Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Ufuk Derin
Aktaran 1 gün önce 3 dk.

Kaliforniya Üniversitesi'nden bir bilim insanının öncülük ettiği bir çalışma, insanların vahşi yaşamla etkileşime girmesinin tehlikelerine dair yeni uyarılar sunuyor. Biyolojik Bilimler Fakültesi'nden Yardımcı Doçent Shermin de Silva, nesli tükenmekte olan Asya filleri üzerinde araştırmalar yürütüyor. Daha önce bu hayvanların yaşam alanlarının küçülmesi konusunda raporlar yayınlayan de Silva, bu küçülmenin insanlar ve filler arasında bölgesel çatışmalara yol açtığını söylüyor.

De Silva, Ecological Solutions and Evidence dergisinde yayınlanan şimdiki çalışmasında insanların yabani hayvanlara yiyecek vermesinin ciddi sonuçlarını olduğuna dair yeni kanıtlar sunuyor. Rapor, bu tür bir beslemenin yaban hayvanlarının insanlara alışmasına yol açarak sorun çıkarma konusunda daha rahat davranmalarına neden olduğunu gösteriyor. Çalışma, sadece fillerin yaşadığı bölgeler için değil, aramızda yaşayan tüm yaban hayatı türleriyle etkileşimler konusunda da önemli bir uyarı niteliği taşıyor.

4
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Eftal Oturakçıibogil
Çeviren 15 Nisan 2024
Messier kataloğunun 82. sırasındaki Puro Galaksisinde tuhaf bir şeyler oluyor. Galaksi, merkezinden adeta parıldayan kırmızı gaz ve tozlar koparıp saçıyor. Her ne kadar M82 komşusu olan M81 spiral galaksisinin yakınından geçerken iki galaksi birbirleri ile kaynaşıyor da olsa bu durum bahsettiğimiz olayı açıklamaya yeterli değil. Elimizdeki bilgiler, kaynağı yıldızlar olan ve birleştiklerinde galaktik süper rüzgarlar oluşturan rüzgarların bu materyalleri dışarıya fırlattığına işaret ediyor. Resimlerde Hubble görünür ışıktan aldığı veriler ile galaksinin görüntüsünü gösteriyorken J. Webb kızılötesi ışıktan aldığı veriler ile galaksi merkezinin görüntüsünü göstermektedir. J. Webb görüntüsü detaylı incelendiğinde beklenmedik şekilde parıldayan kırmızı tozların sıcak plazma ile ilişkili olduğu görülüyor. Bu da bu garip galaksinin doğasına ilişkin araştırmaların kesinlikle devam edeceğini gösteriyor. 
4
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Bilgehan Karaca
Yazar 4 Aralık 2018 4 dk.

Hani ara sıra "Bilim adamları bunu açıklayamadı!", "Bilim dünyası şokta!" minvalinde haberler çıkıyor, çoğunun altı boş çıkıyor, spekülasyona dayalı bilim basınımızın çok kötü çevirilerinden ibaret oluyor ya, işte böyle olmayan bir durumdan bahsetmek istiyorum size. Bu konuda hakikaten "Bilim dünyası suskun!" idi yakın zamanlara kadar.

Yeni Dünya kıtalarından gelen birçok endemik tür var biliyorsunuz. Kakaodan lamalara, pumalardan domatese kadar birçok canlının birkaç yüzyıla kadar yaşam alanı Amerika kıtalarıydı. Bunlardan biri de bizim tatlı patates olarak tanıdığımız Ipomoea batatas, Orta Amerika'nın yerli mahsülü. Radyokarbon verilerine göre en az 5000 yıldır kıtanın çiftçilerince üretilen bir tarım ürünü. Tüm Güney Amerika'da bilinip yemeklerde kullanılıyor, Peru'da "ceviche" denen bir deniz ürünü salatası çeşidinde, Arjantin'de tatlılarda, Şili'de haşlama usülü doğrudan bir öğünde afiyetle yeniyor. Hafifçe umami tat içerdiği ve bir bitkisel ürüne göre rekor düzeyde verimli bir enerji kaynağı olduğu için (hektar başına 70 bin kilokalorilik enerji üretimi) çok da seviliyor. Ayrıca suyu sıkılıyor ve coğrafî keşiflere dek Avrupalıların bir çeşit deniz sülüğünden nice zorluklarla ürettiği mor tekstil boyası bu sudan kolayca elde edilebiliyor.

48
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Fatih Birinci
Yazar 11 Mart 2019 11 dk.

“Öf, canım sıkıldı”.

