Evrimsel Süreç - 6: Büyük Ara Türler Atlası (Cilt 2)
Bizim minik atlasımızın ilk kısmını aşağıdan görebilirsiniz:
Evrimsel Süreç - 5: Büyük Ara Türler Atlası (Cilt 1)
Şimdi kaldığımız yerden devam edeceğiz. Umarız faydalı olacaktır.
7) Balıklardan Dörtayaklılara (Tetrapod) Ara Geçiş Türleri
Osteolepis: 416-359 milyon yıl önce yaşamış bir lop-yüzgeçli balıktır. 20 santimetre boyundadır ve büyük pulları vardır. Günümüz akciğerli balıkları ile dört ayaklılarının ortak atası olarak bilinmektedir. İçeriye açılan burun delikleri evrimleşmeye başlamış ama ilkeldir. Dört ayaklılarda bulunan humerus, radius ve ulna kemiklerinin homologları evrimleşmeye başlamıştır. Ancak balıklara ait diğer özelliklerinin baskınlığından ötürü bir "balık türü" olarak bilinmektedir.
Eusthenopteron: Dörtayaklılar benzeri balıklara ait ilk örneklerden biridir. Doğrudan dörtayaklıların atası olmadığı ve dörtayaklılara giden evrimsel süreçten ayrılarak farklı bir yöne evrimleştiği bilinmektedir. Ancak yapısal özellikleri açısından denizel canlılardan karasal canlılara evrimde muhteşem bir ara tür olarak karşımıza çıkmaktadır. Orta boylu bir balık kadardır ve halen yüzgeçlere sahip bir balık türü olarak bilinmektedir. Günümüzden 385 milyon yıl önce yaşamıştır.
Panderichthys: Tetrapodlara çok yakın bir türdür ve artık bir "balık" olarak isimlendirilemez ve "balıkayaklı" (fishapod) olarak isimlendirilir. Halen balıklara ait yüzgeçsi yapılara sahiptir ancak artık havadan solunum yapmak için özel bir boru evrimleşmeye başlamıştır ve çamurun içerisine gömülü olarak yaşamaktadır. Yakın zamanda yapılan yeni bir taramayla, yüzgeçlerini sağlamlaştıran kemiklerin kaynaşarak parmak-benzeri yapılara doğru evrimleştiği keşfedilmiştir. Genellikle sığ sularda ve çamurlarda yaşar ve kafasını su üzerine çıkararak nefes alır. Günümüzden 380 milyon yıl kadar önce yaşamıştır.
Tiktaalik: Atası Pandericthys gibi bir balıkayaklıdır ve bulunan en muhteşem geçiş fosillerinden biridir. "Şınav hareketi" olarak bilinen hareketi yapacak kadar güçlenmiş parmak kemiklerine ve yüzgeç kaslarına sahiptir. Bir tetrapod gibi yassı kafası ancak bir balık gibi esnek ve yüzgeçlere benzer yapılara sahip bir vücudu vardır. Akciğerleri bulunmaktadır ancak solungaçlarıyla da solunum yapabilmektedir. 368 milyon yıl önce yaşamıştır.
Elginerpeton: 368 milyon yıl önce evrimleşmeye başlayan bu türe ait çok az sayıda fosil parçası bulunabilmiştir. Ancak bulunan parçalar üzeirnde yapılan araştırmalar, bu türün de bir balıkayaklı olduğunu göstermektedir ve tarihlendirme sonucunda Tiktaalik'ten evrimleşmiş bir tür olabileceği düşünülmektedir.
