Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Efsan Avcu
Efsan Avcu
3,290 UP
Çeviren 14 Ağustos 2017 6 dk.

Neden bazı organizmalar (somon balığı, bambu bitkisi, birçok böcek türü ve tüm tahıl bitkileri) çoğalır çoğalmaz ölürken, diğerleri defalarca çoğalabilmektedir?

Birçok bitki ve hayvan türleri ilk üreme işleminden sonra ölümle sonuçlanan yaşam öykülerine sahiptirler. Bu duruma “semelparite” adı verilirken diğerine “iteroparite” (iteroparity) (art arda çoğalabilen yaşam türü) adı verilir. Bitki türleri için bazen monokarpi (monocarpy) ve polikarpi (polycarpy) terimleri semelparite ve iteroparite yerine kullanılmaktadır. Ancak, monokarpi bitkinin tümünü kapsamadan sadece ilk üreme işlemi gerçekleşen filizin ölümü için de kullanılabilmektedir.

58
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Deha Kaykı
Deha Kaykı
199K UP
Aktaran 5 gün önce 3 dk.

ArXiv'de ön baskı olarak yayımlanan yeni bir çalışma, karanlık maddenin evrenin ilk yıldızlarında yalnızca kütle çekimsel değil, kimyasal evrimsel süreçlerde de etkili olabileceğini öne sürüyor. Lina Yıldız ve Deha Kaykı tarafından, GTIIT’te (Guangdong Technion – İsrail Teknoloji Enstitüsü) görev yapan fizikçi Prof. Dr. Marcelo F. Ciappina danışmanlığında yürütülen bu çalışma; yıldız içi termodinamik yapılar ve nükleer tepkimelerin karanlık madde kaynaklı enerji enjeksiyonu ve istatistiksel dağılım değişimleri ile nasıl dönüştürülebileceğini kapsamlı bir model üzerinden ele alıyor. Bu yaklaşım, karbon ve nitrojen gibi biyojenik elementlerin üretiminde artışa, oksijen sentezinde ise azalmaya yol açan bir nükleosentez senaryosunu simüle ederek özellikle karbon açısından zengin ve metal bakımından yoksul (CEMP) yıldızların gözlemsel spektrumlarıyla yüksek uyum gösteriyor.

Araştırma, klasik yıldız evrimi modellerinin açıklamakta yetersiz kaldığı CEMP-no yıldızlarının anomalik C/O oranlarını karanlık madde etkisi ile açıklamayı hedef almaktadır. Bu bağlamda, karanlık maddenin yalnızca kütleçekimsel etkilerle değil, aynı zamanda termodinamik yapılar üzerindeki etkileriyle de erken yıldızlarda nükleer tepkime dengelerini değiştirebileceği varsayımı öne çıkarılmıştır. Özellikle zayıf etkileşimli kütleli parçacıkların yıldız çekirdeklerinde termalleşerek çift yok oluş süreçleri aracılığıyla ısı enjekte edebileceği fikri, çalışmanın hesaplamalı temelini oluşturmaktadır.

13
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 18 Nisan 2019 14 dk.

Hayvanların ölüme nasıl tepki verdikleri uzun bir süredir insanların ilgisini çekmektedir.[9] Ancak bu konudaki sistematik çalışmalar oldukça yenidir; öyle ki, bu alandaki bilimsel sahaların tanımlanması bile sadece birkaç sene öncesine dayanmaktadır.[10] Buna rağmen, özellikle de yas tutma, matem tutma, keder sergileme gibi davranışlar, hayvan davranış bilimcilerin (etologların) giderek yükselen ilgi alanları arasında bulunmaktadır.[11]

Bu yazımızda, hayvanların ölüm sonrasında sergiledikleri bazı tepkilerden yola çıkarak, bilimsel araştırmaların bu konuda neler söylediğine bakış atacağız. Bunu yapmadan önce, bazı kavramları netleştirmekte fayda görüyoruz:

263
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 8 Ekim 2022 14 dk.

Akademik temeli ekonomi sahasında olan Meksikalı politikacı Josefina Eugenia Vázquez Mota, istatistiklerle ilgili şöyle söylüyor:

Gerçekten de istatistikler son derece tehlikeli oyuncaklardır. Birçok bilim insanı ve filozof buna dikkat çeken sözler söylemişlerdir. Örneğin Mark Twain, "Gerçekler inatçı olsa da, istatistikler daha fazla eğilip bükülebilir yapıdadır." diyerek tehlikeye işaret etmiştir. Kimi zaman Twain'e, kimi zamansa İngiliz başbakanı Benjamin Disraeli'ye atfedilen bir diğer meşhur söz ise şöyledir:

95
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Avc1 _
Avc1 _
104K UP
Felsefe bilgisine ve analitik düşünceye sahibim. 4 gün önce Sen de Cevap Ver
Bu soru, Musti You tarafından sorulmuştur.

