Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Eda Alparslan
Aktaran 13 saat önce 2 dk.

Autonomous University of Barcelona'dan araştırmacıların Chemosphere dergisinde yayınladığı çalışma, polimerlerden üretilen poşet çayların demlenirken milyarlarca nanoplastik ve mikroplastik saldığını detaylarıyla açıklıyor. Çalışma bu salınımın insan bağırsak hücrelerinde emilebildiğini ve bunun sonucunda kan akışına karışarak tüm vücuda yayıldığını gösteren ilk çalışma niteliğinde.

Günümüzde plastik atıkların sebep olduğu kirlilik, gelecek nesillerin sağlık ve refahını her geçen gün daha çok etkileyen ciddi çevresel sorunlara yol açmakta. Gıda paketlemesi, nano ve mikroplastiklerin sebep olduğu kirliliğin ve bu parçacıkların insanlar tarafından solunmasının ve sindirilmesinin temel kaynaklarından birisi.

1
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Taner Beyter
Taner Beyter
395K UP
Yazar 14 Ekim 2019 23 dk.

Şu an önümde bir ağaç görüyorum ancak bundan ne kadar emin olabilirim? Gerçekten önümde bir ağaç olduğundan şüphe duymak ve sanrı görüyor olabileceğimi hesaplamak ne kadar ileriye götürülebilir bir anlayıştır? Bu pozisyonda takınacağımız şüpheci tavır doğru inançlarımızı gerekçelendirmiş olsak dahi makul müdür?

Önümde gerçekten bir ağaç olabilir ve hatalı bir şüphecilik içinde olabilirim, önümde ağaç olmayabilir ve doğru bir şüphecilik içinde olabilirim; aynı zamanda sanrı görüyor olabileceğimin de farkındayım. Bilgi olmasalar dahi temeli sanrılara dayanan gerekçelendirilmiş inançlara sahip olma olasılığımız hiç de düşük değilmiş gibi görünüyor.

141
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 10 Nisan 2011 19 dk.

Meme ucu (İng: "nipple"), memenin yüzeyinde dışarı doğru çıkıntı yapan ve süt kanalları aracılığıyla bir dişinin sütünü dışarı salgılamasını sağlayan doku bölgesidir.[1] "Göğüs" ile "meme" aynı şey değildir ve biri diğerinin "kibar formu" da değildir; göğüs ile memeyi eş anlamlı kullanmak, anatomik/bilimsel olarak tamamen hatalıdır. Her bir meme ucu (aynı zamanda "meme papillası" veya "emzik" olarak da adlandırılır), uç çevresinde silindirik olarak düzenlenmiş 15-20 adet süt kanalının çıkışlarını içeren, küçük bir deri çıkıntısıdır.

Süt, meme ucundan pasif bir şekilde çıkabileceği gibi, düz kas kasılmaları yoluyla aktif bir şekilde de atılabilir. Meme ucunun etrafında, meme ucuyla büyük oranda aynı renkte olan ama vücudun geri kalanından koyu olan dairesel bir bölge bulunur; bu bölgeye areola adı verilir.

144
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Blog Yazısı
Deniz Kılıç
Blog Yazarı 3 dk.

Rüyalar inanılmaz olaylardır ve hayatınızın yaklaşık 6 yılını uyuyarak geçirdiğinizi düşünürsek, genelikle hemen unutulmak üzere onları bir kenara atmanız oldukça garip.

Beyinimiz gece boyu işe çıkar ve bize en inanılmaz, tuhaf, ve anlaşılan genelikler rastgele görüntü ve hikayelerin bazılarını getirir. ama …. rüyalar nelerdir? Ve birçok bilim kurgu hikayesi ya da filiminde olduğu gibi, rüyamızı kaydedip ne gördüğümüzü anlayabilir miyiz? Daha önce beyin dalgalarına atıfta bulunan insanları duymuş olabilirisiniz, ama hiç durup düşündünüz mü: bunlar gerçek dalgalar mı, ve… bilgi taşıyorlar mı ? Beyin dalgaları , mesela, radyo dalgalarına mı benziyorlar ? Cevap: evet hem radyo hem beyin dalgaları, ışık hızında hareket eden dalgalar olan elektromanyetik radyasyon formlarıdır.

13
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Eylül K. Y.
Eylül K. Y.
52K UP
Matematik Son Sınıf Öğrencisiyim ve Kuantum Mekaniği Dersleri Aldım 6 gün önce Sen de Cevap Ver
Bu soru, Deniz A. tarafından sorulmuştur.

