Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Ömer Çelik
Ömer Çelik
53.7K UP
Yazar 15 Eylül 2017 17 dk.

Uzun yıllardır tek egemen açıklama modeli olarak varlığını sürdüren Yer Merkezli Evren Modeli, kilisenin de resmi evren görüşü olarak benimsenince doğruluğu bir tür tartışmazlık statüsü kazanmıştır. Özellikle Batı bilim çevrelerinde büyük bir güven ve bağlanmayla her türlü astronomi probleminin çözümünde başvurulan bu model, 1543 yılında başarısızlığa uğradı ve Dünya Merkezli Evren Modeli olarak adlandırılan model yıkılmış oldu. Düşünce tarihinde karşılaşılan önemli anlardan birisi olarak kabul edilen bu değişim (bkz. Bilim devrimi 1543), Batı’da yeni düşünce dünyasının temellerini de içerecek şekilde devrim olarak adlandırıldı.

Devrimin mimarı Nicolaus Copernicus’tur. Copernicus aslında bir astronom değildi. O, amacı din adamı olarak görev yapmak olan ve bu doğrultuda yedi özgür sanatın (Orta Çağ felsefesinde skolastik okullarda öğretilen bölümler) öğretilmesine dayanan geleneksel eğitim almış bir entelektüeldi.

38
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
İlanAraştırma Anketi
Simge Nur Tanrıverdi
İlanı Ekleyen 1 ay önce ÇevrimiçiÜcretsiz26 Aralık
Akademik Araştırma Katılımcı Duyurusu | Toplumsal Cinsiyet Rolleri ve Güven Algısı
26 Aralık 2025 16:38 tarihinden 02 Ocak 2026 16:38 tarihine kadar.

Merhaba,

Üniversitede yürütmekte olduğumuz “Toplumsal cinsiyet rolleri tutumları ve kişilerarası güven algısı arasındaki ilişkinin incelenmesi” başlıklı bilimsel araştırma kapsamında 18 yaş ve üzeri gönüllü katılımcılara ihtiyaç duyuyoruz.

Araştırmada kullanılan anket, kimlik bilgisi gerektirmeyen ve yaklaşık 5–7 dakika süren bir çalışmadır. Yanıtlar tamamen anonim, gizli ve yalnızca bilimsel amaçla kullanılacaktır.

Araştırmamıza katkıda bulunarak bilimsel üretime destek verebilirsiniz. Katılımınız için şimdiden çok teşekkür ederiz! 🌿

https://docs.google.com/forms/d/e/1FAIpQLSeevIXgISJIfsodnaaIW-qAntcjDWKsFJO0eGfy8HoHl8jnzw/viewform?usp=sharing&ouid=114445822172401156319
 

Devamını Göster
3
1 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Itamar Shatz
Itamar Shatz
499.9K UP
Yazar 14 Haziran 2021 9 dk.

Daha önceki bir yazımızda detaylıca analiz ettiğimiz üzere, insanlar bir yalanın veya sahtebilim iddiasının söylediğini kendi başlarına keşfetmiş gibi hissettiklerinde, o yalanı pekiştirecek sözde kanıtları kendileri uydurmaya ve bulmaya meyillidirler. Bunu yaparken, o düşünceyi çürüten verileri görmezden gelirler. Bu, insanlığın gerçeğe ulaşması önünde büyük bir engeldir. Dolayısıyla bununla mücadele etmek gerekir.

Ancak sahtebilim iddiaları ve yalanlarıyla boğuşanların dikkat etmesi gereken bir diğer konu, o yazımızda geri tepme etkisi olarak tanımladığımız psikolojik bir etkidir. Yani bir insanı yalanlardan uzaklaştırıp gerçeklere kavuşturma çabası, geri teperek o kişilerin yalanlara daha da sıkı sarılmasına neden olabilir. Önceki yazımızda, bunu sağlayan 3 farklı geri tepme etkisinden bahsetmiştik. Bu yazıda, onlardan ilki olan aşinalık nedeniyle geri tepme etkisi (İng: "familiarity backfire effect") üzerinde duracağız.

22
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Şule Ölez
Şule Ölez
1.3M UP
Çeviren 12 Aralık 2013 8 dk.

Bugün sınav moduna girip ismini duyduğunuz efsanevi yerlerle ilgili bilgilerimizi test edeceğiz. Bunlardan bazıları tarihi, bazıları efsanevi, bazıları da yapma tarihe ait yerlerdir. Sizin göreviniz, adını söylediğim yerin gerçek veya kurgu olduğunu tahmin etmek. Çoğu kişi bu yerlerin çoğunu bilecektir, ancak on ikisini de bilmek az bulunur bir uzmanlık gerektirir. Eski Britanya ile başlayalım:

Kral Arthur’un gömüldüğü ada.

21
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ozan Karakaş
Ozan Karakaş
29.7K UP
Yazar 22 Aralık 2018 10 dk.