Adaletin insan ürünü olmasının da payı olacaktır ki evrenin kaos dolu ihtimalleri arasında herkese uygun bir adalet ortamı sağlanamaz. Tarihte nasıl toplumları oluşturan egemen güçse adaleti yöneten de egemen güç vardır. Birkaç yüzyıl öncesi bu güç krallara aitken günümüzde halkın seçtiği yöneticilere ait. Her egemen güç -eğer mevcut toplumu o gücün altında olmayı kabul ettiği sürece- istediği adaleti sağlayabilir. (J.J. Rousseau'un Toplum Sözleşmesi adlı kitabında güç-toplum ilişkisi güzelce anlatılmaktadır)

Nasıl her şeyin bir toplumu, iyi ve adil yöneticisi yoksa mutlak adalette yoktur. Dünya hiçbir zaman kendi koşullarında adil olmazken. İnsanların haklar ortaya atmasıyla beraber bunu savunan adaletin her yere ulaşması beklenemez. Sadece insanlık için konuşmuyorum. Canlılık, eşit koşullara ve canlı olduğu için haklara sahip olmadı. Bunu fark etmiş olan insanoğlu, günümüz çağına doğru daha yeni yeni adaleti dünyaya yaymıştır. Her bir yüzyıl bir öncekinden biraz daha adaletli olmaya çalışmıştır. Ancak mutlak bir sonuca daha yaklaşılamadı.[1]

Adaletsizlik, kavramının sınırları çağlar boyunca değişmektedir. Çünkü doğrular sürekli değişkendir. Kimi çağda bu doğrular köleleri özgürleştirmeye çalışırken kimi çağda ise ırkların üstünlüğü olmadığını anlatmaya çalışmıştır. Bundan dolayı adaletsizliğin en temel sebeplerinin farklılıklar ve ayrımlar olduğunu açıkça dile getiririm. Mutlak adaletin sağlanamama sebebi de budur. Farklılıklar canlılar için elzemdir. Eğer farklılıkları dikkate almanın eşitsizlik olduğunu insanların tamamına anlatabilirsek, o zaman yönetimine karışılmadan bile adaletin ele aldığı konulardan biri olan eşitlik sorununu çözebiliriz.

Tüm Reklamları Kapat

Kaynaklar

  1. Serap Akgün. Adil Dünya İnancı Ve Toplumsal Sonuçları. Alındığı Tarih: 29 Mayıs 2025. Alındığı Yer: ResearchGate | Arşiv Bağlantısı
3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı
Çeviren 7 Şubat 2020 2 dk.

Duke Health araştırmacıları tarafından yürütülen bir araştırmaya göre; kalıtsal bir genetik eğilim, bir kişinin antibiyotiğe dirençli stafilokok enfeksiyonlarla başarılı bir şekilde mücadele etme olasılığını artıyor olabilir (Stafilokok, Latince Staphylococcus; mikroskop altında yuvarlak üzüm taneleri gibi görünen bir bakteri cinsidir).

Elde edilen bulgular, bazı insanlara metisilin dirençli Staphylococcus aureus enfeksiyonlarına (MRSA) karşı kalıcı olarak yatkınlık kazandıran genetik faktörlere ilişkin önemli bilgiler veriyor. Ayrıca bu bulgular, mevcut tedavi yöntemlerinin geliştirilmesine de katkıda bulunabilir.

26
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 5 Kasım 2020 19 dk.

Depremler, yeryüzündeki en güçlü, potansiyel olarak en ölümcül doğa olaylarından birisidir. Ayaklarımızın altındaki yer sarsılır, içinde yaşadığımız binalar (veya atalarımız için konuşuyorsak, mağaralar) sallanır ve çöker, depremlerle tetiklenen tsunami ve heyelan gibi olaylar dolayısıyla ek yıkımlar yaşanır. Bu ürkütücü ve olası bir felakete en iyi şekilde hazırlık yapmak haricinde üzerinde hiçbir kontrolümüz olmayan doğa olayını izah etme güdüsü, en temel merak dürtümüzden kaynaklanmaktadır. Depremler gibi devasa güçte olayların, hiç beklenmedik anlarda yaşanıp, bir ömür boyu canla başla inşa ettiklerimizi yok edivermesini anlamlandırmak isteriz. Bunu yapamadıkça veya bilimsel yöntemlerle yapılan izahları belki rasyonel olarak değil ama, duygusal olarak tatmin edici bulmadığımızda, bilim dışına yöneliriz.

