Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Eser
Mitek Papilio
Mitek Papilio
148K UP
Eseri Ekleyen 5 gün önce Kitap
Puan Ver
Bilincin Bilimine Yönelik Bir Araştırma
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
Tüm Reklamları Kapat
Mehmet Samet Acar
Uyarlayan 21 Ağustos 2021 7 dk.

Karanlık ve fırtınalı bir gecede ortaya çıkan Frankenstein, ya da diğer adıyla Modern Prometheus, ateş başında anlatılan bir hayalet hikayesi olarak başlayan ve daha sonra ise dünyaca ünlü bir esere dönüşen, hakiki bir başyapıttır. Kitabın genç yazarı Mary Shelley, ürkütücü olduğu kadar da iddialı bir hikaye ortaya çıkarmak için kabuslarından faydalandı.

Hikaye, 1816'daki "yazsız yıl"da şekil almaya başladı. 1815'te, Sumbawa Adası'ndaki (Günümüz Endonezya'sındadır) Tambora Yanardağı'nın patlaması sonucunda havaya yüklü miktarda kül, kaya ve kükürt tozu salındı. Bu olay, sonraki yıl, dünyanın birçok bölgesinde sıcaklıkları önemli ölçüde azalttı. 1816 yılında, dünyanın her yerinde ilginç hava olayları görüldü: Kuzey Amerika'da yaz donları, İtalya'da kırmızı kar ve İrlanda'da sekiz hafta boyunca süren aralıksız yağmur...

41
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Timurhan Çakır
Öğrenci 3 gün önce Sen de Cevap Ver

Mavi Göz Geni Nasıl Ortaya Çıktı?

Başlangıçta Herkes Kahverengi Gözlüydü:

İnsanlık tarihinin erken dönemlerinde tüm insanların göz rengi kahverengiydi. Kahverengi renk, irisdeki melanin pigmentinden kaynaklanır.

Tüm Reklamları Kapat

Melanin miktarı arttıkça göz daha koyu renk alır.

OCA2 Genindeki Değişiklik:

Göz rengini etkileyen en önemli genlerden biri OCA2 genidir. Bu gen, melanin üretiminde rol oynar.

Yaklaşık 6.000 - 10.000 yıl önce, bu genin regülatör bölgesinde (OCA2 geninin çalışmasını etkileyen bir yerde) bir mutasyon meydana geldi.

Tüm Reklamları Kapat

HERC2 Genindeki Mutasyon:

Asıl mavi gözleri oluşturan şey, OCA2'yi etkileyen HERC2 genindeki bir mutasyondur.

Bu mutasyon, OCA2 geninin iris bölgesinde melanin üretimini azaltmasına neden olur.

Sonuç olarak az melanin → açık renk → mavi göz.

Tek Bir Ortak Atadan Yayılma:

Yapılan genetik araştırmalar, bu mutasyonun tek bir ortak ataya kadar izlenebildiğini gösteriyor.

Yani mavi gözlü insanların hepsi, genetik olarak aynı mutasyonu taşıyor, bu da tek bir yerde ve zamanda ortaya çıktığını gösteriyor.

🌍 Mavi Gözler Nerede Ortaya Çıktı?

Büyük olasılıkla bu genetik mutasyon Karadeniz’in kuzeyinde, Avrupa’da veya Orta Doğu’da meydana geldi.

Daha sonra mavi göz geni, göçlerle birlikte Avrupa’ya ve diğer bölgelere yayıldı.

Tüm Reklamları Kapat

Bugün mavi göz en çok İskandinavya, Baltık ülkeleri ve Kuzey Avrupa'da görülür.

Kısaca Genetik Süreç:

Mavi göz geni, HERC2 genindeki mutasyonla ortaya çıktı.

Tüm Reklamları Kapat

Bu mutasyon, OCA2 geninin işleyişini etkileyerek iris pigmentasyonunu azaltır.

Daha az melanin = açık göz rengi = mavi görünüm.

Yeni Göz Renkleri Ortaya Çıkabilir mi?

1. Genetik Mutasyonlar Devam Ediyor

Tüm Reklamları Kapat

İnsan DNA’sı nesiller boyunca mutasyona uğramaya devam eder.

Bu mutasyonlardan biri, melanin üretimini etkileyen genlerde meydana gelirse, yeni renk tonları (örneğin yeşil-mavi arası, gri-amber arası gibi) ortaya çıkabilir.

Ancak bu genetik değişikliklerin rastgele ve yavaş olduğu unutulmamalı.