Şimdi öncelikle matematik ve ya fizik 1-2 temellerinin zaten varolduğunu varsayarak sana birkaç güzel kitap ve konu dizisi önerisinde bulunacağım. Eğer bu temel matematik ve fizikte eksiklerin varsa diğer arkadaşın yazdığı gibi serway fizik 1-2 (Çoğu üniversitede ders kitabı) kullanman ve herhangi bir genel matematik kitabı ile analiz 1-2 öğrenmeni öneriyorum.

Elektromanyetizma İçin:

Öncelikle elektrik ve manyetik alanları öğrenmelisin. Elektrik yükü nedir, elektrik alan nasıl çalışır, manyetik alanlar nasıl oluşur gibi temel kavramlar (serway fizik 2 kitabında elektrik alan ve yükleri kapsamlı bir şekilde anlatılıyor, yine de tüm kitabı değil de seni ilgilendiren yerleri çalışmanı öneririm)

Daha sonrasında Maxwell denklemleriyle alakalı konulara girebilirsin, zaten daha sonra önün açılacaktır emin ol.

Tüm Reklamları Kapat

Ek olarak sana elektromanyetizma için muazzam bir kitap önerebilirim "Griffiths - Introduction to Electrodynamics" Bunun türkçe çevirisi bulunuyor.

Termodinamik İçin:

Sırasıyla Termodinamiğin üç temel yasasını öğrenmen gerek;

1- Enerjinin korunumu

2- Entropi

Tüm Reklamları Kapat

3- Mutlak sıfırda entropi

Bunları sırası ile öğrenmeni tavsiye ediyorum, bunlar içinde sana muazzam bir kitap ismi vereceğim :)

"Feynman - Feynman Lectures on Physics 1-2-3" Kitabın 3 ciltinide öneririm baya güzel ve sade anlaşılabilir anlatımı var. İlk cilt daha temel fizik konularını (mekanik, enerji, ısı, temel termodinamik vs) kapsıyor. İkinci cilt elektrik ve manyetizma üzerine odaklanır ([Alternatif] 1.Kısımda önerdiğim kitap yerine tercih edebilirsin). Üçüncü cilt ise termodinamik ve istatistiksel mekanik gibi konuları kapsar.

Bana sormak istediğin bir soru olursa buradan veya discord üzerinden (profilimde var) iletişime geçebilirsin! İyi çalışmalar.[1][2][3][4]

Kaynaklar

  1. R. P. Feynman. (2016). Feynman Fizik Dersleri Cilt 1. ISBN: 9786051713441. Yayınevi: Alfa Bilim.
  2. R. P. Feynman. (2016). Feynman Fizik Dersleri Cilt 3: Kuantum Mekanigi. ISBN: 9786051713595. Yayınevi: Alfa Yayincilik.
  3. R. P. Feynman. (2016). Feynman Fizik Dersleri Cilt 2: Elektromanyetizma Ve Madde. ISBN: 9786051713588. Yayınevi: Alfa Yayıncılık.
  4. D. J. Griffiths. (2011). Elektrodynamik. ISBN: 9783868940572. Yayınevi: Pearson Deutschland GmbH.
0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Feyza Emre
Feyza Emre
29K UP
Çeviren 4 Mayıs 2021 4 dk.

Güçlü bir okyanus yırtıcısı olan ve soyu onlarca milyon yıl önce tükendiği sanılan sölekantların, 1938’de Güney Afrika kıyılarında canlı olarak yakalanması, bilim camiasında büyük bir heyecan yaratmıştı. Keşfedilen balığın anatomisi, fosil kayıtlarındaki sölekantlarla neredeyse aynı gözüktüğü için bu tür, sonradan "yaşayan fosil" olarak bilinir oldu. Sölekantların yapısındaki değişimler ufak gibi gözükse de, Toronto Üniversitesi'nden araştırmacıların yaptığı bir çalışma, sölekant genomunun bambaşka bir hikâye anlattığını söylüyor.

Araştırmacılar, Afrika sölekantı olarak da bilinen Latimeria chalumnae türünün, 10 milyon yıl kadar önce, başka balık türleriyle karşılaşarak, 62 yeni gen kazandığını ortaya çıkardılar. Gen dizilimleri, bu yeni genlerin "bencil genler" olarak da bilinen transpozonlar (zıplayan genler) sayesinde kazanıldığını gösteriyor. Transpozonlar, tek amacı kendilerinin daha fazla kopyasını oluşturmak olan ve bazen bunu, bir türden diğer türe geçerek başaran "parazitik DNA elementleri" olarak tanımlanabilirler.