An itibariyle farkında bile olmadan olağanüstü bir iş başarıyorsunuz: Bu sayfanın arkaplanıyla renksel karşıtlık içinde bulunan birtakım simgelerin izleri retinanıza düşüyor; sinirler bu görsel veriyi retinadan alıp temporal lobda bulunan ve verinin “ne”liğine karar veren ventral yol üzerinden beynin arka kısmındaki görsel kortekse taşıyor; görsel kortekste tanınan ve tanımlanan veri, bu kez de “nerede” olduğunun tespit edileceği dorsal yoldan geçerek paryetal loba ve oradan da tümüyle (görsellik, farklı katmanlarıyla anlam, sesletim ve hatta belki etimoloji yönünden) kavranacağı, neredeyse eşzamanlı olarak da deneyimlerinizin ve düşüncelerinizin geri kalanıyla ilişkilendirileceği prefrontal kortekse iletiliyor. Neredeyse bir paragrafta açıklamaya çalıştığımız tüm bu süreç çeyrek saniyeden dahi kısa bir sürede meydana geliyor ve ortaya çıkan sonuç hepimiz için çok tanıdık: okuma.

Okumanın Tarihi isimli kitabında Alberto Manguel 1984 yılında Bağdat Arkeoloji Müzesi’nde gördüğü, üzerinde hayvanları ve “on” sayısını simgeleyen çeşitli oyuklar ve izler bulunan, insanın yazıya dair ilk üretimlerinden biri olan ve tarihte önemli bir noktayı imleyen yaklaşık altı bin yıllık iki kil tabletten bahseder ve şöyle der:

135
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Burak Albayrak
Burak Albayrak
355.8K UP
Ekleyen 5 Ekim 2022 16 dk.

Kaçıngan Kişilik Bozukluğu, yaygın bir sosyal inhibisyon (davranışsal ketlenme) modeli, yetersizlik duyguları ve olumsuz değerlendirilmeye karşı aşırı duyarlılık ile karakterizedir. Kaçıngan kişilik bozukluğu olan kişiler, kendilerini istenmeyen ve diğerlerinden izole olarak algılayarak, sosyal etkileşimlerden belirgin bir kaçınma gösterirler.

Zayıflatıcı doğasına rağmen, Kaçıngan Kişilik Bozukluğu nispeten az çalışılmıştır. Mevcut araştırmaların çoğu tanısal yönlere odaklanırken, farmakolojik tedavilerin etkileri büyük ölçüde bilinmemektedir ve psikoterapötik müdahaleler üzerine araştırma azdır.

85
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
🛰️ Son yıllarda Dünya yörüngesine fırlatılan uydu sayısı hızla arttı. 2019’da yaklaşık 5.000 uydu varken, şu anda bu sayı 15.800’ün üzerine çıktı. Bu artış, gökyüzünü uydu izleriyle dolduruyor.
📸 Bu durum, özellikle uzay teleskopları, örneğin Hubble Uzay Teleskobu gibi, ile yapılan gözlemlerde büyük soruna dönüşüyor. Yapılan bir değerlendirmeye göre önümüzdeki on yıl içinde Hubble’ın çektiği bazı görüntülerin %40’ı, diğer bazı teleskopların ise %96’sı “uydu izi” nedeniyle kirlenebilir. Bu izler, yıldızların veya galaksilerin detaylarını gizleyebiliyor; dolayısıyla asteroit tespiti ya da yeni gezegen keşfi gibi kritik gözlemler zorlaşabilir.
⚠️ Bu açıdan bakıldığında; artan uydu sayısı yalnızca “dünya çevresinde internet ağı” oluşturmak gibi bir mesele değil, aynı zamanda gökyüzünün, evrenin ve gece gözlemlerinin kalitesini doğrudan etkileyen bir çevresel değişim anlamına geliyor.
🔭 Eğer uydu fırlatmaları bu hızla sürerse ve uydu izleri azaltılacak önlemler alınmazsa, gelecekte evreni gözlemlemek, yıldızları, galaksileri ve uzak gök cisimlerini görmek bugün olmadığı kadar zorlaşabilir.
Yazar: Ece Müker

ℹ️ Bu içerik, Evrim Ağacı internet sitesinden derlenerek hazırlanmıştır. Derleme sırasında bazı önemli detaylar kaybolmuş olabilir. Konu hakkında eksiksiz bilgi almak ve kaynaklarımızı görmek için içeriği lütfen evrimagaci.org üzerinden okuyunuz.
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

YouTube, Evrim Ağacı tarafından hazırlanan içerikleri video yoluyla öğrenmenin en iyi yolu! Ayrıca kanalımızda birçok bilim insanıyla röportajlarımızı, çeşitli deney gösterilerini ve diğer bilim içeriklerimizi bulabilirsiniz.

