Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Meriç Öztürk
Seslendiren 3 gün önce 25:31
Uzaydan gelen mesaj "Free İmamoğlu" mu diyor? Bir garip sinyal deyip geçmeyeceğiz! Astrositlerin üstüne vazife mi hafıza oluşumuna yardımcı...
4
Tüm Reklamları Kapat
İnceleme
Rasul Nurullazade
İnceleyen9 6 gün önce
Gerçekten izlerken çok keyif aldığım bir film. Filmin neredeyse her anında beklenmedik olay örgüsü ile karşılaşıyorsunuz. Ancak bazı kısımlarda bilimsel olarak absürt sahneler içerdiğini de söylemek isterim.
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
6
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Baran Cudi Eker
5 gün önce
Tanrı çok güçlü, ideal bir insandır fazlası değil
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
Aktaran 4 gün önce 3 dk.

Kuzey Kutbu'nda bahar gelince milyonlarca kuş yavrularını büyütmek için bir araya geliyor. Bu dönemde her yerde yavru kuşların cıvıltıları duyulur ve tüylerle kaplı minik yavruları her yerde görebilirsiniz. Bu durum, 73 milyon yıl önce de aynıydı. Bu hafta Science dergisinin kapağında yer alan bir makale, kuşların kutup bölgelerinde yuva yapmasına dair bilinen en eski örneği belgeliyor.[1] Makalenin baş yazarı ve Princeton Üniversitesi'nde doktora öğrencisi olan Lauren Wilson, şöyle anlatıyor.

Wilson, bu makalenin Alaska Fairbanks Üniversitesi’ndeki yüksek lisans tez çalışması sonucunda ortaya çıktığını belirtiyor. Alaska'daki bir kazı alanından toplanan düzinelerce minik fosilleşmiş kemik ve dişi inceleyen Wilson ve ekibi, dinozorların da bu topraklarda dolaştığı dönemde Kuzey Kutbu'nda üreyen farklı kuş türlerini tespit etti. Bunlar arasında dalgıç kuşlar, martı ve ördek ve kaz gibi kuşlara benzeyen birkaç kuş türü vardı. Makalenin yazarlarından Alaska Üniversitesi Kuzey Müzesi direktörü ve Wilson'ın yüksek lisans tez danışmanı Pat Druckenmiller, çalışmayı şöyle özetliyor:

11
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Umut Ök
Umut Ök
24K UP
İnceleyen10 1 Mart 2022
Kitabın konusu İnorganikten organiğe biyokimyasal süreci okuyucuya anlatmak.
10.0/10
(8 Kişi)
Puan Ver
Kimyanın Biyolojiye Dönüşümü
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
Aktaran 1 gün önce 4 dk.

Probiyotikler hayatımızın her alanında kendilerine yer buluyor. Sindirimimize yardımcı oluyor, bağırsak floramızı düzenliyor ve bize daha pek çok fayda sağlıyorlar. Bunların yanı sıra, tehdit altındaki mercan resiflerini kurtarmak için kullanılabiliyorlar. Haziranda Frontiers in Marine Science dergisinde yayınlanan bir çalışmada bakteriyel bir probiyotik, Florida açıklarındaki doğal ortamda zaten taş mercan doku kaybı hastalığına yakalanmış mercan kolonilerindeki hastalığın yayılmasını yavaşlatmayı başardı.[1] Çalışma, yeni probiyotik tedavisinin mercan kolonilerine uygulanmasının daha fazla doku kaybını önlemeye yardımcı olduğunu gösteriyor.

Taş Mercan Doku Kaybı Hastalığı ilk olarak 2014 yılında Florida'da ortaya çıktı. Aradan geçen 11 yıl içinde bu hastalık Karayipler'e hızla yayıldı. Bu gizemli hastalığın, en az 20 diğer ülke ve bölgede de tespit edildiği bildiriliyor.

2
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Dilay Eldoğan Eken
Yazar 31 Ocak 2021 12 dk.

