110 Yıllık Kafadan Elde Edilen DNA ile Tazmanya Kaplanının Türdiriltilmine Bir Adım Daha Yaklaşıldı!

Bilim insanları, yaklaşık bir asır önce koruma altına alınmış bir Tazmanya kaplanı (Thylacinus cynocephalus) kafasından elde ettikleri genetik materyal ile, bu canlının türdiriltimi için büyük bir adım attı. Colossal Biosciences tarafından desteklenen bu çalışmada, 110 yıllık bir örnekten yararlanılarak Tazmanya kaplanının en eksiksiz genomu oluşturuldu.

Türdiriltimi çalışmalarında ilk adım, hedef canlının eksiksiz bir genom dizilimini oluşturmaktır. Ancak bu adım gerçekleştikten sonra ileriki aşamalar gerçekleşebilir. Dolayısıyla bu gelişme, bilim dünyasında nesli tükenmiş türlerin yeniden yaratılması hedefi doğrultusunda atılmış önemli bir adımdır.

Yaklaşık bir asır önce derisi yüzülüp etanol içinde bugüne kadar gelen Tazmanya kaplanının kafası, yalnızca DNA değil, aynı zamanda genlerin işleyişini gösteren RNA örneklerinin de elde edilmesine olanak sağladı.

Bilindiği üzere, RNA molekülleri DNA'ya kıyasla çok daha dayanıksızdır ve zamanla kolayca zarar görür. Ancak bu örneklerden elde edilen RNA sayesinde, Tazmanya kaplanının beyin işlevleri, tat ve koku alma gibi biyolojik özellikleri hakkında da ayrıntılı bilgiler edinilebilecek. Melbourne Üniversitesi'nden genetik ve gelişim biyolojisi profesörü Andrew Pask bu gelişmenin önemini şu şekilde vurguluyor:

Bu çalışma, nesli tükenmiş bir canlıyı daha önce mümkün olduğunu düşünmediğimiz bir derinlikte anlamamızı sağlıyor.

Son derece iyi korunmuş bir örnekten alınan doku örnekleri sayesinde araştırmacılar, Tazmanya kaplanının genomundaki 3 milyar baz çiftini %99,9 doğruluk oranıyla bir araya getirdi. Şu anda genomda yalnızca 45 boşluk kaldı ve Colossal, bu boşlukların önümüzdeki aylarda kapatılacağını belirtiyor.

Türdiriltimi İçin Geliştirilen Teknolojiler

Colossal Biosciences, Tazmanya kaplanının canlandırılması çalışmalarında yalnızca genom haritalaması ile sınırlı kalmıyor. Aynı zamanda, kaplanın yaşayan en yakın akrabası olarak kabul edilen şişman kuyrukla dunnart (Sminthopsis crassicaudata) türü üzerinde de çalışmalara yoğunlaşılmış durumda. Bu kapsamda, dunnartın üreme döngüsünü tetikleyebilecek teknolojiler geliştirildi. Bu gelişme, Tazmanya kaplanı genomu tamamlandığında, genetik materyalin dunnart yumurtalarına aktarılabilmesi adına büyük bir fırsat sunuyor.

Araştırmacılar ayrıca keseli embriyolarını gelişimin ilk evrelerinde destekleyebilecek bir yapay rahim cihazı üzerinde de çalışıyor. Bu cihaz sayesinde, embriyolar döllenmeden itibaren hamileliğin ortalarına kadar gelişimini sürdürebiliyor. Pask, bu teknolojilerin sürdürülebilir biyolojik çeşitliliğe katkısını şöyle belirtiyor:

Yapay üreme teknolojilerindeki bu yenilikler, nesli tükenme riski altında olan diğer keseli türlerin korunması açısından büyük bir potansiyel taşıyor.

Bu teknolojiler, yalnızca Tazmanya kaplanının yeniden yaratılmasına olanak sağlamakla kalmayıp tehdit altındaki diğer türlerin korunması adına da yeni ufuklar açabilir.

Daily M

Tazmanya kaplanının yeniden canlandırılması, yalnızca bilimsel bir başarı olmayacak; aynı zamanda biyolojik çeşitliliği koruma çalışmalarında teknolojik yeniliklerin önemini de gözler önüne serecek. Zira nesli tükenmiş türlerin yeniden doğaya kazandırılması, bozulan ekosistemlerin onarımı ve doğal dengelerin yeniden sağlanması için umut verici bir potansiyel taşıyor. Colossal Biosciences ve benzeri şirketlerin biyoteknoloji alanında attığı bu yenilikçi adımlar, doğanın ve biyolojik çeşitliliğin korunması açısından ilham verici bir ilerlemeyi temsil ediyor.