Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat
Tüm Reklamları Kapat

Yeni Elementler Nasıl Keşfediliyor? Bulunan Elementler Nasıl İsimlendiriliyor?

Yeni Elementler Nasıl Keşfediliyor? Bulunan Elementler Nasıl İsimlendiriliyor?
6 dakika
16,478
Tüm Reklamları Kapat

2016 yılının Ocak ayında sitemizden de duyurduğumuz gibi, periyodik tablonun (şimdilik) son satırını dolduracak olan 4 yeni elementin keşfi kesin olarak halka açıklanmıştı. Bundan birkaç ay sonra ise, bu 4 elementin isimleri, elementleri keşfeden gruplar tarafından seçildi ve IUPAC’a (IUPAC'ın ne olduğundan az sonra bahsedeceğiz) bildirildi. Ancak günümüz kimyasında element isimlendirmek bir miktar bürokrasiye tabi olduğundan, süreci siz okurlarımıza anlatabilmek adına bir yazı hazırladık. 

Ne yazıktır ki (ya da belki, "iyi ki de") yeni bulunan elementlerin isimlendirilmesi işi bu karikatürde gördüğünüz kadar basit bir olay değil. Yani söz gelimi Devrim Stadyumu’nda dolanırken ayağınıza çarpan bir maddeye bakıp “Aha da yeni element buldum, adını da dedemin anısına Hamdiyum koyacam!” demeyi beklemeyin! Tabii Rusya, A.B.D. ve Japonya’daki araştırma gruplarının sahip olduğu imkanlara siz de sahipseniz ve iki ayrı element atomunu birbirine muazzam bir kuvvetle fırlatıp yeni bir element elde etme imkanınız varsa, işler değişir.

Tüm Reklamları Kapat

Konu yeni elementler oldu mu keşiflerin önemli ölçüde zorlaştığı bir dönemde yaşıyoruz ne yazık ki. Ancak burada “keşif” kelimesini de birazcık açmakta yarar var: Şöyle ki, 20. yüzyılın ortalarına kadar yapılan keşifler, gerçekten keşif kelimesinin “Var olan bir şeyin varlığını kanıtlamak, ortaya koymak” anlamına uygundular. İnsanlar tarihöncesi dönemlerden beri çeşitli maddeleri inceliyor ve bunların özelliklerini ortaya koyup, bunları insanlığın bilgi birikimine kazandırıyorlardı.

Bu durum, 19. yüzyılda Sanayi Devrimi'nin ve kimya hakkında yeni bilgi edinme yollarının (örneğin spektroskopi yönteminin geliştirilmesi ve X-Işınları ile radyoaktivitenin anlaşılması) ortaya çıkmasıyla birlikte şahlanarak devam etti. Öyle ki, Dünya’da doğal olarak bulunan 94 elementin 50 tanesi, yani yarısından fazlası 19. yüzyılda keşfedildi ve periyodik tablodaki yerlerini aldılar. 

Tüm Reklamları Kapat

Geriye kalanların keşfi ise bir 42 yıl daha sürdü ve son olarak 1942 yılında Prometyum’un keşfiyle birlikte doğada bilinen bütün elementler tabloya eklenmiş oldu. Ancak asıl eğlence bundan sonra başlayacaktı!

Prometyum'dan Sonra Olanlar

Prometyum da dahil olmak üzere doğada da var olan 5 element doğada bulunmalarından önce laboratuvar ortamında sentezlenmişlerdi.

Bunlardan bir tanesi, yani Neptünyum, University of California, Berkeley’de Edwin McMillan önderliğindeki bir ekip tarafından yapılan araştırmalar sonucunda keşfedilmişti. Ancak McMillan, II. Dünya Savaşı sırasında yaptığı bu keşfin hemen ardından RADAR teknolojisi üzerinde çalışmak üzere Berkeley’deki görevini bırakınca, yerine geçen kişi Glenn T. Seaborg oldu. Glenn T. Seaborg’un devam ettirdiği çalışmalar sonucunda öncelikle Plütonyum keşfedildi, ardından ise Küriyum ve Amerikyum ile Berkelyum yaratıldı.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Dikkat ederseniz bu noktada “keşfedildi” yerine “yaratıldı” kelimesini kullanıma sokuyoruz, çünkü 94. elementten sonrasındaki elementleri henüz doğada bulamadık, bulabileceğimizden de emin değiliz. Yani bu elementler sadece nükleer reaktörlerde ya da benzer araçların kullanıldığı laboratuvarlarda üretilebiliyor olabilir, hatta büyük ihtimalle öyleler. Son eklenen 4 element ile birlikte, insan yapımı toplam 24 elementten bahsedebilecek duruma gelmiş bulunmaktayız.