Ventastega: 365 milyon yıl sonra evrimleşmeye başlayan bu tür, hak ettiği üne kavuşamamış harika bir geçiş türüdür. Morfoloji açısından tam olarak Tiktaalik ile az sonra bahsedeceğimiz Acanthostega ve Ichtyostega arasında yer almaktadır. Yüzgeçlerini kaybederek ayakları üzerinde yürüdüğü bilinen muhtemelen en eski hayvandır. Vücut yapısı olarak büyük ve yassıdır ve balıklarla avlanmaktadır, dolayısıyla hala denize bağımlıdır. Öte yandan amfibilerin atası olarak bilinen labiredonlar gibi zırhlı bir kafatası bulunmaktadır. Ayrıca artık yüzgeçlere sahip değildir ve köprücük kemikleri kafasını kaldırarak dört ayak üzerinde yürüyebildiğini gösterecek şekilde güçlüdür.
Acanthostega: 360 milyon yıl kadar önce evrimleşmiş olan bu tür, bilinen ilk gerçek tetrapodlardan biridir ve oldukça tam bir iskeletine ulaşılabilmiştir. Atası olan Ventastega'da belirttiğimiz gibi yüzgeçler yerine ayaklar bulunmaktadır. Ancak halen bir geçiş türü olduğunu gösterecek şekilde solungaç yarıkları ve bu yarıkları koruyan etli bir operkuluma sahiptir. Ayrıca yine bildiğimiz anlamıyla bir tetrapod olmadığını gösterir şekilde çok geniş ayakları vardır (tıpkı bir yüzgeç gibi) ve palet benzeri bir yürüyüşe sahiptir.
Ichthyostega: Yakın akrabası Acanthostega gibi erken bir labirodondur. 360 milyon yıl kadar önce yaşamıştır. Ancak kuzeni kadar şanslı değildir ve uzun yıllar yaşayamadan soyu tükenmiştir. Fakat kuzenine göre daha destekli bir omurgaya ve nöral kordona sahiptir. Bunlar, karada daha çok zaman geçirdiğini göstermektedir. Buna rağmen halen solungaç yarıkları ve yüzgeç kalıntıları bulunmaktadır.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Hynerpeton: 360-355 milyon yıl önce evrimleşmiş bir türdür. Semender benzeri bir vücut yapısına sahiptir. Ancak atalarına göre daha da güçlü bir köprücük kemiği vardır ve bu sayede vücudunu daha yukarı kaldırabildiği bilinmektedir.
Tulerpeton: 6 parmaklı ve palet benzeri ayakları olan kocaman bir hayvandır. Artık erişkin hallerinde solungaç yarıklarına rastlanmaz, sadece ergenlerde bulunmaktadır. Ayrıca bu tür, sadece akciğer solunumu yaptığı bilinen ilk labirodondur. 350 milyon yıl kadar önce yaşamıştır.
Pederpes: Oldukça az fosil bulunduğu için Evrimsel bir boşluk olarak adlandırılan "Romer'ın Boşluğu" isimli zaman diliminin tam ortasında bulunan ve bu iddianın yanlışlığını gösterir özellikte bir ara geçiş türüdür. Yüksek labirodonların atası olarak bilinmektedir. Ayrıca çok başarılı bir ara türdür. Ichtyosteali benzerleri ile sonraki türler arasında çok net bir geçiş örneğidir. Ayaklarında fazladan bir parmak bulunur ancak daha kısa uzuvlara sahiptir. Bu türün çiftyaşamlıların suya daha bağlı türlerinden birinin atası olabileceği düşünülmektedir çünkü vücut planı daha çok suda zaman geçirmeye uygundur. 359-345 milyon yıl önce yaşamıştır.
Eryops: Paleyozoik amfibilerden biridir ve 295 milyon yıl önce yaşamıştır. Modern amfibilerin atası olarak bilinmektedir. Gelişmiş labirodonlardan olan temnospondillerin klasik özelliklerini gösterir. Yassı bir kafatası ve büyük bir vücudu vardır. Ayrıca kısa bacakları da, bu grubun tipik bir özelliğidir.