2. Mevcut Renklerin Farklı Kombinasyonları

Zaten günümüzde gri, ela, amber gibi nadir tonlar var. Bunlar genellikle birden fazla genin (poligenetik) etkileşimiyle oluşuyor.

Yeni kombinasyonlar ortaya çıkabilir ama genellikle bu “tamamen yeni bir renk” değil, mevcut renklerin farklı tonları olur.

3. Genetik Mühendislik (CRISPR ve benzeri teknolojiler)

Teorik olarak insanlar gelecekte genetik mühendislik yoluyla çocuklarının göz rengini değiştirebilir.

Ancak etik, yasal ve tıbbi nedenlerle bu şu an için sadece araştırma aşamasında ve uygulanmıyor.

🧬 Olası Yeni Göz Renkleri:

Tüm Reklamları Kapat

Gri-mavi, yeşil-gri, mor-gri gibi melez renk tonları zamanla daha belirginleşebilir.

Gerçek anlamda “tamamen yeni” bir renk (örneğin mor, turuncu gibi) çok düşük olasılıkla ve ancak mutasyonla veya yapay genetik müdahale ile olabilir.

Kısaca:

Evet, göz renginde yeni varyasyonlar oluşabilir.

Tüm Reklamları Kapat

Ama bu değişimler büyük ihtimalle ton farkı şeklindedir, “yepyeni bir renk” değil.

Genetik mühendislik gelecekte bu durumu değiştirebilir.

4
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ahmet Uğur Avcı
Yazar 9 saat önce 9 dk.

Aile içi sorunlar, ekonomik zorluklar, salgın hastalıklar, doğal afetler, toplumsal travmalar, okul ya da iş hayatındaki baskılar… Stres kaynakları hayatımızın her döneminde bir şekilde karşımıza çıkıyor. Bu zihinsel yük göz ardı edilmemeli; çünkü stres ister akut (hızlı ilerleyen veya kısa süreli), ister kronik (uzun süreli veya süreğen) olsun kalbimiz üzerinde önemli bir baskı oluşturuyor. Söz konusu baskı, özellikle risk altındaki kişiler için, kalp krizini (akut miyokard enfarktüsü) bile tetikleyebilecek kadar ciddi sonuçlar doğurabilir!

Stres birçok farklı yoldan kalp-damar (kardiyovasküler) sistemi sağlığını etkiler. Uzun vadede, halk arasında "damar sertliği" olarak bilinen, damarların daralıp tıkanmasına yol açan ateroskleroz gelişiminde rol oynar. Bu da zamanla koroner arter hastalıkları gibi ciddi rahatsızlıkların temelini oluşturur. Akut dönemde ise daha dramatik etkiler ortaya çıkabilir. Özellikle hali hazırda koroner arter hastalığı bulunan kişilerde, strese bağlı gelişen ani bir elektrofizyolojik sapma, ani kalp durmasına kadar varabilecek trajik sonuçlara neden olabilir. Bilimsel çalışmalar depremler, terör olayları ve hatta futbol maçlarının bile ani kardiyak olayları tetikleyebileceğini göstermektedir.

0
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Itamar Shatz
Itamar Shatz
499K UP
Yazar 12 Ağustos 2021 19 dk.

Sagan Standardı, konuyla ilgili kanıtlara bakarak, bir iddia ne kadar olasılık dışı ise, ondan beklenen kanıt standardının da bir o kadar büyük olması gerektiğini söyler. Her ne kadar ilk olarak Carl Sagan tarafından geliştirilmemiş olsa da Sagan Standardı, "Olağanüstü iddialar, olağanüstü kanıtlar gerektirir." olarak bilinen bir sözün kavramsal kısaltmasıdır.

Buna göre, eğer belli bir iddianın (bilimsel fikir birliğine uyuşmaması gibi sebeplerle) "olağanüstü" olduğu düşünülüyorsa, bu iddiayı ileri süren kişi, daha az olasılık dışı olduğu düşünülen bir iddiayı sunan kişiye göre daha yüksek bir kanıt standardına tabi tutulur.

124
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 6 Ekim 2020 23 dk.