15
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
NGC 6888: Hilal Bulutsusu

Hilal Bulutsusu olarak da bilinen NGC 6888 parlak ve yüksek kütleli merkezi yıldızından rüzgarlarla saçılan yaklaşık 25 ışık yılı genişliğe sahiptir. Üçlü astro-görüntücülerden oluşan bir ekip (Joe, Glenn, Russell) kozmik balonun bu keskin portresini yarattı. Üçlünün teleskobik işbirliği, hidrojen ve oksijen atomlarının ışığını izole eden 30 saatten fazla dar bant görüntü verisi topladı. Oksijen atomları, ayrıntılı kıvrımları ve filamentleri kaplıyor gibi görünen mavi-yeşil tonu üretmektedir. NGC 6888’in bulutsunun içerisinde görülebilen merkezi yıldızı, Worf-Rayet yıldızı (WR 136) olarak sınıflandırılmıştır. Yıldız, dış kabuğunu her 10.000 yılda bir Güneş’in kütlesine eşdeğer miktarda saçan kuvvetli bır yıldız rüzgarıyla atmaktadır. Bulutsunun karmaşık yapıları, muhtemelen bu kuvvetli rüzgarın daha erken bir aşamada atılan malzeme ile etkileşiminin sonucudur. Yakıtını müthiş bir hızda yakan ve ömrünün sonuna doğru ilerleyen bu yıldız, sonunda muhteşem bir süpernova olarak patlamalıdır. Bulutsu bakımından zengin takımyıldız Kuğu’da bulunan NGC 6888, yaklaşık 5.000 ışık yılı uzaktadır.

17 Haziran 2021 Günün Astronomi Fotoğrafı (NASA APOD)

📸 Kaynaklar ve Katkıda Bulunanlar:
Görsel Kaynağı & Telif Hakkı: Joe Navara, Glenn Clouder, Russell Discombe
Çeviren: Ege Can Karanfil
Çeviri Editörü: Eda Alparslan

🔗 Tüm APOD içeriklerini görmek için:
https://evrimagaci.org/apod
Mücahid Köse
Çeviren 15 saat önce 4 dk.

Bilim insanları, iyi bir sınıflandırma sistemine sahip olmayı oldukça önemserler. Nesneleri kategorize etmek ve onları etiketlendirmek birçok bilimsel süreç için kritik bir adımdır; üstelik titizlikle hazırlanmış taksonomik tabloları bir bütün halinde gözden geçirmek de bilimsel sürecin en tatmin edici yanlarından biridir. Aristoteles'in ilk bilim insanlarından biri olarak kabul edildiği düşünüldüğünde dünyayı kategorilere ayırmaya bu kadar düşkün olması pek de şaşırtıcı değildir. Aristoteles, hayvanları "kanı olanlar" ve "kanı olmayanlar" diye ayırdı; bazılarını "karada yaşayanlar", diğerlerini "denizde yaşayanlar" olarak sınıflandırdı.[1] Ancak en ünlü Aristoteles kategorilerinden biri, Batı düşüncesinde tüm canlılar üzerine olan anlayışı şekillendiren bir ayrımdır. İşte bu ayrım, "ruhun (bilincin) bölünmesi" olarak bilinir.[2]

Aristoteles, her biri bir öncekinin üzerine inşa edilen üç tür ruh (bilinç) olduğunu savunmuştur.[3] Bunlar şu şekildedir:

6
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 29 Ekim 2016 10 dk.

Albert Einstein, 17 Eylül 1933 tarihinde Türkiye'ye bir mektup göndererek 40 Yahudi bilim insanının Türkiye'de idame edilmesi talebinde bulunmuştur. Mektubun gerçekliği, 1949 yılında Princeton Üniversitesi'nde öğrenci olan Münir Ülgür tarafından da doğrulanmaktadır. Ülgür, Einstein ile konuştuğunda, laf Türkiye ve Mustafa Kemal Atatürk'ten de açılmıştır. Ülgür'ün anlattığına göre Einstein şöyle demiştir:

Bir süre daha sohbet eden ikilinin arasında geçen konuşmada Einstein'ın söylediği şu sözler de ilgi çekicidir:

197
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Söz
Halis Gönül
Alıntıyı Ekleyen 5 gün önce
Hiçbir şey bilmeyen hiçbir şey sevmez. Hiçbir şey yapmayan hiçbir şeyden anlamaz. Hiçbir şeyden anlamayan kişi değersizdir. Ama anlayan kişi hem sever, hem fark eder, hem de görür... Bir şeyin özünde ne kadar bilgi varsa o kadar büyük sevgi vardır... Bütün meyvelerin çileklerle aynı anda olgunlaştığını düşleyen, üzümler hakkında hiçbir şey bilmiyor demektir.
Kaynak: Sevme Sanatı
7
1 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Begüm Sönmez, Emre Akman Ve Hüseyin Atala
Begüm Sönmez, Emre Akman Ve Hüseyin Atala Seslendiren 4 gün önce 21:10
Plastiklerin Kalbe Zararı - İyonlaşmada Yeni Bulgular - Aşı Kolunun Antikora Etkisi... Hepsi ve daha fazlası bu bölümde!
7
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 8 Temmuz 2015 17 dk.

İnsan, bilimsel açıdan oldukça muğlak bir terimdir. Bunun 2 temel nedeni var: İlki, "insan" sözcüğünün bilimsel bir terim olmaması. Bu, bir canlının halk arasındaki ismidir. Örneğin "çayır köpekleri" ismi, bir canlının halk arasındaki adıdır. Fakat canlı bir köpek türü değildir; Cynomys cinsi sincaplara halkın taktığı isimlerdir. Bunun birçok örneği vardır: dağ keçisi, keçi değildir. Yeleli kurt, kurt değildir. Kral kobra, gerçek bir kobra değildir. En fenası, "tavuskuşu mantis ıstakozu" ne bir tavuskuşudur, ne bir mantistir, ne de ıstakozdur. Bu sorun nedeniyle bilim camiasında türler, tür isimleriyle anılırlar. İnsan da farksızdır. İnsan sözcüğü halk arasında kullandığımız bir isimdir ve hepimiz "insan" derken ne kastettiğimizi biliriz. Ancak bilimsel terminolojide dikkatli olmak gerekir; zira terimler çok iyi tanımlanmazlarsa, iletişimde ve araştırmalarda büyük sorunlar çıkacaktır. Buna az sonra döneceğiz.

İnsan sözcüğünün bilimsel olarak pek anlamlı olmamasının ikinci nedeni ise evrimdir. Evrimsel süreçte canlılar çok yumuşak bir şekilde değişirler. Bir tür, yeni bir türe son derece ufak basamakların birikimiyle geçer. Dolayısıyla canlıları sınıflandırmak çok güçtür. Bu nedenle taksonomistler (ya da "taksonomlar"), paleontologlar, arkeologlar ve antropologlar sürekli birbirleriyle kavga ederler. Türler arası geçiş öylesine yumuşak, evrim öylesine narin bir süreçtir ki; türleri net çizgilerle birbirinden ayırmakta zorlanırız. Ne zaman ki araya yeterince zaman koyarız, o zaman iki tür arasındaki fark daha belirgin hale gelir. Fakat bu defa da eklediğimiz zamandan ötürü kimi zaman aradaki geçişte bulunan türleri atlayabiliriz. Bu nedenle bilim insanları son derece titiz bir şekilde çalışarak türleri isimlendirmeye ve birbirinden ayırmaya çalışırlar. Böylelikle evrimsel süreçte hangi türün hangisinin atası olduğu, kimin kimden evrimleştiği, hangi türlerin daha yakın, hangi türlerin daha uzak akraba oldukları anlaşılabilir. 

168
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ayşenur Tanyıldız
Yazar 17 Aralık 2020 4 dk.

Siyaset, yalan ve hakikat arasındaki ilişki pek çok düşünür tarafından tartışılmıştır: Siyasette yalan haklı bir araç mıdır? Yalandan sıyrılmış bir siyaset mümkün müdür? Bunlar gibi sorular, düşünürler tarafından irdelenmiştir. Bu yazıda, Hannah Arendt’in siyaset ve yalan hakkındaki görüşlerinden bahsedeceğiz.