Dikkat eksikliği ve aşırı hareketlilik ile ilişkili belirtilere ilk kez 1775 yılında Melchoir Adam Weikard tarafından yazılan tıp kitabında rastlanmıştır. Bu kitapta Weikard, dikkati kolayca dağılabilen, dikkatini sürdüremeyen, aşırı aktif ve oldukça dürtüsel bazı çocuk ve yetişkinlerden bahsetmiştir. Bu bireylerin yaşadıkları sorunun yetersiz çocuk yetiştirme pratikleri ve biyolojik yatkınlıktan kaynaklanıyor olabileceğini, tedavisinde süt, bitkisel ürünler, sessizlik, yalnız kalma, at sürme gibi uygulamaların etkili olabileceğini belirtmiştir.[1]

1700lü yıllarda yapılan etkileyici şekilde çağdaş tanımlamanın aksine dikkat eksikliği ve hiperaktivite belirtileri, sonraki yıllarda "minimal beyin hasarı", "çocukluk dönemi hiperkinetik reaksiyonu", "dikkat eksikliği bozukluğu" gibi isimlerle anılmış ve bu isimlerle uyumlu olarak kimi zaman beyin hasarı kimi zaman sadece hiperaktivite ile ilişkilendirilmiştir. Bugün artık bu belirtileri Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) olarak isimlendiriyor, Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu'nu yaşam işlevselliğini ve gelişimi olumuz yönde etkileyen dikkat eksikliği ve/veya hiperaktivite-dürtüsellik olarak tanımlıyoruz. Ayrıca bu bozukluğun çocuklarda yaklaşık %5-7, yetişkinlerde ise yaklaşık %3-5 olan görülme oranları ile yaygın bir nörogelişimsel bozukluk olduğunu biliyoruz.[2]

118
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ay Tozu ve Koli Bandı

Ay neden bu kadar tozlu? Dünya‘daki kayalar, rüzgar ve su tarafından yıpratılır, böylece toprak ve kum oluşur. Ay’da, sürekli bir şekilde devam eden mikrometeorit bombardımanı, tozlu bir Ay toprağı veya regolit katmanı oluşturarak kayalık yüzeyi törpüledi. Apollo astronotları ve ekipmanları için her yere yayılmış ince kumlu tozlar büyük bir problemdi. Aralık 1972’de Ay yüzeyindeki Apollo 17 astronotlarından Harrison Schmitt ve Eugene Cernan, tozdan kendilerini ve teçhizatlarını korumak için gezicilerinin çamurluklarından birini onarmaları gerekti. Bu resim, tozla kaplı gezicinin tekerleğini ve çamurluğunu gösterirken yedek haritalar, kelepçeler ve gri bir “koli bandı” ile nasıl ustaca tamir edildiğini de gösteriyor.

29 Mayıs 2021 Günün Astronomi Fotoğrafı (NASA APOD)

📸 Kaynaklar ve Katkıda Bulunanlar:
Görsel Kaynağı: Apollo 17, NASA
Çeviren: Seda Baştürk
Çeviri Editörü: Eda Alparslan

🔗 Tüm APOD içeriklerini görmek için:
https://evrimagaci.org/apod
İnceleme
Fatih Altındal
İnceleyen 31 Mart
Birbirlerinin hayatı hakkında karar vermeye mahkûm insanların, bütün zihin enerjilerini toplumu en sağlıklı nasıl yönetecekleri ve geçim sıkıntısı gibi konulara kafa yorarak harcayıp insan doğasına uygun şekilde gönüllerince yaşayabilecekleri yeterli bir zaman bulamamalarına sebep olan yıpratıcı işlerden uzak durmaları gerekir. Ancak bu şekilde beden ve ruh sağlığı birlikte sağlanabilir.

Ama böyle yaşayabilmek için günlük hayatın gerektirdiği rutin ve ihtiyaçları karşılayabiliyor olmak gerekir. Gıda üretimi, temini ve yemeye hazır hâle getirilmesi, temizlik vs işler olmadan hayat devam edemez. Bu işlere zaman harcarsan da insan doğasının gereklerinin karşılandığı hayat mümkün olamaz.

Eski dönemlerde zenginler ve iktidar sahipleri bu angarya işleri kölelere yaptırarak bunlara harcanacak zamanı boşa çıkardılar. Biz insanlar insanî ihtiyaçlarımızı karşılayalım diye insansılar kahır çeksin, dediler.

Oysa şimdi onlarca işçinin günlerce uğraşıp yapacağı işi bir makine dakikalar içinde yapıyor. Şu an bütün insanların temel ihtiyaçlarını ve muhtemelen daha da fazlasını çok kısa süre içinde üretebilecek durumdayız. İnsanların ihtiyaçlarının tamamının karşılandığı noktadan sonra hâlâ üretime devam etmenin ne anlamı var? Neye yarayacak bu üretim?

