İnsanlar Doğal Tuz Döngüsünü Küresel Ölçekte Bozuyor!
Bu haber 1 yıl öncesine aittir. Haber güncelliğini yitirmiş olabilir; ancak arşivsel değeri ve bilimsel gelişme/ilerleme anlamındaki önemi dolayısıyla yayında tutulmaktadır. Ayrıca konuyla ilgili gelişmeler yaşandıkça bu içerik de güncellenebilir.
Maryland Üniversitesi'nde jeoloji profesörü Sujay Kaushal tarafından yürütülen yeni bir bilimsel incelemeye göre, gezegenin tuz talebinin çevreye ve insan sağlığına bir maliyeti var. Nature Reviews Earth & Environment dergisinde yayınlanan makale, insan faaliyetlerinin Dünya'nın havasını, toprağını ve tatlı suyunu daha tuzlu hale getirdiğini ve mevcut eğilimlerin devam etmesi halinde bunun "varoluşsal bir tehdit" oluşturabileceğini ortaya koydu.
Jeolojik ve hidrolojik süreçler zamanla tuzların yeryüzüne çıkmasına neden olur, ancak madencilik ve arazi geliştirme çalışmaları bu tuz döngüsünü daha da hızlandırıyor. Tarım, inşaat, su arıtma, yol çalışmaları ve diğer endüstriyel faaliyetler biyolojik çeşitliliğe zarar veren ve aşırıya kaçtığı zaman içme suyunu güvensiz hale getiren tuzlanmayı yoğunlaştırabilir. Maryland Üniversitesi Yer Sistem Bilimi Disiplinler arası Merkezi'nde göreve alan Kaushal şöyle diyor:
Gezegeni yaşayan bir organizma olarak düşündüğümüzde çok fazla tuz birikmesi hayati organların veya ekosistemlerin işleyişini etkileyebilir. Sudan tuzun uzaklaştırılması oldukça maliyetli ve fazla enerji gerektiren bir işlemdir. Bu işlemler sonucu elde ettiğiniz yan ürün okyanus suyundan daha tuzludur ve imha edilmesi o kadar da kolay değildir.
Kaushal ve diğer araştırmacılar, tuz döngüsünde meydana gelen bu bozulmaları "antropojenik tuz döngüsü" olarak tanımladılar ve ilk kez insanların küresel ölçekte tuz konsantrasyonunu ve döngüsünü etkilediğini ortaya koydular.
Connecticut Üniversitesi ve Cary Ekosistem Araştırma Enstitüsü'nde görev yapan ekolog ve araştırmanın ortak yazarı Gene Likens şöyle diyor:
Bundan yirmi yıl önce elimizdeki tek şey vaka çalışmalarıydı. Burada, New York'ta veya Baltimore'da içme suyu kaynaklarının yüzeyindeki suların tuzlu olduğunu söyleyebiliriz. Bununla birlikte Dünya'nın derinliklerinden atmosfere kadar uzanan bir döngünün insan faaliyetleri nedeniyle önemli ölçüde bozulduğunu görüyoruz.
Yapılan yeni çalışmada yeraltında ve yüzey sularında bulunan çeşitli tuz iyonları dikkate alındı. Tuzlar, pozitif yüklü katyonlar ve negatif yüklü anyonlardan oluşan bileşiklerdir. En bol bulunan iyonlardan bazıları kalsiyum, magnezyum, potasyum ve sülfattır. Kaushal iyonlar hakkında şunları ekliyor:
İnsanlara tuz dendiğinde genellikle akıllarına sodyum klorür geliyor. Ancak yıllardır yaptığımız çalışmalar kireçtaşı, alçı taşı ve kalsiyum sülfat da dahil olmak üzere diğer tuz türlerini de bozduğumuzu ortaya çıkarttı.
Söz konusu tuz iyonları daha fazla miktarda açığa çıkarsa çevre sorunlarına neden olabilir. Kaushal ve diğer araştırmacılar, insan kaynaklı tuzlanmanın Dünya çapında yaklaşık 2,5 milyar dönümlük toprağı (yaklaşık Amerika Birleşik Devletleri büyüklüğünde bir alanı) etkilediğini gösterdi. Son 50 yılda akarsu ve nehirlerde tuz iyonları da arttı. Bu durum tuz kullanımı ve üretimindeki küresel artışla aynı zamana denk geliyor.