Yaşam, 4 milyar yıl kadar önce, okyanus tabanlarında başladı. Milyarlarca yıl boyunca gezegenimizdeki yaşam, sadece denizlere ve okyanuslara hükmetti; mikrobik yaşam haricinde karalara adapte olabilen hiçbir makroskobik canlı yoktu. Sonrasında mantarlar, bitkiler ve nihayetinde böcekler karalara çıkmaya ve bu yaşam alanlarına da adapte olmaya başladılar. Karasal canlılara katılan son grup, omurgalı hayvanlar oldu. Balıklar içerisinden ayrılan bir grup, bugün kurbağa ve semender gibi hayvanlarla temsil edilen amfibilerin atalarına evrimleştiler. Amfibiler, hem suda hem karada yaşayabilen hayvanlardır ve bunlar, tamamen karasal yaşama adapte olmuş sürüngenlerin atalarıdır. Sürüngenler içerisinden bir dal memelilere evrimleşmiş, dinozorların yok oluşunu takiben yükselişe geçen memeliler içerisinde bir dal, primatlara gidecek soy hatlarının atası olmuş, bunlar içerisinden bir grup da bugün Homo sapiens olarak da bilinen biz modern insana evrimleşecek türlerin yolağı olmuştur.

Bu açıdan bakılacak olursa, "Hepimiz balığız." demek mümkündür. Kimi zaman bu argüman, sanki abartılı veya anormalmiş gibi algılanabiliyor. "Daha maymunu hazmedemedik, ne balığı?" gibi tepkiler alabiliyor. Ancak bilimsel gerçekler, bizlerin onları hazmedebilme hızından ve becerisinden bağımsız gerçeklerdir. Dahası, bu gerçekte hazmedilemeyecek pek bir şey yoktur; nihayetinde evrimsel biyoloji sayesinde biliyoruz ki yaşam tek hücreli organizmalardan başlayarak günümüzdeki çeşitliliğine erişmiştir (ve bu yolda, birçok tür yok olmuştur), dolayısıyla insanın ataları elbette sadece maymunlar veya primatlar olamaz; sonuçta maymunların ve primatların da ataları olmalıdır - ve elbette, vardır. Kemirgenler, ilkin memeliler, sürüngenler, amfibiler, balıklar, ilkel çok hücreli canlılar ve tek hücreli canlılar, insan evriminin daha erken basamaklarındaki atalarının sadece birkaçıdır. "Hepimiz balığız." derken, bunlardan sadece bir tanesi öne çıkarılmaktadır; tıpkı "maymun meselesinde" insanın atalarından bir grubun abartılı bir şekilde vurgulanması gibi...

160
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Sizden Gelenler
Objektif, etik ve bilimsel ilkelere uygun olarak yaptığınız paylaşımlarınızla, bilimi toplumla paylaştığınız için iyiki varsınız! Nice 10 yıllara!
Dâhiler Sınıfı - Galileo Galilei

DÂHİLER SINIFI: OKUMASI KOLAY, UNUTMASI ZOR

O, kimselerin etkisinde kalmadan, gerçeği ama sadece gerçeği öğrenmenin peşindeydi. Gökyüzünü araştırdı, gök cisimlerini inceledi. Onu destekleyen çok az insan vardı ama teorileri Dünya ve evreni algılayışımızı değiştirdi. Huzurlarınızda göklerin kaşifi, Galileo Galilei.

Büyük ilgi gören Dâhiler Sınıfı serisi Galileo Galilei – Göklerin Kâşifi ile devam ediyor.

Dâhiler Sınıfı Serisi Hakkında:

Bunlar, her biri kendi yöntemiyle; kelimeleriyle, icatlarıyla, seçimleriyle ve hatta kaderleriyle dünyayı değiştirmiş kadınların ve erkeklerin hayat hikâyeleri; şaşkınlık ve hayranlık duymanızı sağlayacak, hayal gücü ve merak duygunuzu harekete geçirecek büyüleyici hikâyeler. Dâhiler Sınıfı serisi bu özel insanları çocuklarla (9 yaş ve üstü) tanıştırmak üzere tasarlandı. İlk olarak yayımlandığı İtalya’da büyük övgü toplayan ve ardından pek çok dile çevrilen Dâhiler Sınıfı, minik ebadı, renkli illüstrasyonları, bilgiyi heyecan ve macerayla birleştiren anlatımıyla çocukların kolay okuyacağı, zor unutacağı, onlara öğrendiklerinden daha da fazlasını merak ettirecek bir seri.

Devamını Göster
₺200.00
Dâhiler Sınıfı - Galileo Galilei
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 26 Aralık 2020 9 dk.

Bizim gözlerimizden ve bakış açımızdan Dünya ve uzay, gerçekte olduğundan o kadar farklı ki, eğer Dünya'yı ve Evren'i sadece sağduyularımızla algılamaya kalkacak olsaydık, çok tuhaf bir gerçekliğe hapsolurduk.