Şu anda bütün insanlar haftanın günlerinin yarısı, onun da üçer dörder saatinde çalışarak yeterli üretimi yapabilecek durumdalar. Geri kalan zamanda da insanî ihtiyaçlarını karşılayacak o lüks yaşantıyı temin edip beden ve zihin sağlıklarını temin edip koruyabilecek imkâna sahipler. Üstelik hiçbir canlıyı köle yapmadan. Makineler bizim kölelerimiz. Eski dönemlerin köleleri şimdi makineler, efendileri de her bir vatandaş.

Böyle bir imkâna sahipken, hiçbir emek harcamadan üstüne konduğu serveti ve rahat yaşamı bırakmak istemeyen, insanî hayat standartlarıyla yetinmeyip kudret sahibi olmak isteyen bir avuç insanın hırslarının arzularını karşılayabilmek için köleliğe devam ediyoruz.


Genel olarak bunları anlatıyor. Tabii ara ara yorum katmış olabilirim, izah edici olsun diye. Ve kendi cümlelerimle anlatmış olabilirim.
9.0/10
(11 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
6
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

YouTube, Evrim Ağacı tarafından hazırlanan içerikleri video yoluyla öğrenmenin en iyi yolu! Ayrıca kanalımızda birçok bilim insanıyla röportajlarımızı, çeşitli deney gösterilerini ve diğer bilim içeriklerimizi bulabilirsiniz.

Ufuk Derin
Aktaran 20 Mayıs 2024 3 dk.

Uzun mesafe koşusu sadece modern maratoncular için bir hobi ya da sosyal medyada paylaşım malzemesinden ibaret değildir. Nature Human Behaviour dergisinde yayınlanan bir çalışma, avlanırken uzun mesafe koşmanın antropolojik tarihine yeni bir bakış açısı getirerek yiyecek arama gibi diğer geleneksel avlanma yöntemleri kadar verimli olabileceğini gösteriyor.[1]

Bulgular, dayanıklılık takibi hipotezi adı verilen bir fikri destekliyor. Çalışmanın yazarları olan evrimsel antropologlar Kanada Trent Üniversitesi'nden Eugène Morin ve Davis Kaliforniya Üniversitesi'nden Bruce Winterhalder, şöyle anlatıyor:

10
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İşte Bilim
İşte Bilim
2,757 UP
Madde fizikçi olamaya çalışan meraklı biri. 12 saat önce Sen de Cevap Ver

Bu durum, MMA dövüşlerinde bir dövüşçü bilinç kaybı yaşadığında sıklıkla gözlemlenen ve "nöromüsküler tonik pozisyon"veya halk arasında bazen **"fencing response" (çitleme tepkisi)** olarak adlandırılan bir refleksin sonucudur. Bu refleks, beynin ciddi bir travmaya (özellikle beyin sarsıntısına) verdiği otomatik bir tepkidir.

### Neden Olur?

1. **Beyin Sarsıntısı (Concussion) veya Beyin Travması:**

Tüm Reklamları Kapat

* Güçlü bir yumruk ya da head-kick, beyin içinde ani bir sarsıntıya neden olur.

* Bu sarsıntı beynin alt kısımlarında bulunan **beyin sapı** ya da **motor kontrol merkezlerini** etkileyebilir.

* Sonuç olarak istemsiz kasılmalar (tonik kas aktivitesi) oluşur.

2. **Fencing Response (Çitleme Tepkisi):**

Tüm Reklamları Kapat

* Beyin sapının ani darbeyle irrite olması sonucu ortaya çıkar.

* Vücut bir süreliğine katılaşır, kollardan biri genellikle öne doğru uzanır, diğer kol bükülür; bu pozisyon eskrim (fencing) duruşuna benzediği için bu şekilde adlandırılır.

* Bu durum birkaç saniye sürebilir.

3. **Kas Tonusunun Kaybı / Anormal Artışı:**

* Normalde bayılan bir kişinin kasları gevşerken, beyin travması durumunda bazı kas grupları **hipertonik** hale gelir (aniden kasılır).

* Bu yüzden kişi bayılmış gibi görünse de kolları yukarıda ve sert bir şekilde kalabilir.

* **Ayak bileklerinin bükülmesi** de aynı şekilde, istemsiz kas kasılmalarının (ya da gevşemelerin) bir sonucudur.

---

### Bu Durumun Önemi

* Bu tür vücut pozisyonları, dövüşçünün bilinç kaybının **ciddiyetini** gösteren nörolojik sinyallerdir.

Tüm Reklamları Kapat

* Bazı spor doktorları ve hakemler bu tepkiyi fark ederek dövüşü hemen durdurur çünkü bu, beyin hasarına dair **erken bir işaret** olabilir.