Elementlerin Nasıl İsimlendiriyoruz?

Elementlerin isimlendirilmesi sorunu, modern kimyanın başlangıcı olan 18. yüzyıldan beri karşımıza çıkmakta olan bir sorundur.

Yunanca Tamlamalar

Lavoisier gibi ilk kimyagerler Yunanca tamlamaları tercih etmişlerdi. Örneğin Oksijen ὀξύς (oxys) ve -γενής (-genēs)’in birleşiminden “Oxigenes” olarak isimlendirilip, “Asit Üreten/Başlatan” anlamına gelen bir isme sahip olurken Hidrojen ὑδρο- (hydro) ile -γενής (genes)’in birleşiminden “Hydrogenes” ismine “Su Üreten/Başlatan” anlamına sahip oldu. 

Elementin Özelliklerinden İlham Alanlar

Benzer şekilde element isimlendirmenin tektipleştirilmesinden önceki dönemlerde elementlere belirgin özelliklerinden gelen bir isim vermek de yaygındı. Örneğin Volfram/Tungsten elementinin ismi elementin Demir, Mangan ve Oksijenle yaptığı bir bileşik olan Volframit’in ([(Fe, Mn)WO4]) çıkartılması sırasında tükettiği bol miktarda kalaya ithafen Almanca “Kurt’un Köpüğü” anlamına gelen “Wolf Rahm” tamlamasından gelmektedir, çünkü bu ismi ilk olarak elemente veren kişiler, elementin kalayı tüketmesini bir kurdun koyunları yiyip durmasına benzetmişlerdir. 

İnsan İsimlerinden İlham Alanlar

Ayrıca 19. yüzyılın sonlarına doğru ortaya çıkan bir diğer isimlendirme şekli vardır ki, o da bir insandan esinlenerek isim vermektir. Örneğin Samaryum elementi, bir Rus albayı olan Vasili Samarsky-Bykhovets’in keşfettiği Samarskit mineralinden dolayı Samaryum olarak isimlendirilmiştir. Böylece Albay Vasili, adını bir elemente veren ilk insan olarak tarihe geçmiştir. 

Tüm Reklamları Kapat

Gezegenlerden İlham Alanlar

Son olarak yazımızın ortalarında bahsettiğimiz Neptünyum ve Plütonyum elementleri ise sırasıyla Neptün ve Plüton gezegenlerinden isimlerini alırlar. Bu isimlerin öncülü ise 18. Yüzyılın sonlarında keşfedilen Uranyum elementidir. Uranyum elementi de ismini(tahmin edilebileceği gibi) Uranüs gezegeninden almıştır. Şöyle ki, Uranyum’un keşfi, Uranüs’ün keşfinden 8 yıl sonrasına denk gelmiştir ve Uranyum’u keşfeden bilim insanı, Uranüs’ün keşfinden ve isimlendirilmesinden etkilenmiş olacak ki yeni keşfettiği elementi bu gezegene ithaf etmiş ve adını “Uranyum” koymuştur. 

Periyodik Cetveli Takip Edenler

İşte Seaborg’un önderliğindeki ekip de Neptünyum ve Plütonyum’un ardından bu isimlendirme yöntemlerinin çoğundan yararlanmış, ancak yeni element üretilen ilk dönemlerde daha çok periyodik tablonun halihazırdaki isimlendirme şemasına sadık kalınmıştır. Nasıl mı?