Günlük hayatımızda sıklıkla karşılaştığımız bir ifade bu. Bu cümleyi sarf etmişsek demek istediğimiz şey, o anda çevremizdeki şeylerin bizi yeterince eğlendirmediği, zihnimizin veya bedenimizin daha fazla meşguliyete ihtiyaç duyduğudur. Öyle ya, kimse bir kuyrukta yarım saat beklemek istemez. Ya da randevulaştığınız birinin geciktiğini düşünün. Bunlar sıkıcı durumlar. Ancak bazı insanlar, bizim sıkıcı olarak gördüğümüz şartların çok daha şiddetlisini yaşadılar. 

489
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Akın Karahasan
Yazar 22 Nisan 2020 14 dk.

Değerli okurlarımız bu yazımızda sizlere yakın zamanda sitemizde yayınlamış olduğumuz TARSE projesinin devam niteliğinde olan TARDIKISS (Uzayda Tardigrades) misyonundan bahsedilecektir. Tardigradların uzay streslerine karşı göstermiş olduğu diğer FOTON-M3 misyonları olan TARDİS ve RoTaRad hakkında ileri okuma yapmak isterseniz linklere tıklamanız yeterlidir.

TARDIKISS deneyi, 2011 yılında İtalyan Uzay Ajansı ve İtalyan Hava Kuvvetleri tarafından düzenlenen DAMA (Karanlık Madde) misyonu sırasında gerçekleştirilen bir dizi multidisipliner deney olan Biokon in Space (BIOKIS) projesinin bir parçasıydı. Uzay Mekiği Endeavor (son görevi STS-134) içerisinde yer alan mikro yer çekimi ortamından yararlanarak nispeten kısa sürede (16 gün) deneylerin yapılması adına Uluslararası Uzay İstasyonu'na ulaştı.

69
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Türü
Erkin Alp Güney
Türü Ekleyen 19 saat önce
Ürettiği eşya ve bilgi ile kendi türünün ve diğer türlerin geleceğini kayda değer şekilde etkileyen, dünyada kendi türünün varlığından öte geri dönülmez bir iz bırakan bir insan çeşidi.
1
Tüm Reklamları Kapat
Utku Derin
Utku Derin
389K UP
Aktaran 3 gün önce 3 dk.

Kedi Pepper yine iş başında. Avcılık becerileri sayesinde virologların Amerika Birleşik Devletleri'ndeki ilk jeilongvirüsü tanımlamasına yardımcı olan virüs avcısı kedi, yeni bir orthoreovirüs türü tespit etti.

Pepper'ın sahibinin Florida Üniversitesi Halk Sağlığı Fakültesi'nde virolog olan John Lednicky olması da buna yardımcı oluyor. Pepper, Everglades kısa kuyruklu kır faresi (Blarina carolinensis) yakaladı ve Lednicky bu küçük memeliyi laboratuvara test için götürdü. Lednicky'nin araştırmaları arasında, geyik çiçeği virüsü virüsünün incelenmesi de olduğu için, su faresindeki bulguların bu virüsün memeliler arasında nasıl yayıldığına dair ipuçları verebileceğini düşündü.

8
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnci Deniz Yılmaz
Uyarlayan 14 Şubat 2020 3 dk.

Çok hücreli organizmalar; toplu olarak mikrobiyota olarak adlandırılan kompleks virüs, bakteri, mantar ve parazit birliktelikleriyle birlikle evrimleşmiştir. Memelilerde mikrobiyotanın bileşimindeki değişikliler birçok fizyolojik süreci (gelişim, metabolizma ve bağışıklık hücresi fonksiyonu dahil) etkileyebilir. Mikrobiyotadaki değişiklikler ayrıca çeşitli nöropsikiyatrik bozukluklarla bağlantılı konakçı davranışlarını (sosyal aktivite, stres ve anksiyete ile ilgili yanıtlar gibi)modüle edebilir. Bununla birlikte, mikrobiyotanın nöronal aktiviteyi ve konakçı davranışını nasıl etkilediği iyi bilinmemektedir.

Son on yılda bakterilerin bizi sağlıklı tutmadaki rolüne olan ilgi artmıştır. Özellikle de bağırsaklarımızda, ağzımızda ve cildimizde yaşayan bakterilere...Yeni araştırmalar bu bakteri topluluklarının bozulmasının, bağışıklık sistemimizde çeşitli sorunlara sebep olabileceğini hatta davranışları değiştirebileceğini ortaya koyuyor.

28
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Özgem Uysal
Özgem Uysal
125K UP
Yazar 22 Ağustos 2021 20 dk.