---

### Kısaca:

Tüm Reklamları Kapat

Dövüşçü sert bir darbe aldıktan sonra elleri havada, ayakları bükük şekilde bayılırsa bu genellikle beynin bir bölgesinin geçici olarak **şok** yaşadığı anlamına gelir. Bu, ciddi bir **beyin travması** belirtisidir ve tıbbi müdahale gerektirir.

0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 30 Kasım 2018 17 dk.

Bir deniz kaplumbağasını düşünün.

Yumurtadan çıktıktan hemen sonra, hiçbir ebeveyn yönlendirmesi olmaksızın denize gidip, kendi başına okyanusun tüm zorluklarına göğüs germeye çalışır. Tamam, bunu yapabilmelerinin yegâne nedeninin evrim olduğunu biliyoruz; burada anlatmıştık. Ve tamam, bu deniz kaplumbağalarının sadece %1'i kadarı yetişkinliğe erişebiliyor; yani doğan her 100 yavrudan 99 tanesi avcılara yem oluyor veya avlanamayarak ölüyor - dolayısıyla diğer türlerde de hassaslıkla tasarlanmış bir süreç değil, vahşi bir yaşam mücadelesi, bol miktarda şans ve atalardan miras alınan genlerin dikte ettiği davranışlar sayesinde hayatta kalma çabası görüyoruz. Ancak yine de doğar doğmaz bir hareketlilik, kendi başına yaşam mücadelesi verme, hayatta kalma konusunda belirli eğilimler var!

172
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Sizden Gelenler
İzel Özel
İzel Özel
21K UP
Üye
Burayı tanıdıktan sonra dedim ki "Ya ben eskiden ne boş beleş bir insanmışım." İsme aldanmayıp kanala girdiğim için o kadar mutluyum ki! Buralar resmen emek kokuyor. İnsanlar daha zahmetsiz diye ünlü olmak için kolay içeriklere yöneldiği için bilgi içerikleri rağbet görmüyor. Ama eminim ki ileride çok ünlü olacaksınız ve o zaman biz diyeceğiz ki "Biz evrim ağacını çok eskiden beri tanıyorduk zaten :)" Sizleri çok seviyorum, başarılar dilerim.
Söz
Sonya Demirboğa
Alıntıyı Ekleyen 5 gün önce
Vronski Anna'ya , kopardığı solmuş bir çiçeğe , onda artık onu koparmasının sebebi olan güzelliğini görmeden bakan bir insan gibi bakıyordu.
Kaynak: Anna Karenina
9.3/10
(4 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Анна Каренина
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Osman Akman
Çeviren 3 Şubat
Kimi yıldızlar ağır çekimde patlayabiliyorlar. Nadir görülen büyük kütleli Wolf-Rayet yıldızları o kadar hareketli ve sıcaklar ki bu nedenle teleskoplarımızın mercekleri önünde yavaşça parçalanıyorlar. Bu süreçte meydana gelen ve her biri Dünya'dan ortalama 30 kat daha büyük olan bu parlayan gaz küreleri de şiddetli yıldız rüzgârları tarafından dışarı atılıyorlar. Görüntünün merkezinde yer alan altı ışık yılı genişliğindeki Wolf-Rayet yıldızı WR 124'ün ise kendisini çevreleyen M1-67 isimli bulutsuyu yarattığını görüyoruz. Bu yıldızın son 20.000 yıldır neden yavaş yavaş kendini parçaladığına dair ayrıntılar hâlen bir araştırma konusu. WR 124, Okçuk (Lat: "Sagitta") takımyıldızı yönünde 15.000 ışık yılı uzaklıkta yer almaktadır. Wolf-Rayet yıldızlarının kaderleri genelde ne kadar büyük olduklarına bağlı olsa da birçoğunun süpernovalar veya gama ışını patlamaları (GIP) gibi muhteşem patlamalarla ömürlerini sonlandırdığı düşünülmektedir.
2
0 Yorum
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 29 Temmuz 2019
İnsanlar sürekli 'Bilim her şeyi bilmiyor!' deyip duruyor. E herhalde bilim her şeyi bilmediğini biliyor. Eğer her şeyi bilseydi, artık dururdu. Ama bilimin her şeyi bilmiyor oluşu, aradaki bilinmeyen boşlukları size en çekici gelen peri masalıyla, kafanıza göre doldurabileceğiniz anlamına gelmiyor.
Kaynak: Söz, komedyen tarafından 2008 yılındaki "Dara Ó Briain Talks Funny: Live in London" şovunda sarf edilmiştir. (Wikiquote)
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
37
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Erdal Kart
Erdal Kart
57K UP
Yazar 15 Haziran 2018 9 dk.

