Doğada hiçbir zaman genleşme, dayanım, ısı transferi vb. özelliklerin hepsini bir arada barındıran, herhangi bir malzeme mevcut değil. En azından günümüzde ki kullanılabilir teknoloji ile henüz bu noktada değiliz. Bu sebeple farklı özellikleri iyi olan, iki veya daha fazla malzemeyi bir arada kullanarak, her malzemenin en iyi özelliğinden faydalanmaya çalışırız. Burada ki ana kavram malzemelerin birlikte çalışmaları ve istediğimiz özelliklerini, homojen bir davranışla bize vermesidir.

12
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Eser
Ece Müker
Ece Müker
548.0K UP
Eseri Ekleyen 2 gün önce Film
Puan Ver
Orjinal Adı : Milagros: Una osa extraordinaria
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
Evrim Ağacı Akademi

Evrim Ağacı Akademi'yi kullanarak kendini Felsefe konusunda geliştirebilirsin.

Öne Çıkan EtkinlikBilim Buluşması
Evrim Ağacı Samsun Topluluğu
Etkinliği Ekleyen 1 hafta önce Samsun₺500,0015 Eylül
Evrim Ağacı Samsun Topluluğu Kitap Kulübü
15 Eylül 2025 19:00 tarihinden 15 Eylül 2025 22:00 tarihine kadar.

15 Eylül 2025 Pazartesi günü başlayacak olan kitap kulübü buluşmalarımız, Eylül ayı boyunca her pazartesi aynı saatte gerçekleşecektir.

✨ İlk kitap: “50 Soruda Yapay Zeka” – Cem Say
✨ Okunacak diğer kitaplar kulüp üyelerinin oylamasıyla belirlenecektir.
✨ Her hafta bir kitap üzerine sohbet
✨ 3 saatlik buluşmalar
✨ 10 kişilik sınırlı kontenjan

Devamını Göster
4
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 4 Kasım 2016 5 dk.

Hepimizin bildiği gibi modern insan tek bir türdür: Homo sapiens. Elbette ki Homo cinsi içerisinde birçok diğer insan türü yaşamıştır:

Bunlar gibi nice insan türü gezegenimiz üzerinde yaşamış ve yok olmuştur. Bunların hiçbiri Homo sapiens değildir, yani bizlerle aynı türden değildir. Ancak bu gruptan geriye kalan tek tür, bizimkisidir.

29
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Daha Fazla İçerik Göster
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close