Dahası, tuz havaya bile yayıldı. Bazı bölgelerde göller kuruyor ve atmosfere tuzlu toz bulutları yükseliyor. Karla karşılaşan bölgelerde ise yol tuzları aerosolleşerek sodyum ve klorür iyonlarını açığa çıkartıyor.
Tuzlanma aynı zamanda basamaklar halinde de gerçekleşebilir. Örneğin karların erimesini hızlandırmak için kullanılan tuz, suyu temin etmek için kara bağımlı olan topluluklara zarar verebilir. Yapıları nedeniyle tuz iyonları toprak ve çökeltilerdeki kirletici maddeler ile bağ kurarak çevrede dolaşan, zararlı etkilere sahip "kimyasal kokteyller" oluşturabilir. Kaushal bu durumu şu şekilde açıklıyor:
Tuzların küçük bir iyon yarıçapı vardır ve bu sayede toprak parçacıkları arasına rahatlıkla sıkışabilirler. Aslında yol tuzları buz kristallerinin oluşumunu bu şekilde engelliyor.
Yol tuzlarının ABD'de çok büyük bir etkisi var ve her yıl 44 milyar poundluk buz çözücü madde kullanılıyor. Yol tuzları 2013 ile 2017 yılları arasında ABD tuz tüketiminin %44'ünü ve nehirlere dökülen toplam çözünmüş katının %13,9'unu oluşturuyor. Kaushal ve diğerlerine göre bu durum havzalarda önemli ölçüde tuz konsantrasyonuna neden olabilir.
Önümüzdeki yıllarda ABD su kaynaklarının tuzla dolmasını önlemek için Kaushal, yol tuzlarının kullanımının sınırlanmasını ya da alternatif maddeler kullanılmasını teşvik eden politikalar önerdi. Bunun üzerine Washington DC ve diğer bazı ABD şehirleri yolların buzlanmasını önlemek amacıyla aynı etkiye sahip olan ve çok daha az tuz içeren pancar suyunu kullanmaya başladı.
Kaushal, kamu güvenliğinde önemli rol oynasa bile yol tuzlarının aynı zamanda tatlı su kaynaklarına olan olumsuz etkisinin kısa ve uzun vadeli risklerinin değerlendirilmesinin giderek daha da önemli olduğunu belirtti. Kaushal düşüncelerini şöyle açıkladı:
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Yol tuzlarının kullanılmaması sonucu kısa vadede ciddi bir yaralanma tehlikesi var ve bu kesinlikle göz önünde bulundurulması gereken bir konu. Öte yandan içme suyumuza karışan tuzun uzun vadede sağlık sorunlarına yol açma tehlikesi de var. İki nokta arasındaki dengeyi korumak oldukça önemli.
Araştırmacılar ayrıca iklim değişikliğinin önüne geçmek için karbondioksit seviyelerine küresel bir sınır getirilmesi gibi "güvenli ve sürdürülebilir tuz kullanımı" için küresel bir sınırlandırma oluşturulması çağrısında bulundu. Kaushal, tuz seviyelerini düzenlemenin ve kontrol etmenin teoride mümkün olduğunu ancak bunun oldukça zorlu olduğunu belirtti. Kaushal son olarak şunları ekledi:
Bu oldukça karmaşık bir konu. Çünkü tuz, ABD'de içme suyunu kirleten birincil madde olarak görülmüyor. Dolayısıyla buna dikkat çekmek ve bu konuda düzenlemelerde bulunmak oldukça büyük bir girişim olacaktır. Peki tuz oranının çevreye zararlı olacak seviyeye kadar yükseleceğini düşünüyor muyum? Evet!
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 2
- 2
- 2
- 1
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- S. S. Kaushal, et al. (2023). The Anthropogenic Salt Cycle. Nature Reviews Earth & Environment, sf: 770-784. doi: 10.1038/s43017-023-00485-y. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 07/12/2024 21:42:30 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/16112
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.