Bir düşünün, Dünya bizim açımızdan ne kadar pürüzlü: Her yerde dağlar, tepeler, ovalar, çukurlar, tümsekler, vadiler, kanyonlar, platolar ve daha nice coğrafi oluşum var. Buna bakan biri, Dünya'nın muazzam pürüzlülükte olan, inanılmaz miktarda girinti-çıkıntıya sahip olan bir kaya parçası olacağını düşünecektir - ki birçoğumuz da öyle düşünmektedir.

47
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
İnceleme
Enes Soylu
Enes Soylu
15K UP
İnceleyen9 1 gün önce
Bakış açınızı değiştirecek, insanlara daha anlayışlı davranmanızı sağlayacak bir kitap. Sosyal ilişkilerinizde rahat olmaya başlayabilirsiniz. Abartıyor da olabilirim ama ''Bu kitaptan önce'', ''Bu kitaptan sonra'' olarak iki kısıma ayırsam fark edeceğim şeylerden birisi bu olurdu. Alışveriş yapmadan önce ne alacağınızı düşünüp öyle gitmeye başlıyorsunuz, çoğu davranışınızın nedenini açıklamaya yaklaşıyor veya açıklıyorsunuz. Akışına bırakmak sandığınız kadar kötü olmuyor.
Kitap
9.0/10
(1 Kişi)
Puan Ver
Bilinçdışınız Davranışlarınızı Nasıl Yönetir?
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Müker
Ece Müker
499K UP
1 gün önce
1972 yılında Sovyetler Birliği tarafından fırlatılan ve Venüs’e ulaşamadan başarısız olan bir uzay aracı, tam 53 yıl sonra Dünya atmosferine girerek yandı. ABD Uzay Kuvvetleri ve diğer izleme kuruluşları, aracın 2025 Mayıs başında atmosfere kontrollü olmayan bir şekilde yeniden giriş yaptığını doğruladı. Araç büyük oranda atmosferde parçalanarak yandı, herhangi bir hasar veya tehlike oluşturmadı.
Bu olay, Sovyet uzay programlarının kalıcı etkilerini ve hâlâ Dünya yörüngesinde dolaşan geçmiş uzay görevlerinin izlerini bir kez daha gündeme taşıdı. Uzmanlar, benzer eski uyduların izlenmesinin önemine vurgu yapıyor.

Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 10 Temmuz 2021
Merak, bir filozofun hissidir ve felsefe, merakla başlar.
Kaynak: Plato tarafından Theaetetus'ta alıntılanmıştır. (TED-Ed)
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
40
1 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Begüm Sönmez, Emre Akman Ve Hüseyin Atala
Begüm Sönmez, Emre Akman Ve Hüseyin Atala Seslendiren 2 gün önce 21:10
Plastiklerin Kalbe Zararı - İyonlaşmada Yeni Bulgular - Aşı Kolunun Antikora Etkisi... Hepsi ve daha fazlası bu bölümde!
7
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 6 Ekim 2015 31 dk.

Marslı; Andy Weir tarafından 2011'de roman olarak yayınlaşmış, Ridley Scott tarafından sinemaya uyarlanmış ve başrollerinde Matt Damon, Jessica Chastain, Kristen Wiig gibi isimlerin olduğu, 2 Ekim 2015'te Türkiye'de sinemalara girmiş olan, Hollywood'un köşe taşı kabul edilebilecek "bilim-gerçek" filmlerinden birisi. "Bilim-gerçek", son zamanlarda giderek yükselişte olan bir sinema çeşidi diyebiliriz. Bilimkurgu sözcüğüne ithafen geliştirilen bu sözcük, filmde "kurgu" elementlerinin olabildiğince azaltılıp, bilimsel gerçeklere en fazla miktarda dikkat ve önem vermeyi içeriyor. Dolayısıyla uzay patlamalarının uzay içerisinde duyulabilmesi veya farklı boyutlardaki gezegenlerdeki kütleçekimi gibi basit ve temel konulardan tutun da, karadeliklerin kütleçekim kilidi, uzak gezegenler arası iletişim gecikmeleri ve gezegenler etrafında yapılabilecek sapan manevrası gibi daha karmaşık konulara kadar geniş bir yelpazedeki konuları işlerken hayalgücüne dayalı kurgu unsurlarından olabildiğince arınmış, bilimsel gerçekleri birebir takip eden (ama elbette bunları dramatize ederek sanatsal içeriği koruyan) filmlerden söz ediyoruz... Buna yönelik girişimleri çok eski zamanlara kadar takip etmek mümkün; fakat yakın geçmişte bu film türü furyasını çok başarılı olmasa da başlatan Yerçekimi (Gravity) oldu, sonrasındaysa Yıldızlararası (Interstellar) filmi bu tür filmlerin bilimkurgunun gidişatına yön vereceğini net bir şekilde Dünya'ya ilan etti. Şimdiyse Marslı (Martian), bu filmlere bilimsel açıdan son derece başarılı ve tutarlı; ancak elbette incelenmeye değer bilimkurgu elementlerini de içeren harika bir eklenti yaptı. 