Yalan, siyasi erdemler arasında sayılmamaktadır; ancak yalan, siyasette bir koşul olarak kabul edilmektedir. Peki yalan gerçekten siyasetin özünde bulunur mu? Arendt bu soruyu şu biçimde sorar:[3] "Dünya yıkılsa da adalet yerini bulmalı mıdır?" Arendt’in buna cevabı evettir: "Fiat Justitia, pereat mundus" der. Yani "Adalet yerini bulsun, gerekirse Dünya yıkılsın." Arendt’e göre adaletten yoksun bir dünyada yaşamak anlamsızdır.

45
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Öne Çıkan EtkinlikKültürel Etkinlik
Evrim Ağacı Ankara Topluluğu
Etkinliği Ekleyen 1 hafta önce Ankara₺3.800,0017 Mayıs
Çatalhöyük/Konya, Taşkent Fosil Arazisi Gezisi
17 Mayıs 2025 06:30 tarihinden 18 Mayıs 2025 20:00 tarihine kadar.

Evrim Ağacı Ankara Topluluğu gezi serisinin ikinci gezisinde Çatalhöyük/Konya, Taşkent Fosil Arazisine gidiyoruz!

Çatalhöyük arkeolojik alanı günümüzden 8000 yıl öncesine tarihlendirilmekte ve insanlık tarihi açısından tarım devrimi, kent yaşamı ve hayvanların evcilleştirilmesi gibi konularda eşsiz sanatsal ve kültürel eserler barındırmaktadır.

Konya Arkeoloji Müzesinde Çatalhöyük ve Konya çevresinden ve Antik Roma dönemine ait eserler bulunmaktadır. 

Konya kent merkezi ise Selçuklu başkenti olması nedeni ile hem mimari hem de Anadolu kültürel bağlamında gezilecektir. 

Taşkent Fosil Arazisinde Permiyen döneminde, yaklaşık 252 milyon yıl önce yaşamın %95'inin silindiği Dünya'nın en büyük yok oluşunun izlerini görebileceğimiz Dünya'daki 10 noktadan biri olan Taşkent fosil yatağı yer almaktadır.



Bilim ve tarihi bir araya getiren bu gezimizde siz de kaşiflerimiz arasında yer alın.

Gezide, Dr. Babür Erdem ve Timuçin Alp Aslan, MA. hocalarımız bulunacaktır.

Evrim Ağacı Ortak Kurucusu olan Dr. Babür Erdem, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Biyolojik Bilimler Bölümü’nde doktorasını tamamlamıştır. Araştırma alanları davranış biyolojisi, hesaplamalı biyoloji ve evrimsel biyolojidir. Bu konularda yayımlanan çeşitli makaleleri vardır. Ayrıca TÜBİTAK destekli projelerde yürütücülük yapmış ve birçok projede yer almıştır. Şu anda ODTÜ Robotik ve Yapay Zekâ Merkezi’nde araştırmacı olarak çalışmaktadır.

Timuçin Alp Aslan, M.A., Orta Doğu Teknik Üniversitesi Tarih bölümünden lisans derecesini almıştır. Bologna Üniversitesi’nde Latince, Koç Üniversitesi Kapadokya Okulu, Nümizmatik okulu ve Çevresel Arkeoloji programları gibi uluslararası etkinliklerde yer almıştır. Ankara Çayyolu Höyük, Muğla – Milas Labraunda antik kutsal alanı ve Yunanistan’da Büyük İskender’in ilk başkenti Pella’da alan çalışmalarında bulunmuştur. Turist rehberliği alanında yüksek lisans derecesi vardır.

Devamını Göster
10
0 Yorum
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ela Kursak
Seslendiren 30 Ekim 2022 11:35
Ela ile Eddie, bu bölümde Simya'yı öğrenmeye başlıyorlar.
46
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.

Kreosus

Kreosus'ta her 50₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.

Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.

Patreon

Patreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.

Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.

YouTube

YouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.

Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.

Diğer Platformlar

Bu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.

Giriş yapmayı unutmayın!

Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.

İnceleme
Emre Şiğva
Emre Şiğva
56K UP
İnceleyen10 7 Mart 2022
Gerçekleri öğrenmeyi ve onlardan zevk almayı seviyorsan doğru yerdesin evrimağacı
Youtube Kanalı
9.9/10
(1133 Kişi)
Puan Ver
Karanlığı Bilimle Fethet!
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
17
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Anıl Ağay
Anıl Ağay
102K UP
Alıntıyı Ekleyen 22 Mart 2023
Büyük gruplar halindeki aptal insanların gücünü hafife almayın.
Kaynak: Brain Droppings (Brain Droppings)
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
56
1 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close