Bu yönelmenin bir boyutu ruhanidir/dinidir: Depremler, tarih boyunca bir çeşit "cezalandırma" ve "tanrıların öfkesi" olarak görülmüştür. Belirli ahlaki normlara uymayanların cezalandırılmasının veya belirli buyrukların dışına çıkılması sonucu inanılan bir tanrının öfkelenmesinin, yerin sallanması ile bize bildirildiğine inanılmıştır. Bu yorum günümüzde her ne kadar oldukça azalmışsa da, halen felaketler sonrasında "karşı taraftan", "öteki gruptan" veya "dış gruptan" olan bireylerin sırf farklı oldukları için cezalandırıldığını ve "Tanrı'nın gazabına uğradığını" iddia eden insanlar bulmak mümkündür. Bu tür bir yorum, modern bilimin sınırları dışında kaldığı için, burada detaylandırılmayacaktır.

115
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tayfun Türkmen
Etkinliği Ekleyen 8 saat önce ÇevrimiçiÜcretsiz4 Haziran
MİNTEK Konferansları: Sağlıkta Yapay Zeka ve Giyilebilir Teknolojiler
04 Haziran 2025 21:00 tarihinden 04 Haziran 2025 22:00 tarihine kadar.

Yapay zeka destekli sistemler ve giyilebilir teknolojiler, sağlık hizmetlerini kökten dönüştürüyor. Bu dönüşümün arka planını, bilimsel verilerle öğrenmeye hazır mısınız?

🎙️ Konuşmacı: Doç. Dr. Leyla Türker Şener
📍 İstanbul Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi & TETFİT CEO’su
🎙️ Moderatör: Prof. Dr. Ali Ayyıldız

📅 Tarih: 4 Haziran 2025, Çarşamba
🕘 Saat: 21:00 (TSİ)
🌐 Canlı Yayın Adresi: www.mintekder.com/tv
💡 Katılım: Ücretsiz

Bu konferans, sadece teknolojik bir güncelleme değil; sağlıkta çığır açan bir perspektif.
Kaçırmayın!

Devamını Göster
1
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Zenit Tercüme İzmir O. Kürşat Serttürk
Alıntıyı Ekleyen 6 gün önce
Büyük Patlama aslında zaman ve mekandaki ufkumuzdur. Eğer onu tarihimizin başlangıç noktası olarak kabul ediyorsak, bu sadece kolaylık ve daha iyisi olmadığı içindir. Biz, bir okyanusun önünde duran kaşifler gibiyiz: Ufkun ötesinde bir şey olup olmadığını göremiyoruz. (Almanca'dan çeviri)
(Hubert Reeves)
Kaynak: Anfang und Zukunft des Universums, H. Zaun
7
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Uganda Bugisu AA Yöresel Kahve 1000 gr

Uganda Bugisu AA Yöresel Kahve 1000 grUYARI: Bu ürün, müşterilerimizin tercihine göre özel olarak öğütülerek (veya hiç öğütülmeden) temin edilmektedir; yani müşteri talebine özel olarak hazırlanmaktadır. Bu nedenle lütfen sipariş notlarına talep ettiğiniz öğütme türünü ekleyiniz:

  1. Çekirdek (Öğütme İstemiyorum)
  2. Filtre Kahve Makinesi,
  3. Espresso (Öğütülmüş),
  4. French Press,
  5. Moka Pot,
  6. Hario V60,
  7. Aeropress,
  8. Metal Filtre,
  9. Chemex – Pour Over.

Tercih belirtilmemesi halinde öğütülmemiş çekirdekler gönderilecektir ve tarafınızdan öğütülmesi veya değirmen olan bir yerde öğüttürülmesi gerekecektir.

Devamını Göster
₺1,212.00
Uganda Bugisu AA Yöresel Kahve 1000 gr
İnceleme
Adam Hussein
Adam Hussein
106K UP
İnceleyen 6 gün önce
sefiller daha iyi anlatılamazdı ben bu kştabın çizgi film halindekini 6 yaşındayken izledım ama anlamamıştım ve çok odaklanmamıştım . 13 yaşımda ise kitabı okudum ve bayıldım.
gerçekten evrim ağacında gezinirken ve önümde sefilleri görünce hemen tıkladım çünkü yazacak çok şey gördüm ama şuan nedense kelimeleri seçemiyorum nedense bence siz en iyisi hemen okuyun
9.8/10
(16 Kişi)
Puan Ver
Hasan Âli Yücel Klasikler Dizisi CCL (250) - Fransızca Aslından Çeviren: Volkan Yalçıntoklu
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Fatma Nur İnakçı
Aktaran 22 saat önce 3 dk.

