Yakın Birini Kaybetmek Biyolojik Yaşlanmayı Hızlandırabilir!
Bu haber 4 ay öncesine aittir. Haber güncelliğini yitirmiş olabilir; ancak arşivsel değeri ve bilimsel gelişme/ilerleme anlamındaki önemi dolayısıyla yayında tutulmaktadır. Ayrıca konuyla ilgili gelişmeler yaşandıkça bu içerik de güncellenebilir.
Columbia Üniversitesi Mailman Halk Sağlığı Okulu ve Butler Columbia Yaşlanma Merkezi'nden bir çalışma, aile üyesi gibi yakın birini kaybetmenin daha hızlı yaşlanmaya neden olabileceğini gösteriyor.
JAMA Network Open dergisinde yayınlanan çalışma; ebeveynini, partnerini, kardeşini veya çocuğunu kaybeden kişilerin, bu tür kayıplar yaşamayanlara kıyasla daha yaşlı biyolojik yaş belirtileri gösterdiğini ortaya koydu.
Biyolojik yaşlanma; hücrelerinizin, dokularınızın ve organlarınızın işlevlerinin kademeli olarak azalmasıdır ve kronik hastalık riskinin artmasına yol açar. Bilim insanları, bu tür yaşlanmayı epigenetik saatler (epigenetic clocks) olarak bilinen DNA belirteçlerini kullanarak ölçer. Çalışmanın başyazarı ve Epidemiyoloji bölümünde profesör olan Allison Aiello şöyle diyor:
Çok az çalışma, sevdiğiniz birini hayatın farklı aşamalarında kaybetmenin bu DNA belirteçlerini nasıl etkilediğine, özellikle de ABD nüfusunu temsil eden çalışma örneklerinde bakmıştır. Çalışmamız, çocukluktan yetişkinliğe kadar yaşam boyunca sevdiklerini kaybetme ile ABD'de daha hızlı biyolojik yaşlanma arasında güçlü bağlantılar olduğunu gösteriyor.
Çalışma, kaybın yaşlanma üzerindeki etkisinin orta yaştan çok önce görülebildiğini ve ırk ve etnik gruplar arasındaki sağlık farklılıklarına katkıda bulunabileceğini öne sürüyor.
Araştırmacılar, 1994-95 yılında başlayan Ulusal Ergenlikten Yetişkinliğe Boylamsal Çalışma (İng: National Longitudinal Study of Adolescent to Adult Health) verilerini kullandı. Çalışma, katılımcıları ergenlik yıllarından yetişkinliğe kadar takip etti.
Aiello ve ekibi, çocukluk veya ergenlik dönemindeki aile kayıplarını ölçmek için boylamsal çalışmanın verilerinden yararlandı. Bu amaçla, katılımcıları farklı zaman dilimlerinde ve yaşlanma süreçleri boyunca izlediler. Çalışmanın ilk aşamasında, 7. sınıftan 12. sınıfa kadar olan 20.745 ergenle anket yaptılar. Bu gençlerin çoğu 12-19 yaş aralığındaydı. Araştırmacılar, o zamandan beri bu katılımcıları düzenli olarak takip etmeye devam ediyorlar.
5. aşama, 2016 ile 2018 arasında gerçekleşti ve orijinal katılımcıların 12.300'ü ile görüşmeler yapıldı. Son aşamada ise katılımcılar DNA testi için ek bir ev incelemesine davet edildi ve ziyaret edilen yaklaşık 4.500 kişiden kan örneği alındı.
Çalışma, çocukluk veya ergenlik döneminde (18 yaşına kadar) ve yetişkinlikte (19 ila 43 yaş arası) yaşanan kayıplara baktı. Ayrıca bu zaman dilimi boyunca yaşanan kayıpların sayısını da inceledi.
Araştırmacılar, biyolojik yaşlanma verilerini analiz etmek için kan örneklerindeki DNA metilasyonunu incelediler. Bu incelemede, epigenetik saatler olarak bilinen yöntemleri kullandılar. Kullanılan yöntemler arasında DunedinPACE de vardı. Bu yöntemi, Aiello'nun Yaşlanma Merkezi'ndeki meslektaşı ve çalışmanın ortak yazarı Dan Belsky, Duke Üniversitesi'ndeki çalışma arkadaşlarıyla birlikte geliştirmişti.
Katılımcıların yaklaşık yüzde 40'ı 33 ile 43 yaşları arasında yetişkinlikte en az bir kayıp yaşadı. Ebeveyn kaybı, çocukluk ve ergenlik dönemine kıyasla yetişkinlikte daha yaygındı (yüzde 6'ya karşı yüzde 27). Siyahi (yüzde 57) ve Hispanic (yüzde 41) katılımcıların daha büyük bir oranı, Beyaz katılımcılara (yüzde 34) kıyasla en az bir kayıp yaşadı.
İki veya daha fazla kayıp yaşayan kişiler, çeşitli epigenetik saatlere göre daha yaşlı biyolojik yaşlara sahipti. Yetişkinlikte iki veya daha fazla kayıp yaşamak, bir kayıp yaşamaktan ve özellikle hiç kayıp yaşamamaktan daha güçlü bir şekilde biyolojik yaşlanmayla bağlantılıydı. Aiello şöyle anlatıyor:
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Sevdiklerimizi kaybetmenin yaşam boyu süren sağlık sorunlarına yol açtığını biliyoruz. Ancak araştırmamız gösteriyor ki, yaşamın bazı dönemleri bu kayıpların etkilerine karşı daha hassas olabilir. Özellikle birden fazla kayıp yaşamanın, sağlığımız üzerinde daha büyük bir etkisi var.
Bu etkiler, genellikle ruh sağlığı sorunları, bilişsel problemler, kalp hastalığı risklerinin artması ve daha erken ölüm gibi sıralanabilir. Tekrarlanan kayıplar ise kalp hastalığı, ölüm ve demans risklerini artırabilir. Hatta etkiler olaydan uzun süre sonra devam edebilir veya belirgin hale gelebilir.
Yazarlar, herhangi bir yaştaki kaybın uzun süreli sağlık etkileri olabileceğini ve etkilerin çocukluk veya erken yetişkinlik gibi önemli gelişim dönemlerinde daha şiddetli olabileceğini vurguluyor. Aiello sözlerini şöyle sonuçlandırıyor:
Kaybın nasıl kötü sağlığa ve daha yüksek ölüm oranlarına yol açtığını hala tam olarak anlaşılamasa da çalışmamızda önerildiği gibi biyolojik yaşlanma bir mekanizma olabilir. Gelecekteki araştırmalar, savunmasız gruplar arasındaki orantısız kayıpları azaltmanın yollarına odaklanmalı. Ayrıca kayıp yaşayanlar için, başa çıkma kaynakları sağlamak ve travmayı ele almak çok önemli.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 2
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 02/01/2025 19:30:15 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/18291
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.