8) Labirodonlardan Modern Amfibilere Ara Geçiş Türleri
Gerobatrachus: Genel olarak "kurbağamender" olarak adlandırılarak bilim düşmanlarıyla alay edilmektedir, çünkü gerçekten de onların hayal gücüne uygun bir şekilde hem kurbağa hem semender özellikleri göstermektedir. Hem kronolojik olarak hem de morfolojik olarak bu iki canlı grubunun tam ortasında yer alır. Modern amfibiler olarak bilinen Lissiamfibilere doğru ilk geçiş türü olarak karşımıza çıkmaktadır. Kurbağalar ile semenderler arası bir omurgaya ve tam gelişmiş bir kuyruğa sahiptir. Ancak kendisine ait özellikler olarak çok büyük bir timpanik kulağa, semenderlerdeki gibi kaynaşık bir bilek kemiğine ama kurbağalardaki gibi hafif kafatası kemiğine sahiptir. 290 milyon yıl önce yaşamış bir türdür.
Triadobatrachus: Bu tür de, atası gibi kurbağalar ile semenderler arası bir geçiş göstermektedir. 250 milyon yıl önce yaşamıştır. Ancak bu tür, atasının aksine ilkin kurbağalara daha yakındır. Kısa bacakları vardır ve bu yüzden sıçrayamazlar. Günümüz kurbağalarındakinin aksine 14 omurları bulunur, modern kurbağalarda ise 9 tane vardır. Ve modern kurbağaların aksine tibia ve fibula kemikleri kaynaşarak tibuiofibula kemiğini oluşturmamıştır. Ancak kafatası yapısı oldukça kurbağaları andırmaktadır ve kemik yapısı onlar gibi ince hatlıdır.
Prosalirus: 190 milyon yıl önce yaşamış bu tür de ataları gibi kurbağalara doğru bir geçişi temsil eder. AtasıTriadobatrachus ile ilkin kurbağalar arası bir "son geçiş türü"dür. Halen tam olarak zıplayamayacak; ancak atasından daha iyi zıplayabilecek kısa bacakları vardır. Kuyruk büyük oranda kaybolmuştur ama üç boğumlu pelvis gibi zıplama adaptasyonları evrimleştirmeye başlamıştır.
Vieraella: 213-188 milyon yıl önce yaşamış bu tür ilkin amfibiler ile modern kurbağalar arasındaki bir türdür. Bilinen en eski gerçek kurbağadır. Omur sayısı azalıp 10'a düşmüştür, modern kurbağalarda ise 9 omur bulunur. Artık zıplamaya uygun arka bacakları bulunmaktadır.
Eocaecilia: 210 milyon yıl önce yaşamış bu tür bazal amfibilerle kör kertenkele olarak adlandırılan bir grup arasındaki geçiş türüdür. Kör kertenkeleler toprak solucanları ve yılanlara benzer özellikler taşıyan bir gruptur. İlkin bir kör kertenkele türüdür. 3 parmaklı körelmiş ayaklara sahiptir ve ayakları gittikçe yok olmuştur. Hala iyi gelişmiş gözlere sahiptir ve toprak altında yaşamadığı bilinmektedir.
9) Amfibilerden Amniyotlara (Erken Sürüngenlere) Ara Geçiş Türleri
Konuyla ilgili ayrıntılı bir yazımızı aşağıdaki bağlantıdan okuyabilirsiniz:
https://www.facebook.com/note.php?note_id=191842880873795
10) Kaplumbağaların Evrimindeki Ara Geçiş Türleri
Odontochelys: 220 milyon yıl önce yaşamış olan bu tür bilinen en eski kaplumbağa türüdür. Üst ve alt çenesine gömülü olarak dişler bulunmuştur ki kaplumbağaların hiçbirinde bulunmayan bir özelliktir bu. Bu sebeple de ara geçiş türü olarak bilinmektedir. Bu türü en ilginç kılan ara geçiş özelliklerinden biri şüphesiz kabuğudur. Modern ve prehistorik kaplumbağalarda sırtı ve karnı kaplayan bir kabuk tabakası görülmektedir. Ancak bu türde sırtta kabuk yoktur, sadece karın bölgesinde kabuk evrimleşmiştir ve yayılmaktadır. Ayrıca üst kabuğun da temelini atacak olan geniş kaburga kemikleri vücudu sarmaktadır. Ayrıca kafatası ve uzun morfolojileri de bu türü modern kaplumbağalardan oldukça ayrı tutmaktadır. Yaşam ortamlarının büyük ihtimalle su olduğu düşünülmektedir.