Örneğin Plütonyum’dan öteye baktığımızda Amerikyum elementi, periyodik tablonun bir üst periyodundaki element olan ve adını Avrupa Kıtası’ndan alan Evropiyum’la benzerlik oluşturması açısından Amerikyum ismini almış, ondan sonra gelen element ise yine bir üstteki element olan Gadolinyum’a bir kimyacının ad vermesi gibi Küriyum olarak adlandırılmıştı. Daha ağır elementler de genel olarak aynı şekilde ünlü bilim insanlarının (Örn. Röntgenyum, Meitneryum) ve elementlerin ilk üretildikleri tesislerin bulunduğu şehirlerin (Örn, Hassium), eyaletlerin (Örn. Kaliforniyum) ve ülkelerin isimlerinden yola çıkılarak isimlendirilmiştir.

Modern Zamanda İsimlendirmeler

“İşin tarihi arkaplanı iyi güzel de, günümüzde yeni bir element ürettiğimiz takdirde karşımıza çıkacak olan isimlendirme kısıtlamaları nedir?” diye soracak olursanız, sizi yazımızın başında bahsettiğimiz IUPAC’a yönlendirmemiz gerekir.

Tüm Reklamları Kapat

IUPAC, yani “International Union of Pure and Applied Chemistry” veyahut Türkçe olarak “Uluslararası Saf ve Uygulamalı Kimya Birliği” adını verebileceğimiz bu kuruluş, aminoasit ve nükleik asitlerin isimlerini ve kısaltmalarını belirleyip sabitlemesinin yanında yeni bulunan elementlerin isimlerini de kabul eden ve uygulamaya sokan en yetkili kurum olma özelliğini taşımaktadır. 

Temel Kurallar

Günümüzde yeni bulunan elementlere verilecek olan isimler, aşağıdaki kategorilerden birine uymak zorundadırlar:

  • (a) (Gökcisimleri de dahil olmak üzere) Bir mitolojik kavram ya da karakter
  • (b) Bir mineral ya da benzeri bir madde
  • (c) Bir yer ya da coğrafi bölge
  • (d) Elementin bir özelliği
  • (e) Bir bilim insanı

Aynı zamanda yeni bulunan elementlerin sonu “tarihi ve kimyasal tutarlılığı yansıtacak ve devam ettirecek” bir şekilde bitmelidir. Bunun Türkçesi ise, genelde 1-16. Grup elementlerinin sonunun “–yum/-iyum” ile, 17. Grup elementlerinin adının “-in” ile ve 18. Grup elementlerinin adının ise “-on” ile biteceğidir. Son olarak, İngilizce verilen isimlerin diğer dillere çevirisi sıkıntı yaratmamalıdır.

Bunlar temel kurallar. Bunlara ek olarak bir de önceden bir elemente verilmesi önerilen fakat kabul edilmeyen isimlerin ve kısaltmaların kullanılamayacağı şeklinde bir kural daha var ama çok belirli durumlar dışında(örneğin “Hahnium” isminin kullanılamaması) bu kuralın pek de bir önemi yok diyebiliriz. 

Tüm Reklamları Kapat

Agora Bilim Pazarı
Harvard’ın Ötesinde

1984’te Harvard’da Neler Öğretilmez’in yayımlanmasıyla dünya, Mark H. McCormack’in iş dünyasında fark yaratacak içgörüler sunan çığır açıcı kavramı sokak zekâsıyla tanıştı.

McCormack 2003’te öldü ama fikirleri ve felsefesi yaşamaya devam ediyor. Harvard’ın Ötesinde onu tanıyan, onunla birlikte çalışan ve ondan etkilenen insanlarla yapılan röportajlara dayanan yeni bir sokak zekâsı derlemesiyle McCormack’in dehasına saygı duruşunda bulunuyor.

İş, medya ve spor dünyasındaki pek çok kişiden oluşan bir kadro bize, insanları yönetme ve onlarla ilişkiler kurma konusundaki tavsiyelerden en iyi müzakere ipuçlarına ve bir işi nasıl büyüteceğinize kadar çeşitli konularda McCormack’in nasıl fark yarattığını ve küçük fırça darbelerinin nasıl büyük değişimler yaratabileceğini gösteriyor.

Bu kitapla, bir anlaşma çıkmaza girdiğinde sinirlerinize hâkim olmanın neden faydalı olduğunu, spor dünyasının ritüellerinin ve rutinlerinin iş hayatında da nasıl işleyebileceğini ve 3×5 not kartlarının başarıya ulaşmada nasıl katkıda bulunabileceğini öğreneceksiniz.