Hayatımızın bir parçası haline gelen medya, gündelik hayatımızın merkezine yerleşmiştir. Dünyada ve çevremizde yaşanan gelişmeleri takip etmek için medyadan yararlanırız. Günün her anında etkileşim içerisinde olduğumuz medyanın en sık başvurduğumuz içeriği haber metinleridir. Medyanın en çok yararlandığımız, gelişen teknoloji, görsel ve tasarımsal tekniklerle süslenen haber metinlerini anlamak için haber kavramını iyice irdelememiz gerekmektedir.

Literatürde haber tanımlarına ilişkin çok sayıda değerlendirmeler mevcuttur. Bu değerlendirmelerde ortak bir görüş ve tanım bulunamamıştır. Araştırmacıların haber tanımı konusunda görüş birliği sağlayamamış olsa da birçok tanım literatüre girmiştir. İlk yapılan haber tanımlarında “olan her şey haberdir”, “dün bilmediğiniz haberdir”, ”insanların üzerinde konuştuğu haberdir”, “haber okuyucuların öğrenmek istedikleridir” şeklinde tanımlar dikkat çekmektedir (Tokgöz, 2013: 52-53).

35
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Ebru Tuba Ölçücü
felsefeyle uğraşıyorum 30 Kasım 2023 Sen de Cevap Ver

Bu soruya hem felsefik bir bakış açısı kazandırmak hem de sorunun cevabıyla birlikte biraz içimi dökmek istiyorum;

Bir yıl önce ne olursa olsun, yarın ne olursa olsun, her zaman buradasınız, şu anda. Şüphesiz çoğumuz aynı anda birden fazla şey hakkında endişelenme nevrotik sanatını mükemmelleştirdik. Geçmiş ve gelecekle ilgili endişelerin, şu anda endişeli, hüsrana uğramış, depresif ve umutsuz hissedeceğimiz noktaya kadar şimdiki zamana bakış açımızı gölgelemesine izin veririz. Diğer taraftan, çoğu zaman kendimizi "bir gün"ün bugünden daha iyi olacağına inandırırız ve tatminimizi, belirlediğimiz önceliklerimizi ve mutluluğumuzu erteleriz. Bize ileriyi planlamamızı söyleyen zihinsel dinamikler yalnızca aleyhimize işleyecek ve "bir gün"ün asla gelmemesini sağlayacaktır. Önemli olan tek zaman şimdidir. Ancak çoğu zaman anın geçip gitmesine izin veririz. İşteyken tatilde olmayı hayal ediyoruz ve uzaktayken bir iş dağına geri dönmenin endişesini yaşıyoruz.

Bazen de geçmişe fazla daldığımız için geçmişimiz şimdiki anı mahveder. Örneğin birisinin çay içip “Bu geçen seferki kadar güzel değil” diye düşünmesi, geçmişin şimdiki anı gölgelediği bir durumdur. Kişinin odağını mevcut deneyime kaydırması önemlidir. Kişi, çayı daha önceki bir deneyimle karşılaştırmak yerine, çayın kendine özgü tadını, aromasını ve sıcaklığını o andaki takdir etmeye çalışmalıdır.

Tüm Reklamları Kapat

Aslında geleceğin ne getireceğine dair hiçbir garanti yok ve üzerinde gerçekten kontrol sahibi olduğumuz tek zaman şu an. Şimdiki ana odaklanmak, genellikle finansal kaygılar, çocuklarımızla ilgili kaygılar veya kendi yaşlanmamız ve nihai ölümümüz gibi gelecekteki potansiyel olaylarla ilgili kaygılardan kaynaklanan korku ve kaygıyı azaltmaya yardımcı olur.

Kaygıyla mücadele etmenin en etkili yolu, odağınızı şimdiki zamana döndürmeyi öğrenmektir. Mark Twain bir keresinde şöyle demiştir: "Hayatımda bazı korkunç şeyler yaşadım, bunların bazıları gerçekti." Şu ana odaklanmayı sürdürmeye çalışın. Çabalarınız önemli getiriler sağlayacak. Bugün hayatın tadını çıkarın, şimdiyi yaşayın ve mutlu kalın.

Mark Twain
Mark Twain
Britannica
5
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close