Proganochelys: 210 milyon yıl önce evrimleşmiş olan bu tür atasından sonra bulunmuş en eski ikinci ilkin kaplumbağa türüdür. 1 metre büyüklüğündedir ve artık dişlerin varlığına dair bir iz yoktur. Kaburga kemikleri birleşip sertleşerek sırt kabuğunu oluşturmaya başlamıştır. Bu türde, modern kaplumbağaların aksine bacakları koruyacak zırhlar da evrimleşmiştir.
11) Sürüngenlerden Yılanlara Ara Geçiş Türleri
Eupodophis: Kretase sürüngenleri ile uzuvsuz yılanlar arasındaki geçiş türüdür. Halen belirgin ama işe yaramayan bacakları bulunmaktadır ve 92 milyon yıl önce yaşamıştır.
Najash: Atasının aksine, ön ayaklarını tamamen kaybetmiş, arka ayakları ise oldukça kısa olacak şekilde kalmıştır. 90 milyon yıl önce yaşamış bir türdür.
12) Kertenkelelerin Evriminde Ara Geçiş Türleri
Anqingosaurus: 61-58 milyon yıl önce yaşamıştır ve bilinen ilk bukelamun türüdür. Günümüz modern bukelamunlarının atası olarak karşımıza çıkmaktadır.
Dallasaurus: 92 milyon yıl önce yaşamıştır ve ilkin bir mozazor türüdür. Daha çok denize bağlı yaşayan bir türdür. Günümüz "deniz sürüngenleri" ile akraba olduğu düşünülmektedir. Bu türler genellikle denizkenarlarında yaşayan ancak orijin olarak karasal olan türlerdir.
Palaeosaniwa: 82-71 milyon yıl önce yaşamış bir ilkin Varanoidea türüdür. Bu bir sürüngen süperailesidir ve yarı suculdurlar. En meşhur türü Komodo ejderidir ve Palaeosaniwa bu türlerin atası olarak bilinmektedir.
Gangiguana: Iguana benzeri türlerin atası olarak bilinen bu tür, 146-100 milyon yıl önce yaşamıştır.
Cretaceogekko: 100-97 milyon yıl önce yaşamış bu tür ise günümüz modern Gecko kertenkeleleri ve akrabalarının atası olarak bilinmektedir. Bilinen en eski gecko kertenkelesi türüdür.
13) Teruzorların Evrimindeki Ara Geçiş Türleri
Darwinopterus: Günümüzden 160 milyon yıl önce yaşamış bu tür Ramforinkoidea ile Teruzidea arası bir geçiş türüdür. Türe ati 30-40 farklı fosil bulunmuştur. Bu tür içerisindeki bireylerin kimi uzun kuyruklu teruzorlara ait, kimisi ise kısa kuyruklu teruzorlara ait özellikler göstermektedir ve bu özelliğiyle popülasyonun tam değişim bölgesindeki bir canlı grubu olarak karşımıza çıkmaktadır. Genel olarak uzun kuyruklu olmaları gibi bazı ayırt edici özellikleriyle Ramforinkoidea'ya ait özellikler taşımaktadır. Öte yandansa sırt bölgesindeki uzun omurga ve gözler önündeki tekil kafatası açıklığı gibi özellikleriyle Teruzidea'ya benzemektedir.
Pterorhynchus: Tıpkı atası gibi ramforinkoid bir teruzor olan bu tür, kanat zarı yapısı, kılsı yapılar ve kuyruğunun ucundaki kanatçık ile ramforinkoidleri andırmaktadır. Ancak bu grupta düşük kemikli bir kafatası ve büyük keratin çıkıntılar hiç görülmezken, bu türde bunlar gözükmektedir. Bu türün kanat açıklığı 85 santimetre kadardır.