Harvard’ın Ötesinde hem spor pazarlama endüstrisini icat eden adamın sevgi dolu bir vasiyeti hem de orijinal Harvard’da Neler Öğretilmez kitabının değerli bir ardılı olurken, kendi iş anlayışlarını ve pratiklerini geliştirmek isteyenler için de yeni nesil sokak zekâsını ortaya koyuyor.

“Tartışmasız spor pazarlamasının kralı.”
–BBC Sport

“Spor dünyasındaki en güçlü adam.”
–Sport Illustrated

Devamını Göster
₺75.00
Harvard’ın Ötesinde
  • Dış Sitelerde Paylaş

Son Keşfedilen 4 Elementin İsimleri

İşte son keşfedilen 4 element de isimlerini bu kriterlerin 3. ve 5. sıradakilerinden alıyorlar. 

Japonya’dan bir ekibin yarattığı 113. Elemente “Nihonyum” ismi verilmiş. Bu isim, Japonya’nın Japoncası olan “Nihon” kelimesinden geliyor.

Dubna, Rusya’dan bir ekibin ve ABD’den 3 farklı ekibin ortaklaşa çalışmaları sonucu üretilen 2 elemente ise “Moskoviyum”(Element 115) ve “Tennessin”(117) adları verilmiş. Bunlar da Rusya’daki ekibin araştırmalarını yaptığı laboratuvarın bulunduğu Moskova bölgesi ile Amerika’nın Tennessee eyaletini temsil ediyor.

Son olarak, yine Rusya ve ABD’deki araştırmacıların ortak çalışmaları sonucu üretilen 118. Elemente ise aşırı ağır elementler konusunda yaptığı çalışmalarıyla tanınan bilim insanı Yuri Oganessian’ın anısına “Oganesson” ismi verildi.

Ancak önceden de bahsettiğimiz gibi işin içinde bir miktar bürokrasi var olduğundan dolayı, bu elementlerin isimleri henüz tam olarak kesinleşti diyemeyiz. Zira IUPAC, yeni keşfedilen elementlerin isimlerini öncelikle 5 aylık bir deneme süresine tabi tutuyor. Bu süre içerisinde herhangi bir itiraz gelmezse(Örneğin, başka bir ekip elementleri ilk olarak kendilerinin keşfettiğini iddia etmez ya da isimlerin kurallara aykırı olduğunu savunmazsa) isimler kabul ediliyor ve kimya nomenklatürüne ekleniyorlar.

Teşekkür: Bu yazıyı hazırlayan Doruk Dörücü'ye teşekkür ederiz.

Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
15
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Tebrikler! 13
  • Bilim Budur! 5
  • Muhteşem! 3
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 3
  • Merak Uyandırıcı! 3
  • Umut Verici! 2
  • İnanılmaz 1
  • Güldürdü 0
  • Üzücü! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 29/03/2024 18:28:45 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/4424

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Tüm Reklamları Kapat
Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Alan
Astrobiyoloji
Alkol
Yaşanabilir Gezegen
Çekirdek
Tohum
Botanik
Nöron
Makina
Karanlık
Uydu
Aminoasit
Geometri
Sayı
Mantık Hatası
Beyin
Bilişsel
Hominid
Evren
Süt
Araştırma
Filogenetik
Homo Sapiens
İspat
Güneş
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
E. Ağacı, et al. Yeni Elementler Nasıl Keşfediliyor? Bulunan Elementler Nasıl İsimlendiriliyor?. (19 Haziran 2016). Alındığı Tarih: 29 Mart 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/4424
Ağacı, E., Bakırcı, Ç. M. (2016, June 19). Yeni Elementler Nasıl Keşfediliyor? Bulunan Elementler Nasıl İsimlendiriliyor?. Evrim Ağacı. Retrieved March 29, 2024. from https://evrimagaci.org/s/4424
E. Ağacı, et al. “Yeni Elementler Nasıl Keşfediliyor? Bulunan Elementler Nasıl İsimlendiriliyor?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, 19 Jun. 2016, https://evrimagaci.org/s/4424.
Ağacı, Evrim. Bakırcı, Çağrı Mert. “Yeni Elementler Nasıl Keşfediliyor? Bulunan Elementler Nasıl İsimlendiriliyor?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, June 19, 2016. https://evrimagaci.org/s/4424.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close