Gelin "Amerika Matt Damon'ı kurtarmaya ne çok para harcıyor! Önce Er Ryan'ı Kurtarmak, sonra Interstellar, şimdi de Marslı!" gibi geyiklere fazla girmeden, Interstellar'dan beri çekilmiş, bilimsel açıdan en değerli sinema filmlerinden birini delik deşik edelim ve bilimsel analizini yapalım. Hatırlayacak olursanız, aynısını Interstellar filmi için burada ve burada tüm detaylarıyla yapmıştık. Gravity filmini de, çok daha yüzeysel olsa da (tıpkı filmin kendisi gibi), buradaki yazımızda incelemiştik.

106
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Atilla ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ
Alıntıyı Ekleyen 6 gün önce
Milletin bağımsızlığını yine milletin azmi ve kararı kurtaracaktır.
Kaynak: Atatürk’ün 1919 yılında Samsun'a çıkarak Kurtuluş Savaşı'nı başlatmadan önceki dönemde söylediği sözlerden biridir. Tam olarak 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıktığında, Milli Mücadele’nin ilk adımlarını atarken Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin sadece halkın kararlılığı ve azmiyle başarılacağını vurgulamıştır. Bu söz, Amasya Genelgesi'nde ve daha sonraki konuşmalarında da yer almış, halkın egemenliğini ve bağımsızlık mücadelesindeki rolünü ortaya koymuştur. (Git)
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Evin Çiftçi
Evin Çiftçi
72K UP
İnceleyen 1 gün önce
Geçen ay Sinema da ikinci gösterime çıkınca izlemiştim , izlerken nasıl bittiğini anlamadım o kadar akıcı bir şekilde ilerliyor ve hiç sıkılmadan bitmişti . Olayın , zamanın akışını filmin ortalarına gelince tam bir şekilde anlıyorsunuz , ilk başta konuyu da anlamak zor oluyor ama ortalara gelince her şey tam oturuyor ve filimin izlenmesi keyifli olmaya başlıyor . Zaten uçak sahnesinin gerçek bir uçakla çekildiğini öğrendiğimde filim benim için daha da değerli oldu , çok büyük bir işçilik . Christopher Nolan hayranı biri olarak benim için ilk üç filimlerden biridir .
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Şükrü Tekin
İnceleyen9 12 Kasım
bu dizi gerçekten muazzam bir dizi. En son baktığımda İMDb top 200 diziler listesinde 21. yy'ın en iyi filmi olarak gösterilen, Breaking Bad den sonra en iyi diziydi ve hak edermi diye sorarsanız size dönüp "kesinlikle" derim. dizi bir BBC yapımı bilmeyenler için ingiltere'nin TRT'si olan bu oluşum kendi ülkesini tanıtmak için filmler diziler yayınlar, mesela en kaliteli diziler arasında gösterilen Sherlock bir BBC dizisidir. Diziyi benim için ilgi çekici yapan en önemli olgu gösterilen hayvanlar oldu hiç düşünmeden birkaç örnek vermem gerekirse kesinlikle suda yüzen kertenkeleler (yalnış hatırlamıyorsam monitor kertenkelelerdendi) ve onların yaşamak için verdiği mücadele, mücadele olarak bahsettiğim şey yumurtadan çıktıkları anda neredeyse düşünmeden hızlı bir şekilde koşmaları ve kayalıkları geçmeleri gerektiği ve tabiki arkalarında onlarda yılan var. Sonuç olarak eğer bilimle ilgiliyseniz kesinlikşe izlemeniz gereken bir şaheser
6.7/10
(3 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Planet Earth II
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.

Kreosus

Kreosus'ta her 50₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.

Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.

Patreon

Patreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.

Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.

YouTube

YouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.

Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.

Diğer Platformlar

Bu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.

Giriş yapmayı unutmayın!

Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.

Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close