14) Arkozorlardan Dinozorlara Ara Geçiş Türleri
Proterosuchus: Bilinen en eski arkozordur. Erken Triyasik Dönem'de, yani günümüzden 250 milyon yıl kadar önce yaşamıştır. Arkozorlar, erken sürüngenlerin çift arklı (diapsid) bir grubudur ve dinozorlara evrimleşecek olan sürüngenleri temsil etmektedirler. Günümüzdeki kuşlar ve timsahlar, arkozorların temsilcileridir. Bu cinse ait 3 tür keşfedilmiştir. Günümüzdeki Komodo Ejderi büyüklüğündedir. Görüntüsü ilkel bir timsaha benzemektedir ve uzun çeneler, güçlü omuz kasları, kısa bacaklar ve uzun bir kuyruk gibi özellikleri timsahlarla paylaşmaktadır. Ancak timsahlardan farklı bir görünüş olarak çeneleri kancalıdır. Tıpkı günümüz timsahları gibi pusu kurarak avlanır.
Asilisaurus: Bu tür atasından farklı olarak arka ayakları üzerinde doğrulabilmeye başlamıştır ve ön kollar dengeyi sağlamak amacıyla destek olacak kadar gelişmiştir. Günümüzden 245 milyon yıl kadar önce yaşamıştır. Kafatası küçülmüş ve ufalmıştır. Kuyruk hala uzun ve dengeleyici bir görevdedir. Bacak boyu genel olarak uzayarak gövdeyi yerden uzaklaştırmayı hedeflemektedir.
Marasuchus: Orta Triyasik Dönem'de, yani günümüzden 230 milyon yıl kadar önce yaşamış bir türdür. Ön kolları atalarınınkine göre daha da kısalmış, çene gücü azalarak kafa ağırlığı düşürülmeye çalışılmıştır. Kuyruk hala uzundur ve dengeleyici bir rol üstlenmektedir.
Spondyliosoma: Atalarından bir adım öteye giderek ön kolları daha da kısalmıştır ve arka ayaklar güçlenerek gelişmiştir. Boyun uzamış, etrafı kontrol etme yetisi artmıştır. Günümüzden 230 milyon yıl kadar önce yaşamıştır.
Eoraptor: Günümüzden 228 milyon yıl önce yaşamıştır. Bilinen ilk dinozorlardan biridir ve tıpkı dinozorların çoğunun olduğu gibi arka ayakları üzerinde durmaktadır, öne eğik bir postüre sahiptir. 1 metre uzunluğunda ve 10 kilogram ağırlığındadır. Muhtemelen omnivor bir beslenme tipine sahiptir çünkü hem karnivorlara ait, hem de herbivorlara ait dişlere sahiptir.
15) Dinozorların Evrimindeki Ara Geçiş Türleri
Pisanosaurus: Günümüzden 228-216,5 milyon yıl önce yaşamıştır. Bilinen ilk gagalı herbivor dinozorlardandır. 1 metre kadardır ve 2,27 - 9,1 kilogram ağırlığındadır. İki ayak üzerinde durabilmektedir ve otoburdur. Günümüzde kladistik konumu değişmiş ve kuşların evriminin ilkin basamaklarında olduğu düşünülmektedir. Konu üzerindeki tartışmalar sürmektedir.
Thecodontosaurus: Günümüzden 216-200 milyon yıl önce yaşamış bu tür soropodomorf dinozorların en iyi bilinen, en eski üyesidir. Bu tür dinozorlar, uzun boyunlu, otobur dinozorlardır ve bu tür, bunların atasıdır. Ayrıca bu türlerin bilinen en iyi özelliği, Dünya üzerinde yaşamış en büyük canlılar olmalarıdır. Ancak bu ata tür, 2 metre boyunda ve 11 kilogram ağırlığındadır. Boynu, vücudunun yarısı kadarını oluşturmaktadır.