Anonim Kalmak İyidir
Düşünüyorum 5 gün önce Sen de Cevap Ver

Aslında cevap sorunun içinde ve her zaman da öyle oldu, hiç bir zaman da değişmedi, Hayatın tek anlamı ve amacı, hayatın anlamını ve amacını aramaktır, varoluşumuzu sorgulamak ve cevabını bulmaktır, ama hala bulunamamıştır, o yüzden evrim bir çok insana saçma gelir, çünkü kendisine göre zeki bir yaşam formu olduğunu düşünen bir insan tesadüflerle ortaya çıkamayacağını ve daha farklı bir cevabın olduğunu düşünür, ister bunu kendi isteği ile yapsın, isterse de yapmasın, her zaman bu cevabı arar, kendisine bu soruyu sormasa bile bu sorunun cevabını aramakla didinir, yüzyıllar boyunca da bu şekil de bir döngü her zaman devam etmiştir, insan çocuk yapar, kültürel bir düşünce olan eve huzur getirir diye değil aslında, bulamadığı cevapların, kendisinden bir parça olan devamının bulabileceğini düşünmesidir, bu düşünce aslında en derinlerimizde kalan bir istektir, anlamdan çok arayıştır, sonuç ne olursa olsun bulunduğu zaman her şey sona erecektir, dinler ise bu konu da çok önemlidir, çünkü en büyük ortak yanları anlam arayışımıza tam olarak değil de yarım yamalak bir cevap vermesidir, tam olarak bir cevap veremezdi çünkü verseydi cevabını alacağı bir yaşam formu bulması zor olurdu, arzu ve isteklerimiz sona erer ise eğer biz de sona ereriz, insanın her sorgulaması, bu döngünün yenilenip tekrar etmesine sebep olmuştur, gökyüzüne tapan insan gökyüzünü anladığında sorgulamış ve bu sefer de gökyüzünde yaşayanlara tapmaya başlamıştır, yine sorgulamış ve bu sefer de gökyüzünden de uzakta olana tapmaya başlamıştır, bir gün ona da tapmayı bırakınca farklı bir düşünce tekrardan bu döngüyü başlatacaktır, değişmeyen tek şey ise insanın bu döngü içerisinde durmadan üremesidir, günün birinde bu sonsuz döngülerin içinde o cevabı bulabileceğini umut eder ve bu umudu kendisi farketmese bile her zaman içinde bir yerlerde dolaşıp durur.

En kısa hali ile, hayatın tek anlamı onu aramaktır, bulmak veyahut bulmamak önemli değildir, sadece aramaktır.

Tüm Reklamları Kapat

2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Mustafa Özdemir
6 gün önce
 Benim bir fikrim var. Atomların birbirine bağlanırken sahip olduğu bağ enerjisini kullanmayı düşünüyorum. Amacım bu enerjiyi yakmak ya da patlatmak değil; kontrollü bir şekilde başka bir enerji türüne çevirmek, mesela ışık gibi. Bu fikirde atomları parçalamıyorum, maddeyi tüketmiyorum. Atomlar arasındaki bağlarda zaten var olan enerjinin uygun koşullar sağlandığında ışık olarak ortaya çıkmasını hedefliyorum.
6
9 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Fatih Birinci
Fatih Birinci
400.5K UP
Yazar 29 Ocak 2019 11 dk.

Okullardaki tarih kitaplarının içeriğini hatırlayın; eğitim süreci içinde size öğretilen tarih sanat tarihi ya da bilim tarihi değil, ağırlıklı olarak savaş tarihidir. İnsanlık tarihi gerçekten de büyük savaşlar ve katliamlarla doludur. İnsanlığın tuttuğu kayıtların atılım yapması dolayısıyla yirminci yüzyıl içinde yer alan bu korkunç şiddet olaylarına daha detaylı olarak tanıklık etmekteyiz. Görsel ve işitsel belgeler, savaşların ve katliamların sarsıcı dehşetine ilişkin bizlere daha çok bilgi veriyor.

Örneğin Japonya’nın, Nanking Katliamı’nda 300.000’den fazla sivili öldürdüğünü biliyoruz. Sovyet askerlerinin Doğu Avrupa’da en azından binlerce, potansiyel olaraksa yüz binlerce kadına tecavüz ettiğinden haberdarız (Rzheshevsky, 2002), (Beevor, 2002). ABD tarafından Hiroshima ve Nagazaki’ye atılan atom bombalarının yüz binlerce insanın ölümüne, daha fazlasının ise sakat kalmasına neden olduğuna tüm dünya şahit oldu.

624
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Nevzat Keskin
Seslendiren 3 gün önce 17:53
Lucid dream (Tür: "berrak rüya", "kontrollü rüya" veya "bilinçli rüya"), rüyayı gören kişinin rüya gördüğünü bilinçli olarak fark etmesi durumudur. Bu...
15
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 14 Şubat 2019
Her kim ki herhangi bir şeye özgürlükten çok değer verir, o kişi özgürlüğünü yitirir. İşin ironisi, daha çok değer verdikleri şey para veya rahatsa, nihayetinde onları da yitirirler.
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
23
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Bora Cüneyt Akçakın
Seslendiren 14 Ağustos 2024 47:16
Bursa, Karacabey Perseid Meteor Yağmuru Gözlem Etkinliği'ni düzenleyen Alper Tüydeş'i konuk aldık, sorular sorduk!
19
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Daha Fazla İçerik Göster
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close