Panama kıyılarındaki Jicarón Adası'nda ilginç ve bir o kadar da endişe verici bir olay yaşanıyor. Araştırmacıların 19 Mayıs'ta Current Biology'de yayınladıkları rapora göre, Jicarón Adası'nda yaşayan beş genç kapuçin maymunundan oluşan bir çete, uluyan maymunların yavrularını kaçırmaya başladı.[1] Bu olayın nedeni net olarak bilinmiyor olsa da kaçırılanlar için genellikle ölümcül oluyor. Almanya'nın Konstanz kentindeki Max Planck Hayvan Davranışları Enstitüsü'nde evrimsel davranış ekolojisti olan Brendan Barrett şöyle diyor:

Primatlar arasında bebek kaçırma olayları nadir değildir. Bilim insanları daha önce de makakların birbirlerinden bebek çaldığını ve genç erkek kapuçinlerin bazen bebek bakıcılığı yapmak için gruplarındaki bebekleri kaçırdığını gözlemledi.

9
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Murat Yavan
Murat Yavan
21K UP
İnceleyen10 16 Mart 2023
Evrimi anlamaya çalışan ama bilimsel literatürden kaçınan insanlar için mükemmel bir kurgu yazarın hayal gücüne hayranlık duyacaksınız..
9.6/10
(20 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Before Adam
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
6
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Çeviren 23 Ocak 2014 2 dk.

Ceres'in her zaman buzlu ve kayalı bir yüzeye sahip olduğu düşünülmekteydi ve sonunda yapılan yeni bir keşif bunu doğruladı. Herschel Uzay Teleskobu'nu kullanan bilim insanları, Ceres isimli cüce gezegenin yüzeyinde buz, atmosferinde ise su buharı tespit etti. Avrupa Uzay Ajansı'ndan Michael Küppers tarafından yürütülen araştırmanın sonuçları, Nature dergisinde yayımlandı.

Ceres, Mars ve Jüpiter'in yörüngeleri arasındaki asteroit kuşağı içerisinde bulunan en yuvarlak ve en büyük cisimdir. İlk olarak 1801 yılında keşfedilen Ceres, bir "gezegen" olarak sınıflandırılmıştı. Ancak sonradan, ona adını da verecek olan Sir William Herschel tarafından yeniden sınıflandırıldı. 2006 yılında düzenlenen Uluslararası Astronomi Birliği toplantısında yapılan yeni gökcismi tanımlamaları çerçevesinde bir kez daha sınıflandırılan Ceres, bu defa bir "cüce gezegen" olarak tanımlandı. Aynı toplantıda Plüton'un da bir cüce gezegen olduğu kararı çıkmıştı. Ceres, Ay'ın sadece yüzde 1'i kadar kütleye sahiptir ve yüzey alanının Arjantin'den büyük olmadığı bilinmektedir.

19
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Utku Derin
Utku Derin
359K UP
Aktaran 1 gün önce 3 dk.

Neredeyse 200.000 kişiyi onlarca yıl boyunca takip eden yeni bir araştırma, kalp sağlığı söz konusu olduğunda, tüketilen yiyeceklerin kalitesinin düşük karbonhidratlı veya düşük yağlı bir diyet uygulamak kadar önemli olduğunu ortaya koydu. Sonuçlar, sağlıklı ve kaliteli yiyecekler seçmenin kalbi korumanın anahtarı olduğunu gösteriyor.

Son yirmi yılda, düşük karbonhidratlı ve düşük yağlı diyetler, kilo kontrolü, kan şekeri ve kolesterol seviyelerinin iyileştirilmesi gibi potansiyel sağlık faydaları nedeniyle revaçta olsa da bu durum, bu diyetlerin kalp hastalığı riskini azaltmadaki etkisi konusundaki tartışmaları sonlandıramadı. Harvard T.H. Chan Halk Sağlığı Okulu'ndan Qi Sun'ın laboratuvarında doktora sonrası araştırmacı olarak görev yapan Dr. Zhiyuan Wu şunları söylüyor:

3
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Discord
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Tayfun Türkmen
Etkinliği Ekleyen 8 saat önce ÇevrimiçiÜcretsiz4 Haziran
MİNTEK Konferansları: Sağlıkta Yapay Zeka ve Giyilebilir Teknolojiler
04 Haziran 2025 21:00 tarihinden 04 Haziran 2025 22:00 tarihine kadar.

Yapay zeka destekli sistemler ve giyilebilir teknolojiler, sağlık hizmetlerini kökten dönüştürüyor. Bu dönüşümün arka planını, bilimsel verilerle öğrenmeye hazır mısınız?

🎙️ Konuşmacı: Doç. Dr. Leyla Türker Şener
📍 İstanbul Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi & TETFİT CEO’su
🎙️ Moderatör: Prof. Dr. Ali Ayyıldız

📅 Tarih: 4 Haziran 2025, Çarşamba
🕘 Saat: 21:00 (TSİ)
🌐 Canlı Yayın Adresi: www.mintekder.com/tv
💡 Katılım: Ücretsiz

Bu konferans, sadece teknolojik bir güncelleme değil; sağlıkta çığır açan bir perspektif.
Kaçırmayın!

Devamını Göster
1
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close