Huayangosaurus: Bilinen ilk ve en eski stegozoryan dinozordur. Günümüzden 165 milyon yıl önce yaşamıştır ve meşhur kuzeni Stegosaurus'tan 20 milyon yıl önce evrimleşmiştir. 4.5 metre boyundadır ve meşhur kuzeninden çok daha küçüktür. Diğer tüm stegozoryanlar gibi 4 ayağı üzerinde yürüyebilmektedir ve sivri çıkıntıları olan bir sırt ve kuyruğa sahiptir. Kuzenine göre mızrakları çok daha mızrak-benzeri ve sivridir. Bilinen en ufak stegozorlardan biridir.
Yinlong: Seratopsiyan dinozorların atası olan cinstir. Günümüzden 160 milyon yıl önce yaşamıştır ve 1.2 metre boyunda ufak bir dinozordur. Bilinen en ilkel ve en eski seratopsiyandır.
Guanlong: Günümüzden 160 milyon yıl önce yaşamış bu tür prokeratosoid tiranosoroid bir dinozordur ve bu grubun bilinen en eski türüdür. 3 metre boyundadır ve bilinen meşhur kuzeni T-Rex'ten 92 milyon yıl önce evrimleşmiştir. İki ayak üzerinde yürüyebilmektedir. İlkel tüylere sahip olduğu düşünülmektedir ve kafasında büyük bir başlık bulunmaktadır.
Stenopelix: Pakisefolozorların atası olarak bilinen türdür. Günümüzden 145 milyon yıl kadar önce yaşamıştır. Küçük, otçul bir dinozordur.
Falcarius: Bilinen en eski terizonosordur. Günümüzden 126 milyon yıl önce yaşamıştır. 3,7-4 metre arası uzunluktadır ve 1,2 metre boyundadır. 10-13 santimetre uzunluğunda dişlere sahiptir. Bu dişler hem et, hem de ot kesebilecek yapıdadır. Tüylü olduğu düşünülmektedir.
Scelidosaurus: Günümüzden 208-194 milyon yıl önce yaşayan bu tür bilinen en ilkin tireoforandır. Bunlar zırhlı kafalı türlerdir. Vücutlarında dikine zırhlar olan dinozorlardır. Bu tür de 4 metrelik en ilkin ve en eski üyeleridir. Otoburlardır ve çeneleri iki yönlü hareket ederek iki kat kuvvet uygulayabilmektedir.
Probactrosaurus: Bu tür bilinen en eski gagalı dinozorlardandır. Erken bir hadrosorid iguanadon dinozordur. Günümüzden 125 milyon yıl önce yaşamıştır. Yaklaşık olarak 5,5 metre boyundadır ve 1 ton ağırlığındadır. Uzun ve ince bacakları vardır ama güçlü bir mızrak tırnağı bulunur. Çoğunlukla dört ayak üzerinde yürür ama gerektiğinde iki ayak üzerine de kalkabilir.
Pelecanimimus: Bilinen en eski ornitomimozordur. 130 milyon yıl önce yaşamıştır. Ornitomimozorlara geçiş türüdür çünkü bu türlerin dişleri yoktur, ancak Pelecanimimus'ta çok sayıda diş bulunur. 2-2,5 metre boyundadır. Kafatası sıra dışı şekilde uzundur ve genelde kafatası yüksekliğinin 4,5 katı kadardır. Ağzında toplamda 220 diş bulunur. Bu da onu sıra dışı bir geçiş türü yapmaktadır.
16) Dinozorlardan Kuşlara Ara Geçiş Türleri
Bu konuyla ilgili ayrıntılı bir yazımızı aşağıdaki notumuzda okuyabilirsiniz:
https://www.facebook.com/note.php?note_id=191355197589230Ana Görsel: Pixabay
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 5
- 5
- 4
- 3
- 2
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 25/11/2024 18:30:06 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/210
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.