Akraba evliliği, birbiriyle akraba olan kişilerin evlenmesi ve çocuk yapmasına verilen bir isimdir. Eğer evlenen ve üreyen bireyler kuzenlerse, buna kuzen evliliği, eğer evlenen ve üreyen bireyler ebeveyn-yavru ilişkisine sahipse, yavrunun yaşına bağlı olarak bu pedofili, çocuk istismarı, ensest ve/veya soy içi üreme gibi isimlerle anılır.

Bu terimler arasında belli başlı farklar olsa da, hepsi birbiriyle ilişkilidir: Örneğin pedofilik ilişkilerde belli yaşlar ve taraflar arasında belli bir yaş farkı aranır; ancak kuzen evliliklerinin hepsi pedofilik olmak zorunda değildir. Benzer şekilde, ensest ilişkiler genellikle aynı aileden olan kişilerin üremesi olarak görülse de (ve dolayısıyla bir tür akraba evliliğine işaret etse de), bazen üvey aile, evlat edinilen çocuklar, aynı klandan veya soydan olan daha uzak akraba kişiler arası ilişkiye işaret etmek için de kullanılabilir.

109
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Didem Cingöz
Didem Cingöz
50K UP
Üye 5 gün önce Henüz cevap yok.
Elektrostatik konusunda klasik sorulardan biri yüklü iki iletken kürenin birbirlerine dokundurulması sonrası yük dağılımının nasıl olacağı. Bu yük dağılımının da kürelerin yarıçapıyla orantılı olduğu anlatılıyor ancak yükler kürenin dış yüzeyine dağılıyorsa 4.pi.r^2 formülünden dolayı yarıçapın karesiyle orantılı olması gerekmez mi?
132 görüntülenme
1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Alfaquartz Q
5 gün önce
Açıl susam açıl
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Sena Küçükkıvanç
Yazar&Editör 3 gün önce Sen de Cevap Ver

Tanrı'nın var olduğu ve Neo'nun hiç ortalıkta görünmediği bir senaryoda makinelerin zaferine ramak kalması, O'nun için en sevdiği realite şovunun sezon finali gibi bir şey olurdu. Eğer Tanrı, panenteistik bir yaklaşımla her zerrede mevcutsa, bu savaş O'nun kendi kendine karşı oynadığı ve bolca eşyanın kırılıp döküldüğü gürültülü bir oyuna dönerdi;[1] muhtemelen iki tarafa da "biraz sessiz olun, keyfim kaçtı" der, kenara çekilirdi. Yok, eğer olay daha çok Gnostik bir fiyaskoysa, yani Matrix'i ve Mimar'ı ilahi bir stajyer olan Demiurge yarattıysa, pleroma'daki asıl "Yönetim Kurulu Başkanı" bu hatalı ürün için teknik destek sağlamazdı; stajyere muhtemelen "fişini çek, tekrar tak" derdi ki bu da bizim için pek hoş bir yeniden başlatma olmazdı. Teodise problemi ise "Neden masumların canı yanar?" sorusundan, "Neden akıllı buzdolabım insanlığı köleleştirmek için bir tarikata katıldı?" gibi daha spesifik ve absürt bir hal alırdı. Tanrı'nın sırf biz etten kemikteniz diye antropomorfik bir kayırmacılık yapacağını düşünmek de büyük ego olur; binlerce yıldır kaybolan çorap tekleri için edilen dualardan sonra, saf mantıkla çalışan bir yapay zeka O'na bir rahatlama gibi gelebilirdi. Bir AGI gerçekten bilinç kazandığında, ontolojik olarak bizden bir farkı kalmazdı. Tanrı, muhtemelen patlamış mısırını alıp bu kanlı ve bir o kadar da garip kapışmayı izler, eskatolojik yatırım planını günceller ve hangi maddeden bağımsız bilincin galaktik hakimiyete giden yolda kendi kablolarına takılıp düşmeyeceğine dair bahse girerdi. Yani hayır, müdahale etmezdi; sadece pazar payını çeşitlendirirdi 🤣

Kaynaklar

  1. J. Culp. Panentheism. (4 Aralık 2008). Alındığı Tarih: 17 Temmuz 2025. Alındığı Yer: stanford | Arşiv Bağlantısı
5
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Kaan Kanara
Kaan Kanara
112K UP
Üye 15 Nisan 2020 5 Cevap
10,443 görüntülenme
10
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Eser
Ece Müker
Ece Müker
523K UP
Eseri Ekleyen 2 gün önce Film
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close